Mahşerin Üç Atlısı: Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Selçuk Aydemir Kimdir? Nasıl Yükseldiler?

Gülmek, uzmanlara görü ömrü uzatan ve aynı zamanda insanları günlük dertlerinden arındıran en muazzam insani duygulardan biridir. Sahi, fütursuzca atılan bir kahkahaya sıkıca sarılmayı kim istemez ki? İşte bu nedenledir ki, bizleri güldüren hatta yüzümüzde ufak bir tebessüm oluşmasını sebebiyet veren insanları her daim çok sevmişizdir. Bu, yeri geldiğinde dost meclisinin en neşeli bireyi olabildiği gibi yeri geldiğinde de ekranların en popüler figürleri olabilmektedir.

Şöyle dönüp arkamıza baktığımızda, Yeşilçam’ın en sevilen simaları, bizlere her daim neşe katmak için çabalayan oyuncular olmuştur. Sadri Alışık, Kemal Sunal, Şener Şen, Zeki Alasya, Metin Akpınar ve daha niceleri yüzlerindeki en ufak tebessümle bizleri yıllar yılı güldürmüş, güldürmeye de devam etmiş ustalardır. 2000’lere doğru geldiğimizde ise Cem Yılmaz, Ata Demirer, Yılmaz Erdoğan gibi yetenekli sinemacıların bu görevi devraldığını ve izleyenlerine soluksuz kahkahalar vadettiğini görmekteyiz.

Gel gelelim ki 2017 itibariyle, komedinin yeni ikonları olarak kabul gören, çektikleri her dizi ve film ile kitleleri peşinden sürüklemeyi başaran ender bir ikili var: Ahmet Kural ve Murat Cemcir. Tabii ki, onları yalnız bir ikili olarak addetmek büyük bir hata olacaktır. Nitekim bu iki ismin, modern Zeki-Metin ikilisi olarak anılmasına ön ayak olan kişi ise yönetmen-senarist Selçuk Aydemir’dir. İlk defa Çalgı Çengi filminde birlikte çalışan bu üçlü, daha sonrasında ise NBA tarihinin Big 3’leri gibi el ele tutuşup, birbirlerinin şahlanmasına olanak sağlamışlardır. O zamana kadar küçük rollerin küçük oyuncuları olan Murat Cemcir ve Ahmet Kural günümüzün aranan başrolleri olurken, uçak mühendisliği diplomasını elinin tersiyle iten Selçuk Aydemir ise yenilikçi tarzıyla şimdiden Türk Sineması’na adını altın harflerle yazdırmıştır.

Pekâlâ, bu üç isim nasıl bir araya geldi? Yahut bir araya gelene kadar neler yapıyorlardı? Birbirlerinin yalnızca iş arkadaşı değil, dostu olmayı da başaran ve mahşerin üç atlısı olarak rahatlıkla tanımlayabileceğimiz Selçuk Aydemir – Murat Cemcir – Ahmet Kural üçlüsünün yükseliş hikâyesine dilerseniz hep birlikte göz atalım.

Selçuk Aydemir Kimdir?

1982 doğumlu olan yönetmen Selçuk Aydemir, esasen ekranların sevilen dizisi Leyla ile Mecnun’un senaristi olarak tanıdığımız Burak Aksak’ın kuzenidir. Bir başka deyişle mizah, onlar için bir aile geleneği! Nitekim bu ikilinin 2006 yılında beraber çektikleri Ayrılık isimli kısa film, Antalya Altın Portakal Film Festivali dâhil, birçok festivalde gösterilme başarısı elde etmiş ve ödül kazanarak evine dönmüştür. Tabii ki hem Selçuk Aydemir için hem de Burak Aksak için çekilen bu kısa film ve alınan ödüller sadece başlangıçtır. Sonrasında yine birlikte TRT için çektikleri Kurban adlı dizi, 4 bölüm sürse de onlara birçok kapının açılmasına vesile olacaktır. Nitekim hemen akabinde, TRT’ye ramazan ayına özel hazırladıkları, Ramazan Güzeldir isimli diziyle, damarlarında gezen mizahı iyiden iyiye dışarı vurup, bolca kahkaha atmamıza olanak sağlamışlardır.

Tavsiye Ederiz: Başarı – Azim Konulu En İyi 60 Motivasyon Filmleri

Bu dakikadan sonra kariyerlerine solo olarak devam etme kararı alan ikiliden Burak Aksak, daha sonrasında bir fenomen halini alacak Leyla ile Mecnun’un senaristliği için bambaşka bir yola girmişken, Selçuk Aydemir ise ilk sinema filmi olma özelliği taşıyan Çalgı Çengi için kamera arkasına geçmekteydi.

