Avrupa Birliği Mesajlaşma Uygulamalarındaki Uçtan Uca Şifrelemeyi Kırmak İstiyor

Akıllı telefonların hayatımızda büyük yer tutması ile beraber mesajlaşma uygulamaları da milyonlarca kişi tarafından başlıca iletişim aracı haline geldi. WhatsApp, Telegram, Messenger, Viber ve Line gibi başlıca uygulamalar mesajlaşma arayışında olan kişilerin ilk tercihi oluyor.

Bu uygulamalar arasında kullanım oranı olarak WhatsApp’ın öne çıktığını söyleyebiliriz. Facebook’un sahibi olduğu mecranın dünya genelinde 2 milyar aktif kullanıcısı bulunuyor. Mesajlaşma uygulamalarında kullanıcıların verilerinin korunması büyük önem arz ediyor. WhatsApp, Telegram, Messenger gibi başlıca mesajlaşma servisleri kullanıcıların verilerini uçtan uca şifreleme yöntemi ile koruyor.

Bu şekilde gönderilen mesajlar sadece birincil kişiler tarafından görülüyor. Üçüncü kişiler tarafından bu mesajlara erişim sağlanamıyor. Bu koruma resmi kurumları ise huzursuz ediyor. Avrupa Birliği’nin son dönemde artan terör saldırıları ile beraber bu korumayı kırmak için harekete geçtiği belirtiliyor.

AB Uçtan Uca Şifrelemeye Karşı Harekete Geçiyor

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz dönemde Paris, Viyana ve Nice kentlerinde terör saldırıları yaşanmıştı. Saldırganların mesajlaşma uygulamaları aracılığı ile iletişim kurduğu belirtiliyor.

Bu verilerin uçtan uca şifreleme ile korunuyor olması ise resmi makamların önlem almasını zorlaştırıyor. AB tarafından yayınlanan ortak bildiride, üye ülkelerin devlet başkanları ve içişleri bakanları, dijital platformlardaki şifrelenmiş verilerin yetkili makamlar tarafından toplanmasını ele almaya çağrıldı.

WhatsApp, Telegram, Signal ve Messenger dahil olmak üzere mesajlaşma hizmetlerinin gizliliği sağlamak adına kullandıkları güvenlik aracının devlet yönetimleri için sorun teşkil ettiği belirtiliyor. Bu servislerde iletilen veriler korsanlar tarafından ele geçirilirse bile, şifrelenmiş oldukları için okumaları mümkün olmuyor.

Amaç Terörizmin Önüne Geçmek

AB yetkilileri polis teşkilatlarının ve istihbarat servislerinin görevlerini daha iyi yapabilmesi için mesajlaşma servisleri ile daha adil bir denge kurmak istediklerini belirtiyor. Üye devletlerden yapılan çağrıda, “Kanun uygulayıcıların ve diğer yetkili makamların, şifrelemeyi yasaklamadan veya zayıflatmadan dijital kanıtlara yasal erişim elde etmesine izin veren çözümler gerekiyor” ifadeleri yer alıyor.

İnsanların mahremiyetinin önemli olduğu belirtilen açıklamada, ciddi suç ve terörizme karşı önlem almayı destekleyen bir yaklaşım içerisinde olunduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan gizlilik üzerine incelemelerde bulunan ProPrivacy araştırmacısı Ray Walsh, AB’nin bu yaklaşımının imkansız olduğunu düşünüyor.

Walsh iki kaynak arasındaki iletim arasında bir kapı açılmasının, kaçınılmaz bir güvenlik açığı oluşturacağını söyledi. Devlet yetkililerinin kolayca verilere ulaşmak istediğini söyleyen araştırmacı, uygulamaların yapısı gereği bu durumun kullanıcıları savunmasız bırakacağını ifade ediyor. Walsh açıklamasında, “Bu tür bir mevzuat yürürlüğe girerse, genel halk için büyük ölçüde zararlı olur.” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı veri şifrelemesine yönelik yapılacak bir değişiklik sonrası insanların özel olarak iletişim kurma haklarının ellerinden alınacağını söylüyor. Bu mecralarda uygulanacak bir otosansür nedeniyle insanların ifade özgürlüğününe darbe vurulacağı belirtiliyor. AB’nin bu girişimiyle ilgili Facebook, Telegram gibi mesajlaşma devlerinden bir açıklama gelmedi.