Akademi Ödülleri’nde bir Oscar kazanmak her oyuncunun hayalidir. Bu ödül oyunculara bütün kapıları sonuna kadar açar. Övgü aldıkları roller ile seçilme şanslarını arttırmasının ya da rol aldıkları filmler ile gişe rekorları kırmayı kolaylaştırmasının yanı sıra, seri filmlerde roller kaparak vizyonlarını arttırmalarına da yardımcı olur. Ancak listemizde yer alan ünlüler için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz, çünkü bu ödül onları lanetlemiş gibi görünüyor! Özellikle bir oyuncu Oscar kazandıktan sonra spot ışıklarından uzaklaşır ve eski şöhretini tekrar kazanması oldukça zorlaşır.
Cuba Gooding Jr.’yi 1996 yılında “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”nü kazandıktan sonra en son hangi filmde önemli bir rol oynarken gördünüz? Hatta milenyum çocuklarının neredeyse hepsi, onun kim olduğunu bilmiyor. Peki ya Natalie Portman? 2010 yılında Black Swan filmi ile Oscar kazandıktan sonra yeni kocası ile zaman geçirmek istediği için ve ilk oğluna hamile olduğundan filmlerde oynamaya ara verdiğini söyledi. Beş yıldan sonra Portman, aynı başarısını tekrarlayamadı ve Ashton Kutcher ile Bağlanmak Yok gibi cansız filmlerde rol aldı. Eğer bu filmi hatırlamakta zorluk yaşıyorsanız, merak etmeyin yalnız değilsiniz. Bu oyuncular ederinden daha çok kazanan Hollywood yıldızları arasında olmamalarına rağmen, bir şekilde kariyerlerinden uzaklaşmak zorunda kalmışlardır. Bu nedenle Oscar kazandıktan sonra kariyerleri tepetaklak olmuşa benziyor.
Onlar belki filmlerin yıldızları ya da televizyon şovlarının aranılan yüzleri olabilirler; ancak tarih bu tarz olaylara kulak asmamamız gerektiğini ve onların asla geniş bir seyirci kitlesi tarafından seyredilmeyeceğini göstermektedir. Dilerseniz, gıpta edilen bir ödülü kazandıktan sonra belirsizlik içerisinde kaybolan ünlü isimlere birlikte göz atalım.
İşte karşınızda Oscar kazandıktan sonra lanetlenen ünlü isimler:
10 Jodie Foster
1976 yılında Foster, Taxi Driver filmindeki genç bir hayat kadını rolü ile Akademi Ödülü’ne aday gösterildiğinde henüz 14 yaşındaydı. Yetişkinliğinde, başarılar yakalamaya devam etti. 1988 yılında rol aldığı Sanık filminde çıkarmış olduğu muazzam performans ile bir Akademi Ödülü ve bir de Altın Küre Ödülü kazandı. 1991 yılına gelindiğinde, psikolojik gerilim filmi olan Kuzuların Sessizliği ile yeniden hem Akademi Ödülü’ne hem de “En iyi Kadın Oyuncu” olarak Altın Küre Ödülü’ne sahip oldu.
Sonrasında gişe başarısızlıkları birbirini takip etti ve Foster’in başarıyı tekrar yakalaması tam 11 yıl sürdü. Üç başarılı aksiyon gerilim filminde rol alan Foster için gelenek bozulmadı ve aynı tarzda, kendi ya da ailesinin hayatını korumak için hiçbir şey yapmayan bir kadını canlandırdığı filmlerde rol aldı. Bu filmlerin ilki 2002 yılındaki dünyanın en pahalı film senaryoları arasında yer alan Panik Odası filmiydi. Sonrasında 2005 yılında bu filmi Uçuş Planı ve 2007 yılında İçindeki Yabancı filmleri izledi. En sonunda Foster yönetmenliğe soyundu ve sonrasında gözden kayboldu.
9 Natalie Portman
Portman, daha 12 yaşındayken Leon filmi ile büyük bir başarı yakaladı ve sonrasında 16 yaşındayken efsaneleşen Star Wars serisinin Gizli Tehlike filminde oldukça etkileyici bir performans çıkardı. 1999 yılında, Buradan Çok Uzakta filmi ile “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında Altın Küre Ödülü’ne aday gösterildi. Daha sonra Star Wars serisine geri dönen Portman, serinin iki filminde rol aldı. 2004 yılındaki Daha Yaklaş filmi ile bir kez daha aday gösterildiği “En iyi Yardımcı Oyuncu” Altın Küre Ödülü’nün yanı sıra bir de Akademi Ödülü kazandı.
