Piyasalara bakıldığında, son zamanlar ABD ile Çin arasında bir ticaret anlaşmasına dair iyimserliğin olduğu görülüyor. Bazı yatırımcılar buna inansa da CNBC tarafından yapılan bir anket, son gelişmelere kanmayan bir grup piyasa katılımcısının olduğunu gösterdi. Başka bir deyişle, halka açık hisseleri olan ve bu hisseleri toparlanma kaydeden şirketleri yönetenler, anlaşma iyimserliğine aldanmıyor.
ABD ve dünya çapındaki üst düzey yöneticiler ABD-Çin ticaret savaşının yakında çözüleceği konusunda bahse girmiyorlar.
Hatta CNBC Global CFO Council isimli ankete göre şirketler önümüzdeki altı ayda ticaret gerilimlerinin acısını hissetmeyi beklediklerini söylüyorlar. Üç ayda bir yapılan anket, dünya genelindeki CFO’ların iş riski faktörü olarak ABD’nin ticaret politikası hakkında giderek artan bir şekilde endişelendiklerini ortaya serdi. Baş finans yetkililerinin ayrıca ABD ekonomisine ilişkin görüşlerini iyileşme’den istikrarlı’ya düşürdükleri görüldü.
Bir yönetici grubu olan CFO Leadership Council’in kurucusu ve başkanı olan Jack McCullough; “CFO’ların politikada bir değişiklik hakkında bugün oldukları kadar gergin olduklarını hatırlamıyorum” dedi.
The CNBC Global CFO Council’in dünyadaki bazı en büyük halka açık ve özel şirketleri temsil ettiği, çeşitli sektörlerden toplamda 5 trilyon doların üzerinde piyasa değerini yönettikleri aktarıldı. 2019 yılının üçüncü çeyrek anketinin 21 Ağustos ile 3 Eylül arasında, konseyin 62 küresel üyesi arasında yapıldığı da bildirildi.
CFO’ların yüzde 35’i ABD ticaret politikasını en büyük dış risk olarak gösterirken, oran ikinci en büyük risk olarak gösterilen tüketici talebini ikiye katladı.
Ticaret ile ilgili korkuların ikinci çeyrekteki yüzde 22’lik orandan fazla olduğu görüldü. ABD CFO’ları ile dünya çapındaki CFO’lar arasında önemli bir bölünme olduğu da gözlerden kaçmadı.
Çünkü ABD CFO’larının yüzde 35’i, tüketici talebini en büyük dış risk faktörü olarak gösterdi ki bu tüketici gücüne dayanan Avrupa ve Çin’deki yavaşlamalara rağmen ABD ekonomisinin esnekliğiyle açıklanabilirdi. Diğer taraftan ankete katılan ABD CFO’larının yüzde 65’i, ticaret politikasının önümüzdeki altı ay boyunca işleri için olumsuz olacağını söyledi. İkinci çeyrekte oran yüzde 40 seviyelerindeydi.
McCullough da şaşılacak şeyin CFO’ların yalnızca yüzde 65’inin ticaret politikasının işleri için olumsuz olacağını düşünmeleri olduğunu şu sözlerle belirtti:
“Makro düzeyde, son politika değişikliklerinin arkasındaki motivasyonu anlamak kolayken; bunun, işi için olumlu olacağını söyleyen tek bir CFO bulamıyorum. En azından finans şeflerinin gözünde bu işler için aynı derecede olumsuz.” CFO’ların ticaret politikası konusunda olduğu kadar hiçbir konuda bu kadar odaklı bir şekilde tartışmadığını dile getiren McCullough, tartışmaya üretimin taşınıp taşınmayacağı ve tarifelerle başa çıkma stratejilerinin de dahil olduğunu vurguladı.
Zaten onların Avrupalı ya da Asyalı meslektaşlarına göre daha yüksek maliyet yaşadıklarını ve bu masrafları müşterilere aktardıklarını söylemeleri daha olasıydı. ABD CFO’ları ankette sermaye harcamalarını artırma konusunda emin olmadıklarını belirtirken, yüzde 10’dan daha azı, ticaret politikası nedeniyle projeleri geciktirdiklerini veya iptal ettiklerini söyledi.
ABD CFO’ları sermaye harcamalarını ve işe alma planlarını onaylamakta tereddüt ettiklerini de bildirdi. ABD, ankete katılan üç küresel bölgeden yalnızca biriyken ABD’deki CFO’lar gelecek yıl hem harcamaların hem de personel sayısının artmak yerine aynı seviyede kalmasının daha muhtemel olduğunu belirtti.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
