
Koronavirüs salgınıyla birlikte büyük geri çekilmeler kaydeden Wall Street, ekonominin yeniden açılma çalışmalarıyla birlikte yükselişe geçti. Hatta bu yükselişin, gelecek hafta yapılacak Fed Açık Piyasa Komitesi toplantılarıyla yılbaşından bu yana olan getirileri pozitif bölgeye taşıması bekleniyor.
ABD ekonomisi işletmeler yeniden açıldıkça ve iş büyümesi arttıkça yaşam belirtileri göstermeye başladı. Ancak reel ekonomi ile borsa arasındaki fark, alışılmadık derecede geniş.
Grant Thornton Baş Ekonomisti Diane Swonk, “Durgunluk ve iyileşme sözcükleri, bu krizden kaynaklanan acı tetikleyicisinin büyüklüğünü yakalamaya başlayamaz ve hala ilerideki rüzgarları köreltemezsek yaygın acı çekme riskleri devam edecektir,” ifadelerini kullandı.
ABD piyasaları Cuma günü tarım dışı istihdam raporunun Mayıs ayında 2,5 milyon artışını fiyatladı. Güçlü yükseliş kaydeden endeksler, yılbaşından bu yana olan getirileri negatif bölgeden pozitife doğru taşımaya başladı. S&P 500 endeksi, birkaç ay önce %30’a varan düşüş kaydetmişti. Perşembe günkü kapanış verilerine göre %42 oranında toparlanma sağladı.
ABD işsizlik oranı %13,3 ile II. Dünya Savaşı sonrası dönemde görülen en yüksek seviyelere yakın seyrediyor, ancak toparlanma yaşadığı dikkat çekiyor.
Ekonomi Politikaları Enstitüsü’ndeki üst düzey ekonomist Elise Gold, “Mayıs ayındaki hafif iyileşmeyle bile tüm grupların işsizlik oranı, 2009 yılında %10’a ulaşan genel işsizlik oranının Büyük Durgunluk’un zirvesinde gördüğü seviyenin üzerinde yer alıyor,” dedi.
Salgının neden olduğu ekonomik kriz, Amerika’nın işgücüne orantısız bir şekilde zarar verdi. Örneğin; siyahi işçiler arasındaki işsizlik oranı Mayıs ayında %0,1 artarak, %16,8’e yükseldi. Beyaz işçiler arasındaki işsizlik azalırken %12,4 seviyesinde gerçekleşti.
Gold, “Araştırmalar, tarihsel olarak daha yüksek işsizlik oranlarının daha düşük ücretlerin, daha yüksek yoksulluk oranlarının ve daha düşük sıvı tasarruflarının iş kayıplarını Afrikalı Amerikalı işçiler ve aileleri için daha yıkıcı hale getirdiğini göstermiştir,” ifadelerini kullandı.
Wall Street ve Main Street arasındaki ayrım, hisse senedi sahipliği hakkındaki verilerle de belirgin bir şekilde görülmektedir.
Pew Research tarafından yapılan Mart 2020 analizi, Amerikalı ailelerin sadece %14’ünün doğrudan bireysel hisse senetlerine yatırım yaptığını, %52’sinin 401(k) gibi emeklilik hesapları sayesinde bir miktar hisseye sahip olduğunu gösterdi. Beyaz ailelerin %61’i ile karşılaştırıldığında siyahi ailelerin sadece %31’i ve İspanyol ailelerin %28’i yatırım yapıyor.
Rakamlar son zamanlarda hisse senedi fiyatlarındaki artıştan kaç Amerikalının yararlanıp yararlanamadığını gösteriyor. National Securities’de baş pazar stratejisti olan Art Hogan, “Bu pazardan çıkan ve dışarıda kalan birçok insan var. Yatekrar düşük seviyeyi test etmek zorunda olduğumuzu ya da bazı şeylerin aslında daha da kötüye gideceğini varsayıyoruz,” şeklinde yorum yaptı.