Malum ülkemiz deyim yerindeyse tam bir dizi cenneti. Her yıl onlarca yeni proje izleyenlerine merhaba derken, birçokları da tarihin tozlu sayfalarına doğru yolculuğa çıkıyor. Tabii bu süre zarfı içerisinde unutulmazlar arasına adını yazdırabilmek de epey zor. Ancak izleyici ile bütünleşebilen, gerek hikayesiyle gerek karakteriyle kült mertebesine ulaşmış birçok dizi de yok değil.
Eğri oturup, doğru konuşalım. Bir diziyi sevmemize olanak sağlayan hususların başında, izleyiciye tüm samimiyetini aks ettirebilen karakterler gelmektedir. Çünkü senaryoyu ete kemiğe büründüren ve televizyon ekranından çıkıp evlerimize misafir olanlar ilk olarak karakterler olmaktadır. Tabii bahsi geçen bu karakterlerin masum, saf ve içimizden biriymişçesine duranları olduğu gibi; gözünü hırs bürümüş, kötü ama bir o kadar da sevilesi olanları da var.
İstedik ki yer aldıkları dizilerde en az iyiler kadar sevilen; yaptıklarıyla tepki çekseler dahi unutulmazlar arasına adını yazdıran karizmatik kötüleri sizler için derleyelim. Onlar yeri geldiğinde hırslarının kurbanı olmuş, ancak kimi zaman da insani duygularını ön plana çıkarmış karakterlerdir. Ancak yine de hepsinin tek bir özelliği var; kötülük akan bakışlarını, ayakları yere sağlam basan duruşlarıyla süslemeleri. İşte, Türk dizi tarihinin en karizmatik kötüleri…
20 Turgay Atacan (Deli Yürek – Ali Sürmeli)
Türk televizyonlarının gördüğü ilk mafyalardan biri olan Turgay Atacan, Yusuf Miroğlu’nun başının tatlı belası olarak hatırlanmaktadır. Fazlasıyla espritüel ve nevi şahsına münhasır bir karakter olan Turgay Atacan, usta tiyatrocu Ali Sürmeli tarafından canlandırılmaktadır.
Nitekim şimdilerde Deli Yürek dizisinden övgü ile bahsedebiliyorsak, bunda Turgay Atacan’ın payı da yadırganmayacak derecede büyük. Deyim yerindeyse psikopatlığın kitabını yazan, itibar sahibi bir mafya babasını huzurlarımıza getiren karakter, özellikle mizah yüklü sahneleriyle hafızlardaki güncelliğini korumaktadır.
19 Vakkas Resuloğlu (İkinci Bahar – Tarık Pabuççuoğlu)
Televizyon tarihimizin en leziz dizilerinden biri olan İkinci Bahar, Ali Haydar ve Hanım’ın dillere destan aşkını ekranlara getirmekteydi. Tabii diziyi saf bir aşk hikayesi olarak tanımlamak hata olur. Nitekim İkinci Bahar, tam anlamıyla bir aile hatta mahalle dizisi olarak huzurlarımıza gelmekteydi. Diziyi bu denli efsane statüsüne çıkaran karakterlerin başında ise, Ali Haydar Usta’nın ebedi dostu, ezeli düşmanı Vakkas Usta gelmektedir.
Ali Haydar ile Vakkas, beraber büyüyen, kan kardeşi olan iki kebap ustasıdır. Ne var ki onların Samatya’da karşı karşıya iki dükkanın sahibi olmaları, beraberinde gelecek bir husumetin habercisidir. Özellikle hikayenin naif tarafını temsil eden Ali Haydar‘a karşı, hırsıyla ön plana çıkan Vakkas, dizinin karanlık tarafında yer almaktadır. Ali Haydar’ı yok etmeye ant içmiş ve onun kuyusunu kazmak için elinden geleni yapan Vakkas, ne var ki samimiyetiyle de gönüllerde de taht kurmuştur.
İlk sekiz bölümde Settar Tanrıöğen, sonrasında ise Tarık Pabuççuoğlu tarafından canlandırılan Vakkas Usta; şivesi, hırsı ve her daim Ali Haydar’ın karşısına dikilen duruşuyla, televizyon tarihimizin de en karizmatik hatta, en sempatik kötülerinden biri olarak da hatırlanmaktadır.