Sonrasında sekiz yıl boyunca gişede başarıyı yakalamasa da 2011 yılında Black Swan filmi ile En iyi Kadın Oyuncu dalında bir kez daha hem Oscar hem de Altın Küre Ödülü’nün sahibi oldu. En son görüldüğü film ise 2011 yılındaki Bağlanmak Yok filmi olan Portman, Oscar kazandıktan sonra ekranlara ve sahneye bir süreliğine veda etti. Portman gibi ünlülerin kötü sonlanan iş girişimleri hakkında daha önce konuşmuştuk ve 2008 yılında yapmış olduğu bu başarısız girişimini de bu lanete örnek olarak gösterebiliriz.
8 Halle Berry
Bir zamanlar evsiz olan dünyaca ünlü isimler arasında yer alan Berry; 2000 yılındaki X-Men, 2003 yılındaki X2: X-Men United, 2006 yılındaki X-Men: Son Direniş ve 2014 yılındaki X-Men: Geçmiş Günler Gelecek filmlerindeki bir süper kahraman olan “Storm” rolü ile oldukça ün kazanmıştı. 2001 yılındaki Kesişen Yollar filmindeki çarpıcı rolü ile “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Akademi Ödülü’nü kazandı. X-Men serisindeki başarısının yanı sıra Oscar kazanan Berry, sonrasında bocalamaya başladı.
100 milyon dolarlık bir bütçe ile çekildiği söylenen Kedi Kadın filmi ile ilk haftasında sadece 17 milyon dolar kazanarak başarısız olan Berry, Bulut Atlası filminden sonra ortalarda pek fazla görünmedi. X-Men ve Kesişen Yollar filmleri ile oldukça başarılı olduktan sonra, Extant adındaki televizyon dizisi ile 2015 yılında ikinci sezonu yayınlanmasına rağmen, beklediği başarıyı yakalayamadı. Revlon ile sponsorluk anlaşması imzalayan Berry, filmlerde ve dizilerde ticari veya eleştirisel başarı elde edemedi.
7 Charlize Theron
Theron, 2003 yılında bir seri katili canlandırdığı ve bu rolle fazlasıyla beğeni topladığı Cani isimli filmi ona “En İyi Kadın Oyuncu” dalında; Oscar, Altın Küre ve Beyaz Perde Sanatçıları Derneği Ödülleri’ni kazandırdı. 2005 yılında yayınlanan Tek Başına filmi, Theron’un yeniden Akademi Ödülleri’nde ve Altın Küre’de aday gösterilmesini sağladı. Her iki ödülü kazanamazken, Genç Yetişkin filmi ile 2011 yılında yeniden Altın Küre Ödülleri’ne aday gösterildi.
2012 yılında Pamuk Prenses ve Avcı filminde Pamuk Prenses’in şeytani üvey annesini canlandırdığı rol ile tekrar başarıya kavuşmasından sonra, bu filmin devamı olan Pamuk Prenses ve Avcı 2 filminde rol aldı. Bu devam filmi ile Aeon Flux ve Hancock filmlerinde yaşamış olduğu başarısızlıklara son vermek isteyen Theron, 2011 yılından bu yana oynadığı roller ile eleştirisel beğeni kazanma yolunda başarısız oldu. Christian Dior’un “J’adore” için anlaşma imzalamış olmasaydı, Theron’a hiçbir yerde rastlayamayacaktık.
6 Cuba Gooding Jr.
Gooding Jr. 1991 yılında oynadığı Artık Çocuk Değiller filmi ile erken bir başarı yakaladı. Filmde oynadığı rol ile olcukça beğeni topladı ve beklenmedik bir gişe hasılatı kazandı. 1992 yılında Birkaç İyi Adam ve 1995 yılındaki Tehdit gibi filmlerde küçük, yardımcı roller aldı. Ancak, onun en büyük başarılarından biri 1996 yılında Tom Cruise ile rol aldığı bir spor komedisi olan Yeni Bir Başlangıç filmi ile geldi. Gooding Jr., Tom Cruise’nin canlandırmış olduğu spor menajeri Jerry Maguire ile en sonunda anlaşma imzalayabilen bir Amerikan Futbolu oyuncusunu canlandırıyordu. Sadece gişe başarısı ile kalmayıp aynı zamanda da eleştirel başarıya da imza atılan bu film ile Gooding Jr. “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” dalında Akademi Ödülü’nün sahibi oldu. Gooding Jr. ayrıca bu filmde söylediği; “Show me the money! (Bana parayı göster!) cümlesiyle de dillere pelesenk olmuştur.
