
ABD Merkez Bankası (FED), 34 Amerikan bankasını ele aldığı stres testi sonuçlarını açıkladı. Söz konusu analizin bankaların normal stresine ek olarak Covid-19 salgınının nasıl etkilediğini, direncini ve duyarlılığını tespit etmek amacıyla yapıldığı bildirildi.
FED Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Randal Quarles, yapılan stres testine göre ABD bankalarının en sert şoklar karşısında bile güçlü kalabileceğinin ortaya çıktığını söyledi.
Yılın üçüncü çeyreğinde bankaların hisse geri alımlarını askıya almalarının gerekebileceği sonucu paylaşıldı.FED bankaların durumunu üç farklı senaryo üzerinden değerlendirdi. Buna göre koronavirüs nedeniyle meydana gelen durgunluk V ve U şeklinde toparlanma veya W şeklinde iki daldırmalı durgunluk ve iyileşme gösterecek.
Söz konusu analizin hükümetin teşviklerini ve genişletilmiş işsizlik sigortasının potansiyel etkilerini içermediği söylendi. 34 bankanın kredi kaybının 560 – 700 milyar dolar arasında olması bekleniyor. 2019 yılının sonunda %12 olan sermaye oranlarının %9,5 – %7,7’lere ineceği tahmin ediliyor.

Yapılan açıklamada 2020’nin üçüncü çeyreğinde büyük bankaların temettü ödemelerini sınırlandıracağı ve temettü ödemesine izin vererek sermayeyi korumalarının gerekeceği belirtildi.
Bankaların yaşanan pandemiden olumsuz etkilenmesi ve ekonominin önünde büyük bir belirsizlik olmasına karşın şoklara karşı esnek ve dirençli kalmaya devam edeceği aktarıldı.
Ülkenin büyük bankalarının firmaların sermaye ihtiyaçlarını yeniden değerlendirmek ve yıl içinde tüm planlarını güncellemek zorunda kalabilecekleri söylendi.
Rapor sonucunda bankaların genel olarak stres testinde iyi bir performans gösterdiği fakat temettüleri için soru işaretleri yaratan risklerin göz ardı edilmemesi gerektiği kaydedildi.
Bu doğrultuda bankaların temettülerinin ikinci çeyrekteki seviyelerde sınırlandırıldığı ve gelecekteki ödemelerin son karlara dayandırılan bir formül ile sınırlanacağı kaydedildi.
Bu arada Amerika’da Kovid-19 vaka sayısındaki artış devam ederken, rakamlar iki ay öncesindeki zirveyi aştı.
Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 9 milyon 716 bini, can kaybı ise 491 bini aştı. Salgının başlamasının üstünden aylar geçti ancak hala iyimserliğe doğru bir ilerleme olmuyor. Tespit edilen enfeksiyon sayıları insanların maske takmadığı, sıkı tedbirleri almadığı dönemden bile daha fazla. Özellikle ABD salgının merkezi olma konusunda tüm dünyanın merakla takip ettiği bir ülke.
Güncel rakamlara göre 2 milyon 504 bin aktif vaka bulunuyor. 126 bin Amerikalı ise bu virüs nedeniyle yaşama veda etti. Worldometers verilerine göre 25 Haziran’da ülke genelinde 40 bin 184 yeni vaka bildirildi. Bu sayı 24 Nisan’daki 39 bin 99 vakadan bile daha fazla.
20’den fazla eyalette vakalarda artış olduğu bildirilirken dün; Güney Carolina, Texas, Florida ve Oklahoma gün içi en yüksek vaka sayısını rapor eden yerler oldu. Öte yandan salgının merkezi olan New York’da kısmen kontrol altına alındığı biliniyor.
Vakalarda her geçen gün artış olmasına ve genel tablo karamsarlığı işaret etmesine rağmen eyaletlerin hemen hepsi işyerlerinin kapatılması konusuna yanaşmıyor. Nitekim Başkan Donald Trump da ikinci dalga gelse bile ekonomiyi bu kez kapatmayacağını söylemişti.