İlk olarak 2014 yılında görücüye çıkan ve izleyicisinden tam not alan Kingsman: The Secret Service, çekildiği yılın en çok ses getiren filmlerinden biriydi. Vizyon matematiğine cuk oturan yapısı, aksiyonu ve eğlencesi ile birçoklarının sevgilisi olan film, Kingsman’ı adeta eşi bulunmaz bir hint kumaşına çeviriyordu. Başroldeki oyuncuların üstün uyumu, parmak ısırtan aksiyonu ve kimselere benzemeyen eğlencesi, Kingsman’ın gelecek devam filmlerinin de adeta müjdecisi niteliğindeydi.
Nitekim çekildiği günden bu yana konuşulan husus, nihayet gerçek oldu ve seri ikinci filmiyle vizyondaki yerini aldı. Kingsman: The Golden Circle adıyla vizyona giren ve Eggsy‘nin maceralarını bizlere aktaran film, bir kez daha yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan dünyanın kurtarılmasına odaklanıyor ve izleyicisini sürükleyici bir maceranın içine bırakıyor. Biz de izlenmesi gereken yapımlar arasında olan filmin, neden izlenmeli sorusunu naçizane cevaplamaya çalıştık. İşte, sinemada Kingsman: The Golden Circle‘ı izlemek için 10 neden…
1 Tadına Doyulmaz Eğlencesi
Kingsman serisini farklı kılan hususlardan biri, hiç şüphe yok ki tadına doyulmaz eğlencesidir. Başından sonuna dek bir an olsun durmayan komedisi, filmi seyre değer kılan en önemli detayların başında geliyor. Hatta film bununla da yetinmiyor ve izleyenlerinin fütursuzca kahkaha atmasına da vesile oluyor. Serinin yönetmen ve senaristi olarak karşımıza çıkan yaratıcısı Matthew Vaughn‘ın ilk filme oranla eğlence dozajını bir miktar daha yukarıya çektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Nitekim Kingsman: The Golden Circle, bütün olarak ilk filme kıyasla bir tık geride dahi olsa, eğlencesinden ödün vermemeyi başarıyor. Bu da onu ayakları yere sağlam basan, özgün bir komedi hüviyetine büründürüyor. Eğer ki 2 saat 20 dakika boyunca kendinizi hayattan soyutlamak ve dünyevi problemleri bir kenara koyarak eğlenmeyi amaçlıyorsanız, o zaman Kingsman: The Golden Circle tam size göre bir film. İlk dakikasından son dakikasına kadar düşmeyen temposu ve karakterlerin kahkahayı anbean beraberinde getiren duruşu, filmi başlı başına bir komedi yapıyor ve eğlencesiyle parmak ısırtıyor.
2 Stilize Aksiyonu
Kingsman: The Golden Circle‘ı yalnızca bir komedi filmi olarak addedersek hata etmiş oluruz. Nitekim filmi hatta seriyi böylesine önemli kılan bir husus varsa, o da stilize aksiyonudur. İlk dakikasında vuku bulan ve son dakikaya kadar da canlılığını yitirmeyen bu aksiyon, eşi benzerine az rastlanacak türden bir özgünlükle karşımıza gelmektedir. Daha öncesinde Kick-Ass serisi ile karşımıza çıkan Matthew Vaughn‘ın, ustalık eseri olarak nitelendirebileceğimiz Kingsman serisi, nevi şahsına münhasır bir kovalamacayı da beraberinde getiriyor. Esasen bir an olsun düşmeyen bu temponun asıl müsebbibi ise dur durak bilmeyen aksiyon.
Patlayan silahlar, çekilen kılıçlar, boyunlara dolanan kementler, tek başına bir ordu izlenimi veren şemsiyeler derken, filmin adrenalin dozajını anbean yüksekte tutabildiğini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Nitekim bu husus, filmin izleyici ile arasında sıkı bir bağ kurmasının önünü açıyor ve seyir zevkinden bir dakika olsun taviz verilmemesine vesile oluyor. Böylelikle takım elbisesinden bir dakika olsun vazgeçmeyen Kingsman ajanlarının macerası, tadına doyulmaz bir aksiyonu beraberinde getiriyor ve seyircinin pür dikkat filmi takip etmesine olanak sağlıyor. Eğer ki kusursuz bir aksiyona tanıklık etmek ve heyecan dozajını her daim damarlarınızda hissetmek istiyorsanız, Kingsman: The Golden Circle‘dan muazzam keyif alacağınızı rahatlıkla söyleyebiliriz.
