Brunson Avrupa Piyasasında Yatay ABD ve Türkiye’de Dikey Grafiklere Neden Oldu

Piyasalara baktığımızda genel havanın olumlu olması her ülke yatırımcısının gergin ortamdan bir parça ayrışmasına sebep oluyor. Ilımlı havaların esmesi her ne kadar kalıcı bir yükseliş trendinden bahsetmek için yeterli olmasa da kısa vadeli işlemciler için güzel bir gelişme olarak kaydediliyor.

Ekim ayı ikinci haftasında Cuma işlemlerine baktığımızda ABD tahvillerinde görülen volatilitenin azalmasıyla birlikte hafif satış yönlü emirler görülse de gün bir önceki günlere nazaran sakin geçti. 10 yıl vadeli tahvilde 1 baz puanlık bir gerileme kaydederek %3.13 seviyesinden işlem görüldü. 2 yıl vadeli kıymet%2.85 getiri sağladı. Avrupa kanadına baktığımızda İtalya ve İspanya kıymetlerinde satışlar dikkat çekti.

Güncel piyasaları takip etmek için tıklayınız!

Gelişmekte olan ülke piyasalarının eurotahvillerinde genel olarak ılımlı bir hava hakimdi. Piyasa ülkelerinden olumlu ayrışan Türkiye dikkatleri üzerine çekti. 10 yılık vadeli tahvil getirisinde 10 baz puan civarında bir dalgalanma görüldü ve %7.53 getiri seviyesine çekildi. Türkiye CDS’inde 22 baz puanlık bir düşüş kaydedilirken 392 bp bir fiyatlama izlendi. Banka ve şirket eurotahvillerinde primler daha sınırlı olarak karşımıza çıktı. 

ABD’de geçtiğimiz hafta Çarşamba ve Perşembe günü kaydettiğimiz korkutucu satışlar Cuma günü hız kesti. Alışlarla yükselen hacimlerin ardından değer artışları piyasalarda korkulu 1987 dönemi algısını kırdı. Nasdaq %2.29 değer kazandı ve 200 günlük hareketli ortalamasına çok yakın bir yerden 7.503 puan ile kapanış yaptı. Endekslerde hacimli toparlanma olumlu seyretse de bugünkü açılışlarda 200 günlük hareketli ortalama üstü grafik tutunmaları toparlanma seyrindeki stabillik açısından önem arz edebilir.

Avrupa endekslerine baktığımızda birkaç gündür süren yatay hareketini devam ettirerek haftayı kapatmıştı. İspanya tarafında IBEX 34 endeksinde bir sert satıcılı kapanışın dışında bölge varlıklarında yatay seyir İtalya gündemi ele alındığında ılık bir görüntü oluşturuyor. Küresel anlamda haftanın alıcılı kapanması, Türkiye’nin bu gidişata iyi katılması görüntüyü olumlu bir çerçevede tuttu. 

Ekonomik açıdan Eylül ayı Almanya Tüfe verisinde bekleti ile paralel %0.4 olarak açıklandı. Yıllık bazda %2.3 AB sınai üretim verisi Ağustos ayında %0.5 beklenti üstünde %1 açıklandı.

TCMB’nin haftalık menkul kıymet istatistiklerine baktığımızda 5 Ekim bitişli haftada yabancı yatırımcılar 61 milyon dolar tutarında net satış gerçekleşti. Bir önceki haftaya baktığımızda son işlem gümüyle birlikte 153 milyon dolar tutarında bir satış kaydetmiştik. Geçen yılın aynı dönemine yıl başı itibariyle hisse senedi piyasasına nette 3.08 milyar dolarlık bir giriş izlemiştik. Geçen yıla göre pazara girişlerde bariz düşüşler kaydettik.

Bu gelişmelere kaynak olarak yabancı nabzını ölçebileceğimiz kriterleri siyasi gelişmeler ve TCMB para politikası gelişmeleri, Türkiye ekonomisinin konjüktürel durumu ve diğer EM ülke borsalarının seyri olarak sıralayabiliriz. Önümüzdeki çeyrekteki ekonomik görünüme baktığımızda ciddi bir yavaşlama görüleceğini düşünebiliriz. ABD ile iyi ilişkiler ihtimali artan Türkiye piyasalarında bu gelişme yabancı yatırımcı kaynaklı anlık alım yönlü işlemleri yoğunlaştırsa ya da satış yönünün ivmesini düşürse de Kasım ve Aralık ödemelerinin olduğu çeyreği dikkatle takip edeceğiz. 

Borsa İstanbul geçen haftaki verisinde 50 günlük ortalamasının üzerinde bir kapanış gerçekleştirmişti. Bu ortalamanın üzerine bakıldığında olası direnç 99.400 olarak ele alınabilecekken, BIST 100’ün 200 günlük ortalaması kısa vadede bir hedef olarak izlenebilir. 

ASELS’e baktığımızda 200 günlük fiyat ortalamasının konsolidasyon eğiliminde rakamlanıyor. Kısa vadeli trend ve momentum göstergelerini incelediğimizde endeksin genelinde gözlemlediğimiz olumlu havanın paralelinden bahsetmek mümkün olabilir. Hedeflerine piyasa analistlerince gelen 29,60 ve devamında 30,50 yorumlarını yakından izliyoruz.