18 Ünal Kaplan (Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz-Tarık Ünlüoğlu)
Son iki sezonun rating rekortmeni olan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Hızır Çakırbeyli ve ailesinin mafyanın zirvesine nasıl yerleştiğinin hikâyesini anlatmaktadır. Tabii bu süre zarfı içerisinde onun en büyük düşmanı ise karizması ve gücüyle dikkat çeken Ünal Kaplan’dır.
Derin bağlantıları, maddi gücü ve yılların getirdiği tecrübeyle muadillerinden ayrılan Ünal Kaplan, şüphesiz sempatik tavırları ile dikkat çeken bir karakter. Sert ve ciddi konuşma tarzına karşın sürpriz çıkışları ile karşısındakini güldürebilme potansiyeli taşıması, onun karizmasına karizma katmaktadır. Aynı zamanda olayları her daim karıştırabilmesi ile de pek fazla sevilmeyen Ünal Kaplan, buna rağmen dizi fanlarının en beğendiği karakterlerin başında yer almaktadır. Usta oyuncu Tarık Ünlüoğlu’nun hayat verdiği karakter, sert ve kurnaz mizacı ile de fark yaratmaktadır.
17 Koyu Bilal (Fırat Tanış – Geniş Aile)
Bu listenin açık ara en eğlenceli ismi olan Koyu Bilal, can düşmanı Cevahir’in kuyusunu kazmaya ant içmiş bir karakterdir. Aynı zamanda Şukufe’ye olan aşkı ile de romantik bir serseri görüntüsü çizen Koyu Bilal, karikatür karakterlerini andıran tavırlarıyla da unutulmazlar arasına adını yazdırmıştır.
Hiç şüphe yok ki, Geniş Aile bir dönem ekranlarda iz bırakan bir proje. Dizinin böylesine çok sevilmesinin başlıca nedeni ise Cevahir ile Koyu Bilal arasında süregelen çekişme. Özellikle Koyu Bilal’in can düşmanın kuyusunu kazmak için ortaya koydukları, kahkahayı da beraberinde getirmektedir. Fırat Tanış‘ın hayat verdiği karakter, gerek kötülüğe sempati katmasıyla gerekse karşı konulamaz hırsıyla, hafızalardaki yerini korumaktadır.
16 Savcı Turgut (Yurdaer Okur – Karadayı)
Kenan İmirzalıoğlu ve Bergüzar Korel’in başrolleri paylaştığı Karadayı’nın, en akılda kalıcı karakterlerinden biri de hiç şüphe yok ki Yurdaer Okur’un hayat verdiği Savcı Turgut. Feride’ye olan aşkından dolayı Mahir’i ekarte etmek için elinden geleni yapan Savcı Turgut, neredeyse yaşanan tüm kötü hadiselerin arka planındaki isim olarak arz-ı endam etmektedir.
Özellikle kullandığı “Cancağzım” kelimesi ile tarihe adını altın harflerle yazdıran karakter, entrika denildi mi akla gelen yegane isimlerden de biridir. Her daim sürprize açık yapısı, sert mizacı ve yer yer de güldüren tavırları onun farkını ortaya koymaktadır.
15 Girayhan Kırımlı (Mahir Günşiray – Sağır Oda)
2006 yılının Eylül ayında başlayan ve yalnızca bir sezon süren Sağır Oda, buna rağmen ele aldığı konu ve ciddiyetten ödün vermeyen atmosferi ile unutulmazlar arasına giren bir yapım. Aras Dağlı isimli bir istihbaratçının, kader birliği yaptığı dostlarıyla savaşını anlatan dizinin en akılda kalıcı isimlerinden biri de Mahir Günşiray‘ın hayat verdiği Girayhan Kırımlı.
Yer altında kurduğu gizli örgüt ile deyim yerindeyse bir Sith Lordu görüntüsü çizen Girayhan Kırımlı, olayları ince ince hesaplayan ve her daim kendisine çıkar sağlayan bir karakterdir. Özellikle Aras’ın kardeşi Duru ile birlikte olmasını sindirememesi, onun Aras’ı devamlı olarak tuzağın içine çekmesine neden olmaktadır. Ancak onun planlarının merkezinde, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazilerden kalan altınlar vardır. Kötülük kelimesinin vücut bulmuş hali olarak karşımıza çıkan Girayhan Kırımlı, Mahir Günşiray’ın ayakları yere sağlam basan oyunculuğu ile de değer kazanmaktadır.
