Yaklaşan İngiltere seçimiin, üç yıldan fazla bir süredir devam eden Brexit belirsizliğine son verip vermeyeceği merak ediliyor. Birçok uzman ise bunun pek mümkün olmadığını dile getiriyor.
Başbakan Boris Johnson’ın anlaşması, prensip olarak geçen ay İngiliz milletvekilleri tarafından onaylandı. Ancak Westminster’deki siyasi tartışmalar, İngiltere’nin liderinin duraklamasına neden oldu.
Johnson, Brexit’i tamamlamanın yolunun Aralık ayında ulusal oy kullanmak olduğunu söyledi. Ancak siyasi analistler, bunun yanlış olabileceğini savunuyorlar. Düşünce kuruluşu Chatham House’un ortak yardımcısı olan Quentin Peel Cuma günü yaptığı açıklamada, seçimden sonra Brexit’in açıklığa kavuşma ihtimalinin çok az olacağını söyledi.
Ekonomik İlişkiler Enstitüsü adındaki bir başka düşünce kuruluşunun düzenleme işleri başkanı olan Victoria Hewson, bunun şimdiye kadarki en öngörülemeyen seçim olduğunu belirtti.
İngiltere Derin Bir Şekilde Bölünmüş Durumda
İngiltere’deki seçmenler, AB üyeliği konusunda büyük bir ayrılık yaşıyorlar. 2016 referandumunda yüzde 51,89 olan ayrılık destekçisi, yüzde 48,11 kalma destekçisi sonucu elde edilmişti.
Bu bölünme şimdi ülkenin politik sistemine yansıyor. İngiltere, geleneksel olarak iki ana parti tarafından yönetildi; iş yanlısı Muhafazakar Parti ve sosyal yanlısı İşçi Partisi. Ancak her ikisi de Brexit konusunda birleşik bir pozisyona giremedi. Sonuç olarak parti üyelerinden bazıları diğer siyasi gruplara saptı ya da tamamen kovuldu.
Politika Araştırmaları Merkezi Direktörü Robert Colvile, şu anda önemli olan beş parti olduğunu söyledi. Geleneksel iki partiden ayrı olarak Colvile’ye göre; Brexit’i tamamen durdurmak için açıkça kampanya yürüten Liberal Demokratlar, lideri Nigel Farage ve AB’den anlaşmasız ayrılma destekçisi olan Brexit Partisi ve İskoçya merkezli bir AB yanlısı olan İskoçya Ulusal Partisi de bu karşamaya girecek.
Chatham House’dan Peel’e göre; Brexit oyu bölünecek. Teorisi ise Brexit Partisi’nin AB’den temiz bir ayrılık olarak adlandırdığı şeyi desteklediğine ve Muhafazakar Parti’nin ülkenin AB’den ayrılması, ancak Johnson’ın müzakere ettiği bir anlaşma yapması gerektiğini savunuyor.
Victoria Hewson ise İşçi Partisi’nin konumunun son derece belirsiz olduğunu da söyledi. Parti, AB ile bir başka çıkış anlaşması müzakere edeceğini ve yeni bir referanduma sunacağını belirtti. Bu senaryoda, Brexit’in gerçekleşmesinin çok daha uzun süreceğinin göstergesidir.
Hiçbir partinin mutlak çoğunluğu sağlayamadığı bir durumda ise Politika Araştırma Merkezi’nden Colvile, ülkenin AB üyeliğine ilişkin ikinci bir referandumun en olası seçenek olduğunu savundu. Colvile, “Bir seçim Brexit çıkmazını çözmek için çalışmazsa ikinci bir referandum son ihtimaldir,” dedi.
Anketler Daha Önce Yanılmıştı
İngiltere’nin oylama sistemi de başka bir karmaşıklığa işaret ediyor. İlk seçim sonrası seçim sistemi, daha büyük siyasi partilere destek verme eğilimindedir.
Johnson’ın liderliğindeki Muhafazakar Parti, Ekim ayı sonlarında yapılan bir YouGov anketine göre; oyların yüzde 36’sını alabilir. Bunu yüzde 22 destekle İşçi, yüzde 19 ile Liberal Demokrat, yüzde 12 ile Brexit Partisi ve yüzde 4 ile SNP izleyecek.
Ancak bu yüzdelerin mutlaka Birleşik Krallık’taki seçim sistemi ile birlikte Avam Kamarası’ndaki sandalyelere çevrilmesi gerekmez. Önceki anketlerin de yanlış olduğu kanıtlandı. 2016 referandumu öncesinde çoğu anket, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nde kalmaya oy vermesini bekliyordu.
2017 yılında erken seçim öncesinde yapılan anketler, Muhafazakar Parti için de büyük bir çoğunluk öngörüyordu.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