Ahmet Kural Kimdir?

Selçuk Aydemir gibi 1982 doğumlu olan Ahmet Kural, babasının emniyet müdürü olmasından dolayı çocukluğunu birçok farklı şehirde geçirmek zorunda kalmıştır. Üniversiteyi ise Selçuk Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon bölümünde okuyan başarılı oyuncu, Fikrimin İnce Gülü dizisi ile oyunculuğa adım atmıştır. Hemen akabinde Gazi dizisinde başrolü üstlense de bu dizinin ekran ömrünün kısa olmasından dolayı, ilk başrol deneyimi pek uzun sürmemiştir. Ancak Gazi dizisinin bir önemli özelliği de Ahmet Kural ile Murat Cemcir’in yolunun ilk defa kesişmesidir. Murat Cemcir konuk oyuncu olarak katıldığı dizide pek fazla ortalarda görünmese de Ahmet Kural ile ilk defa aynı projede yer alması kaderin tatlı bir cilvesi olarak anılarda yer etmiştir. Ahmet Kural için kader çanlarının asıl çaldığı an ise Bir Bulut Olsam dizisinde boy göstermesiydi. Keza, şimdilerde “ekürisi” hüviyetinde olan Murat Cemcir ile ilk defa samimi olacak ve gelecekte birlikte atacakları adımlardan habersizce bir dizinin başarısı için çaba sarf edeceklerdi. Hatta dizinin senaristliğini yapan efsanevi kalem Meral Okay, bu iki ismin komediye cuk diye oturacaklarını dile getirerek öngörüsünü de taa o zamanlardan ortaya koymuştur.

Buna da Bakın: Behzat Ç.’nin “Cips Canavarı” Harun’u Fatih Artman’ın Önlenemez Yükselişi

Tabii, Ahmet Kural ile Murat Cemcir’in Bir Bulut Olsam’da başlayan samimiyeti, araya giren başka projelerden ötürü bir nebze de olsa sekteye uğramıştır. Nitekim Ahmet Kural önce Kahramanlar, daha sonrasında ise Elde Var Hayat dizilerinde hikâyenin gidişatına birebir etki etme potansiyeline sahip önemli karakterlere hayat vermiştir. Tabii bu süre zarfı içerisinde, Onur Ünlü’nün yönetmenliğini yaptığı Güneşin Oğlu filminde de yan karakterlerinden biri olarak boy göstermiştir.

Murat Cemcir Kimdir?

Adeta bir samimiyet abidesi olarak karşımıza gelen Murat Cemcir, 1976 Tokat doğumlu. Yani yer aldığı projelerde sıkça yer eden Tokat esprisi işkembeden yapılmıyor. Mustafa Kemal Üniversitesi Motor bölümü mezunu olan oyuncu, ilk defa Takva filmindeki küçük rolüyle beyazperdede boy gösterdikten sonra, birçok projede konuk oyuncu olarak yer almıştır. Onun ekranda görünme süresinin en uzun olduğu proje ise, Ahmet Kural ile samimi olmalarına da vesile olan Bir Bulut Olsam dizisidir. Burada Asil karakterine hayat verdikten sonra, ona asıl büyük sıçramayı yaşattıracak Ramazan Güzeldir dizisine dâhil olması aynı zamanda Selçuk Aydemir ile de yolunun kesişmesini müjdelemekteydi. Burada hayat verdiği Dilenci Tankut karakteriyle izleyenlerine oldukça keyifli anlar yaşattıran Murat Cemcir için artık başrolde yer alma ve Çalgı Çengi’nin Salih’ine hayat verme vakti gelip çatmıştı.

Çalgı Çengi

Çalgı Çengi’ye kadar sürüncemede giden ve gelecek planları yapma konusunda oldukça tedirginlik yaşayan Selçuk Aydemir – Ahmet Kural – Murat Cemcir için artık tek önemli bir husus vardı: O da kafalarındaki filmi olabildiğince eğlenceli bir şekilde çekebilmek. Nitekim Selçuk Aydemir’in eşsiz bir efor ve varını yoğunu ortaya koyuşuyla 1 haftacık kısa sürede, 30 bin lira gibi cüzi bir fiyata filmin çekimleri tamamlanmıştır. Plan değiştirmeye bile vakitleri olmayan, bir günde yaklaşık 16 sayfa çeken -büyük yapımlarda bu süre günde maksimum 3 sayfaya tekabül eder- Çalgı Çengi ekibi, filmi tamamladığında ise, ne yapacaklarını kara kara düşünmekteydi. Film çekilmişti iyi hoş ama, nasıl vizyona girecekti?

