
Çin, Hindistan ve Türkiye gibi daha pek çok gelişen ülkelerin gıda fiyatlarında son zamanlarda ciddi ve hızlı bir yükseliş kaydediliyor. Dünyanın önemli gelişen ülkelerindeki bu durum, enflasyonun bir süredir cansız seyrini sürdürdüğü bir ortamda, yeni bir tehdide işaret ediyor.
Asya ekonomileri, bölgede yer alan iki gelişen ülkenin tüketici ürünlerindeki fiyat artışıyla sarsılmış durumda. Domuz eti Çin’de önemli bir besin kaynağı iken, Hindistan’da ise soğanın halk açısından önemli olduğun biliniyor. Ayrıca Türkiye ve Nijerya’da arzdan kaynaklı bazı problemler, fiyatların yukarı yönlü seyretmesine neden oluyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) verileri, gıda fiyatlarının küresel anlamda 2019 Ekim’de 2 yılı aşkın bir sürenin en hızlı yükselişini kaydettiğini gözler önüne seriyor.Özellikle yoksul ülkedeki insanlar, gıda fiyatlarında görülen bu artıştan çok daha derin etkileniyor. Fakat buna rağmen merkez bankalarının yavaşlayan küresel ekonomik büyüme dolayısıyla para politikasında gevşetici adımlar atma döngüsüne son vermesinin henüz erken olacağı düşünülüyor. Çünkü yapılan faiz indirimlerinin yeterli bir düzeye ulaşmadığı görülüyor.
Emtia Fiyatlarını Canlı Takip Etmek için Tıklayın!
Singapur’da DBS Bank Ltd. idari direktörü ve baş ekonomisti Taimur Baig, banka olarak yoğunlaşan gıda enflasyonunun çok da dikkate alınmayacağını düşünüyor. 2020 yılında da daha fazla parasal teşvik görüleceğini ve politikada genişleme adımlarının süreceğini öngördü. Bununla birlikte fiyat şoku tehdidinin gerçekliğine dikkat çekildi.
Nomura Holdings Inc. ekonomistleri, kısa zaman içinde üç farklı potansiyel etkenin gıda fiyatlarındaki yükselişe neden olabileceğini açıkladı. Fiyatları etkisi altına şoklar, petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi ve dolarda görülen sert değer kaybının bu üç sebep olduğunu belirtti.
Gelişen ve gelişmekte olan piyasaların en fazla risk altında bulunan grup olduğunu düşünen Nomura, gıda fiyatlarının tüketici gelirinin daha büyük bir kısmına denk gelmesi nedeniyle durumun bu şekilde olduğunu ifade etti.Hindistan ve Japonya hariç Nomura’nın Asya ekonomisti Sonal Varma, gıda fiyatlarındaki yükselişin tüketicilerin uzun vadeli enflasyon beklentilerine etki edip etmeyeceğinin çok önemli bir husus olduğunu vurguladı. Eğer bu durum yaşanırsa, ücretlerin ve çekirdek enflasyonun da yukarı yönlü hareket edeceğini ekledi. “Büyüme zayıflarken gıda fiyatlarında arz taraflı yükseliş, merkez bankaları için büyük bir politika ikilemi. Soru şu: MB’ler bunun kalıcı olduğunu mu yoksa geçici olduğu mu düşünüyor?” dedi.
Öte yandan 2018 yılının Ağustos ayında kurun oldukça hareketli bir dönem içinde olması ve tedarik zincirinden kaynaklı problemlerin etkisiyle ilk çeyrekte %30 seviyelerine yakın seyretmişti. Yılın büyük bölümünde ise %15 seviyelerinde kaldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2020 sonu için gıda enflasyonu beklentisini %11 seviyelerinde belirledi.