14 Tilki Ekrem (Saruhan Hünel – Aynalı Tahir)
90’ların sonunda ekranlara gelen ve delikanlılığın kitabını yazmasıyla meşhur olan Aynalı Tahir, şüphesiz ki döneminin en popüler yapımlarının başında yer almaktadır. Bundaki aslan payını ise, Saruhan Hünel‘in hayat verdiği Tilki Ekrem‘e vermek mümkün.
İlk bölümden, yayınlanan son bölüme kadar kötülüğün peşinde koşan ve para hırsıyla yanıp tutuşan Tilki Ekrem, aynı zamanda Aynalı Tahir‘in de can düşmanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Lakabını fazlasıyla hak eden ve kurnazlığı ile dikkat çeken Ekrem, suç dünyasında yükselmek için de elinden geleni yapmaktadır. Özellikle bölümler ilerledikçe karizmatik duruşunu anbean yukarı çekmeye başaran karakter, kötülük nedir nasıl olmalıdır sorularının da tek başına cevabını taşımaktadır.
13 Maraz Ali (Mehmet Akif Alakurt – Adanalı)
Adanalının çocuk arkadaşı, kan kardeşi; aynı zamanda ezeli düşmanı… İki yakın arkadaşın, İstanbul sokaklarındaki kovalamacasını konu alan Adanalı, hiç şüphe yok ki Mehmet Akif Alakurt’un hayat verdiği Maraz Ali karakteri ile değer kazanan bir dizi.
Özünde oldukça iyi bir kalbe sahip olan Maraz Ali, polislikten atıldıktan sonra kendisini suç dünyasına adamış, astığım astık, kestiğim kestik bir adamdır. Özellikle yakın dövüşteki uzmanlığı ve cin fikirleri ile adından söz ettiren karakter, Adanalıyı her defasında alt etmesiyle de fark yaratmaktadır. Kimi zaman taraf değiştirip, Adanalının safında yer alsa da, “Maraz çıkaramadan duramayan” yapısıyla kötülüğünden de ödün vermemiştir.
12 Takoz İrfan (Mehmet Özgür – Suskunlar)
Yerli Sleepers olarak izleyenlerini selamlayan Suskunlar, şimdilerde dahi televizyona yapılmış en iyi işlerden biri olarak anılmaktadır. Gerek kalite kokan sinematografisi, gerekse duygu yüklü senaryosuyla muadillerinin çok önünde seyretmektedir. Tabii diziyi bu denli konuşulur kılan hususların başında ise, Mehmet Özgür’ün hayat verdiği Takoz İrfan gelmektedir.
Özellikle dilinden düşürmediği “İnsan evladı” söylemi ile dikkat çeken İrfan, yaptığı acımasız kötülüklerle birçoklarının tepkisine nail olmuş bir karakterdir. Buna rağmen Mehmet Özgür’ün kusursuza yakın oyunculuğu ve Takoz İrfan’ın nevi şahsına münhasır kişiliği, karakteri fazlasıyla karizmatik olarak addetmemize olanak sağlamaktadır. Evet, Takoz İrfan sevilesi yahut sempati duyulası bir karakter değil. En başta o, gözünü kırpmadan insanların canını yakabilecek bir yapıya sahip. Ancak bu bile onun karşı konulamaz karizmasının gözle görülür olmasına engel değil!
11 İskender Büyük (Musa Uzunlar – Kurtlar Vadisi Pusu)
Bir karakter düşünün, diziye sonradan dâhil olsun ve akabinde popülaritesi kendi sinema filmini doğursun. İşte, İskender Büyük böylesine özel, böylesine saygı duyulası bir kötü adam olarak huzurlarımıza gelmektedir.
Malum, Kurtlar Vadisi’nde Polat Alemdar’ın karşısın çıkan her düşman, günün birinde ölümü tadacaktır. Ancak İskender Büyük, belki de ölmesi en az istenen, her daim varlılığı ile ekranları süslemesi dilenen yegane karakterlerden biridir. Gerek derin bağlantıları, gerek karşısındakini tir tir titreten gücü, gerekse sakinliğinden ödün vermeyişiyle, karizma deyiminin vücut bulmuş halidir o esasen. Kurtlar Vadisi evreninin yarattığı en farklı karakterlerden biri olan İskender Büyük, usta oyuncu Musa Uzunlar‘ın değerli performansıyla adından uzun süre söz ettirmeyi de başarmıştır.
