
2019’un Aralık ayındaki toplantısında faiz oranlarına dokunmayan Japonya Merkez Bankası, para politikasında yine değişikliğe gitmedi ve ekonomik büyüme tahminlerini hafifçe artırdı.
Faizi yüzde eksi 0.1’de bırakma kararını etkileyen, hükümetin teşvik paketi ve küresel görünümdeki karamsarlığın azalmasıyla merkez bankası üzerindeki canlandırma baskısının tamamlanması oldu.
BOJ ayrıca ABD ile Çin’in birinci aşama anlaşmasının ardından görünümü çevreleyen risklerin bir miktar azaldığını söyleyerek küresel ekonomi konusunda temkinli iyimserlik sinyalleri verdi.
Bununla birlikte, yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşmasını engelleyen riskler düşene kadar oranları düşük seviyelerde tutmayı ve hatta azaltmayı taahhüt eden bir rehberlik sağladı.Mizuho Securities ekonomisti olan Toru Suehiro, yenin istikrara kavuşması ve diğer merkez bankalarının politika üzerinde durakladığı göz önüne alındığında BOJ’un şimdilik harekete geçmesine gerek olmadığını dile getirdi.
Üç aylık tahmin değerlendirmesinde Japonya Merkez Bankası, Nisan ayında başlayan mali yıl için büyüme tahminini önceki yüzde 0.7’lik tahmininden yüzde 0.9’a yükseltti. Yukarı yönlü revizenin hükümetin mali teşvik paketiyle desteklendiği aktarıldı.
Merkez bankası 2021 mali yılına ilişkin büyüme tahminini de yükseltirken enflasyonun 2022 başında yüzde 2 hedefini kaçırdığını gösteren fiyat tahminlerini büyük ölçüde korudu.Üç aylık raporunda, küresel büyümenin yavaşlamasının iç talep üzerindeki etkisinin sınırlı olacağını belirten BOJ; “Japonya ekonomisi bir eğilim olarak ılımlı bir şekilde genişlemeye devam edecek” dedi.
BOJ’in ultra gevşek politikasını sürdürme kararının üzerini çizen kurum, yurt dışı ekonomileri çevreleyen risklerin bir miktar azalsalar da büyük kalmaya devam ettiklerini bildirdi.
Dünyanın üçüncü en büyük ekonomisi Temmuz-Eylül döneminde durma noktasına gelmiş ve ABD-Çin savaşı ihracatı etkilerken geçen yılın son çeyreğinde daralacağı söylenmişti. BOJ yetkilileri hükümetin 122 milyar dolarlık mali paketinin ve güçlü sermaye harcamalarının, yumuşak küresel talep ve tedarik zinciri aksaklıklarından kaynaklanan olumsuzlukları etkileyeceğini düşünüyor.