
Avrupa Merkez Bankası, Çarşamba günkü son mali istikrar değerlendirmesinde Avrupa bankalarının kârlarını 2022’den önce salgın öncesi seviyelere döndüremeyeceklerini söyledi. Euro Bölgesi’ndeki borç verenler, 2008 küresel mali krizini takiben son on yılda daha güçlü düzenleyici incelemeler ve düşük faiz oranları ile güçlü kârlar elde etmek için mücadele ettiler.
Bununla birlikte, Avrupa Merkez Bankası’na göre son koronavirüs kaynaklı kriz, nihai kâr zarar listelerini daha da kötüleştirdi ve bu durum önümüzdeki aylarda da hissedilmeye devam edecek.
CNBC’nin haberine göre AMB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos Çarşamba sabahı yaptığı açıklamada, “Banka karlılığının zayıf kalmaya devam etmesi bekleniyor” diyerek düşüncesini açıkladı.
Bir bankacılık sisteminin genel kârlılığı aynı zamanda o ekonominin sağlığını da yansıttığı için Guindos’un açıklamaları endişeleri artırdı.
Piyasa beklentileri, bu yıl yüzde 1,7’lik bir genel özkaynak kârlılığına işaret ederken, bunu 2021 ve 2022’de sırasıyla yüzde 3,1 ve yüzde 5 izledi. ECB verilerine göre, Euro Bölgesi bankalarının özkaynak kârlılığı Haziran 2019‘da %6 civarında gerçekleşirken ECB raporunda şu şekilde uyarıda bulundu:
“Ancak enfeksiyonlarda son zamanlarda yeniden canlanma ve yeni sınırlama önlemleri ile nüfusun daha büyük bir kısmı için bir aşının ne zaman mevcut olacağı da belirsiz olduğundan kârlılık tahminlerinin aşağı doğru revize edilmesi muhtemeldir.” Sonuçta aylardır devam eden koronavirüs salgını ve müteakip evde kalma emirleri dünyanın her yerinde ekonomik faaliyete zarar verdi ve bu da finansal sistemi kısıtladı.
Üç ilaç şirketi geçtiğimiz günlerde Covid-19 aşılarının önümüzdeki haftalarda dağıtıma hazır olacağını duyururken aşının bulunmasıyla birlikte lojistik ve erişimde öncelik sorunları gündeme geldi. Aşıların ne zaman başlayacağı, nüfusun hangi kesimlerinin önce alacağına ve daha da önemlisi ekonomilerin normal faaliyet seviyelerine ne zaman döneceğine dair belirsizlikler aynı şekilde kaldı.
AMB de değerlendirmesinde; “devam eden zayıf kârlılık, bankaların önümüzdeki aylarda reel ekonomiye kredi vermeyi destekleme kapasitesini engelleyebilir, çünkü faiz oranlarının önemli bir süre boyunca düşük kalması bekleniyor” dedi.