Sinemalarda onlarca güzel film izlediğimiz kış dönemini ne yazık ki geride bıraktık. Tabii ki kışın arkasından gelen yaz mevsimi birçoklarının favori aylarını temsil etmektedir. Her ne kadar hava durumu günden güne bunaltıcı bir hal alsa da insanın içinde barındırdığı tatil umudu, herkesi hayata daha sıkı bağlayan yegâne değişken olarak öne çıkmaktadır. Elbette tatile gidemeyecek olanlar için de vizyona girecek filmler en iyi aktiviteyi oluşturmaktadır.
Tabii, biz sinemaseverlerin yaz aylarını iple çekmesinin asıl sebebi ise vizyona girecek onlarca harikulade film. Özellikle Hollywood menşeli yapımlara sıklıkla rastlayacağımız vizyon menüsünde, Avrupa ve Dünya sinemasından da örneklere rastlamak mümkün. Eğer ki siz de yaz sıcağını sinemasal bir hazla birleştirmek isteyenlerdenseniz, bu liste tam size göre!
1 Transformers: The Last Knight (Transformers 5: Son Şövalye )
Vizyon Tarihi: 23 Haziran
Serinin hali hazırdaki son filmi olma özelliği taşıyan Transformers: The Last Knight, bir kez daha görsel efektleri ile büyülemeye hazırlanıyor.
Transformers, her ne kadar ilk filmden sonra düşüşe geçen bir seri görüntüsü çizse de, her daim beyazperdenin en çok takip edilen ve en fazla izleyici çeken filmlerinden biri olmayı başarmıştır. Bundaki aslan payı hiç şüphe yok ki, filmin muazzam görselliği. Keza bu yaz bir kez daha dinamik yapısıyla izleyenlerine tam bir yaz seyirliği sunmaya hazırlanan film, savaş sekanslarıyla da damakta tanıdık bir lezzet bırakmaya geliyor.
Serinin önceki filmlerinden tanıdığımız ilginç sinemacı Michael Bay’in yönetmen koltuğunda arz-ı endam ettiği Transformes: The Last Knight, bir yandan serinin son halkası olarak nokta koymaya hazırlanırken, bir yandan da fantastik yapısıyla izleyicisinden tam not almaya çalışacak.
2 Büyü 2
Vizyon Tarihi: 23 Haziran
2004 yılında vizyona giren ve galasında çıkan yangın vesilesiyle büyük ses getiren Büyü filminin devamı niteliği taşıyan Büyü 2, değişen oyuncu ve kamera arkası ekibine rağmen bir kez daha korkutmak için geliyor!
Bir grup üniversiteli gencin, bilmedikleri bir coğrafyada, doğaüstü güce sahip varlıklarla olan mücadelesini merkezine alan Büyü 2, Türk korku filmleri kapsamında sinemamızın artık alıştığımız kalıbıyla izleyicisinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Her ne kadar bu cin furyası fazlasıyla eleştiri alsa da türün fanatikleri de ülkemizde bir hayli fazla. Eğer ki bu tarz filmlere ilgi duyuyorsanız, ilk filmiyle büyük sükse yapan ve Türk korku sinemasının dirilmesinde öncü rol oynayan değişkenlerden olan Büyü’nün ikinci halkasını kaçırmayın!
Yönetmenliğini Adnan Güler’in üstlendiği, başrolünü genç oyuncular Gizem Salkım, Özgül Kavruk ve Can Arpacı’nın paylaştığı film, korkmak ve yer yer de çığlık atmak isteyenler için yaz menüsünü için güzel bir alternatif olarak öne çıkmaktadır.
3 Baby Driver (Tam Gaz)
Vizyon Tarihi: 30 Haziran 2017
Bu yazın en iddialı yapımlarından biri olmaya aday olan Baby Driver, yönetmen Edgar Wright’ın kendine has mizahı ve aksiyonuyla izleyenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Her filmi muhakkak ki bir yıldızı vardır. Bu bazen herkesin hayranlıkla izlediği başrol oyuncusu olur, bazen kaleminin önünde saygı duruşuna geçtiğimiz senarist, bazense özgün yorumuyla soluksuz bir anlatı vadeden yönetmen. Gelgelim ki Baby Driver’ın da en büyük yıldızı yönetmen Edgar Wright. Nitekim daha öncesinde Shaun of the Dead, Hott Fuzz, Scott Pilgrim vs The World ve The World’s End gibi eşine az rastlanacak türden absürt komedilerin altına imzasını atan yönetmen, bir kez daha özgün tarzıyla sinema salonlarında boy gösterecek.
