
Yale Hukuk Okulu’nda Paul Tsai China Center’ın yönetici müdürü olan Robert Williams, Huawei’ye karşı başlatılan cezai soruşturmaların, ticaret müzakerelerine doğrudan bağlı olmadığını söyledi.
Uzman Robert Williams, Amerikan sisteminin bu şekilde çalışmadığını vurgulayarak ABD’nin Huawei’ye karşı yaptığı suçlamaların Pekin ile Washington arasındaki devam eden ticaret müzakerelerine doğrudan bağlı olmadığını belirtti. Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı Pazartesi günü Huawei CFO’su Meng Wanzhou’ya karşı suçlama yapmış, bakan vekili Matthew Whittaker Wanzhou’nun Kanada’dan iadesini istediğini açıklamıştı.
Bu suçlamalar, Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Liu He liderliğindeki bir Çin heyetinin, tarifeler konusunda uzlaşma için Amerikan yetkililerle görüşmesinden birkaç gün önce geldi.Haliyle müzakerelerin hemen öncesinde ABD’den gelen bu hamle dikkat çekti ve piyasaları kötü etkiledi. Uzmanlar da Huawei tedirginliğinin Asya borsalarını geriletmesi ile yatırımcıların yönünü altın gibi güvenli liman varlıklarına çevirmesine sebep olduğu yönünde yorumlar yaptı ki altın fiyatları Huawei tedirginliği ile 7 ayın zirvesini gördü. Çin hükümeti ise ABD Adalet Bakanlığı’nın Huawei ve şirketin CFO’su hakkındaki suçlamaların arkasında siyasi manipülasyonların olduğunu savundu.
Hükümet sözcüsü Shuang; “ABD ile Kanada arasındaki suçluların iadesi anlaşmasının suistimal edilmesi ve Çin vatandaşlarına zorlayıcı tedbirlerin mantıksızca dayatılması, Çin vatandaşlarının meşru hak ve çıkarlarının ihlalidir” dedi. Konuyla ilgili görüş bildiren Yale Hukuk Okulu’ndan Robert Williams da; “Bunun doğrudan ticaret müzakerelerine bağlı olduğunu söyleyebileceğimizi sanmıyorum. Bu yalnızca ABD’de kanunları uygulama sisteminin çalışma şekli değil, ABD Adalet Bakanlığı’nın çalışma şekli değil” ifadelerini kullandı.
“Bir adım geri atmalı ve bunu ABD Adalet Bakanlığı içindeki daha büyük bir çabanın parçası olarak görmeliyiz” diyen Williams, açıklamalarıyla dikkat çekti. Sonuçta ABD, Meng Wanzhou, Huawei ve Hong Kong merkezli bir yan kuruluş olan Skycom Technologies’i yolsuzluk, banka ve para dolandırıcılığı, teknoloji hırsızlığı suçlamaları, İran yaptırımlarını ihlal etme ile suçluyordu. İddianamede ayrıca Huawei’in ABD’li T-Mobile’ın ticari sırlarını çaldığı da yer alıyordu.
Örneğin; National University of Singapore Business School’dan Alex Capri, Huawei’i iki süper güç arasındaki anlaşmazlığın simgesi olarak tanımladı. Bugün verdiği bir demeçte Capri; “bu ilişki söz konusu olduğunda Huawei’in ABD ve Çin’in karşılatığı tüm zorlukları her şeyi temsil ettiği konusunda şüphe yok” dedi.
İlaveten Capri, suçlamaların Pekin’e Washington’la olan ilişkisindeki bazı yapısal çekişmeli konularda geri çekilmeyi düşünmeleri için ilave bir teşvik sağladığını aktardı. Bunlara; fikri mülkiyet koruması, zorla teknoloji transferleri ve devlete ait işletmelere sübvansiyonlar sağlamak dahildi. Capri’ye göre Huawei devlete ait bir şirket olmasa da Pekin’den büyük miktarda mali destek almıştı.