
Eylül çeyreğinde kaydettiği düşüş ile resesyona giren Hindistan ekonomisi, bununla birlikte beklentilerin altında küçülmesiyle iyimserlik yaratmıştı.
Yüzde 8,8 daralma yönündeki piyasa beklentilerine karşılık yüzde 7,5 daralan Hindistan’ın GSYİH verisi, birçok kurumun ülke ekonomisi için beklentilerini yükseltmesini sağladı. Daha önceki yüzde 9,5’lik düşüş tahminini 2020-2021 mali yılı için yüzde 7,5’e yukarı yönlü revize eden Hindistan Merkez Bankası da onlardan biri oldu.
Nomura Ekonomisti Rob Subbaraman da Cuma günü yaptığı açıklamada önümüzdeki yıl Hindistan’da çok güçlü bir toparlanma öngördüklerini söyledi.
Kısa süre önce de Hindistan’ın 2021’de Asya’nın en hızlı büyüyen ekonomisi olacağını bildirmişti. CNBC’nin haberine göre rupinin dolar karşısında güçlenmesini beklediğini belirten Subbaraman; “gelecek yıl Hindistan için neredeyse yüzde 10 reel gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyümesi tahmin ediyoruz” diyerek şöyle devam etti:
“Dolar endeksi açısından Nomura’daki görüşümüz, hala daha da zayıflaması gereken bir alana sahip olduğu ve özellikle 2021’e baktığımızda, 2021’in ilk çeyreğinde dolarda keskin bir düşüş olacağını düşünüyoruz.” Pazarın artık her şeyi daha önce fiyatlandırdığını ekledi.
2021 yılının ikinci yarısında, önemli ölçüde çok düşük enflasyonla senkronize bir küresel genişleme tahmin ettiklerini, piyasaların şimdi fiyat vermeye başladığı şeyin bu olduğunu belirtti.
“Her şeyi daha erken ve daha da erken fiyatlandırıyorlar; çifte düşüşleri inceliyorlar ve yılın ikinci yarısında düşük enflasyonun genişlemesini senkronize etmek için buna bakıyorlar. Enflasyon dalgalanması yaşarsak, bunun 2022’de olması oldukça olasıdır” dedi.
Piyasalar için en büyük risklerden birini, enflasyonun yaklaştığını algılamaya başlamaları olarak açıklayan ekonomist; özellikle tahvil getirilerinin önümüzdeki yılın ikinci yarısında yükselmeye başlayabileceğini aktardı.
Enflasyon yükselmesi veya enflasyon dalgalanmasının muhtemelen küresel ekonomi için en tehlikeli sonuç olacağını dile getirerek nedenini şu ifadelerle açıkladı: “Çünkü o zaman merkez bankaları, oranları artırıp enflasyonu düşürmeye mi çalışacağımıza karar vermek zorunda.”