Özellikle farklı komedisinin yanında servis ettiği aksiyon dozajıyla muadillerinden ayrılan ve sinema camiasında kendi özgü bir yer edinmeyi başaran Edgar Wright, bu nedenle filmleri hayli merakla beklenen yönetmenlerden biri. Bu sefer bir banka soygunu odak noktasına alacağı dinamik hikâyesiyle karşımıza gelecek olan yönetmen, şüphesiz ki bu yazın en büyük lezzetlerinden birini bizlere armağan etmek için hazır kıta bekliyor.
Başrollerinde Ansel Elgort, Lily James ve Jamie Foxx gibi tanınmış oyuncuların yer aldığı film, özellikle fütursuz kahkaha atmak ve Edgar Wright’ın nevi şahsına münhasır kişiliği ile tanışmak isteyeceklerin kaçırmaması gereken bir film olarak öne çıkmaktadır.
4 Spider-Man: Homecoming (Örümcek-Adam: Eve Dönüş)
Vizyon Tarihi: 7 Temmuz
Çizgi-roman dünyasının en popüler ve uçarı karakterlerinden olan Peter Parker’ın, beyazperdeye dönüşünü müjdeleyen Spider-Man: Homecoming, yalnızca yaz mevsiminin değil, aynı zamanda son yılların da en çok beklenen yapımlarından biri olarak öne çıkmaktadır.
İlk defa 2002 yılında beyazperdede boy gösteren ve sırasıyla Tobey Maguire ile Andy Garfield tarafından canlandırılan Peter Parker karakteri, bu sefer daha genç bir oyuncu olan Tom Holland’a emanet. Gençliğin dinamizmini de arkasına alan Spider-Man: Homecoming tarihin en hazırcevap ve eğlenceli Örümcek Adam’ını huzurlarımıza getirmek için artık gün sayıyor.
Özellikle uçarı süper kahramanımızın Marvel Sinematik Evreni’nden daha fazla yer edeceğinin de müjdecisi niteliğinde olan filmin, en büyük sürprizlerinden biri de pervasız Tony Stark. Peter Parker’ın akıl hocası hüviyetinde arz-ı endam edecek olan Iron Man, filmin en büyük renklerinden biri olacağa benziyor.
Yönetmenliğini Jon Watts’ın yapacağı filmin kötü adamı ise, Birdman filmi ile küllerinden yeniden doğan Michael Keaton. Başarılı oyuncunun The Vulture olarak arz-ı endam edeceği film, şüphesiz ki onun katacağı artı değerle daha doyurucu bir seviyeye çıkacaktır.
Yayınlanan fragmanların akabinde, beklentisini bir hayli doruk noktasına çıkaran Spider-Man:Homecoming 7 Temmuz itibariyle vizyonda. Üçüncü nesil Spider Man olarak lanse edebileceğimiz film, Marvel’in dişe dokunur yapımlarından biri olmaya aday.
5 War for the Planet of the Apes (Maymunlar Cehennemi: Savaş)
Vizyon Tarihi: 14 Temmuz
Sinema tarihinin kültleşmiş serilerinden biri olan ve 2011 yılında sil baştan tekrar yaratılan Maymunlar Cehennemi, yeni serinin son halkası ile izleyici karşısına geçmeye hazırlanıyor.
Yalnızca efsanevi serinin ilk dönemini izleyenlerin değil, taraflı-tarafsız tüm sinemaseverlerin merakla beklediği War for the Planet of the Apes, izleyenlerini bir kez daha maymunların heyecan ve aksiyon dolu dünyasına götürmeyi vadediyor. Özellikle Hollywood’un tüm albenisini içinde barındıran efektleriyle, sinema salonlarında görsel bir şölen yaratmaya hazırlanan film, şimdiden bir hayli merak konusu.
