Zorluklar Karşısında Pozitif Kalabilmek için Kendinize Sormanız Gereken Sorular

Herkes tozpembe bir hayatın hayalini kurar, değil mi? İçinde hiçbir acının, hiçbir hastalığın ve hiçbir ayrılığın olmadığı güzel bir hayat! Elbette, öyle. Sonuçta mutluluk herkesin ortak dileği. Ancak ne var ki bütün dileklerin yerine gelmediği bir dünyada yaşadığımız da açık bir gerçek. Her ne kadar istemesek de hepimiz zaman zaman kötü dönemlerden geçiyoruz. Bazen kendi hatalarımızdan bazen de elimizde olmayan sebeplerden dolayı sıkıntılı durumlar içine düşüyoruz. Çünkü tıpkı mutluluk gibi mutsuzluk da insanlar için!

Üzüntüden dökülen gözyaşlarımız en az kahkahalarımız kadar gerçek! Nasıl ki bazen kendimizi neşe içinde bulutların üzerinde hissediyoruz işte aynı onun gibi bazen de uçurumun kenarındaymış gibi oluyoruz. Değil adım atmak nefes almanın bile bizi bitiren son hamle olacağını düşünüyoruz. İnsanların teselli vermek için iki çift laf etmelerine katlanamıyor, kimsenin bizim derdimize çare olamayacağını zannediyoruz. “Tabii, onların tuzu kuru” diyerek mutlu insanlara cephe alıyor, hatta belki de bizimle beraber tüm dünyanın acı çekmesini istiyoruz. Evet, bu dediklerimi biraz farklı da olsa hepimiz zaman zaman yaşıyoruz. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şu ki, bazıları zor zamanları kısa süre içinde atlatırken, bazıları içinse işler bu şekilde ilerlemiyor.

Yeterince güçlü olmayan ya da zor zamanlarda ne yapacağını bilemeyen insanlar için durum diğerlerine göre çok daha kötü sonuçlar doğurabiliyor. Depresyonlar, aile faciaları, iflaslar, kötü sonlanan ilişkiler… Evet, bunlar gibi sonuçlar belki de kolaylıkla halledilebilecek bir sorunun gerektiği şekilde çözümlenememesinden kaynaklanıyor. Yani kişi zorluklar karşısında pes ediyor, işlerin daha da kötüleştirecek bir düşünce tarzını benimsiyor ve ne yazık ki bu düşünce tarzı yüzünden hayata belki de hep siyah tarafından bakıyor. İşte bu gibi nedenlerden yola çıkarak bu yazıyı hazırlamaya karar verdim. Çünkü konunun pek çok kişi için faydalı olacağını düşünüyorum.

İşte zorluklar karşısında pozitif kalabilmek için kendinize sormanız gereken sorular:

Hala Nefes Alıyor muyum?

Evet, zorluklar karşısında kendinize sormanız gereken soruların başında “hala nefes alıyor muyum” yer almalı. Biliyorum, bu soru bazılarına saçma gelecektir. Ama inanın bana, içinde bulunduğunuz durumdan kurtulmak istiyorsanız, dediklerime güvenmelisiniz. Sonuçta hala nefes alıyorsanız, bunu mücadeleye devam etmek için başlı başına bir neden olarak düşünmelisiniz. Yani etrafınıza baksanıza! Hayat tüm hızıyla devam ediyor, öyle değil mi? Elbette öyle! Ve inanın bana siz öldükten sonra da devam edecek! Bu nedenle aldığınız nefesin hakkını vererek yaşamak için uğraşmalısınız. Olumlu düşünmeye çalışarak derin derin nefes alın. Kendinize stresten kurtulmak için biraz zaman tanıyın ve sonra gücünüzü toplayarak yola devam edin.

Beni Mutlu Eden Ne Var?

Sizi mutlu eden her şeyi ve herkesi bir bir yazın. Ailenizi, arkadaşlarınızı, seyahatlerinizi, güzel anılarınız, işinizi, köpeğinizi, hobilerinizi… Ve bunları yazarken bir yandan da onların sizi neden mutlu ettiğini düşünün. Bol kahkahalı anlarınıza, mutlu hatıralarınıza odaklanın. Gülümsemeye başladığınızı fark edeceksiniz. Yani sizi mutlu eden şeyleri düşünmek bile gülümsemeniz için yeterli oluyor. O halde listenizde yer alan insanlar görüşün, benzer anılar yaratmaya çalışın, uzun zamandır uğraşmadığınız hobilerinize vakit ayırın, seyahat edin. Emin olun sizi mutlu eden şeyler bunu tekrar yapabilirler.

