
Aralık ayının ortasında ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla diğer ülkelere yayılan koronavirüs, şu ana kadar 2 bin 800’e yakın can aldı. Hükümetler seyahat yasağı koymalarının yanında, vatandaşlara evden çıkmama çağrısında bulundu. Bunun yanında birçok büyük şirket fabrikalarını kapattı, ülkede hayat durma noktasına geldi.
Her ne kadar tam koruma sağlamasa da maske takma zorunluluğunun getirilmesi, bir anda stokların tükenmesine sebep oldu. Aynı zamanda üretimin yapılamıyor olması Çin’de bu sektörde tedarik sıkıntısı yarattı. Çin’in tıbbi maske ihtiyacını karşılamak için tercih ettiği ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor. Sektör temsilcileri aylık üretimin 3 kart artırılmasına rağmen taleplere yetişemediklerini belirtti.
Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Demir, tıbbi maske siparişlerindeki artışı değerlendirdi.Mevcut durumda aylık 10 milyon adet üretim yapan yerli firmalar bir anda Çin’den yoğun talep gelmesi ile bunu üç katına çıkardı. Ancak ayda 30 milyon üretim kapasitesine ulaşmalarına rağmen hala talebin karşılanmadığı ifade ediliyor. Salgından tam koruma sağlamasa da en etkili çözüm yollarından birinin maske olması sadece Çin’de değil virüsün rastlandığı diğer ülkelerde de siparişlerin artmasına sebep oldu.
Çin dünyanın en büyük üreticisi olmasına rağmen yaklaşık iki buçuk aydır devam eden salgın nedeniyle üretim yapamıyor. SEİS Yönetim Kurulu Başkanı Metin Demir Türkiye’de 5 tanesi büyük olmak üzere maske üretimi yapan 10 firma olduğunu söyledi. Yoğun talep karşısında işletmelerin siparişlere yetişebilmek için aylık üretim kapasitelerini üç kat artırdıklarını belirtti.
Fakat buna rağmen siparişlere yetişemediklerini bu doğrultuda yerli yatırımcıların maske üretimi yapmak için harekete geçtiğini aktardı. Demir yıllardır tıbbi cihaz ve tıbbi sarf malzeme üretim sektörünün stratejik bir alan olduğunu söylediklerini fakat maske kısmına hiç bu anlamda bakılmadığını belirtti. En son akla gelen ve oldukça basit gibi görünen maskenin eksikliğinin, salgın gibi ölümcül olayların yaşandığı şu günlerde ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü sözlerine ekledi.