İlginizi Çekebilir: 2016 ve 2017 Yıllarının En Komik Filmleri

Tam da bu süre zarfı içinde Selçuk Aydemir’in yolunun Cem Yılmaz’ın sahibi olduğu CMYLMZ Fikir Sanat ile kesişmesi, tümüyle değişecek bir kaderin de habercisi niteliği taşıyordu. Çünkü Cem Yılmaz iki Ankaralı müzisyenin hikâyesinin anlatıldığı bu filme, deyim yerindeyse bayılmıştı! Artık Çalgı Çengi için vizyon macerasının başlama vaktiydi. Ancak gelin görün ki sınırlı kopya ile beyazperdenin yolunu tutan film, vizyonda kaldığı 9 hafta boyunca yalnızca 59 bin kişi tarafından izleniyor ve umduğunu bulamıyordu. Ancak bu bile, filme ve kendilerine inanmış Selçuk Aydemir – Murat Cemcir – Ahmet Kural üçlüsünün yükselişinin önüne geçmeye yetmeyecekti. Nitekim Çalgı Çengi vizyondan kalktıktan sonra sosyal medyada adeta bir fenomen haline gelecek ve herkesin dilinde dolaşan bir film halini alacaktı.

Üsküdar’a Giderken

Selçuk Aydemir, Çalgı Çengi sonrası hiç hız kesmeden yeni bir diziye başlamanın hazırlığı içerisindeydi. Artık onun için de ana akım medyaya geçme vaktiydi! Mizahını daha geniş kitlelere duyurabileceği Kanal D ekranlarında, Öner Erkan, Tülin Özen, Erkan Can gibi popüler oyuncularla startını verdiği Üsküdar’a Giderken, yönetmenin önceki projelerden tanıdığı ve Çalgı Çengi’de kader birliği yaptığı Murat Cemcir’i de bünyesinde barındırıyordu. Nitekim dizi olanca eğlencesiyle izleyenlerini selamlarken, kanalın yayın politikasından dolayı ratinglerde birtakım problem yaşıyordu. Perşembe günü PT2’de yani 23.00’da yayınlanan dizi, her ne kadar kendi takipçisini kısa sürede oluşturmuş olsa da beklenen izleyici sayısına ulaşamıyor ve 13.bölümün sonunda ekranlara veda ediyordu.

Her ne kadar Üsküdar’a Giderken, 13 bölüm gibi kısa sayılabilecek bir sürede ekranlara veda etse de; o dönem internette ünü git gide yayılmaya başlayan Çalgı Çengi’nin de etkisiyle ismini duyurmayı başarmıştı. Aynı zamanda dizinin özgün mizahı, yönetmen Selçuk Aydemir’in de gümbür gümbür gelen ayak seslerinin habercisiydi.

Ahmet Kural’ın sonradan dahil olduğu dizi, mahşerin üç atlısı olarak tanımladığımız fenomen üçlünün son popüler olmayan işi olarak da kayıtlara geçmiştir.

İşler Güçler

Üsküdar’a Giderken sona ermiş, maddi imkânsızlıklardan ötürü de yeni bir film çekememişti Selçuk Aydemir. Tam da bu sırada, sektöre bir eleştiri getireceği iddiasıyla 13 bölümünü en baştan kaleme aldığı İşler Güçler dizisi STAR TV ekranlarından boy göstermeye hazırlanıyordu. Tabii ki, bunu yaparken kader birliği yaptığı dostları Murat Cemcir ve Ahmet Kural’dı yanındaydı. Ancak kamera önünde bu sefer yalnızca ikisi olmayacak, Selçuk Aydemir’in kısa film çektiği dönemden arkadaşı olan Sadi Celil Cengiz de ekibe dâhil olacaktı.