Bu Durumda Benim Rolüm Ne?

Zor durumların üstesinden gelebilmek için kendinize “bu durumda benim rolüm ne” diyebilmelisiniz. Atıyorum, yıllardır süren birlikteliğiniz sona erdi. Bunun üstesinden gelebilmek ve aynı durumu tekrar yaşamamak için olaydaki rolünüzün ne olduğunu anlamalısınız. Ya da işinizi kaybettiniz diyelim. Kendi hatalarınız mı yoksa başka nedenler mi bu sonucu doğurdu? Peki, neden kendinize bu soruyu soracaksınız? Çünkü ancak bu şekilde sorumluluklarınızın farkına varabilirsiniz. Haliyle bu da sizin aynı hataları yapmanızı önleyerek aynı ya da benzer sıkıntılı durumlar içine girmenize engel olacaktır.

Elimde Olan Şeyler Neler?

Yani hükmünüzün nerelerde geçtiğini düşünmelisiniz. Hayatınızın kötü dönemlerinde, nelerin üzerinde hala kontrolünüz olduğunu bir bir düşünmelisiniz. Sevgiliniz sizi terk etti ama hala güzel bir işiniz mi var? İşten kovuldunuz ama elinizde bir iş kurmaya yetecek kadar para mı var? Ailenizle aranız kötü ama sizi hiçbir zaman yarı yolda bırakmayacak dostlarınız mı var? İşte bunun gibi sorular sizin kendinizi güçlü hissetmenize ve mücadele etmek için bir sürü farklı sebep bulmanıza yardım edecektir. Sonuçta mutsuz olduğunuzda sadece bir şeyin değil her şeyin kötü olduğunu zannedersiniz. Ancak mantıklı bir şekilde düşündüğünüzde, işlerin hiç de öyle sandığınız kadar kötü olmadığını anlarsınız.

Bu Durumda Yapabileceğim Ne Var?

Çok zor bir dönem geçiriyorsunuz diyelim. Ama dediğim gibi bazen kendi hatalarımız bazen de başka nedenlerden ötürü sıkıntılı durumlar içine gireriz. İşte bu noktada sizin sorununuzla alakalı ne yapıp ne yapamayacağınızı anlamanız lazım. Mesela; eşiniz sizden boşanmak istiyorsa (tüm uğraşlarınıza karşın) burada eşinizin isteğini kabul etmekten başka bir şey yapamazsınız. Ya da sevdiğiniz birini kaybettiğiniz için durumun üstesinden gelemiyor olabilirsiniz. Anlayacağınız o durumu düzeltmek için elinizden bir şey gelmiyorsa, bunu kabullenmeli ve hayatın her zaman aydınlık olamayacağını bilmelisiniz.

Şu Anda Yapabileceğim En İyi Şey Ne?

Bazen yapabileceğiniz en iyi şey hiçbir şey yapmamaktır. Bazense derdinizi bir yakınınıza anlatıp ağlamak! Diğer bir deyişle, zor zamanlarınızda yapabileceğiniz en iyi şeyin ne olduğuna karar vermelisiniz. Eğer ne yapacağınızı bilemiyorsanız da başkalarından fikir almayı deneyebilirsiniz. Belki onlar sizin göremediğiniz bir şeyin farkına varmanızı sağlayacaklardır. Sonuçta ne şekilde olursa olsun, elinizde olan imkanların farkına varıp harekete geçtiğinizde bu sizin çok daha iyi hissetmenize neden olacaktır. Çünkü zor bir durumdan daha nasıl kurtulacağınızı bulmuş ve yolun sonundaki aydınlığa doğru ilerlemeye başlamış olursunuz.

Yaşananlardan Ne Öğrenebilirim?

Biliyor musunuz, belki o an için size öyle görünmeyebilir. Ancak yaşadığınız her şeyin hayatınıza olumlu bir katkısı olacağını kabul etmelisiniz. Kaldı ki bizi biz yapan şey zaten şimdiye kadar yaşadıklarımız değil midir? İnsanlar tecrübe ettikleri şeyler sayesinde yolarına devam etmiyorlar mı? Dediğime katılıyorsunuz sanırım, öyle değil mi? Neticede eğer dikenli bir yoldan geçtiyseniz, tekrar aynı yola girmezsiniz. Bu nedenle zor zamanlarınızın size neler kattığına odaklanmalı ve gelecek güzel güneşli günleri beklemelisiniz. Unutmayın ki, sizi öldürmeyen şey güçlendirir. Tıpkı başarılı insanların yaptığı gibi yaşananlardan ders almayı kendinize görev bilin.