10 Ali Kaptan (Erkan Petekkaya – Öyle Bir Geçer Zaman Ki)
Ekranların bir dönemki fenomen dizisi Öyle Bir Geçer Zaman Ki‘nin en unutulmaz karakteri kimdir diye sorsak, birçoklarının ortak cevabı Ali Kaptan olacaktır. Her ne kadar o, bir kadın uğruna ailesini paramparça eden, çocuklarını karda kışta perişan halde bırakan bir baba olsa da Erkan Petekkaya‘nın oyunculuğu vesilesiyle her daim takdir toplamayı başarmıştır.
Sert bir mizaca sahip olan ve fazlasıyla fevri çıkışlara sahip olan Ali Kaptan, ailesini hiçe sayarak Caroline ile yaşamaya başlamıştır. Onun küçük bir kaçamak olarak başladığı bu ilişki, sonrasında birçok yıkımı beraberinde getirecek ve Ali Kaptan‘a karşı gelişecek antipatinin de habercisi olacaktır. Ancak onun Caroline’in gelişi ile başlayan karakter değişimi, daha sonrasında birçok acı hadiseye de eşlik etmemize neden olacaktır. Ancak yiğidi öldürüp hakkını da verelim; her ne kadar Ali Kaptan yaptığı kötülüklerle ön plana çıksa da karizmatik duruşundan ödün vermemiş ve efsanesine uygun bir ölümle diziden ayrılmıştır.
9 Kral (Çetin Tekindor – Yılan Hikayesi)
Lakabı Kral olan bir adamın, karizmatik olmaması mümkün mü? Hele hele bu karakteri Çetin Tekindor gibi bir efsane canlandırıyorsa?
1999-2002 yılları arasında izleyicisiyle buluşan Yılan Hikayesi, döneminin en popüler dizilerinden biri. Özellikle Mehmet Ali Alabora‘nın canlandırdığı Memoli karakteri ve unutulmaz jenerik müziği ile adını efsaneler arasına yazdıran dizi, mizah yüklü bir polisiyeyi de huzurlarımıza getirmekteydi. Dizinin en dikkate değer taraflarından biri ise, Memoli’nin peşini bırakmamaya ant içtiği büyük mafya lideri Kral’ın olduğu sahnelerdir.
Kral, fazlasıyla gizemli, bulunması neredeyse imkansız olan ve sureti kimselerce bilinmeyen bir karakterdir. Bu da onu, düşmanları karşısında hep bir adım öne geçirmektedir. Özellikle Çetin Tekindor’un tüm albenisiyle izleyenlerin huzurlarına getirdiği karakter, tarihin de en saygı duyulası kötülerinden biri olarak hafızalarda yer etmektedir.
8 Yasemin Saylan (Sanem Çelik – Kara Melek)
Karizmatik kötü olmanın yalnızca erkeklere özgü bir şey olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü Türk televizyonlarına entrikayı getiren dizi olarak da bilinen Kara Melek‘in uslanmaz kötüsü Yasemin, bu tanıma cuk diye oturan bir karakter.
Her olayı ince ince planlayan, bir satranç oyuncusu gibi sonraki hamleleri hesap eden Yasemin, gözünü bürüyen para ve güç hırsıyla hareket eden bir karakterdir. Tabii tüm bunların yanı sıra, hayatından asla eksik etmediği aşkları da onun planlarını daha derinlikli hale getirmektedir. 90’lı yıllarda televizyon ekranlarına gelen ve izleyenlerini ekrana kilitleyen Kara Melek, kuşkusuz günümüzde yayınlanan birçok dizinin de temelini oluşturmaktadır. Yasemin Saylan ise aradan geçen onca yıla rağmen, karanlık tarafın medar-ı iftiharı olan kadınlardan biri olarak hafızalardaki güncelliğini korumaktadır.