Yönetmenliğini serini önceki halkalarından da tanıdığımız Matt Reeves’un üstlendiği film, seri hayranlarından pozitif eleştiriler alan önceki iki filmin üzerine koymayı hedeflerken, bir yandan da yaz döneminin en iple çekilen yapımlarından biri olarak öne çıkmaktadır.
6 Dunkirk
Vizyon Tarihi: 21 Temmuz
Şöyle arkamıza yaslanıp, son 15-20 yılın en iyi yönetmenlerini sıralasak, o listeye kafadan girecek isimlerden biri de şüphesiz ki Christopher Nolan olacaktır. Çektiği her filmle beyin hücrelerinde kıpırdanmaya neden olan ve adeta bulmaca edasıyla vuku bulan senaryolarıyla sinemasal hazzı doruk noktasında yaşatan Nolan, bu sefer İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçen hikâyesi ile arz-ı endam etmek için gün sayıyor.
Yönetmenin filmografisinden alışılagelmiş şekilde, bir kez daha ters köşeli ve detaycı bir hikâyeyle karşımıza gelmesi beklenen Dunkirk, her ne kadar İkinci Dünya Savaşı’nın gidişatını değiştiren bir olayı merkezine alsa da Nolan’a göre şiddetli savaş filmleri arasında değil. Sadece bu yönüyle dahi fazlasıyla merak uyandıran film, yönetmenin kıvrak zekâsından sunacağı kesitlerle de kendisine hayran bırakacak gibi duruyor.
Amerika’da şimdiden 13 yaş sınırı getirilen Dunkirk, Nolan’ın tanımına göre; bir hayatta kalma hikayesini izleyenlerine sunacak. Tabii ki fragmanın bizlere bahşettiğine göre yorumlayacak olursak, bu hayatta kalma savaşı fazlasıyla realist ve vurucu bir şekilde karşımıza gelecek.
Son dönemde fazlasıyla karşılaştığımız savaş filmi modasına ayak uyduran Christopher Nolan’ın kaptan köşkünde oturduğu Dunkirk, yönetmenin en iyi filmi olur mu bilinmez ancak bu yazın en dikkate değer işlerinden olacağı aşikâr. Başrollerini Tom Hardy, Cillian Murphy ve Mark Rylance gibi tanınmış simaların paylaştığı film, senaryosu ve sinematografisi ile bu yazın kaçırılmaması gereken en önemli yapımlarından biri olarak öne çıkmaktadır.
7 Hampstead
Vizyon Tarihi: 21 Temmuz
2001 yılına çektiği ilk filmi Jump Tomorrow ile beklentilerin bir hayli üzerine çıkan ancak daha sonrasında dikkate değer bir işin altına imzasını atamayan Joel Hopkins’in yönetmen koltuğunda oturduğu Hampstead, bu sefer şeytanının bacağını kırma uğraşında.
Özellikle başrolünde yer alan ve ilerleyen yaşına rağmen güzelliğinden zerre ödün vermeyen Diane Keaton vesilesiyle ilgi odağı olmayı başaran film, kendine has bir aşk hikayesini odak noktasına almaktadır. Bu yaz salonlarda romantik rüzgarlar estirmeye hazırlanan Hampstead, ikinci baharını yaşamak için çabalayan iki yetişkin vesilesiyle gönüllerimize dokunmayı hedeflemektedir. Özellikle yalnızca dramatik yapısıyla değil, aynı zamanda dinamizmi ve eğlencesiyle de öne çıkan film, vizyon menüsünde farklı bir tat arayanların kaçırmaması gereken bir iş.
8 Valerian and the City of a Thousand Planets (Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu)
Vizyon Tarihi: 21 Temmuz
Aksiyon sinemasının medar-ı iftiharı olan Luc Besson’ın yönetmen koltuğunda oturduğu Valerian and the City of a Thousand Planets, maceraperest duruşla yoğrulmuş bilim-kurgu filmleri arasında iyi bir sıralamayla karşımıza gelmeye hazırlanmaktadır.
