
CNBC tarafından yayımlanan habere göre, ABD ve Çin arasında 2 yıldır devam eden ticaret savaşı, dünyanın iki büyük ekonomisinde değişimlere yol açtı. Götürülerinin getirilerinden fazla olduğu açıkça görülen bu süreç iki ülke için de oldukça şiddetli geçti. Üstelik bundan etkilenenler yalnızca ABD ve Çin olmadı. Savaşın etkilerinin küresel piyasalara da sıçraması elbette kaçınılmazdı.
Geçtiğimiz yılla birlikte bir ülkenin ekonomik büyüme göstergesi olan gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) hem ABD’de hem de Çin’de yavaşladı.2019 yılında iş dünyası küresel anlamda parlak bir dönem geçirmedi. Bu ortamda ticaret savaşı ABD ve Çin ekonomilerinin üzerinde bir yükten fazlası değildi. İkinci yılına girilen savaş dolayısıyla daralan küresel ekonominin etkileri her iki ülkenin imalat sektöründe görüldü. Buna karşın perakende satışlar iki ülkede güçlü pozisyon gösterdi.
Ekonomistlerin büyük bir bölümü ABD ve Çin’dek ekonomik büyümenin 2020 yılında daha da gerileyeceği yönünde öngörüde bulundu. Çünkü ticaret savaşının getirdiği belirsizlikler ve her iki bölgenin de kendi içinde maruz kaldığı birtakım problemler ekonomik anlamda iyiye gidişin önünü açamazdı. 2020’de iki büyük ekonominin sarsılarak daha da gerilemesi, zaten kırılgan olan küresel ekonominin üzerinde daha büyük bir baskı yaratabilir.
2019’un Ocak-Ekim döneminde ABD ve Çin’de toplam ihracat ve ithalatın 2018’e kıyasla gerileme kaydetmesi, ticaret savaşının getirdiği olumsuzluklardan yalnızca biriydi.İki ülke arasındaki ticaret açığı 2018’in Ocak-Ekim döneminde 344,5 milyar dolar seviyesinden 294,5 milyar dolara gerilemişti. Buna rağmen ABD Çin ile ticari bir dengesizlik içindeydi. Toplam ticaret açığı yıl içinde büyük bir değişim göstermedi.
Diğer taraftan ekonomik açıdan önemi büyük olan imalat resmi satın alma yöneticileri endeksi yılın büyük bir bölümünde 50 seviyesinin altında kalarak daralmaya işaret etti. ABD Arz Yönetimi Enstitüsü’nün hazırladığı veriler, ülkede imalat PMI göstergelerinin Ağustos ayından bu yana daralmadan kurtulamadığını gösterdi.
İş gücü piyasaları tarafından 2019’da ABD ve Çin’deki tüketici harcamaları desteklense de iyimser ortamın kalıcı olamayacağı konusunda bazı görüşler bildiriliyor. Analistlerin bir kısmı ABD tarafından Çin ürünlerine yöneltilen ek vergi uygulamalarının Amerikan tüketici harcamalarında zayıflamaya neden olacağı şeklinde uyarıda bulunmuştu.
2019 yılında dolar yükseliş kaydetti. Bunda göreceli olarak güçlü görünen ABD ekonomisi ve yatırımcıların güvenli liman alımına yönelmesi etkili oldu. Çin yuanında ise dolardaki seyrin tam tersi bir durum gerçekleşti. ABD Başkanı Donald Trump’ın “kur manipülasyonu” olarak nitelendirdiği olay, aslında Çinli yetkililerin ülkenin yerel para biriminin değerini düşürmesiydi. Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) gelen açıklama ise yuanın değerinin Çin ekonomisi ile uyumlu olduğuna yönelikti.
Finansal piyasalarda yatırımcı algıları Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) yıl içinde yaptığı faiz indirimleri ve belli periyotlarda ticaret savaşındaki iyimserliğin artmasından destek buldu. ABD’li şirketlerin karlarındaki zayıflığa rağmen Wall Street hisseleri pek çok kez rekor yakaladı. Asya piyasalarında ise Çin’in Şanghay Bileşik Endeksi 2019’da çift haneli yükseldi.