
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Mart 2021 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 200 baz puanlık faiz artırım kararı aldı. Kararın ardından dolar 7,3265 liraya kadar gerilerken, borsa 1575 puan sınırına yükseldi.
Sürpriz denebilecek faiz kararının ardından uzmanlar Twitter üzerinden değerlendirme yaptılar. Faiz yükseltmenin geçici bir çözüm olduğu ifadeleri yeniden görülürken, TCMB’nin yapması gerekeni yaptığını da söylediler.
Ekonomist Emre Alkin TCMB’nin hamlesinin işin sonuçlarıyla uğraşmak olduğunu söyledi.Merkez Bankası “ sorunların sebebi ile uğraşmazsanız ben de sonuçlarıyla uğraşırım” dedi..: İşin özeti bu
— emre alkin (@emrealkin1969) March 18, 2021
Alkin karar öncesinde yaptığı değerlendirmede TCMB’nin hangi kararı verebileceğini ve sonuçlarını ele almıştı. Sürpriz bir karar olabileceğini de öngören Alkin, 100 puandan yüksek bir faiz artırımının ekonomiye en az 3-4 ay kazandırabileceğini ifade etmişti.
Özgür Demirtaş ise TCMB’nin kararı sonrasında şimdi sıranın siyasetçilerde olduğunu ve yapısal reformlara dikkat çekti.Merkez Bankası başkanı sayın Naci Ağbal yapması gerekeni yaptı. Şimdi top siyasetçilerde: Reform.
Bu faiz artışına değmesi için acilen yapısal reformlara girişilmesi lazım.
Sayın Naci Ağbal’a önceki hatalardan ötürü yüklenen ağır yükten dolayı sabır dilerim ve tebrik ederim.
— Özgür Demirtaş (@ProfDemirtas) March 18, 2021
Demirtaş, faiz kararının işe yaraması için ekonomik reform paketi kapsamında açıklanan yapısal reformların acilen uygulanmaya başlaması gerektiğini ifade etti. Ayrıca Ağbal’a sabır dilemedi de dikkat çekti.
Özgür Demirtaş, bahsedilen reformların gerçekleşmemesi durumunda faiz kararının büyümeye zarar vereceğinin de altını çizdi. Faizin bir sonuç olduğunu da dile getiren Demirtaş, faiz indirimi için reformun şart olduğunu söyledi.
Enver Erkan ise yapılan faiz artışını “TCMB’den inisiyatif alma adımı: Güçlü ve önden yüklemeli faiz artışı…” şeklinde yorumladı.
Erkan, “Merkez Bankası’nın attığı bu adımı, son dönemde artan finansal piyasa oynaklığı ve bunun getirdiği ilave enflasyonist risklere karşı insiyatif alma anlamında önemli bir hamle olarak değerlendiriyoruz. Beklentilerin ötesinde şahin bir aksiyon alan Merkez Bankası, TRY stabilitesinin tesis edilmesi ve enflasyonist baskıların absorbe edilmesi anlamında “güçlü ve önden yüklemeli” bir politika uygulaması gerçekleştirmiş oldu. ” ifadelerini kullandı.
Mahfi Eğilmez ise milyarlarda dolarlık rezerv kaybı oluşacağına dikkat çekti.TCMB politika faizini % 17’den 19’a çıkardı ve USD/TL kuru 7,30’lara geriledi. Sebep – sonuç meselesinin yerli yerine oturmasının bedeli miyarlarca dolar rezerv kaybı oldu.
— Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) March 18, 2021
Eğilmez, açıklanan reform paketinin de umutları azalttığını söylemişti. Reform paketini kendi görüşlerine göre detaylı bir şekilde ele alan Eğilmez, bütçe açığının %3,5’i geçmeyeceği dışında sayısal bir hedefin bulunmadığını ifade etmişti. Bütçe açığının ise zaten bu seviyeleri geçmediğine de dikkat çekmişti.
Birçok ekonomi takipçisi, faizlerin artırılmasıyla birlikte Türkiye’nin dünyada en yüksek faize sahip ülkelerden olmaya devam ettiğini de tekrarladı. Türkiye; Venezuela, Zimbabve, Arjantin, Yemen, Liberya ve Surinam’dan sonra en yüksek faizin uygulandığı ülke konumunda bulunuyor.
ING Baş Ekonomisti Muhammet Mercan ise yayımladığı blog yazısında, “Banka son dönemde küresel risk iştahındaki değişimi, iktisadi faaliyetin devam eden gücü ve artan fiyat baskılarını kabul ederek, bunları enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü risklere katkıda bulunan temel gelişmeler olarak gösterdi,” ifadelerini kullandı. Bunların ise önden yüklemeli ve güçlü bir parasal sıkılaştırmayı gerektirdiğini söyledi.