
ABD Merkez Bankası FED 2018 yılında 4 kez faiz artışına gitti. Yapılan faiz artışında %2.25 seviyesindeki faiz oranı, %0.25’lik artırım ile %2.50 seviyesine güncellenmiş oldu. Açıklamanın ardından gerçekleşen reaksiyonlarda dikkat çeken hisse senedi endeksleri oldu. Dow Jones endeksinde 70 derecelik bir hareket ile aşağı yönde çizilen grafik FED faiz artırımında güvercin algısında, şahin tavrının yarattığı çelişkiye gösterilen yatırımcı tepkisi olarak yorumlandı.
Başkan Powell ABD ekonomisi Eylül ayından bu yana güçlü performans sergilediğini ifade etti. İşsizlik ve enflasyonun istikrarını koruduğunu ve FED katılımcılarının 2019 yılı tahminlerinde büyümenin sağlıklı bir seviyede gideceği, enflasyon ve işsizliğin aşağı yönde hareket edeceğini öngördüğünü belirtti. Analistler tarafında ise büyüme eğrisinde meydana gelen bozulma faiz artırımındaki olumlu etkileri sınırladı.
Analistler tarafında 2019 yılına ilişkin %2.5’ten %2.3’e gelebileceği ve 2020 için %2.0’ye inebileceği belirtilirken, Eylül tahminlerine göre işsizlik verilerinde bir değişiklik öngörülmemekte. Diğer tarafta ABD büyüme eğrisi ve Wall Street hisse senedi endekslerinde gözlemlenen hareketin paralel olduğuna dikkat çekildi.
Enflasyonun trendi FED’e sabırlı olabilmesi için alan yaratıyor diyen Başkan Powell, faiz artışı patikasında çok fazla belirsizliğin olduğunu vurguladı ve herhangi bir politik düşüncelerin Merkez Bankası’nı etkilemediğini ekledi.
Büyüme Eğrisindeki Bozulma Faiz Artışını Hisse Senetlerine Negatif Yansıttı
Açıklanan faiz artırımı risklerin ekonomik görünüm açısından fazla risk teşkil etmediği kaynaklı ifade edildi. Wall Street’te diğer endekslerin görünümlerine bakıldığında Dow Jones’ta gerçekleşen olumsuz reaksiyona benzer şekilde gerçekleşirken görünümler Nasdaq’ta %1.37 ve S&P 500 endeksinde %0.95 değer kaybı gösterdi.
ABD 10 yıllık tahvil faizinde %2.80 seviyesinin altını gördü. %2.82 getiri seviyesinde hareket eden faiz getirisi, açıklamadan sonra olağan dışı hareket ederek aşağı salındı ve %2.75 seviyesinde grafikler çizdi. Getiri oranının ters orantılı hareketi büyüme eğrisi kaynaklı gözlemlendi.
2019 beklentisinde iletişim paneli ve nokta tahminlerin çalışma prensiplerini yorumlayan başkan, ekonominin güçlü olduğu anda bir adım geri atılabileceğini ve bu süreçte sorgulama evresini iyi bir şey olarak değerlendirdi. Geleceğe dair çok fazla hedeften bahsedilmediğine, enflasyon alanında beklene dair çalışmanın devam edeceği yorumlandı.
Başkan Powell nokta tahminler konusunda diğer dönemlerden daha kullanışlı verilerin olduğuna inandığını belirtirken, krediler ve piyasalarda görülen zayıflamanın 2019 yılına beklentide ufak değişimler olarak algılanabileceği söylendi. Repo oranlarını yukarı çıkaran farklı etmenlerin olduğuna değinildi ve bütün faktörlerin detayları ile ele alındığı belirtildi.
GOU Para Birimleri Beklentiyi Karşılamazken, Brexit Süreci Yorumlandı
Piyasa analistleri veriler ışığında, gelişmekte olan ülke para birimlerinde günün en fazla kazanç sağlayan para biriminin Türk lirası olduğunu vurgularken; FED’in 2019 yılında 3 yerine 2 kere faiz artırımına gideceği beklentisinin, para birimlerinde öngörülen değerlenmeye zayıf yansıdığına değindi. Türk lirasında yıl sonu beklentisi 5,20 civarında gerçekleşebileceği yorumlandı.
İngiltere’nin Brexit sürecini Avrupa Birliği’nden ticari anlaşma sağlamadan gerçekleşmesi ihtimallerinin tartışıldığı günlerde görülebilecek yansımanın olumsuz olduğu belirtilirken. Anlaşmasız ayrılınması senaryosunda İngiltere ekonomik büyüme seviyesinde %5‘lik bir geri çekilme ve İngiliz sterlininde %25‘lere varabilecek bir değer kaybı ihtimali tartışılıyor.
Bölgenin belirsiz süreçlerinden bir diğeri İtalya gündemi idi süreç olumlu tamamlanmıştı. Endekslere olumlu yansıyan İtalya ve AB bütçe anlaşmasının ardından yakından takip edilen gelişme Brexit oldu.