Zamanında Piyangodan Para Kazananlar Şimdi Ne Alemde?

Hepimiz hayal ederiz, bu hafta sayısal lotoda 6’yı biz bilsek, yılbaşı büyük ikramiyesi bize çıksa neler yaparız diye… Büyük ikramiyeleri düşündüğümüz zaman ise tüm ömrümüz boyunca çalışsak bile bir arada göremeyeceğimiz kadar çok parayı bir arada görmek, hepimizin aklını başından alıyor. Bir bilet alırız ve hemen neler alıp, neler yapacağımıza karar vermeye çalışırız. “Bu para benim olsa ömrümce çalışmam” da deriz. Peki, gerçekten bu parayı kazananlar böyle mi yapıyor? Onlara ne oldu? Hayatlarında ne değişti?

Bir fabrikada asgari ücretle çalışan insanın, bu büyük ikramiyeye sahip olması nasıl bir duygu bir hayal edin. Birçok haberde bu insanların birçoğundan haber alınamadığı, bazılarının o parayı tükettiği, çaldırdığı, dolandırıldığı ve yine sefalete geri döndüğünü gördük. Kimisi de gerçekten zekice bu parayı değerlendirip iyi yerlere gelebildi. Bakalım dünya çapında piyangodan büyük ikramiye kazanan kişilere neler olmuş…

Genel olarak büyük ikramiyeyi kazananların birçoğunun sonunda mutsuz oldukları görülüyor. Birçoğunun aile hayatı bozulurken, kimisi tüm arkadaşlarını kaybediyor. Elbette, bu ikramiyenin alın teri bir kazanç olmadığı düşüncesiyle İslam dinine aykırı düşüncesi de var. Bu nedenle meydana gelen ölümler bile var ve Müslümanlarda bunun Allah tarafından helal kazanç olmadığı nedeniyle olduğuna inanılıyor.

Hıristiyan geleneği olarak görülen piyangoların şimdiye kadar kimseye hayır getirmediği yapılan yorumlar arasında. Haram para yediği için intihar edenlerin, ailesini kaybedenlerin, çocuğu ölenlerin, sefalet içinde ölenlerin olduğu bir haber ile karşılaştım. Bunlardan bazıları ise şu şekilde;

• 2004 yılında 2,5 trilyon lira kazanan Necmi Yıldırım’ın oğlunun, ikramiye nedeniyle çıkan kavgada bıçaklanarak yaralandığı,
• 40 yıl önce büyük ikramiye kazanan Mehmet Sarıoğlu’nun bir barakada donarak öldüğü,
• 2005 yılında 5 milyon lira kazanan Ahmet Bayram’ın intihar ettiği,
• 2012 yılında 10 milyon lira kazanan 74 yaşındaki Yusuf Akoğlu’nun, 6 milyon lirayı verdiği oğullarının terk ettiği, eşinden ayrıldığı,
• 1998 yılı talihlisi Semra Kozan’ın 18 yıllık yuvasının dağıldığı, aldığı yazlığın yıkıldığı ve lüks araba ile oğlunun kaza geçirerek ağır yaralandığı,
• 11 yıl önce büyük ikramiye kazanan Ayhan Yalçınkaya’nın tüm huzurunu kaybettiği, kötü günler geçirdiği ve dostlarını kaybettiği,
• 1985 ve 1997 yıllarında ikramiye kazanan Salih Bahtiyar’ın “mafya peşime düşecek” düşüncesiyle bunalıma girip eve kapandığı,
• 2004 yılında 543 bin lira kazanan Ali Atıcı’nın “hayal edemeyeceğim kadar zengin oldum, ama hayatım alt üst oldu” dediği,
• 1982 ve 1984 yıllarında büyük ikramiye kazanan Mustafa Savgan’ın şu an ayakkabı boyacısı olduğu ve “şu anda daha huzurluyum, neden huzurluyum, en azından param yok” dediği biliniyor.

Bu kişiler gibi daha birçok kişi olduğu görülüyor. Aynı durum yalnızca biz Türklerde değil, birçok yabancı talihlide de söz konusu olmuş. Peki, neden böyle? İslam dinine göre alın teri ile kazanılmamış para helal değildir ve herhangi bir hayır işinde de kullanılamaz. Bu insanlar gerçekten bu nedenle mi bu halde geldiler? İkramiye kazanan insanlar akıllıca bu parayı değerlendirseydi yine böyle olur muydu? Paranın insanı bozduğu doğru mu?