7 Firdevs Yöreoğlu (Nebahat Çehre – Aşk-ı Memnu)
Türk televizyon tarihine adını altın harflerle yazdıran ve şimdilerde dahi konuşulmaya değer olan ender dizilerden olan Aşk-ı Memnu, her bir karakteriyle efsane olmuş bir proje. Bihter Ziyagil, Behlül Haznedar, Adnan Bey, Hilmi Önal derken uzayıp giden listenin, ön özel isimlerinden biri de Firdevs Yöreoğlu; bir başka deyişle Entrikalar Kraliçesi!
Alıştığı zengin hayattan vazgeçmemek adına her şeyi yapmaya hazır olan, türlü entrikaların arkasındaki kişi olarak huzurlarımıza gelen Firdevs Yöreoğlu, karizmatik duruşu ile de dikkat çekmeyi başarmaktadır. O, gülen yüzünün altına sakladığı sinsi düşüncelerle her olayın merkezinde yer almaktadır. Esasen gelişmelere uzakmış gibi gözükür, ancak her şeyden haberi vardır; hatta olayların arkasından çoğu zaman o çıkar. Çünkü Firdevs Yöreoğlu‘nun tek amacı, gücünü ve itibarını kaybetmemektedir. Bunun için de türlü entrikayı yapmak zorundadır! Yaşlanmayı rafa kaldıran Nebahat Çehre‘nin hayat verdiği Firdevs, alımlı duruşu ile tarih sayfalarında kendine özel bir yer edinmiştir.
6 Cengiz Atay (Yiğit Özşener – Ezel)
Sevdiği kadını elde edebilmek, daha fazla güce sahip olabilmek adına can dostu Ömer’e ihanet eden; ruhunu şeytana satan bir karakterdir Cengiz. O, “Karizmatik Kötü” tanımına cuk diye oturan ve attığı her adımla felaketi de beraberinde getiren bir isimdir. Ezel dizisi denildiğinde akla ilk gelenlerden o. Cengiz, kötülüğü kendine pusula edinmiş, ihaneti vazgeçilmezi haline getirmiş bir karakterdir. Her koşulda çıkarını kovalayan Cengiz’in, cin fikirlerini gün yüzünde görmek ise her daim mümkündür.
O, kişi ya da koşul ayırt etmeksizin herkesin kuyusunu kazabilir. En başta oldukça zeki ve kurnazdır. Bu da muadillerine oranla onun daha sağlam bir kötü olmasına olanak sağlar. Ancak Cengiz Atay, ne yaşanırsa yaşansın karizmasından, ayakları yere sağlam basan duruşundan da taviz vermez. Bu da onu yalnızca Ezel’in değil, Türk dizi tarihinin en unutulmaz kötülerinden biri olarak anmamıza olanak sağlamaktadır.
5 Ferhunde (Deniz Çakır – Yaprak Dökümü)
Reşat Nuri Güntekin‘in efsanevi romanından uyarlanan ve beş sezon boyunca izleyenlerini selamlayan Yaprak Dökümü, acının ve trajedinin en somut hali olarak ekranlara gelmektedir. Dizinin unutulmazlarından biri ise, Deniz Çakır’ın hayat verdiği Ferhunde olduğu aşikâr.
Kaymakam gelini olarak geldiği evde, yalnızca acıyla yüzleşebilen Ferhunde için, günden güne daha kötü bir karakter olmak kaçınılmaz bir süreç halini almıştır. O, yaşadıklarının daha beterini çevresine yaşatmak için ant içmiş ve her daim de buna göre adım atmıştır. Birçoklarının haklı, birçoklarının ise haksız gördüğü Ferhunde, esasen televizyon tarihinin en karizmatik kötülerinden biri olmayı başarmıştır. Bundaki aslan payını ise, hiç kuşku yok ki Deniz Çakır‘ın muazzam oyunculuğuna vermek mümkün.
4 Mehmet Karahanlı (Zafer Ergin – Kurtlar Vadisi)
Kurtlar Vadisi evreninin en önemli figürü, tüm bireylerin üstündeki kişi, nam-ı değer Baron… İlk 97 bölümlük Kurtlar Vadisi’nde gücüyle herkesi kendisine hayran bırakan Mehmet Karahanlı, Zafer Ergin‘in ayakları yere sağlam basan oyunculuğu ile huzurlarımıza gelmektedir.
