
Hayatınızın ne yöne doğru aktığını gerçekten biliyor musunuz? Kendi çizdiğiniz güzergahta mı, yoksa o malum “dış etkenler” tarafından şekillendirilmiş bir yolda mı ilerliyorsunuz? Şu anda yaptıklarınız ile yapmak istedikleriniz arasında derin uçurumlar mı var? Yoksa içinde bulunduğunuz belirsizlik bu sorulara cevap vermenizi bile engelliyor mu? Hani sorsalar, öyle böyle yaşadığınızı söylemekten başka bir şey dile getiremeyecek gibi mi hissediyorsunuz? Evet mi? Tam olarak olmasa bile, şu aralar kendinizi benzer durumlarda mı hissediyorsunuz?
Uzun süredir hiçbir farklılık olmamasına rağmen hayatınızın nereye doğru gittiği hakkında bir fikriniz olmayabilir. Yani yıllardır aynı işte çalışıp, aynı hayatı yapıyor olabilirsiniz. Aynı arkadaşlarınızla takılıp, aynı yaşam şeklini sürdürüyor olabilirsiniz. Ama tüm bunlar “istediğiniz yaşamı sürdürüyorsunuz” demek değildir. Yani hayatınızın yönünde belirsizlik yaşamanız için illa yeni bir karar almanız ya da yaşam şeklinizi değiştirmeniz falan gerekmiyor. Belki çok uzun zamandır nereye doğru gittiğinizi bilmiyorsunuzdur, ama kaybolduğunuzun farkına henüz varmışsınızdır. Olamaz mı? Elbette olabilir. Çok geç olana kadar hayatının gidişatı hakkında bir fikri olmadığını anlamayan o kadar çok insan var ki! Gitmek istediği yerin tersi yönde ilerleyen ve ancak kilometreler kat ettikten sonra yanlış yolda olduğunu anlayan o kadar fazla “kaybolmuş” insan var ki! Siz de onlardan biri olabilirsiniz.
Şayet hayatınızın yönünü belirlemek istiyorsanız, o zaman bazı sorulara cevap vermeniz gerekiyor. Hayatınızı istediğiniz doğrultuya götürebilmek için kendinizi yanıtlamanız ve bir takım değişiklikler yapmanız şart! Peki, bunlar nasıl değişiklikler mi? İşte onun cevabını da aşağıdaki soruları cevaplandırarak kendiniz bulacaksınız. Çünkü hemen şimdi hayatınızın yönünü belirlemek için kendinize sormanız gereken sorulardan bahsedeceğiz:
Ne İstiyorum?
Gerçekten ne istediğinizi biliyor musunuz? Hayatınızdaki beklentilerin ne kadar farkındasınız? Sizi neyin mutlu, neyin mutsuz ettiğinden sahiden ne kadar haberdarsınız? İşte önce bunların farkına varmalısınız. Hayattan ne istediğinizi anlamak için kendinize doğru bir keşif yolculuğuna çıkmalı ve bu soruların cevaplarını bir bir vermelisiniz. Şimdiye kadar nasıl yaşadığınızı düşünmeli, hangi kararlarınızın size ait olduğunu hangilerinin başkalarının düşüncelerini yansıttığını bilmeli ve yapacağınız değişikliklere kalbiniz ve aklınızla ortak bir şekilde çalışarak karar vermelisiniz. Bu hayatın yalnızca size ait olduğunu bilir ve ileride pişmanlık yaşamanızın başka hiç kimseyi sizin kadar üzemeyeceğini anlarsanız, işte o zaman gerçek isteklerinizi bulabilirsiniz.
Yeteneklerimin Ne Kadar Farkındayım?
Evet, ne istediğinizi buldunuz diyelim. Peki, isteklerinize kavuşabilmek için kullanacağınız yeteneklerin ne kadar farkındasınız? Yani hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için ihtiyacınız olacak güce sahip misiniz? Çünkü yeteneklerinizin farkına varmadan hayatınızın yönünü değiştirmeye çalışırsanız, hüsranla karşılaşabilir ve elde edeceğiniz sonuçlar yüzünden cesaretinizi yitirebilirsiniz. Bunu 5 kiloyu bile kaldıramayacak güçte birinin 50 kilo yükü sırtlanmasına benzetebilirsiniz. Siz de özelliklerinizin farkında olmadan kaldıramayacağınız yükler altına girerseniz, hem bedenen hem de ruhen kendinizi yıpratmaktan başka bir şey yapmazsınız. Sonra da hayatınızı değiştirmeye çalıştırmakla hata yaptığınızı düşünüp, eski düzenden devam etmenin sizin için en iyisi olduğuna karar verirsiniz. Dizginleri tekrar başkalarının eline vererek, ne tarafa doğru gittiğinizi bile bilmediğiniz bir yolculukta oradan orya sürüklenmek zorunda kalırsınız. İşte bu sonuçlarla karşılaşmamak için güçlü ve zayıf yönlerinizin farkına varmalı, hayatınızı nasıl değiştireceğiniz konusunda mantıklı kararlar almalısınız.
