Kontrol Manyağı İnsanların Özellikleri Nedir?

Size bir kontrol manyağı, delisi ya da takıntılısı olup olmadığınızı soruyorum. Yani çağımızın her geçen gün biraz daha yaygınlaşan sorunlarından bir tanesi olan durumu yaşayıp yaşamadığınız üzerine konuşuyorum. Zira pek çok kişi, her şeyin üzerinde hakimiyet kurma takıntısının, ileri seviyede olduğunun farkında değil! Bu sorunu sorumluluk sahibi olmak, disiplinli yaşamak, planlı hareket etmek, insanları önemsemek, duyarlı davranmak gibi ifadelerle örtbas etmeye çalışıyor. Ya da böyle tanımlıyor.

Doğal olarak da hayatını kocaman bir kaosa dönüştürüyorlar. Omuzlarına aldığı gereksiz yükün altında ne kadar ezildiğini, ne kadar büzüldüğünü anlayamıyorlar. Bu yaklaşımın ona ne kadar pahalıya patladığını, ne kadar çok zarar verdiğini bir türlü anlamak istemiyorlar. Hem başkaları hem de kendisi için büyük bir sorun olan kontrol takıntısının onu mutsuzluğa ve başarısızlığa sürüklediği gerçeğini göremiyorlar. İşte bu nedenle; size aşağıdaki listeyi hazırlamak istedim.

Siz de sık sık kendinizi her şeyi kontrol etmeye çalışırken buluyor ve başkalarının işlerine karışmadan duramıyorsanız; sizin de aşmanız gereken bir takım sorununuz var demektir. İşte bu nedenle; aşağıdaki durumları ne kadar sık yaşadığınız konusunda kendinize dürüstçe cevap vermelisiniz.

İşte karşınızda kontrol manyağı olduğunuzu gösteren işaretler:

Etrafındaki Herkesi Eleştirirler!

Annenizi, babanızı, iş arkadaşınızı, sevgilinizi, eşinizi, çocuğunuzu, çalışanlarınızı, dostlarınızı, hatta ve hatta sürekli gittiğiniz markette çalışan görevliyi eleştiriyor musunuz? Evet, kontrol manyağı olduğunuzu gösteren işaretlerden bir tanesi bu! Yani etrafınızdaki herkesi eleştiriyorsunuz. Olumsuz yöndeki fikirlerinizi beyan etmek için karşınıza çıkan hiçbir fırsatı kaçırmıyorsunuz. Onlara ne kadar hatalı davrandıklarını, ne kadar yanlış karar aldıklarını söylemekten hiç usanmıyorsunuz. Zamanınızın ve enerjinizin büyük kısmını bu gereksiz eylem için kullanıyorsunuz.

İlginizi Çekebilir: Kontrol Manyağı İnsanlarla Başa Çıkmanın Yolları

Hiçbir Şeyi Beğenmezler, En İyisini Kendinden Başkasının Yapamayacağına İnanırlar!

Hiçbir şeyi beğenmiyor, en iyisini ancak sizin yapabileceğinizi düşünüyorsunuz. Herkesin beğendiği şeylerde, herkesin takdirini kazanmış işlerde bile ısrarla hata arıyorsunuz. “Tamam, güzel ama şöyle olsaydı çok daha iyi olurdu” demekten geri kalmıyorsunuz. Bu tıpkı şey gibi! Sırf eleştirebilmek için aslında gayet lezzetli olan bir yemeğe “tuzu az olmuş, biraz daha baharatlı olmalıydı, ben olsaydım şöyle yapardım” demek gibi! Sizden başkasının yaptığı hiçbir şeyi onaylamıyorsunuz. Her şeye burun kıvırıyorsunuz. Çünkü siz olsaydınız öyle yapmazdınız! (Sürekli şikayet eden insanlar hakkındaki gerçekleri öğrenmek için tıklayın.)

Bir Plan Yapılacaksa Onu Kendileri Yapar!