Günümüzden çok uzak bir zaman diliminde, 28.yy’da geçen olaylar silsilesinde, evrenin geleceği büyük bir tehdit altındadır. Bu durum da hali hazırda, başta insanlığın, sonrasında ise evrenin kurtarılmasını zorunlu kılmaktadır. İşte tam bu noktada devreye giren Valerian ve Laureline’un hikâyesi bizlere, fantastik öğelerle süslenmiş bir aksiyonu servis edecektir.
Özellikle Luc Besson gibi işinin ehli bir ismin yönetmen koltuğunda oturmasından mütevelli fazlasıyla merak uyandıran film, görselliği ile de izleyenlerini kendisine hayran bırakacağa benziyor. Başrollerini son dönemin yükselen yıldızlarından Dane DeHaan ve Cara Delevingne’in paylaştığı filmin kadrosunda aynı zamanda Clive Owen, Ethan Hawke ve Rihanna gibi sürpriz isimler de yer almaktadır.
Her yaş grubundan insanın rahatlıkla izleyebileceği film, aynı zamanda adrenalin seviyesini de doruk noktasına çıkarmayı hedefliyor. Kendisine referans aldığı Valérian et Laureline isimli çizgi romandan uyarlanan yapım, ayakları yere sağlam basan yapısıyla şimdiden yaz menüsünün en merakla beklenenlerinden.
9 Train to Busan (Zombi Ekspresi)
Vizyon Tarihi: 21 Temmuz
Bildiğiniz zombi filmleri artık geride kaldı. Çünkü Train to Busan, ezber bozmaya geliyor. Ülkemizde ilk defa 2016 Filmekimi kapsamında gösterilen ve izleyicisi ile buluştuğu günden itibaren dillerden düşmeyen film, şüphesiz ki bu yazın en muazzam işlerinden biri.
Güney Kore’de yayılmaya başlayan zombi virüsü, seyir halindeki bir trene son anda binen genç bir kız tarafından tüm yolculara yayılmaya başlar. Tabii bu yayılma evresi, adım adım gerçekleşecek ve o gün o trende bulunan herkesin hayatını kökten değiştirecektir. Ölümcül bir tehlikeye karşı kenetlenmek zorunda kalan tren ahalisi, toplumun farklı kesimlerindeki bireylerden oluşmakta ve bu da her birine farklı bir misyon yüklemektedir. Bu trende, nefret edeceğiniz, bağrınıza basacağınız, “İşte bu tam da benim” diyebileceğiniz türden herkes var. Bu da Train to Busan’ı basit bir zombi filminden öte, ayakları yere sağlam basan dramatik bir hikâye haline getirmeyi başarıyor.
Tabii filmin asıl başarısı, artık pek de yeniliğe açık olmayan bir alt türe getirdiği özgün yorum. Evet, Train To Busan belki Amerika’yı yeniden keşfetmiyor ancak izleyenlerine temposu hiç olsun düşmeyen bir zombi filmi armağan etmeyi başarıyor. Bu da haliyle filmi son zamanların leziz işlerinden biri yapıyor.
Eğer ki bu harikulade filmi hala izlemediyseniz yahut beyazperdede bir kez daha izleme şansına erişmek istiyorsanız, 21 Temmuz’da sinema salonlarında boy gösterecek Sang-Ho Yeon imzalı bu sıra dışı yapımı kaçırmamanınız öneriyoruz.
10 Atomic Blonde
Vizyon Tarihi: 28 Temmuz
Bu yazın silah sesi özlemine son vermesi beklenen ve başrolünde yer alan popüler simalar vesilesiyle merak konusu olmayı başaran Atomic Blonde, odak noktasına aldığı casusluk teması ile öne çıkmaktadır.
Antony Johnston’ın aynı adlı romanından uyarlanan ve bir MI6 ajanını merkezine alan Atomic Blonde, yalnızca içinde barındırdığı aksiyon sahneleri ile değil aynı zamanda biçemi ve sinematografisi ile ses getireceğe benziyor. Özellikle fragmanına göz attığımızda hızlı ve bir o kadar da tempolu çekim tekniklerine ek olarak, neon renklerle süslediği görüntüleri filmi fazlasıyla cazibeli hale getirmektedir. Bu da açıkçası, bir sinemaseverin koşa koşa sinema salonuna gitmesi için fazlasıyla yetmektedir.