Bir yıl sonra Gooding Jr., Benden Bu Kadar filmindeki yardımcı oyucu olarak rol almıştır. Sonrasında, yaşamış olduğu bütün başarıları tepetaklak hale geldi. 2001 yılındaki Pearl Harbor ve 2002 yılındaki Kar Köpekleri gibi yapımlarda büyük roller kapan Gooding Jr., bu filmlerin gişesinden aradığını bulamadı ve eleştirel beğenileri toplayamayarak başarısız oldu.
5 Adrien Brody
Body, 2002 yılında İkinci Dünya Savaşı sırasında hayatta kalmak için uğraşan bir müzisyeni canlandırdığı Piyanist filmi ile Oscar kazanmıştır. O zamanlar 29 yaşında olan Body, en genç “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü kazanan oyuncu unvanına sahipti. Brody’nin bu başarısını gişe de oldukça iyi bir iş çıkaran 2005 yılındaki King Kong filmi izledi. O yıl ayrıca Wes Andreson’un yönetmiş olduğu Küs Kardeşler Limited Şirketi filmindeki oyunculuğu ile de eleştirmenler ve izleyiciler tarafından takdir topladı.
2005 ve 2014 yılları arasında Brody, kırmızı halıda çok fazla görüntülenmedi. Son olarak 2011 yılında Salvador Dali’yi oynadığı Woody Allen’in Paris’te Gece Yarısı ve 2014 yılında diğer bir Anderson filmi olan Büyük Budapeşte Oteli filmlerinde küçük roller ile karşımıza çıktı. Ancak Brody için en can alıcı nokta, Oscar kazandıktan sonra kaliteli yapımlarda büyük roller kazanamaması oldu.
4 Joe Pesci
Pesci, Robert DeNiro ve yönetmen Martin Scorsese ile ortaklığı ile başarıyı yakalamıştır. Sadece; 1981 yılındaki Kızgın Boğa, 1990 yılındaki Goodfellas (Sıkı Dostlar) ve 1995 yılındaki Casino filmlerinde bu ikili ile birlikte rol almıştır. Pesci ayrıca Sıkı Dostlar filmi ile de “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” Oscar Ödülü’nü kazanmıştır. O dönemde Pesci, aynı zamanda Ölümcül Silah serisinin ilk filmi ile 92 ve 98 yıllarındaki devam filmlerinde de rol almıştır. Bunların yanı sıra 1991 yılında Kuzenim Vinny ve Evde Tek Başına serisi gibi gişe rekorları kıran komedi filmlerinde de yer almıştır.
Ölümcül Silah 4 filminden bir yıl sonra 1999 tılında Pesci, müzikal kariyerine odaklanmak için oyunculuk kariyerini sonlandıracağını açıkladı ve otuz yıl sonra ikinci albümünü piyasaya sürdü. Pesci, uzun süre sözünde duramadı ve 2010 yılında Helen Mirren ile Love Ranch filminde ve 2011 yılında Snickers reklamında oynadı.
3 Helen Hunt
Hunt, 90’lı yıllarda oldukça başarılı bir kariyere sahipti. Tapılası bir oyunculuk sergilediği komedi dizisi Mad About You televizyon dizisi ile oldukça popüler oldu. Bu rol ile “En iyi Kadın Oyuncu” ya da “Olağanüstü Kadın Oyuncu” dalında 1996, 1997, 1998 ve 1999 yıllarında dört kez ard arda Emmy Ödülü kazanarak imkansızı başardı. Hunt, bir yandan televizyon kariyerine devam ederken; bir yandan da 1996 yılındaki Twister ve 1997 yılındaki Benden Bu Kadar gibi gişe rekorları kıran filmler ile sinema sektörüne atılarak eleştirmenlerin beğenilerini kazandı.