Çünkü siz bir kontrol manyağısınız. Sizden başkası plan yapamaz, mutlaka bir şeyler unutur; her şeyin ters gitmesine neden olurlar. Akşam gidilecek yemeği, takım arkadaşlarınızın haftalık çalışma rutinlerini de kendiniz belirlersiniz. Çocuğunuzun yaklaşan sınavına nasıl çalışacağı konusunda plan yaparsınız. Eşinizin toplantıda ne giyeceğine varana kadar her ayrıntıya tabii ki siz karar verirsiniz. Ortada yapılması gereken bir plan varsa onu yapabilecek tek kişinin siz olduğunu düşünürsünüz.

Tavsiye İçerik: İş Planı Hazırlarken Yapmamanız Gereken Hatalar

Empati Yapmaya Çok Uzaktırlar!

Zaten empati yeteneğinizi geliştirmek için uğraşsaydınız, bir kontrol manyağına dönüşmezdiniz. Kendinizi başkalarının yerine koymayı bilseydiniz, onların kararlarına bu kadar müdahale etmezdiniz. Hayatlarına bu kadar fazla burnunuzu sokmazdınız.

Bunun yerine siz empati yeteneğinizi kullanmamayı tercih ediyorsunuz. Her şeyin üzerinde söz sahibi olmaya çalışıyorsunuz. Etrafınızdakileri sert bir dille eleştirmekten, takıntılarınızla onları üzmekten çekinmiyorsunuz. Zira siz empati yapmaya çok ama çok uzaksınız!

İnceleyebilirsiniz: Empatinin Önemini Anlamanızı Sağlayacak Temel Noktalar

Sık Sık Suçluluk Hissederler!

Kontrol delisi olduğunuzu gösteren işaretlerden bir diğeri de kendinizi sık sık suçlu hissetmeniz! Çünkü siz gereksiz yere sorumluluk alıyorsunuz. Yükümlülüğünüzde olmayan işleri sanki asli görevinizmiş gibi üstleniyorsunuz. İşte bu nedenle de karşılaştığınız en ufak bir aksilikte, bunun sizin eksikliğinizden kaynaklandığını düşünüyorsunuz. “İşimi tam yapsaydım böyle olmazdı, eğer ben uyarsaydım bu durum yaşanmazdı, demek ki yeteri kadar özen göstermemişim, hepsi benim suçum” gibi sözlerle hiç acımadan kendinizi yerin dibine sokmak için ekstra çaba sarf ediyorsunuz.

Çevresindekiler için Haddinden Fazla Endişelenirler!

Siz bunu duyarlı olmak biçiminde tanımlasanız da gerçekler pek öyle değil! Zira siz başkalarının hayatları için haddinden fazla endişeleniyorsunuz. Çok yakınınız olmayan kişiler için bile kaygılanıyorsunuz. Onların başına gelebilecek kötü şeyler üzerine kafa yorarak hayatı kendinize zehir ediyorsunuz. “Ay, ne yaptı ki, acaba sorununu halledebildi mi, şimdi bu durumun üstesinden nasıl gelecek, ne yapacak da problemini çözecek” gibi cümleleri sık sık kullanıyorsunuz. Sanki herkesin hayatını yolunu sokmak zorundaymışsınız gibi! ya da bunu yapabilirmişsiniz gibi davranıyorsunuz. Başkalarının yaşadığı küçücük sorunları büyüterek onlar yüzünden yersiz baskı yaşıyorsunuz.

İlginizi Çekebilecek Yazılar:

• Başarının Önündeki Engel: Kaygıyı Azaltmanın 5 Yolu
• Endişelerden Kurtulup Gerçek Yaşama Başlamak için Öneriler

Verilen Tavsiyeleri Genellikle Olumsuz Karşılarlar!