Hayatımdaki İnsanlardan Hoşnut muyum?
Belki de hayatınızda yer alan insanlar içine düştüğünüz belirsizliğin başrol oyuncularıdır. Belki de onları takip ettiğiniz için doğru rotanızdan şaşmış ve onlara kolay size ise dolambaçlı gelen yollara sürüklenmişsinizdir. Belki kendinizi kabul ettirip sevdirmek için bir başkasının çizdiği yoldan gitmiş, belki de sizin iyiliğinizi isteyen; ama aslında sizi yanlışa götüren insanlar yüzünden raydan çıkmışsınızdır. Evet, daha önce bunu hiç düşünmüş müydünüz bilemiyorum; ama hayatınızdaki insanların sizi nasıl etkilediğini artık anlamanız gerek! Ailenizin, arkadaşlarınızın, eşinizin, sevgilinizin, patronunuzun, kardeşinizin ya da size dayatılan düşünceler bütününün yaşamınız üzerindeki etkilerini anlamaya çalışmalısınız. Hayatınızdaki insanlardan ne kadar hoşnut olduğunuzu, hangilerinin fikirlerinizi önemsediğini, hangilerinin sizi istediği şekle büründürmeye çalıştığını görmelisiniz. Eğer etkisinden kurtulmanız gereken insanlar yüzünden hayatınızın yönüne karar veremiyorsanız, ya onlarla konuşarak sorununuza çözüm bulmalı ya da onlardan tamamen uzaklaşmalısınız.
Yaptığım veya Yapacağım İşi Seviyor muyum?
Yaptığınız işi gerçekten seviyor musunuz? Gününüzün büyük kısmını alan, para kazanmanızı sağlayan ve orada devam etmeniz durumunda hayatınızın büyük bölümünü geçireceğiniz işinizden hakikaten hoşnut musunuz? Çalışmak sizin için keyif verici mi, yoksa sıkıcı; ama mecbur olduğunuz bir şey mi? Çünkü şayet işinizi sevmiyorsanız, hayatınızı değiştirseniz de yaşamınızda gözle görülür bir fark yaratamazsınız. Sabah kalktığınızda sizi mutsuz eden aynı işe gittikten sonra hayatınızın yönünü ne şekilde belirlediğinizin pek bir önemi kalmaz. Zira temelde hata yapmış olursunuz. İşte bu nedenle, işinizi gerçekten sevip sevmediğiniz konusunda kesin bir karar vermelisiniz. Sevdiğiniz; ama patron, yönetici, ortam, personel ya da başka faktörlerden dolayı sizi strese sokan bir işe sahipseniz, ya bu sorunları ortadan kaldırmaya uğraşmalı ya da aynı işi başkaları için yapmaya başlamalısınız. Hiç sevmediğiniz ve daha da kötüsü sevemeyeceğiniz bir işte çalışıyorsanız da o zaman bir an önce araştırma yapmaya başlamalı ve yepyeni bir alana ilk adımınızı atarak paranızı mutlu bir şekilde çalışarak kazanmalısınız.
Bu Şekilde Devam Etmek Beni İstediğim Sonuca Götürür mü?
Bu şekilde yaşamaya devam ettiğinizde hayat sizi nereye götürecek biliyor musunuz? Sizi bunaltan bu belirsizliğin sonuçları hakkında bir fikriniz var mı? Yok değil mi? Fikir şöyle bir yana dursun, hayatınızın sizi nereye götüreceği hakkında ufacık bir tahmininiz bile yok! Çünkü ileriye baktığınızda hiçbir şey göremiyorsunuz. İleride aydınlık mı var, karanlık mı, yoksa derin bir uçuruma doğru mu gidiyorsunuz bilmiyorsunuz. Değil ileriyi, bir adım sonranızı bile düşünemiyorsunuz. Öylesine ilerliyor, sonuçlarını düşünmeden hareket ediyorsunuz. Ama bu yolculuk sizi asla istediğiniz noktaya götürmeyecek. Eğer böyle devam ederseniz, yaşamınızı sürprizlerle dolu bir sis bulutu içerisinde geçirmek zorunda kalacaksınız. Ama hemen şimdi cesaretinizi toplayıp yapacağınız değişikliklerle bu bilinmezden kurtulabilirsiniz.
Hayatınızı istediğiniz noktaya doğru çevirebilir, yönünü belirlemiş olduğunuz bir yolda yürümenin keyfini yaşayabilirsiniz. Sonuçta, şimdiye kadar başkalarının yol tarifine güvenerek varış noktanıza ulaşmaya çalıştınız; ama gördüğünüz gibi bu size hiçbir şey kazandırmadı. Sizce de artık pusulayı elinize almanın ve dümenin başına geçmenin vakti gelmedi mi? Emin olun, istediğiniz hayata kavuşabilmek için ihtiyacınız olan cesarete sahipsiniz. Umarım kendinize inanır ve sizi mutlu edecek rotada yeni ufuklara doğru yola çıkarsınız.