Ülkeyi yöneten mafyatik bir konseyin başı olan Mehmet Karahanlı, herkesin korkan gözlerle baktığı, önünde ceket iliklediği oldukça kudretli bir adam olarak izleyenlerinin karşısına gelmektedir. Keza onun göründüğü her bir sekansta beraberinde gelen karizması da karakterin unutulmaz arasına girmesine olanak sağlamaktadır. Nitekim sözü kanun hükmünde olan Baron Mehmet Karahanlı, Kurtlar Vadisi evrenini yücelten yegane detaylarından biri olarak da öne çıkmayı başarmaktadır.
3 Kenan Birkan (Haluk Bilginer – Ezel)
Ramiz Dayı’nın ebedi dostu, ezeli düşmanı olarak diziye ikinci sezonda katılan Kenan Birkan, dosta güven düşmana korku salan bir isim olarak arz-ı endam etmektedir. Gücü ve kudreti deyim yerindeyse damarlarında hisseden Kenan Birkan, her şeye sahip olan ama hiçbir şeyi olmayan bir adamdır. Nitekim onun saldırganlığı da tam bu yüzdendir. Hayatta sevdiği herkesi elinden alan Ramiz Dayı, onun bu hayattaki tek uğraşıdır. Kenan Birkan’ın yegane amacı, bir zamanlar talebesi olduğu Ramiz Dayı’yı alt etmek ve ondan intikamını almaktadır.
Bu nedenle güçlendikçe güçlenmiş ve ülkenin bir numaralı adamı haline gelmiştir. Bu da onun karizmasının ve gücünün anbean hissedilmesine olanak sağlamaktadır. Haluk Bilginer‘in eşsiz albenisi ile huzurlarımıza gelen Kenan Birkan, hiç kuşkusuz tarihin unutulmaz karakterleri arasındaki yerini de çoktan almış durumdadır.
2 Kürşat (Tunca Aydoğan – Yılan Hikâyesi)
Türk televizyonlarının en sevilen kötülerinden biri olan Kürşat, sempatik ve bir o kadar psikopat ruhlu bir kötü olarak hatırlanmaktadır. Memoli’nin her daim peşinden koştuğu ve bölümler ilerledikçe kendisi ile ilgili sürpriz bilgilere vakıf olduğumuz Kürşat, Yılan Hikayesi’ni değerli kılan en önemli detayların başında yer almaktadır.
Gerek Gülsüm ile yaşadığı ilişki, gerek Erkan Ağa ile girdiği iktidar mücadelesi, gerekse Memoli’ye alt olmamak için verdiği çaba, seyre değer birçok anı da beraberinde getirmektedir. Tunca Aydoğan‘ın mükemmele yakın oyunculuğu ile karşımıza gelen Kürşat, uzun saçları, üzerinden neredeyse hiç çıkarmadığı deri ceketi ve olaylara karşı verdiği ilginç reaksiyonlarla hafızlardaki güncelliğini korumaktadır.
1 Ercüment Çözer (Nejat İşler – Behzat Ç.)
Karizma, kötülük ve daha fazlası… Hepsinin vücut bulmuş halinin Ercüment Çözer karakterinde toplandığını söylersek hata etmiş olmayız. Nejat İşler’in harikulade oyunculuğu ile izleyenlerini selamlayan karakter, şüphesiz Behzat Ç. evrenin de en sevilen simalarından biri olmayı başarmıştır.
Konuk oyuncu olarak girdiği Behzat Ç. ‘de ortaya koyduğu performansla, bir anda birçoklarının sevgilisi halini almıştır. Hayatta en değer verdiği kavram ise saygıdır. Keza kendisine saygısızlık yapan kim olursa olsun affetmez; ya öldürür ya da feci şekilde intikam alır. Çünkü Ercüment Çözer sosyopat kelimesinin eş anlamlısı!
İlk olarak dizinin 13. bölümünde gözükmüş ve daha sonrasında misafir oyuncu olarak belirli aralıklarla arz-ı endam etmiştir. Göründüğü her bir sekans, her bir bölüm ise efsaneler arasına adını yazdırmıştır. O, yaptığı türlü kötülüklere rağmen Behzat Ç. fanlarının gönlünde taht kurmayı başarmış ve televizyon tarihinin de en özel karakterlerinden biri olmayı başarmıştır.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