Bu konu üzerine ikramiyelerin büyüklüğü kadar soru sorulabilir. Geçtiğimiz günlerde 27 yaşında piyangodan 1 milyon pound kazanan Matt Myles‘ın haber ile karşılaştım ve birçok sosyal medya platformunda da bu kişinin fotoğrafları konuşuluyordu. Bu fotoğraflar kardeşiyle çıktığı dünya turundan paylaştığı fotoğraflar. Habere göre Myles’ın hayatı değişmiş ve son 1 yılını tüm dünyayı gezerek geçirmiş. Peki, bu para bittiğinde 12 saat çalıştığı fabrikaya geri mi dönecek?

Tüm dünyayı dolanan Myles ve kardeşi son olarak Brezilya Dünya Kupası’nı izlemeye gitmiş. Kardeşi Pete ile gece hayatının adeta ‘dibine vuran’ Myles, pahalı kıyafetlerin ve mekanların tadını çıkarttığını söylüyor. Twitter üzerinden gezisine ait fotoğrafları paylaşan Myles ilgi görüyor.

Yurtdışından bir talihli ile de tanışmanızı istiyorum. 55 yaşındaki ‘Jack’ Whittaker Jr. 4 büyük piyango kazandıktan sonra 1 yılda 114 milyon dolar kaybettiğini söylüyor. Birçok eyalette oynanan Powerball isimli yarışmadan 2002 yılında 315 milyon dolar kazanan Whittaker, o sıralarda bir mimarlık firmasının başındaki isimdi. Klasik bir Amerikan yaşantısına sahip ve 1 milyon doları bulan bir mal varlığına sahipti. Aile yaşantısı iyi ve mutluydu. Ödülü kazandıktan sonra Hıristiyan Cemiyetlerine kazancın %10’ununu bağışladı. Jack Whittaker Foundation’ı kurdu ve 14 milyon para yatırdı.

Whittaker bu noktaya kadar her şeyi iyi yapmış gibi görünse de, birkaç kere alkollü araç kullanmaktan tutuklanmış, bir bar yöneticisini tehdit etmekten tutuklanmış, bir kadına sarkıntılıktan dava açılmış, bir striptiz kulübünde arabasından 545 bin doları ve daha sonra 200 bin doları çalınmış. Adına daha birçok dava açılmış ve en son karısı boşanma davası açarak boşanmış. Whittaker’ın sözleri ise “keşke o bilet elime geçtiğinde yırtıp atsaydım…”

Illiniois Lottery’den 20 milyon dolar kazanan Jeffrey Dampier, aç gözlü üvey kız kardeşi tarafından öldürüldü. Oysaki Dampier bu parayı herkesle paylaşıyordu.

Ken Proxmire, 1 milyon dolar kazanıp araba işine girdikten sonra 4 yıl içinde iflas etti ve hayatı zindana döndü. İkramiye öncesinde makinistlik yapan Proxmire’in oğlu ise şimdiki hayatları için “artık helikopter ya da limuzin gezilerinden konuşmuyoruz. Herkes gibi sıradan bir hayatımız var, babam akşamları eve makinist olarak geliyor” diyor.

Kazandığı tüm ikramiyeyi hayır kurumlarına ve işlerine harcamasına rağmen kumar ve kredi kartı borcundan batan Janite Lee’nin hikayesi de aynı.

31 milyon dolar ikramiye kazandıktan sonra hepsini ödünç veren ve hem parasını hem de karısını kaybeden Billy Bob Harrel Jr.’de intihar edip hayatını sonlandırdı.

1985 ve 1986 yılında iki ikramiye kazanan Evelyn Adams, şu an tamamen parasız bir şekilde karavanda yaşıyor.

İlginizi Çekebilir :

Piyango Kazananlar Hakkında Bilinmeyen 10 Gerçek

Bu yurtdışından örneklerimizin sonu da hep hazin bitiyor. Belki, şu an Matt Myles ve kardeşi çok eğleniyor, belki de hiçbir zaman bu kötü duruma düşmeyecekler ama örneklerinde hepsi kötü olunca buna inanmak ne kadar da zor değil mi?