1,353 milyar nüfusu ile en az Çin kadar kalabalık bir ülke olan Hindistan‘da şu ana kadar koronavirüs nedeniyle 448 kişi hayatını kaybetti. 13.495 aktif vakanın görüldüğü ülkede 1777 kişi tedavi sonucu iyileşme gösterdi.
Nüfus açısından Amerika Birleşik Devletleri‘nin 5 katı olmasına rağmen Kovid-19’dan hayatını kaybedenlerin daha düşük düzeyde olması Hindistan’ın hangi doğru stratejileri izlediği konusunda merak uyandırıyor.
Johns Hopkins Üniversitesi verilerine göre 17 Nisan itibarıyla dünya genelinde 2.159.450 koronavirüs vakası bulunuyor. Toplam can kaybı 145.593 olarak rapor edildi.
Vaka sayısında Amerika 671 binle ilk sırada yer alırken onu 184 binle İspanya, 168 binle İtalya, 147 binle Fransa, 137 binle Almanya, 104 binle İngiltere, 83 binle Çin, 77 binle İran ve 74 binle Türkiye takip ediyor.
Hindistan’da her ne kadar salgın hastalık ılımlı seyretse de gelir düzeyi düşük olan ülkenin yaşadığı zorluklara ve gelir eşitsizliğine dikkat çekiliyor.
Hindistan’ın kişisel koruyucu ekipman ve tıbbi malzeme açısından çok ciddi eksiklik duyduğu bildirildi.
Nüfusuna göre oldukça az vaka sayısına sahip olmakla avantajlı durumda olan Hindistan yine de mücadele konusunda büyük bir savaş veriyor. Doktorlar ve sağlık çalışanları gerekli tıbbi ekipman konusunda sıkıntı yaşadıklarını korunma amacıyla yağmurluk ve motosiklet kasklarını kullanmaya başladıklarını bildirmişti.
Kuzey Lucknow şehrinde çalışan bir doktor kişisel koruyucu ekipman ve test kitlelerine yeterli miktarda erişim sağlayamadıklarını belirtti. Kendilerini tıpkı savaş alanındaki askerlere benzeten doktor mühimmatsız bir askerin savaşı kazanamayacağına dikkat çekti.
Sahada hizmet veren sağlık çalışanlarından biri olan Alka Nalawade, hükümete göre hayatlarının değerinin sadece 30 rupi, yani 1 ABD dolarından da az olduğunu söyledi. Sık sık medyada da gördüğümüz üzere Hindistan yaşam koşulları açısından oldukça zayıf bir ülke.
Anne-çocuk sağlığı, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve doğum kontrolü gibi konularda halihazırda zaten zayıf olan ülke koronavirüs salgını nedeniyle daha da zor günler yaşıyor. Hastane çalışanları yeterli maske olmadığı için pamuk olanların bile yıkanıp tekrardan kullanılmak zorunda olduğunu ifade ediyor.
Enfeksiyon riskinin yanında sağlık çalışanları bir de halk tarafından uğradığı şiddet konusunda sıkıntı yaşıyor. Tıpkı Türkiye‘de olduğu gibi Hindistan‘da da doktorlar ve hemşireler zaman zaman saldırıya uğradığı biliniyor.
BBC’ye konuşan Alka Nalawade, kendilerinin insanların hayatını kurtarmak için çalıştıklarını özellikle kadınların bu konuda çok daha fazla çaba gösterdiklerini, fakat hükümet tarafından gereken değeri ve takdiri göremediklerini söyledi.
The New York Times’da yer alan bir yazıda, Hindistan’ın salgın nedeniyle yaşadığı zorluklara ve gelir eşitsizliğine dikkat çekildi.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 24 Mart‘ta ülkede her eyalet, bölge ve köyün karantina altına alındığını duyurmuştu. Hükümet virüsün yayılmasını yavaşlatmak için çok sıkı tedbirler alırken bütün ülke iş aktivitelerini sonlandırıp evlerinde yaşamaya başladı.
Yapılan araştırmaya göre ülkede günde sadece 1,90 dolar veya bundan daha az bir parayla hayatta kalmak zorunda olan 176 milyon insan bulunuyor. Uzmanlar Kovid- 19 pandemisi nedeniyle yaşanan kitlenmenin gelişmekte olan ülkeler için bir sınav olduğunu ifade ediyor.
Pulitzer Kriz Raporlama Merkezi’ne göre şu anda 188 ülkede okullar kapanırken 1,5 milyardan fazla öğrenci eğitimine devam edemiyor. Bazı ülkelerde vaka sayısı azalıp salgın kontrol altına alınsa da çoğunluklu olarak hızla artmaya devam ediyor.
Araştırma Merkezi’nin yayımladığı raporda şu an için olası en iyi çözümün sosyal mesafe kuralına uyulması, enfeksiyonların en hızlı şekilde tedavi edilmesi ve salgın kontrol altına alındıktan sonra da temkinli davranılması gerektiği belirtiliyor.
En son açıklanan verilere göre Hindistan’da kişi başına düşen milli gelir 2 bin doların biraz üzerinde. Bu rakam ABD’nin onda birinden de aza denk geliyor.
Son 20 yıl içerisinde toparlanan Hindistan ekonomisinde aynı zamanda gelir eşitsizliği de bir o kadar artış gösterdi. New York Times’da yer alan demeçte hanehalkı ekonomisinde düzelme olan kişilerin plazalarda yaşayan ve kapalı kapılar ardında, ülkenin halinden haberi olmayan kesim olduğu ifade edildi.
Öte yandan sokakta ucuz eşya satarak geçimini sağlayan 9-10 metrekarelik bir odada yaşamaya çalışan yoksul kesimi etkilemediği belirtildi. Washington DC Hastalık Dinamiği, Ekonomi ve Politika Merkezi’nden Ramanan Laxminarayan, ülkede salgının henüz zirveyi görmediğini dile getirdi.
Kişi Başına Düşen Milli Gelir Değerlerine Göre Ülkeler
Salgınla mücadele ederken özellikle gecekondu mahallerinde yaşayan insanların beslenme sıkıntısı çektiği ve yapacak çok fazla bir şeyleri olmadığı aktarılıyor. Başbakan Modi, ülkesini kurtarmak ve ekonomik olarak desteklemek için ellerinden gelen her türlü çabayı göstereceklerini söyledi. Halka, mümkün olduğunca fakir kesimle ilgilenmeleri talimatı verdi.
Bu arada haberimizin başında da bahsettiğimiz konuya kısaca değinmek istiyorum. Hindistan 1.3 milyar nüfusla dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olmasına rağmen 448 can kaybıyla dikkat çekiyor. Uzmanlar Hindistan’ın bu konuda başarılı olmasını 4 ana senaryo altında değerlendiriyor.
Birincisi salgının diğer ülkelere kıyasla Hindistan’a daha geç gelmesi. İkincisi 21 gün sıkı tedbirler alması ve fiziksel teması sıfıra indirmesi yayılma açısından çok ciddi bir başarı olarak nitelendiriliyor. Üçüncü olasılık -ki bu negatif bir etken olarak değerlendirilebilir- yeterli sayıda test yapılamamış olması.
Bildiğiniz üzere yeterince test yapılmaması vaka sayısının da tespit edilmemesi anlamına geliyor. Araştırmacılar dördüncü ihtimal olarak Hintlilerin Kovid-19 virüsüne karşı koruyucu özelliklere sahip olabileceği olasılığı üzerinde duruyor.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
