
Yunanistan’ın 2008 yılından bu yana olan borcunun daha hızlı ilerlemesi ile ilgili tartışmalar Avrupa’da süre dursun, daha birçok devlet yüksek borçlarla karşı karşıya. Birçok ülke için yüksek borçların nedeni; 2000’li yılların başında karşılaşılan finansal krizin, şirketler üzerindeki hasarını en aza indirebilmek için bu şirketlerin vergiden muaf tutulmasıydı. Ayrıca bu küresel kriz, birçok ülkede uzun yıllar boyunca ekonomik büyümeyi engelleyen kalıcı sorunlar da oluşturdu.
Ülkesinde yaşanan ekonomik sıkıntıya bağlı olarak her ülke borç alma politikası izliyor. Tabi ki bu da o ülkenin vatandaşlarına ağır vergi yükleri, sürekli yapılan zam oranlarıyla geri dönüyor. Ülkelerin gelişim düzeyindeki atılımları da burada büyük etken olarak karşımıza çıkıyor. Sizler için hazırladığımız listede ise isimlerini gördüğünüzde şaşıracağınız dünyanın en borçlu ülkelerini listeledik. Listemizde sizlerle paylaşacağımız oranların GSYİH’nin yüzdesi olarak ifade edilen devlet borçları olduğunu göz önünde bulundurunuz.
İşte karşınızda dünyanın en borçlu 10 ülkesi:
10 İzlanda
% 96.4
İzlanda’nın büyük bankalarından üçü 2008 mali krizi sırasında iflas etti. Atlantik’te bulunan adanın ekonomisi de çöktü. Devlet kurtarma planları uygulamak için kaynaklardan yoksun olmasına rağmen, ticareti devam ettirmek için yeni isimler altında bankalar kurmak için milyarlarca dolar yatırım yaptı. Toplam ekonomisi sadece yaklaşık 10 milyar dolarken iflası önlemek için 2 milyar dolar IMF’den borç aldı. Eski bankaların borçlarını geri ödemek içinse hükümet tarafından yoğun bütçe kesintileri yapılmıştır.
9 Jamaika
% 127.3
Jamaika’nın borç ile sorunu, diğer ülkelere göre biraz daha uzun soluklu olmuştur. Ancak şimdilerde sağlık ve eğitime ödenen paralar borcu iki katına çıkardı. Başlangıçta ülkenin içine düştüğü durum temel günlük ihtiyaçlar için ithalata öncelik vermesinden kaynaklandı. 1980’lerin başında fiyatlar hızla yükselince felaket yaşandı. IMF’den gelen kesintiler ülkeyi yoksulluk için talep edilen kredilerin çoğunu kabul etmek zorunda bıraktı.
8 Portekiz
% 129
Portekiz, Yunanistan gibi finansal kriz sonrasında AB ve IMF’den kredi alarak çöküşle karşı karşıya kalan 2. ülkedir. Borç, 2013 yılında yüzde 129 yükseldi. Hükümet geri ödemeleri karşılamak amacıyla harcamaların kısılması yönünde bir politika izliyor. Ancak bu durum ülkede o kadar da sevilmedi. Portekiz 2014 yaz başında kurtarma programı yaparak daha sert ve ciddi adımlar atmaya başladı.
7 İtalya
% 132.6
Borç son birkaç yıldır İtalya’da boy gösteriyor, ama asıl sorun yine 2008 ekonomik krizinden kaynaklıdır. İtalya’nın ekonomisi, G7 ülkesi olmasına rağmen tamamen iyileşemedi. Şu anda ülkenin borcu 2008 yılı seviyelerinin altında yüzde 9’dur. Toplam borç ise yaklaşık yüzde 130 civarına ulaşmıştır.
6 Antigua ve Barbuda
% 36
Başka bir Karayip ulusu olan Antigua ve Barbuda aşırı borçları nedeniyle IMF’den destek almak zorunda kaldı. 2010 yılında ülkenin toplam borcu yüzde 130 artmıştı. O tarihten beri ülke ekonomisi sürekli küçüldü. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avrupa’dan gelen turistleri ağırlayan Antigua ve Barbuda, 2008 yılındaki ekonomik krizden oldukça kötü etkilendi.
5 Saint Kitts ve Nevis
% 79
Karayip ulusunun 1 milyar dolar toplam borcu uluslararası standartlara göre nispeten az gibi görünse de nüfusu sadece 50.000’in biraz üzerinde olan bir yer için oldukça büyüktür. Karayip yüzde olarak yüzde 200’e yakın olan en yüksek borçluluk oranlarından birine sahiptir. Ekonomik fırtınalar, şeker endüstrisinde nihai kapatma ve turizm düzeylerindeki azalmalar ülkenin borcunun artmasındaki başlıca nedenlerdendir.
4 Lübnan
% 63
Lübnan’ın Devlet borçları öncelikle ekonominin yavaşlamasıyla son yıllarda iyice yükseldi. Ekonomi 2013 yılında sadece yüzde 2 büyürken, borç yükü yüzde 10 oranında artmıştır. Mart 2014’te ise borç oranı, yüzde 63’ün üzerindeydi. Krizi alevlendiren önemli bir sorun da Suriye’de yaşanan iç savaş. Körfez ülkeleri arasındaki kutuplaşma ekonominin bozulmasında birincil etken.
3 Yunanistan
% 167
2008 yılında yaşan dünya finansal krizinin sonuçlarının en ağır örneği olan Yunan ekonomisi, küresel finansal kurumların yanı sıra, AB, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ndan kredi alarak milyarlarca borcun ağırlığı altına girdi. Yunanistan’ın ekonomisi son 7 yılda yüzde 25 oranında azalmış ve 2012 yılında borç oranı yüzde 169 seviyesine ulaşmıştır. O zamandan beri oran, yüzde 170 artmaya devam ediyor. Ülkede sağlık, eğitim, sosyal hizmetler bütçelerinin neredeyse tamamen ortadan kaldırılması nüfus için yıkıcı olmuştur.
2 Zimbabve
% 132
Zimbabve, 15 yıldır IMF’in verdiği borçlarla uğraşıyor. Toplamda devletin iç borçlanması yüzde 202 oranını bulduğu tahmin ediliyor. Enflasyonun yükseldiğinin 500 milyar dolar olduğu bildirildikten sonra, Başkan Robert Mugabe 2009 yılında 30 yılı aşkın kullandığı ulusal para sistemini tek etti. Hükümet yabancıların topraklarını ele geçirip, küçük ölçekli yerli çiftçilere teslim programına geri döndü.
1 Japonya
% 42
1990’ların başından bu yana dünyanın 3. büyük ekonomisi neredeyse sürekli durgunluk yaşadı. Japonya daha yakın zamanda, krizi çözmek için izlenen politikalarda yüksek borç seviyelerini zorlama eğilimindedir. Bu politikalar bir parasal genişleme programından daha fazla, para basmak için ülkenin merkez bankası tarafından hamlelere dayanır. Bu politikanın bir sonucu olarak para birimi 2013 yılında yüzde 18 oranında düştü. Borç oranı ise azalmaya yönelik hiçbir işaret göstermiyor.
2008 yılında yaşanan küresel kriz birçok ülkeyi derinden etkilemiştir. Bizler bu krizi “teğet geçti” sloganıyla hatırlıyoruz. Ülkelerin bu denli borçlanması hakkında siz ne düşünüyorsunuz?