
ABD hisse senetleri, küresel büyüme yavaşlarken merkez bankalarının faiz oranlarını düşük seviyelerde tutacağına dair bahislerle yükselen yaklaşık on yılda aylık en büyük artışlarını kaydetti.
Şimdi ana endeksler, 2018’in son aylarında yaşadıkları zararların neredeyse tamamını telafi etmiş, ekonomik gerileme korkusuyla dünyayı dolaşmaya sürüklemiş vaziyette.
Yatırımcıların ve analistlerin, bu yılki rallinin çoğunda merkez bankalarının avro bölgesinden Çin’e soğuması ve hisse senetlerinin düşmesinden sonra hız artırıcı kampanyalarını geri çekmeye istekli olduklarının rahatladığını dile getiriyor. Diğerleri geri tepmenin bir kısmını, çoğu kimsenin abartıldığını düşündüğü bir krizden sonra stoklara geri adım atan yatırımcılara bağlıyor.
LYFT ve FED Gündemi
Pazarın geri dönüşü, yatırımcıların çoğunun halka arz konusunda en büyük yıllardan biri olabileceğine inandıkları şeye karşı iştahını artırmasına yardımcı oldu. Cuma günü, binicilik şirketi Lyft Inc.’in hisseleri senetleri ilk işlemlerinde %8.7 artış kaydetti ve haftayı 78,29 $/p’den kapattı.
Pek çoğu, ABD ekonomisinin dünya çapında göreceli bir parlak nokta olmaya devam ettiğini düşünmekte. Yine de enflasyonun susturulduğuna dair göstergeler, Federal Merkez Bankası’nın (FED) oran artırma kampanyasını duraklatmasına yardımcı oldu.
Bazıları Fed’in daha da ileri gitmesini istedi. Ulusal Ekonomik Konsey Müdürü Lawrence Kudlow ise Cuma günü, Fed’in ABD ekonomisinin korunmasına yardımcı olmak için federal fon oranını 50 baz puan düşürmesi gerektiğini vurguladı.
Endekslerin İlk Çeyrek Görüntüsü ve 2018 Kaybı
UBS Global Wealth Management’taki Yatırım Müdürü Mike Ryan “Merkez bankacıları nihayetinde yatırımcıların sadece ekonomik verilerini değil beklentilerini de yakaladılar.” dedi. Bu, dördüncü çeyreğin tersine döndü, pek çok yatırımcının FED’in 2019’da oranlarını artırmaya devam etme planlarından korktuğunu belirten bir görüşün, ekonomiyi bir kriz içinde yavaşlatabileceği düşünülüyor.
S&P 500, 2009’dan bu yana en iyi şekilde performanslandığı çeyrek için %13’lük bir artış gösterdi. Endeks Cuma günü %0.67’lik artışla 2.834,40’a yükseldi. Dow Jones Endüstri Ortalaması (211,22 puan) %0.82 artışla 25.928,68 seviyesine, Nasdaq ise (60,16 puan) %0.78 artışla 7.729,32’ye yükseldi ve çeyrek için %16 arttı.
Teknoloji ve Enerji Hisseleri Göze Çarptı
Kazanç geniş oldu, 11 S&P 500 sektörünün tümü 2014’ten bu yana ilk kez çeyrek için daha yüksek bir sonuç verdi. Endeksin 52 haftalık hareket marjı 2.346,58 – 2.940,91 seviyelerinde kaydedildi.
Teknoloji hisseleri, bu yıl S&P 500’de kendilerini en güçlü performans gösteren sektör yapan bir kazanım çizgisini genişletti. Facebook Inc. ve Netflix Inc. ilk çeyrekte sırasıyla %27 ve %33 arttı. Karın teknoloji odaklı şirketler arasında artmaya devam ettiğini gösteren işaretler, hisse fiyatlarının yükselmesine yardımcı oldu.
İlk çeyrekte bir başka göze çarpan enerji sektörü hisse senetleri oldu. Hess Corp. ve Devon Energy Corp. gibi şirketlerin hisseleri, artan petrol fiyatları ile %40’dan fazla genişledi.
Verimde Gerileme
Geçtiğimiz birkaç ayın yükselişine rağmen, ABD hisse senedi endeksleri geçen sonbaharda vurdukları seviyelerin üzerine çıkmadı. Büyük endeksler rekor seviyelere yaklaşırken, yalnızca ekonomik ivmenin soğumasına dair korkuların geri çekilmesi hisse senetleri, emtialar ve tahvil getirileri arasında bir kaymaya neden oldu.
10 yıllık ABD Hazine kıymetinin getirisi, küresel finans için bir ana kaya olarak nitelendirildi çünkü kıymet borçlanma maliyetlerinin belirlenmesinde yardımcı oluyor. Verim Perşembe günü yılın biraz altında, geçen yılı sona erdiren %2.684’ün oldukça altında Cuma günü %2.407’ye düştü.
Tahvil fiyatları ve verim denklemindeki ters orantı masaya koyulduğunda son zamanlarda verimin geri çekilmesini, tahvil fiyatlarındaki talebin artmasına dolayısı ile fiyatların yükselmesine bağlayabiliriz. Buna rölatif görece riskli varlıklar olan hisse senetlerinde son hafta bir çıkış ve daha az riskli varlıklar olan borçlanma araçlarına da bir giriş belirginleşmiş duruyor.
Endeksler Yukarı Yönde Güncellenebilir
Merkez bankalarının para politikasına daha yumuşak yaklaşması, bu yıl yatırımcılara kurumsal karlar ve tüketici harcamaları ile beslenebilecek borçlanma maliyetlerinin kontrolden çıkma ihtimalinin düşük olduğu konusunda güvence vermiş olabilir. Yine de, çeyrek boyunca tahvil faizlerinde süren düşüş, bazı yatırımcıların hisse senetleri ilk çeyrek rallinin titrek olup olmadığını merak etmesine neden oluyor.
Endişe verici noktalardan biri, ABD hisse senetlerinin ilk çeyreğinin ilk çeyreğinde, bazı analistlerin yıllarını bitirmelerini bekledikleri noktanın üzerine büyük endeksler koyması olabilir. Ekonomik büyümenin soğutmasında, bazı yatırımcılar güçlü bir katalizörün hisse senetlerini daha yükseğe çıkaracaklarını sorgulayabilir.
ABD Çin ve Brexit Belirsizlikleri
Wells Fargo Yatırım Enstitüsü’nün global varlık tahsis stratejisi başkanı Tracie McMillion, “Hisse senedi fiyatlarının şimdi olduğundan çok daha yüksek olması için yeterince büyük bir kazanç sürprizinin olacağını tahmin etmiyoruz.” dedi.
Bazı fon yöneticileri yıl boyunca hisse senedi ve bono piyasaları arasındaki bağlantı kesilmesinden dolayı huzursuz olmuş olabilir. Yatırımcılar ekonomik büyüme beklentileri konusunda güvende olduklarında, hisse senetleri ve tahvil getirileri tipik olarak art arda artmakta.
GW&K Yatırım Yönetimi Özsermaye Müdürü Dan Miller, iyimser ABD hisse senetleri kazanımlarını artırmaya devam edebilir, ancak ABD ile Çin arasındaki ticari görüşmelerin devam etmesi, Brexit ile ilgili belirsizlik ve Avro Bölgesi’ndeki büyümenin daha da artması gibi risklere karşı dikkatli olunması gerekiyor şeklinde görüşlerini ifade etti.