İlginizi Çekebilir: Narcos Dizisi Konusu, Oyuncuları, Fragmanları ve Müzikleri

Nitekim Selçuk Aydemir’in oluşturduğu hikâye, başrolünde yer alan oyuncuların dinamik performansları ile daha ilk bölümden herkesi kahkahaya boğmayı başarmıştı. Diziye başlarken, 13.bölümün sonrasını pek de görebileceğini düşünmeyen Selçuk Aydemir, tam tamına 41 bölüm çekecek ve İşler Güçler ile birlikte Ahmet Kural & Murat Cemcir’i de birer fenomen haline getirecekti. Mahşerin üç atlısının, esas yükseliş dönemi ise şimdi başlıyordu…

Düğün Dernek

Çalgı Çengi ile sektöre sessiz ama etkili bir giriş yapan Selçuk Aydemir – Murat Cemcir – Ahmet Kural üçlüsü için artık Viyana kapılarına dayanma vakti gelip çatmıştı. İşler Güçler dizisinden kazandıkları haklı popülariteyle, beyazperdenin yolunu bir kez daha tutan mahşerin üç atlısı bu sefer Sivas’a gidecek ve bir düğün telaşesini kendilerine has bir üslupla izleyenlerine aktaracaklardı. Ancak İşler Güçler’de genişlemeye başlayan ekip, Düğün Dernek’te top noktasına ulaşacak ve adeta Ertem Eğilmez’in kalabalık ve aynı oyuncularla çalışmasından ötürü bir ekol haline getirdiği Arzu Film’ini akıllara getirecekti.

İlginizi Çekebilir: Yeşilçam’ın En Çok Ağlatan Türk Filmleri Listesi

Düğün Dernek, yalnızca dur durak bilmeyen eğlencesi ile değil aynı zamanda sinema salonlarını fethetmesiyle de hafızalara kazınan bir film. Çalgı Çengi ile 9 haftada yalnızca 59 bin kişi tarafından izlenen mahşerin üç atlısı, bu sefer 40 hafta vizyonda kalıp 6 milyon 980 bin kişi tarafından izlenme başarısı gösteriyordu. Aradan geçen yıllar, çekilen diziler ve isimlerini iyiden iyiye duyurmaları kazanılan başarının tesadüfî olmadığını açıkça ortaya koyuyordu. Bir tarafta uyumlarıyla parmak ısırtan ve yeni Zeki-Metin diye lanse edilen Ahmet Kural-Murat Cemcir ikilisi diğer tarafta ise kaptan köşkünde oturan ve her şeyin mimarı olan Selçuk Aydemir.

Kardeş Payı

Düğün Dernek ile yalnızca belli bir kesime değil, toplumun her bir bireyine temas etmeyi başaran bu üçlü için, asıl yuvaları olan televizyona dönme vaktiydi. Hem de öyle destansı bir şekilde döneceklerdi ki adeta yeri göğü inleteceklerdi. İşler Güçler ve Düğün Dernek’ten tanıdığımız ekibi, daha genişletip Kardeş Payı ile huzurlarımıza gelen eğlenceli ekip, izleyenlerine 90’ları anımsatan bir mahalle komedisi sunuyordu. Tabii bu mahalle günümüze entegre edilmiş ve Selçuk Aydemir’in kendi özgün yorumunu içinde barındıran bir mahalleydi.

Tavsiye Ederiz: Shameless Dizisi Konusu, Oyuncuları, Fragmanları ve Müzikleri

Ahmet Kural & Murat Cemcir ikilisinin artık birbirine iyiden iyiye alışmaya başladığı, sahneler arasında adeta doğaçlama paslaştıkları Kardeş Payı, bu ikiliyi gerçek anlamda star hüviyetine büründüren dizi olmuştur. Evet, bu ikili Selçuk Aydemir önderliğinde Çalgı Çengi ve İşler Güçler gibi özgün işlerin altına imzasını atmış, Düğün Dernek gibi bir projeyle kitleleri peşinden sürüklemiş olabilir ancak ilk defa her köşe başında, her dost meclisinde bu denli isimlerinden söz ettirir olmuşlardır. Çünkü Kardeş Payı, birbirine artık iyiden iyiye aşina olan bu ekibin dinamizmini doruk noktasına taşıdığı en profesyonel işi olarak arzı endam etmekteydi. Nitekim 35 bölüm süren ve bitişinin üzerinden yaklaşık 2 yıllık bir süre geçen Kardeş Payı, hala her sıkıcı anda imdada yetişen bölümleriyle hatırlanmaya devam etmektedir.

Düğün Dernek 2 ve Nihayet Çalgı Çengi İkimiz

Esasen herkes bu ekipten, Çalgı Çengi’nin devamını beklerken, onlar sağ gösterip sol vurarak Düğün Dernek’in ikinci filminin altına imzalarını atıyorlardı. Nitekim ilkinin yaptığı gişe başarısından sonra, maddi olarak bakıldığında doğru bir seçim olarak gözüken Düğün Dernek 2, her ne kadar ilk filmin mizahının üzerine koyamasa da Ahmet Kural & Murat Cemcir ikilisinin uyumu ve Selçuk Aydemir’in kurnaz esprileriyle 6 milyon kişi tarafından izlenmeyi başarıyordu.