1998 yılında “En İyi Kadın Oyuncu” dalında hem Oscar hem de Emmy Ödülü kazanan Hunt, daha sonra komedi dizisi olan Mad About You yapımında yer aldı ve İyilik Bul İyilik Yap, Kadınlar Ne İster, Yeni Hayat gibi her biri 2000 yapımı olan filmlerde rol aldı. Ancak bundan sonrasında Oscar’ın laneti Hunt’u çevreledi ve yeniden ortaya çıkması tam 13 yılını aldı. 2013 yılındaki Aşk Seansları filmi ile yeniden sahnelere dönen Hunt, bu film ile Oscar ve Altın Küre Ödüllerine aday olarak gösterilmiş olsa da 2000 yılından bu yana eski kariyerini mumla aramaktadır.
2 Jennifer Connelly
Kurtlar Şehri(1996), Aşıklar(1997), Karanlık Şehir(1998), Bir Rüya İçin Ağıt(2000), Pollock(2000) filmleri ile eleştirmenler tarafından büyük beğeniler toplayan oyunculuklar sergilemiştir. Sonrasında 2001 yılında Russell Crowe ile oynadığı Ron Howard filmi olan Akıl Oyunları ile “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” rolünde Oscar ve Altın Küre Ödülleri kazanarak sinema sektörüne damgasını vurdu. Film eleştirmenlerce beğenilen ve ticari açıdan da başarılı olan bir yapım oldu.
Connelly, Akıl Oyunları filmindeki başarılı oyunculuğu ile iyi bir profil çizerek oldukça sağlam yapımlarda rol aldı. 2003 yılında Ang Lee yönetmenliği ile Hulk filminde oynayan Connelly, 2004 yılında ise Sisler Evi filminde rol almıştır. Ayrıca, 2006 yılında Tutku Oyunları filminde ufak bir rol almış olup; Kanlı Elmas filminde de başarılı bir performans sergilemiştir. Ancak bu Oscar Ödüllü yıldız, daha sonrasında böylesine başarı getiren projelerde yer alamamıştır. 2016 yılında gösterime girecek olan Phillip Roth’un aynı adlı kitabından uyarlanan Amerikan Pastoral filminde yer alacağı söylenmektedir, Oscar kazandıktan sonra gelen şöhret onun için pek de iyi olmamış gibi görünüyor.
1 Holly Hunter
Hunter, 1987 yılında Haberler filmindeki rolüyle Oscar’a aday gösterildikten sonra şöhreti kolayca yakalamıştır. Steven Spielberg’in Daima filmi de dahil olmak üzere bir sürü yapımda rol almış olan Hunter’in yedi yıl sonra 1993 yılında yayınlanan Şirket ve Piyano filmlerinde sergilemiş olduğu performans, onun yeniden şöhretine kavuşmasını sağladı. Hunter bu iki film sayesinde aynı yıl içerisinde iki kez Oscar’a aday gösterildi ve böylece bir imkansızı başarmış oldu.
Şirket filmi ile “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” olarak aday gösterilirken, Piyano filmi için ise “En İyi Kadın Oyuncu” olarak aday gösterildi. Bu başarılardan sonra Oscar’ın laneti Hunter’in başına bela oldu. 1994 – 2003 yılları arasında yardımcı rollerde oynadı ve bu rollerde de başarısız oldu. On Üç filmindeki rolü ile “En İyi Kadın Oyuncu” Oscarı’na aday gösterilip işlerini yoluna koyması 9 yıl sürdü. 2007 yılında Saving Grace dizisi ile ekranlarda boy gösterirken, 2010 yılında dizinin bitmesi ile çerçevenin dışına itilmiş oldu.
Birçok ünlünün başarısı Oscar kazanması ya da çeşitli ödüllere aday gösterilmesi ile ölçülürken; çoğu oyuncu, Oscar Ödülleri topladığı ve büyük başarılara imza attığından dolayı kendini stres içerisinde bulup, başarısızlığa doğru yol almaya mahkum oluyor. Bu nedenle bir türlü Oscar kazanamayan ve sosyal medyada dalga konusu olan Leonardo DiCaprio’nun çokta üzülmesine gerek yok gibi görünüyor. Sizlere sunmuş olduğumuz, Oscar kazandıktan sonra lanetlenen ünlüler listesi hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşırsanız, seviniriz…