
ABD-Çin ticaret müzakerelerinin yeniden başlaması ve küresel yatırımcıların hafta sonunda Federal Rezerv’den açıklama beklemesiyle küresel hisse senetleri Salı günü düşüş yaşadı. Avrupa’da Stoxx Europe 600 işlemlerinde %0.57 düşüş gösterdi. Asya’da, Japonya’nın Nikkei 225’i %0.10 oranında primlenirken, Hong Kong’un Hang Seng Endeksi %0.42 düştü ve Şanghay Menkul Kıymetler Borsası genel olarak değer kaybetti. Güney Kore KOSPI’si ise %0.24 kayıp verdi.
ABD piyasalarında, Pazartesi günü Dow Jones Industrial Average ve S&P 500 vadeli işlemleriyle Pazartesi günkü piyasa tatilinin ardından %0.2 oranında değer kaybı endekslerin hafif bir düşüşüne işaret etmişti ancak aftanın ilk işlem gününde Dow Jones %1.74, S&P 500 %1.09 ve Nasdaq %0.61 kazanım gösterdi.
Dünya Geneli ABD-Çin Hattına Odaklandı
Yatırımcılar ABD ve Çin müzakerecileri, bu hafta Washington’da bir araya gelerek Başkan Trump’ın ekibinin 1 Mart’taki tarifelere dair bir adım atmaktan kaçınan bir anlaşmaya varmaya çalışmalarını yakından takip ediyor ve pozisyonlar ise bu gelişme ışığında şekillenecek.
Ticaret gerilimleri bu yıl küresel büyüme için büyük bir endişe kaynağı olarak gündeme gelebilir. Dünyanın genelindeki piyasalar 2019’da iki tarafın bir anlaşmaya yaklaştığı ve Bay Trump’ın müzakerelerin sürmesi halinde Mart ayı son tarihini erteleme konusunda istekli olacağına dair işaretler üzerine fokuslanmış durumda.
Allianz Global Investors’ten Neil Dwane’e göre, ticaret anlaşmazlığına çözüm bulma konusundaki iyimserlik duyguları artırıyor. Ancak diğer tarafta Çin ekonomisindeki yavaşlama, Brexit müzakerelerinin etrafındaki politik belirsizlik ve ABD perakende satışlarındaki düşüşle ilgili endişeler negatif sinyaller alınabilecek veriler arasında yer alıyor.
FED Projeksiyonu ve Ekonomiyi Bozabilecek Olası Unsurlar
Ticaretin etrafındaki tüm duygular, herkesin bir all-out ticaret savaşı olmayacağına inandığına dayanarak piyasaya yükselişine yardımcı oldu. Ancak makro düzlemdeki araştırma sonuçları ve veri güncellemelerinin sonuçları küresel ekonomilerdeki sıkıntıların artış gösterebileceğini ve dünya genelindeki finansal sorunların uzun vadeli olabileceğini göstermekte. Piyasa iyimserliği, son zamanlarda ABD Federal Rezerv’inin yorumundaki “dramatik” U dönüşünden büyük ölçüde etkilendi.
ABD Temsilciler Meclisi ile Başkan Donald Trump arasındaki çatışma, ülkeyi tüketiciler, işletmeler ve yatırımcılar arasında güven problemleri meydana getirecek bir anayasal krize yaklaştırıyor olabilir. Ekonomik genişlemelerde izlenebilecek %50 üzerinde yorgunluk belirtileri ve politik hareketlilik (davalar gündemi ve protestoların derinleşmesi) durgunluk olasılığını artırabilecek bir faktör olarak karşımıza çıkabilir.