Onları bize tanıtan ve başta büyük starlar sonrasında ise bir aile olarak algılamamıza ön ayak olan proje hiç şüphe yok ki Çalgı Çengi’dir. 2011’de çekilen ilk filmin ardından bir kez Behzat Ç.’ye bir kez de İşler Güçler’e konuk olan Salih ve Gürkan ikilisinin macerası, nihayet 2017 yılında kaldığı yerden devam ediyordu.

Tabii ki aradan geçen 6 yılda, bu üçlü yukarıda da bahsettiğimiz gibi birçok dizinin ve filmin altına imzasını atarak, maddi olarak epey yüklü bir kazanca sahip olmuşlardır. Nitekim Çalgı Çengi İkimiz filminden önce de Selçuk Aydemir, Ahmet Kural ve Murat Cemcir’in ortak olarak kurdukları ve Ankara’nın meridyenlerini ifade eden TR 40 33 adlı şirket, filmin yapımcısı olma özelliğini taşıyordu. Maddi olarak oldukça başarılı bir hamlenin altına imzasını atan bu üçlü, böylelikle 6 yıl önce 30 bin liraya çekmek zorunda oldukları Çalgı Çengi’yi kendi paralarıyla, gönüllerince çekecek ve gelen hâsılatın da büyük bir çoğunluğuna sahip olacaklardı.

Düğün Dernek filmlerinin 6 milyon barajını geçmesinden sonra, Çalgı Çengi İkimiz için de beklenti bir hayli fazlaydı. Ancak beklenen rekor denemesi gerçekleşmedi ve film, 7. haftasının sonunda ancak 2 milyon 700 bin kişiye ulaşabildi. Ancak ilk filmi 59 bin kişinin izlediğini düşünürsek şayet, Çalgı Çengi İkimiz’in gişede büyük bir atağa kalktığını da söylemek doğru olacaktır.

Sıfırdan Zirveye Gidişin Hikâyesi

Ahmet Kural ile Murat Cemcir’in yolu kesişmeseydi yahut Selçuk Aydemir bu ikiliyle çalışmak istemeseydi acaba şu anda onlara birer star gözüyle bakar mıydık? Çalgı Çengi ile bir üçlü haline gelen ve o gün bugündür ayrılmayan, ayrılmaya da pek niyeti olmayan bu üç adam, yaklaşık 6 yıldır evlerimize misafir olan ve bizleri bolca güldürmeyi başaran isimler konumunda.  Onların bir araya gelmesi belki tesadüfî olabilir ancak başarıları asla. Hani popüler bir tabir vardır ya, “Buralara kazıya kazıya geldiler” diye. İşte bu üç adam için bu söz öbeği öylesine geçerli ki…

Zor şartlar altında, yalnızca 30 bin liraya -ki örnek olsun diye söylüyorum; günümüzde şartlarında bir kısa filmin bütçesinin dahi 30 bin lirayı aştığı oluyor- ilk filmlerini çeken bu üçlü, 2017’de ortaklaşa kurdukları yapım şirketiyle de yıllardır süre gelen çabalarının karşılığını maddi olarak da almış olarak gözüküyorlar.

İşin maddiyatını bir kenara koyduğumuzda ise, Ahmet Kural & Murat Cemcir ikilisinin Selçuk Aydemir önderliğinde daha birçok filmin ya da dizinin altına imzasını atması en büyük temennimiz olacaktır. En başta dediğimiz gibi, bu ülke eğlenceye ve kaliteli mizaha aç bir ülke. Durum böyle olunca da yüzümüze en hafif tebessümü yerleştiren insanlara ilgi duymamak kaçınılmaz bir süreç halini alıyor. Nasıl ki vakti zamanında Zeki Alasya & Metin Akpınar’ın yaptığı işlere fütursuzca gülüyorsak, şimdi de Ahmet Kural&Murat Cemcir ikilisinin uyumuna gülüyoruz. Sıfırdan zirveye gelişin adeta vücut bulmuş hallerini ayrı ayrı temsil eden ve bu yönleriyle de takdiri hak eden bu üç ismin önlerinin açık olması dilekleriyle yazımızı sonlandırıyoruz.