
Bitcoin madenciliğinin çevre kirliliği üzerindeki etkisi bir süredir tartışma konusu olmakta. Yapılan yeni bir çalışma, bu tartışmaların daha da artmasına neden olabilir.
Yeni bir araştırma raporu, Çin kripto madenciliği yasağına rağmen karbon emisyon oranlarının tahminlerin aksine azalmadığını gösteriyor. Aksine Çin’in uyguladığı yasak sonrası bu oranda yüzde 17’lik bir artış kaydedildi.
Çin geçtiğimiz yılın Mayıs ayından önce Bitcoin madencileri için ilk tercih konumundaydı. Ülke toplam hash oranının yüzde 60’ından fazlasını elinde tutuyordu. Hükümet tarafından uygulanan yasaklama kararı, madencilik çiftliklerinin çoğunun ülke dışına göç etmesine neden oldu.

Çin’in Bitcoin madencilik hash oranı payı, madencilerin ABD, Rusya ve Kazakistan’a taşınmasıyla Ağustos ayında sıfıra yaklaştı. Uzmanlar madencilerin Çin dışına göçünün, bu operasyonları daha çevre dostu ve merkeziyetsiz bir hale getirdiğini savunuyor.
Joule’un raporu ise bunun aksini gösteriyor. Rapora göre BTC madenciliğine güç sağlamak için kullanılan yenilenebilir enerji miktarı 2021 Ağustos ayından bu yana yüzde 42’den yüzde 25’e düştü.
Çalışma, Bitcoin ağının karbon emisyonlarını hesaplamak için madencilik operasyonlarına güç sağlayan elektrik kaynakları üzerinden yapıldı. Araştırmada Çin’deki madencilerin diğer ülkelere nazaran daha yenilenebilir enerji odaklı olduğu sonucuna varıldı.
Raporun yazarlarından Alex de Vries, Kazakistan’daki kömüre dayalı elektriğin, Çin’e nazaran daha kirli olduğunu ve bu nedenle karbon emisyon oranlarının daha fazla arttığını belirtiyor.