
Birçoğumuz duygularımız tarafından yönetiliriz. En bilindik atasözlerimizden olan “ayağını yorganına göre uzat” cümlesi de duygular ön plana çıktığında pek fazla işe yaramıyor. Çünkü sahip olduğumuz duygular, zorunlu ve lüks harcamalarımızı manipüle edebiliyorlar.
Genellikle varlıklı insanların lükse olan düşkünlüklerinden yakınsak da duygularımız, orta direk ve düşük gelirli ailelerin de kazançlarının oldukça büyük bir yüzdesini “keyif” için harcamasına neden oluyorlar. Şimdi sizlere sunacağımız Deutsche Bank Araştırma tarafından hazırlanan rapor da bu gerçeği bütünüyle gözler önüne seriyor.
Zenginler Gelirlerinin %65’ini, Orta Halliler %50’sini Lükse Harcıyor
Öncelikle bu araştırmanın Amerika halkı baz alınarak yapıldığını belirtmeden geçmeyelim. Bu nedenle de ortaya çıkan oranları ülkemize uyarladığımızda ufak çaplı değişimler olabilir.
Fakat en basitinden yeni çıkan bir akıllı telefona ya da güzel bir kıyafete sahip olabilmek adına birçoğumuzun bu lüks harcamalara göre daha zorunlu harcamaları göz ardı edebildiğimizi hatırlatmakta fayda var. 1984 ila 2014 yılları arasında ailelerin harcamaları baz alınarak yapılan bu araştırmanın sonucu ise oldukça şaşırtıcı.
Çünkü en varlıklı aileler kazançlarının %65’lik kısmını lükse, %35’lik kısmını ise zorunlu ihtiyaçlara harcıyorlar. Ancak orta halli aileler de zenginlerden geri kalmayıp, gelirlerinin %50’sini lükse ve %50’sini de gerekliliklere harcıyorlar.
Düşük Gelirli Ailelerin Kazançlarının %40’ı ise Lükse Gidiyor
Fakat belki de araştırmanın en şaşırtıcı noktası, düşük gelirli ailelerin bile gelirlerinin oldukça büyük bir kısmını zorunlu ihtiyaçlar yerine lüks harcamalar yapmaları olabilir.
Deutsche Bank Araştırma tarafından hazırlanan raporlara göre; en düşük gelirli aileler kazançlarının %40’ını lükse %60’ını ise gerekli ihtiyaçlarına harcıyor.
Gelir Arttıkça Tüketim ve Hizmet Oranları da Artıyor!
Aslında bu sonuca varmak çok da zor değil. Geliriniz arttıkça, isteseniz de istemeseniz de yediğiniz yemeklerden tercih ettiğiniz mekanlara kadar hem temel hem de lüks harcamalarınız değişime uğrar. Araştırmanın sonucuna göre bu durumun da merkezinde duygularımız var.
Nisan 2017 tarihinde Journal of Consumer Research bülteninde yayınlanan çalışmada; duygularını kontrol altına alamayan tüketicilerin; tornavida veya deterjan gibi işlevsel ve sorun çözmeye yönelik ürünler satın almalarının sonucunda kontrol duygularının arttırabileceği belirtiliyor.
Fakat NerdWallet’ın 2017 yılının Ocak ayında gerçekleştirmiş olduğu anket, gelir artışının kredi kartı alımını ve gereksiz borçlanmayı da arttırdığı gözler önüne seriyor. Yapılan anket sonuçlarına göre Amerikalılarının neredeyse yarısı, %49’luk kesimi duygularına yenik düştükleri için daha da fazla para harcanmasına neden oluyor.
Lüks Harcamaları Duygular Yönlendiriyor
Paramızın yeteceğinden daha fazlasını arzulamamıza neden olan duygular, kredi kartı kullanımını ve limit aşımını tetikliyorlar. Hatta yine NerdWallet’ın araştırmasında bu %49’luk kesimin büyük bir çoğunluğunun borçlanmaktan ve nakit avans gibi ödemede zorluk yaşayabilecekleri gereksiz harcamalar yaptıkları ortaya çıkıyor.
Kadınlar Stres, Erkekler Heyecan Yüzünden Harcama Yapıyor
Araştırmaya bağlı olarak kadınlar strese bağlı olarak, erkekler ise heyecanlandıklarında gereksiz harcamalar yapabiliyorlar. Ayrıca düşük gelirli ailelerin yüksek oranda paralar harcamalarını aşırı stres tetikliyor.
Sonuca gelecek olursak; duygularımızı kontrol edemediğimiz sürece cüzdanımızdaki delik hiçbir zaman kapanmayacak. Peki, sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?