Ne Kadar Değerliyim?

Zorluklar karşısında pozitif kalabilmek için ne kadar değerli olduğunuzu düşünmelisiniz. Ve burada başkalarının değil sizin kendinize verdiğiniz değerden bahsettiğimi belirtmek isterim. Uzun lafın kısası, kendinizi ne kadar çok sevdiğinizi samimi olarak cevaplamalısınız. Çünkü bu soruya vereceğiniz cevap, size olaylara farklı bir açıdan bakma yetisi kazandıracaktır. Nasıl mı? Şöyle ki, her şeyden değerli olduğunuzu inanırsanız, üzerinde etkinizin olmadığı şeyler uğruna üzülmekten vazgeçersiniz. Sonuçta ağlayıp sızlanmanın ne size ne de bir başkasına faydası olmayacak, değil mi? Elbette, bazen üzüleceksiniz. Ama her şeyin dozunda kalması ve olayların daha kötü bir hal almaması için üzülmenin dozunu kaçırmamak gerek.

Sonsuza Kadar Sürecek mi?

Elbette, hayır. Hiçbir acı sonsuza kadar sürmez, değil mi? Eğer öyle olsaydı, dünyadaki herkes mutsuz olurdu. Ölümler, hastalıklar, savaşlardan sonra bile hayata sıkı sıkıya bağlanan insanları düşünün. Hayal edemeyeceğiniz kadar zor şeyler yaşayan ama hala gülümsemek için sebepler bulabilenleri düşünün. Başarılı insanların hayat hikayelerini okuyun. Sizin gözünüze dağ gibi gelen sorunların bu güçlü insanlar için ne ifade edeceğini bir düşünün. Ölümcül hastalıklarla boğuşan ama yarına hala umutla bakan insanlardan ilham alın. Sonuçta biz insanlar ne yapıp ediyor, içine düştüğümüz karanlık kuyulardan çıkmanın yolunu bir şekilde buluyoruz. Çünkü bazen belli etmesek bile hepimiz yaşamayı seviyoruz. Siz de zor zamanlarınızın sonsuza kadar sürmeyeceğini bilerek olaylara çok daha pozitif yaklaşabilirsiniz.

Bu Sorun 5 Yıl Sonra Bana Ne İfade Edecek?

Evet, en can alıcı soruyu sona sakladım. Mutsuz olduğunuz, sıkıntılı anlarınızda kendinize sormanız gereken sorulardan bir tanesi de bu! Yani “şu an beni üzen şey 5 sen sonra da beni üzecek mi” ya da “bu durum 5 yıl sonra bana ne ifade edecek” İşte bu soruları dürüstçe yanıtlayabilirseniz, sorununuzun belki sizin sandığınız kadar büyük olmadığını anlayabilirsiniz. Sonuçta şu anda size dünyanın sonuymuş gibi görünen bir şeye yıllar sonra gülüp geçebilirsiniz. Birkaç sene önce günlerce ağlamanıza neden olan bir şeyi hatırlarsanzı, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayabilirsiniz. Hatta bu noktada eski üzücü tecrübelerinizi hatırlayarak, geleceğe daha umutla bakabilirsiniz. Şimdiye kadar nelerin üstesinden geldiniz? Bunun mu gelemeyeceksiniz sanki ama değil mi?

SONUÇ:

Evet, bazen işler içinden çıkılmaz hale gelebiliyor. Ya da gelmiyor belki ama biz öyle zannediyoruz. Elimize batan küçük bir kıymığın kangrene sebep olacağını düşünüyoruz. Aslında hiç de önemli olmayan kişiler ya da olaylar için kendimizi üzüyor, hem zamanımızı hem de hayatımızı boş yere heba ediyoruz. Oysaki yapmamız gerekenler çok daha farklı! Farkına varmamız gereken şey her şeyin olduğu gibi bunun da üstesinden geleceğimizi bilerek hareket etmek. Herkesin zor zamanlar yaşayabileceğini, hayatın sadece beyaz ya da sadece siyah olmadığını ve her şeyin geçici olduğunu kabullenmek! Ve bu yazıyı sonuna kadar okuduğunuza göre zorluklar karşısında pozitif kalabilmek için gereken cesaret sizde var. Gerisini zaten biliyorsunuz.