3 Ajan Parodisi
Kingsman serisini günümüzün ajan filmlerinden ayıran yegane nokta ise, merkezine aldığı ajanlarla dalga geçebilmesinde saklı. Hatta seri bunu öylesine doruk noktasına çıkarıyor ki, başlı başına bir ajan parodisi halini alıyor. İlk filmde, Kingsman organizasyonunu bize tanıtan yönetmen Matthew Vaughn, Kingsman: The Golden Circle’da ise, bu yapının derinliklerine daha fazla temas ediyor ve bu da eğlenceli anların beraberinde gelmesine vesile oluyor. Kingsman’ın Amerika’daki kuzeni olarak hikayeye dahil olan Statesman organizasyonu ve bu iki oluşumun enteresan ritüelleri, esasen tarih boyunca karşımıza çıkan ajan anlatılarıyla birebir dalga geçiyor ve farklı olmasının önünü açıyor.
Evet, Kingsman: The Golden Circle, aksiyon ve eğlenceyi başarı ile harmanlayan bir film. Ancak bu demek değil ki, hikayenin parodi ögelerini göz ardı edelim. Nitekim seriyi farklı ve seyre değer kılan en önemli yapı taşlarından birinin de bu ajan parodisi olduğunu söylemekte yarar var. Colin Firth‘in hayat verdiği Harry, Taron Egerton‘ın canlandırdığı Eggsy ve hikayenin ana bileşeni Kingsman organizasyonu, yabana atılmayacak derecede eğlenceli ve derinlikli detaylar olarak beliriyor. Bu da filmi izlerken bir yandan doyumsuzca eğlenmemize vesile olurken diğer yandan da günümüzün sabun köpüğü aksiyonlarının ne denli içi boş yapımlar olduğunu anlamımıza yardımcı oluyor. Eğer ki eşsiz bir ajan filmi izlemek istiyorsanız ve tekdüzelikten sıkıldıysanız, Kingsman: The Golden Circle bünyenize ilaç gibi gelecektir.
4 Harry ve Eggsy Arasındaki Sıkı Dostluk
Kingsman serisi, başından sonuna dek eşsiz bir aksiyon ile doyumsuz bir eğlenceyi izleyenlerine sunarken, bir yandan da sıkı bir dostluk hikâyesi ile anlatısına farklı bir doku eklemeyi başarıyor. İlk filmde, Eggsy’nin hocası görüntüsü çizen Harry’nin Kingsman: The Golden Circle’da tam anlamıyla ölümsüz bir dosta evrilmesi, filmin duygusal yoğunluğunu da top noktasına çıkaran husus. Dostluk kavramını adeta yeniden betimleyen ve birbirlerine destek olmak adına var güçleriyle çalışan Harry ve Eggsy’nin çizdiği portre, Kingsman: The Golden Circle’ın en ilgi çekici yanlarından biri.
Evet, Kingsman serisi için ajan parodisi diyebilir, farklı bir aksiyon yakıştırmasını yapabiliriz. Ancak Harry ve Eggsy’nin her koşulda birbirlerine arka çıkan tavrı da yadsınmayacak derecede değerli. İki silah arkadaşından öte, sorunlara beraber göğüs geren bu iki sıkı dostun anlatısı, filmin farklı bir tat sunmasının da önünü açıyor. Eğer ki, içi boşaltılmış dramalardan sıkıldıysanız ve gerçek iki dostun hikâyesine tanıklık etmek istiyorsanız, Kingsman: The Golden Circle size eşsiz bir arkadaşlık hikayesi vadediyor. Es geçmeyin!