Yönetmenliğini Deadpool 2’nin de yönetmenliğini yapan ve aynı zamanda eski bir dublör olan David Leitch’in yaptığı filmin başrollerinde ise Charlize Theron, Sofia Boutella ve James McAvoy gibi tanınmış oyuncular yer almaktadır. Özellikle suç hikâyelerine ilgi duyanların kaçırmaması gereken film, dövüş sahnelerinin muazzamlığı ile de ilgi uyandırmayı başarıyor.
11 Dark Tower (Kara Kule)
Vizyon Tarihi: 4 Ağustos
Beyazperdede kitap uyarlamalarını görmekten hoşlananlardan mısınız? Hem de heyecan dozajı yüksek olanlardan? O zaman hazır olun. Stephen King’in The Dark Tower kitabının uyarlaması olan Dark Tower’da bu yaz vizyona giren filmler arasında.
Western soslu distopik bir hikâyeyi izleyenlerine sunmaya hazırlanan film, yazarın diğer kitaplarından da alışılagelmiş şekilde gizemli bir olay örgüsü etrafına kurulmuş durumda. Nitekim bu da filmi cazibeli kılan yegane unsur olarak ön plana çıkmaktadır.
Özellikle diğer yıllara oranla hayli zayıf olan yaz aylarının vizyon menüsü içerisinde, pırıl pırıl parlayan Dark Tower, Danimarkalı yönetmen Nikolaj Arcel’in elinde şaha kalkması bekleniyor. Başrollerini Idris Elba, Matthew McConaughey ve Abbey Lee gibi popüler oyuncuların paylaştığı film, maceraperestlerin kaçırmaması gereken bir iş olarak ön plana çıkıyor.
12 The Hitman’s Bodyguard
Vizyon Tarihi: 18 Ağustos
Her yaz vizyonun olmazsa olmazı, popüler oyuncuların yer aldığı bir aksiyon komedidir. Bu sene ise bu ateşten gömleği giyen film, The Hitman’s Bodyguard!
Cehennem Melekleri serisinin üçüncü halkasında yönetmen koltuğuna oturan ve serinin en zayıf filmini izleyenlerine aktaran atan Patrick Hughes imzalı The Hitman’s Bodyguard, bünyesinde birçok Hollywood starını da barındırmaktadır. Deadpool ile kendisine hayran bırakan Ryan Rednolds, Quentin Tarantino’nun vazgeçemediği efsanevi oyuncu Samuel L. Jackson, gönüllerin Frida Kahlo’su Selma Hayek ve Gary Oldman’dan, Hugh Grant’a uzanan geniş oyuncu kadrosu… Sahi böylesi birçok yıldız buluşmuşken, bu filmi kaçırmak olur mu?
Kendine has bir suç filmi olma özelliği taşıyan ve heyecanlı yapısının yanı sıra mizahi atmosferi ile de bu yazın sürprizlerinden olmaya hazırlanan The Hitman’s Bodyguard, yönetmen Patrick Hughes’ın zirve projesi olması bekleniyor. Keza fragmanın bize bahşettiklerine bakarsak, dinamik ve yer yer de absürt olan yapım, güldürürken maceradan maceraya atılmayı da ihmal etmeyecek.
13 Logan Lucky (Şanslı Logan)
Vizyon Tarihi: 25 Ağustos
Yerinde duramayan bir eğlenceye hazır mısınız? Yazın tüm sıcacık atmosferini huzurlarınıza getirecek olan Logan Lucky, Ağustos ayında vizyona girmeye hazırlanırken, beraberinde de dinamik mizahını getirmektedir.
Soygun ve araba yarışı hikayelerini tek bir potada eriten ve buradan kendine has bir mizah çıkarmayı hedefleyen Logan Lucky, Jimmy ve Clyde isimli iki kardeşin hikayesini merkezine almaktadır. Bir suç parodisi olarak da adlandırabileceğimiz film, absürt mizaha yatkın tarafıyla da şimdiden ilgi odağı olmuş durumda.
