Richard Pringle isimli genç adamın hayatı 1 sene öncesine kadar gayet normaldi. Ta ki 3 yaşındaki küçük oğlu, ani bir beyin kanaması sonucunda hayatını kaybedene kadar. Geçen yılın Ağustos ayında gerçekleşen olay, babayla birlikte tüm aileyi yıkmış, Hughie’nin yokluğu sevenlerine tarif edilemez acılar yaşatmıştı. “O sıkıcı şeyleri güzelleştirirdi. O her şeyi güzelleştirirdi.” diyen Richard, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabında bir yazı paylaştı. Ve bunu diğer ebeveynlerin bazı gerçeklerin farkına varmaları umuduyla yaptı.
İşte Richard Pringle’ın “ne öpmeye ne de sevmeye doyabildiğim” dediği Hughie’nin ardından yazdıkları…
Her zaman vaktiniz vardır. Yaptığınız şeyi bırakıp, çocuğunuzla oynamayı başlayın. Bir dakikalığına olsa bile bunu yapın. Hiçbir şey ondan daha değerli değil! 
Çocuğunuzun fotoğrafını ve videosunu olabildiğince çok çekin. Bir gün elinizde kalan tek şey, onlar olabilir. 
Çocuğunuz için para değil, zaman harcayın. Onun için ne kadar par harcadığınız önemli mi zannediyorsunuz? Hiç değil! Onun için ne yaptığını önemli. 
Birlikte su birikintilerinde zıplayın, yürüyüşlere çıkın, yüzmeye gidin, kamp yapın ve eğlenin! Çocukların anne babalarından en çok istediği şeyler bunlar. 
Düşünüyorum da! Ben, Hughie’e ne satın aldığımızı değil sadece onunla ne yaptığımızı hatırlıyorum. 
Birlikte şarkı söyleyin! Hughie’ye dair en mutlu hatıralarımı düşündüğümde aklıma, o omuzlarımdayken ya da arabada yanımda otururken beraber şarkı söylediğimiz anlar geliyor. 
Basit şeylere değer verin! Uyku vakitleri, yemekler, hikaye zamanları, tatil günleri tembelliği, sabah mahmurlukları…. Bu özel anları sakın kaçırmayın. 
Çocuğunuza veda ederken onu her zaman öpün. Ve bunu unutursanız geri dönmeye üşenmeyin. Onu bir daha görüp göremeyeceğinizi asla bilemezsiniz. 
Sıkıcı işleri eğlenceli hale getirin! Araba yolculuklarını, alışveriş zamanlarını, doktor kontrollerini… Aptalca şakalar yapın, çocuklaşın, kahkaha atın, kısacası hayatınızı renklendirin. 
Unutmayın, hayat her şeyi ciddiye alacak kadar uzun değil! 
Günlük tutun. Çocuğunuzun yaptığı ve yüzünüzü güldüren her şeyi yazın. Söylediği komik şeyleri, girdiği komik halleri… 
Biz bunu Hughie’yi kaybettikten sonra yapmaya başladık. Çünkü onunla ilgili her şeyi hatırlamak istiyoruz. Siz de çocuğunuzla ilgili şeyleri yazmalısınız. Böylelikle ileride geriye dönüp baktığınızda her anınızı hatırlayabilirsiniz. 
Eğer çocuğunuz iyi geceler öpücüğü vermek, kahvaltı yapmak, beraber yürümek, üniversiteye göndermek, düğününü görmek için yanınızdaysa, ne kadar şanslı olduğunuzu bilin. Ve bu gerçeği hiçbir zaman unutmayın! 
Evet, 3 yaşındaki oğlunu kaybeden Richard Pringle’ın farkına vardığı ve bütün ebeveynlere hatırlatmak istediği gerçekler bunlar! Ve gerçekten de samimiyetle yazılmış bu tavsiyelerin gereken yerlere ulaşacağını umarak, ebeveynlerin meşguliyetlerinden kurtulmalarını ve çocuklarına daha çok zaman ayırmalarını diliyoruz.