5 Karşı Konulamaz Bir Kötü: Poppy Adams
Malum, mevzu bahis ajan filmiyse en önemli yapı taşlarından biri de hikâyenin merkezine aldığı ve iyilerin savaş açtığı kötü olur. İlk filmde Samuel L. Jackson’ın hayat verdiği Valentine’e karşı savaşan Kingsman organizasyonu, bu sefer büyük uyuşturucu karterli Poppy Adams’ı karşısında bulur. Alışılanın aksine, kötü karakterini kadın olarak belirleyen ve böylelikle eril dili yıkmayı hedefleyen Kingsman: The Golden Circle, esasen bu hususta da fazlasıyla başarılı oluyor. Nitekim bu noktada Poppy Adams’a hayat veren Julianne Moore‘un karşı konulmaz cazibesi ve mükemmel oyunculuğu, karakteri yalnızca filmin değil, aynı zamanda serinin de en önemli bileşenlerinden biri haline getiriyor.
Poppy Adams‘ın kalemini kırdığı insanları kıyma makinesinde öğütmesi, tüm dünyaya virüslü uyuşturucu satması derken, onun gülen yüzünün arkasından çıkan canavar da fazlasıyla korkutucu bir hal alıyor. Ancak her şeye rağmen, ilerleyen yaşına rağmen güzelliğinden zerre ödün vermeyen Julianne Moore’un samimi tavrı, karaktere karşı bir sempati beslenmesinin de önünü açıyor. Eğer ki, son zamanlarda görüp görebileceğiniz en özgün kötülerden birine beyazperdede tanıklık etmek istiyorsanız, sırf Poppy Adams hatırına Kingsman: The Golden Circle’a kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
6 Yıldız Oyuncu Kadrosu
Kingsman: The Secret Service’in gişede yakaladığı başarı ve sonrasında adından sıklıkla söz ettirmesi de, yapımcıların ikinci filme daha özenle çalışmasına olanak sağladı. Bunun bir yansımasını da yıldızlarla dolu oyuncu kadrosunda görebiliyoruz. Kingsman: The Golden Circle’a baktığımız zaman, en önemli rolden, en sıradan karaktere kadar herkesin popüler isimler tarafından canlandırıldığını görüyoruz. Colin Firth ve Taron Egerton zaten filmin esas oğlanları. Ancak onlar dışındaki isimler de fazlasıyla iştah kabartan cinsten.
Hikayenin kötü kadını olarak beliren Julianne Moore‘un yanı sıra, This is England filmiyle hatırladığımız genç oyuncu Thomas Turgoose, Narcos dizisinin Ajan Pena’sı Pedro Pascal, genç kızların sevgilisi Channing Tatum, Hollywood’un her daim aranan starlarından Halle Berry, The Big Lebowski’nin yıldızı Jeff Bridges ve duayen sanatçı Elton John, Kingsman: Golden Circle’ın önemli starlarından bazıları. Eğer ki Samanyolu galaksisine taş çıkartacak derecede yıldızı bir arada görmek ve böylesine görsel bir şölene tanıklık etmek istiyorsanız, Kingsman: The Golden Circle tam size göre bir film!
7 Bir Devam Filmden Fazlası Olması
Kingsman: The Golden Circle her ne kadar bir devam filmi olsa da, ilk filmden bağımsız ilerleyen hatta ve hatta ilk filmi izlemeyenlerin bile büyük bir keyifle seyredeceği türden bir iş. Evet, hikayenin ilk filme yer yer göndermeleri mevcut. Ancak yönetmen Matthew Vaughn burada flashbacklerle o anları tekrar filme taşıyor ve Kingsman: The Secret Service‘ı izlemeyenlerde oluşması muhtemel bir kafa karışıklığının önüne geçiyor.
Bir başka deyişle yönetmen, Kingsman: The Golden Circle ayakları üzerinde durabilen, bağımsız ve bir o kadar da sürükleyici bir devam filmi olarak sunuyor. Bu da ilk filmi izlemeyenlerin dahi filmden muazzam derecede keyif almasının önünü açıyor ve Kingsman: The Golden Circle’ı gişenin ziyaret edilesi özgün yapımlarından biri haline getiriyor.