Yönetmenliğini Ocean’s serisinden de tanıdığımız Steven Soderbergh’in yaptığı filmin oyuncu kadrosu içinse, yıldızlar geçidi tanımlamasını yapabiliriz. Daniel Craig, Adam Driver, Channing Tatum, Katie Holmes, Hilary Swank ve daha birçok starı bünyesinde barındıran Logan Lucky, adeta gösteriş kelimesinin vücut bulmuş hali olarak arz-ı endam etmeye hazırlanıyor.
14 Unlocked
Vizyon Tarihi: 1 Eylül
Bu yazın son bombası olan ve Eylül 1 itibari ile vizyona girmeye hazırlanan Unblocked, sert ve ciddi bir yapım olarak yazın tüm sıcaklığını kenara itmeyi vadediyor.
İngiliz ve Amerikan ajanlarının ortaklaşa hareket ettikleri bir operasyonu odak noktasına alan film, aksiyon sevenlerim derdine derman olacak cinsten. Tam bir casusluk hikayesi olarak huzurlarımıza gelmeye hazırlanan film, sert ve vurucu yapısı ile öne çıkıyor. Özellikle senaryosunun yanı sıra, dinamik yapısıyla ilk başta göze çarpan Unlocked, tüm bunların yanında geniş ve popüler oyuncu kadrosu ile de göz kamaştırıyor.
Orlando Bloom, Noomi Rapace, Michael Douglas ve John Malkovich gibi birçok starı izleyenleri ile buluşturacak olan filmin yönetmenliğini ise İngiliz Michael Apted üstlenmektedir. Yazın son bombası olan film, aynı zamanda bizim de bu sıcak günler için önerebileceğimiz son güzel film olarak kayıtlara geçiyor.
Başka Sinema Bonusu 1: Summer 1993 (’93 Yazı)
Vizyon Tarihi: 23 Haziran
Berlin ve İstanbul Film Festivallerinden Jüri Özel Ödülü ile dönen Summer 1993, Katalanca olarak çekilmiş bir film olma özelliği taşıyor.
Küçük ama bir o kadar da şirin bir kızı odağına alan ve onun evlatlık gittiği evdeki günlerini izleyenlerine aktaran film, duygusal yapısıyla ön plana çıkmaktadır. Bir yandan kaybettiği ailesinin özlemini anbean hisseden, bir yandan da geldiği yeni eve alışmaya çalışan Frida’nın öyküsü dokunaklı yapısıyla muadillerinden ayrılmaktadır.
Katalan yönetmen Carla Simon imzalı olan film, gösterildiği bütün festivallerden övgü ile dönmüş ve birçok olumlu eleştiriye mazhar olmuştur. Başrollerini Laia Artigas, Paula Robles ve Bruna Cusí’nin paylaştığı film, yaz vizyonun en duygusal alternatiflerinden biri olarak da fark yaratmaktadır.
Başka Sinema Bonusu 2: Lady Macbeth
Vizyon Tarihi: 1 Temmuz
Her ne kadar adını Shakespeare’in ünlü tragedyasından alsa da, Macbeth ile birebir bağlantısı olmayan film, gerilim dozajı yüksek bir dramayı huzurlarımıza getirmeye hazırlanmaktadır.
Kendisinden yaşça büyük, varlıklı bir adamla evlendirilen Katherine, istemeyerek de olsa kocasıyla yaşamaya başlar. Ne var ki kocası ona hiç iyi davranmamaktadır. O da aradığı şefkati, çiftlik çalışanlarından Sebastian’da bulacaktır. Vurucu ve yer yer de hüzünlü bir hikaye olarak beliren Lady Macbeth, karalık anlatısıyla da ilgi odağı olacağa benziyor.
Yönetmenliğini William Oldroyd’un üstlendiği film, San Sebastian’da FIPRESCI ödülünü kazanmasıyla adını tüm dünyaya duyurmuş ve birçok sinemaseverin büyük bir merakla beklediği bir iş halini almıştır. O da bu yaz, Başka Sineması vasıtasıyla vizyonda izleyeceğimiz ve merakımızı dindireceğimiz filmlerden biri olarak öne çıkmaktadır.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