Siz de sık sık bu durumu yaşıyor musunuz? Kendinizi durduramayıp verdiğiniz tavsiyelerden ötürü sık sık olumsuz tepkilerle karşılaşıyor musunuz? Çevrenizdeki insanlardan “sen kendi işine bakar mısın, pardon ama senden yardım istediğimi hatırlamıyorum! Bıktım senin bitmek bilmez anne nasihatlerinden…” gibi cümleler duyuyor musunuz? O zaman bu olumsuz tepkilerin sizin kontrolcü kişiliğinize karşı verildiği gerçeğini görmelisiniz derim. Zira insanların yaşamlarına gereğinden fazla karışıyorsunuz. Yerli yersiz herkese öğüt vermek gibi büyük ve can sıkıcı bir hata yapıyorsunuz.

İyi Bir Dinleyici Olmazlar!

Kontrol manyağı olduğunuzu gösteren işaretlerden bir diğeri de iyi bir dinleyici olmamanız! Çünkü siz dinlemek yerine konuşmayı tercih ediyorsunuz. Karşınızdaki kişinin sözünü kesiyorsunuz ya da sırf konuşma sırası size geldi diye onu dinlermiş gibi yapıyorsunuz. Ama gerçekte ne söylendiğini hiç ama hiç duymuyorsunuz. Veya duyduklarınızdan zerre etkilenmiyorsunuz. Nasıl olsa en doğrusunu siz biliyorsunuz ve kendi düşüncenizi karşı tarafa empoze etmeye çalışıyorsunuz.

Yapmanız gereken şey; karşınızdaki kişinin sözlerini can kulağıyla dinlemektir. Aynı cevabı verecek olsanız bile onu dinlemeyerek saygısızlık etmemenizdir. İşte bunun için de aşağıdaki yazıyı incelemenizi tavsiye ederim. Böylece duymak ile dinlemek arasındaki farkı öğrenebilirsiniz. Yaklaşımlarınızı değiştirerek, insanları şaşırtabilirsiniz.

İnceleyin: İyi Bir Dinleyici Olmak için Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

İstediği Bir Şey Olmadığında Hemen Karaları Bağlarlar!

Kontrolünüz dışında gelişen bir şey mi oldu? Hiç beklemediğiniz bir sonuçla mı karşılaştınız? Böyle durumlarda bütün dünya üzerinize yıkılmış gibi hissediyorsunuz. Deyim yerindeyse karaları bağlıyorsunuz. Çünkü siz isteğiniz dışında bir şeyler olabileceğinin ihtimalini bile aklınıza getirmiyorsunuz. Sırf bunun için her şeyi en ince ayrıntısına varana kadar hesaplıyorsunuz. Her adımınızı titizlikle atıyorsunuz. Ve verdiğiniz bütün bu çabaya rağmen istediğiniz şey olmadığında ya da istemediğiniz bir sonuçla karşılaştığınızda deliye dönüyorsunuz. Kendinizi kötü, mutsuz, başarısız ve yılgın hissediyorsunuz.

Buna da Bakın: Kimsenin Kabul Etmek İstemediği Gerçekler

Kendini Süper Kahraman Olarak Görürler!

Her şeyi yapabileceğinizi düşünüyorsunuz. Günün her dakikası için ayrı bir iş buluyorsunuz. Ekstra sorumluluk almak için adeta can atıyorsunuz. Başkalarının işlerini üzerinize alıyorsunuz. Sizinle alakası olmayan yükümlülükleri üstleniyorsunuz. Kendinizi bin parçaya bölmeye çalışıyorsunuz. Yapabileceklerinizin; zamanınızın, enerjinizin ve sabrınızın bir sınırı olduğu gerçeğini görmüyormuş gibi davranıyorsunuz.

Bu davranışınızla kendinize gerçekten büyük bir kötülük yapıyorsunuz. Yalnızca kendi işlerinize odaklanıp, gereksiz sorumluluklardan kurtulduğunuzda; hayatınızın ne kadar da güzelleşeceğinin farkına varmalısınız. Her şeyi kontrol etmeye çalışmaktan vazgeçmelisiniz! Çünkü bu şekilde devam ederseniz sınırlarınızı her gün biraz daha zorlarsınız. Zamanla hayattan keyif almamaya başlarsınız. Giderek daha da mutsuz olursunuz. İşte bu nedenle; akışına bırakmayı öğrenmelisiniz.