
Asya Pasifik piyasaları, Perşembe günü ABD Başkanı Donald Trump’ın İran çatışmasıyla ilgili yorumlarının ardından toparlandı. Japonya’daki Nikkei 225, bir önceki seanstaki kayıplarını silerek yüzde 1.9 değer kazandı.
Topix endeksi yüzde 1.47 ekledi. Güney Kore’de Kospi yüzde 1.17 artarken Hong Kong’un Hang Seng endeksi yüzde 1.2 yükseldi. Avustralya’nın ASX 200 endeksi yüzde 0.9 artıya geçerken Çinli anakara piyasaları da daha yüksek seviyede işlem gördü.
Şanghay kompoziti ticaretin ilk yarım saatinden sonra yüzde 0.69 oranında değer kazandı, Shenzhen kompoziti yüzde 1.46 ve Shenzhen bileşeni yüzde 1.48 oranında arttı. Mizuho Bank ekonomisti Huani Zhu bir sabah notunda, duyarlılık arttıkça piyasa katılımcılarının güvenli liman bahislerini çözdüğünü yazdı.
“Şimdilik hem ABD hem de İran orantılı misillemelerine sahip olsalar da daha fazla tırmanışın her iki tarafın da çıkarına olmayacağına inanıyoruz.” dedi.Sonuçta Çarşamba günü Asya’daki hisse senetleri, İran’ın Irak’ta Amerikan birliklerini barındıran askeri üslere karşı bir düzineden fazla balistik füze fırlatmasıyla satılmıştı. Saldırı, geçen Perşembe ABD’nin İran’ın üst düzey generali Kasım Süleymani’yi öldürmesinin ardından geldi.
Trump saldırının ardından yaptığı açıklamada İran’ın saldırı pozisyonundan çıkıyor gibi göründüğünü ancak ABD’nin İran rejimi üzerine derhal cezalandırıcı ekonomik yaptırımlar uygulayacağını ekledi.
Trump İran’a barış için hazırız mesajı verirken ayrıca saldırılarda hiçbir Amerikan askerinin ölmediğini belirtti. Sözlerine; “ben ABD Başkanı olduğum sürece İran’ın nükleer silah elde etmesine asla müsaade edilmeyecek” ifadeleriyle başlayan Trump, İran’ın durulmuş göründüğünü ve bunun tüm dünya için iyi bir şey olduğunu aktardı.
Trump’ın açıklamaları yatırımcıları rahatlatmış gibi göründü ki ABD hisse senetleri bir gecede yükseldi. Ulusal Avustralya Bankası’nda ekonomi ve piyasalar direktörü olan Tapas Strickland, şöyle konuştu: “Ana itici güç, Başkan Trump’ın dün füze saldırısına geciken yanıtı çünkü bu her zamanki tavrından ve önceki tweetlerinin önerdiğinden daha temkinli bir yaklaşım sergilediğine işaret etti.”