8 Üstün Çekim Teknikleri
Kingsman serisini muadillerinden ayıran en önemli özelliği de, eşi benzerine pek rastlanmayacak derecedeki görselliği ve üstün çekim teknikleri. Kamerasını bir an olsun durdurmayan, böylelikle adrenalin dozajını oldukça yukarılara sabitleyen film, esasen bir aksiyon filmi nasıl olmalıdır sorusunun de cevabını veriyor. Kingsman en başta bir ajan parodisi olduğu için, anlatısını da ona göre konumlandırmış bir seri. Bu noktada teknolojiden son raddede yararlanması da kaçınılmaz bir süreç halini alıyor. Ancak yönetmen Matthew Vaughn bir an olsun bunu irrite eden bir haleti ruhiye içine yerleştirmiyor ve anlatısını görsel bir şölen haline çeviriyor.
Bu da aksiyonun bir an olsun kesilmemesine ve karakterlerin oradan oraya savrularak, üst düzey bir kovalamaca sunmasına olanak sağlıyor. Nitekim Kingsman’ı özel addeden en önemli yapı taşı da bu. Özellikle Kingsman: The Golden Circle’da bitmek bilmeyen aksiyon sekanslarından ve teknolojiden ilk filme oranla daha fazla faydalandığını söyleyebiliriz. Eğer ki, gözünüzü bir an olsun ekrandan ayırmak istemiyor ve sürükleyiciliği ile takdir toplayan bir filme tanıklık etmek istiyorsanız, Kingsman: The Golden Circle’un özgün diline bayılacaksınız.
9 Sinemanın Büyüsünü Tam Anlamıyla Yansıtıyor Oluşu
Bazı filmler vardır, ne kadar büyük ekranda ne denli yüksek desibelde izlenirse, o kadar büyük haz verir. İşte, Kingsman: The Golden Circle da tam olarak bu sınıfa giren ve sinemada izlenilmeyi fazlasıyla hak eden bir film. Sinematografisi ile büyüleyen, dur durak bilmeyen aksiyonu ile izleyenlerini içine çeken film, sinema yerine evde izlendiğinde aynı etkiyi yaratmayacaktır. Çünkü Kingsman: The Golden Circle hikayesiyle, görüntüleriyle ve oyunculuklarıyla yalnızca belli bir kesime değil, film izlemeyi seven-sevmeyen herkese hitap edebilen bir film.
Paratic Bu da onun büyülü yapısını 7’den 70’e herkese geçirmesine olanak sağlıyor. Şimdi böylesi muazzam bir anlatıyı, sinema yerine evde izleyip heba mı edelim? Eğer ki, sinemada benzersiz bir tecrübe yaşamak istiyor ve başından sonuna dek temposunu bir an olsun yitirmeyen bu filmin 2 saat 20 dakikalık süresini deyim yerindeyse 15 dakikaymışçasına yaşamak istiyorsanız, Kingsman: The Golden Circle’ı sinemada bir şans vermenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
10 Elton John
İngiltere’nin yetiştirdiği en büyük müzisyenlerden biri olan ve tam anlamıyla bir yaşayan efsane görüntüsü çizen Elton John, tüm endamı ve esprili kişiliğiyle Kingsman: The Golden Circle’da arz-ı endam edenlerden. Hikayenin kötü kadını Poopy Adams‘ın kaçırdığı ve kendi yaşadığı izole edilmiş coğrafyaya getirdiği Elton John, göründüğü her bir sahnede izleyenlerine kahkaha attırmayı başarıyor, bununla da yetinmeyerek filmin finaline de katkı sağlıyor.
Çok fazla beyazperdede görme şansına erişemediğimiz Elton John’ın kendi ismiyle yer aldığı Kingsman: The Golden Circle esasen onun öne çıktığı dakikalarda hayranlık katsayısını yukarılara çekmeye başarıyor ve bu yaşayan efsaneye bir kez daha saygı duymamız gerektiğini defaatle hatırlatıyor. Özellikle filmin parodi tarafına fazlasıyla katkı sağlayan Elton John, kült olabilecek sahneleri de beraberinde getiriyor. Eğer ki Elton John gibi her daim kulakların pasını silen bir duayen müzisyenin oyunculukta da ne denli harikulade işler yapabildiğine şahitlik etmek istiyorsanız, Kingsman: The Golden Circle sizin için nokta atışı bir tercih olacaktır!
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
