Bebek, Sarı Sıcak ve Yatak gibi etkileyici öyküleriyle hatırlarız Yaşar Kemal’i! Onu incelikli cümleleriyle, halka tuttuğu aynasıyla ve değişmeyen tarzıyla biliriz. Edebiyatın koca çınarı tabirinin en çok yakıştığı ismi, hem ülkemizde hem de dünya çapında defalarca baskı yapan romanlarıyla tanırız. Sonuçta; hayatı boyunca bir dizi ödül alan Yaşar Kemal kimdir sorusuna çok fazla cevap veremiyorsak bile hepimiz onun büyük bir yazar olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat Yaşar Kemal, yalnızca eserleriyle değil hayat öyküsü ve düşünceleriyle de önemli bir isim. İşte bu nedenle; gelin onun nasıl bu kadar iyi eserler verdiğini, insanları nasıl bu kadar iyi tanıyabildiğini ve nasıl bir hayat sürdürdüğünü aşağıdaki başlıklarda detaylıca konuşalım.
Yaşar Kemal Kimdir? Kısaca Bilgi
Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen ilk Türk olarak da bilinen Yaşar Kemal, bir tek ülkemizde değil dünya çapında tanınan bir isimdir. Eserleri pek çok farklı dile çevrilmiş, Fransa, Almanya gibi ülkelerden çeşitli ödüller almıştır. Sanatının yanı sıra sosyalizm yanlısı olmasıyla da dikkat çekmiş, hayatının sonuna kadar emekçi sınıfın yanında yer alacağını söylemiştir.
Zaten eserlerinde de düşüncelerini açıkça ifade etmiş, siyasi görüşü ile sanatının birbirine paralel olduğunu dile getirmiştir. Kürt bir ailenin çocuğu olarak doğup büyüyen Yaşar Kemal, düzenli bir eğitim hayatı olmamasına rağmen muazzam yeteneğiyle üne kavuşarak, eserlerini milyonlarca okura ulaştırmayı başarmıştır. Peki, nasıl bir yaşam sürdürmüş, sanat hayatına nasıl başlamıştır dersiniz?
Yaşar Kemal’in Hayatı
6 Ekim 1923’te (nüfus kaydında 1926 olarak geçmektedir) Osmaniye’nin Hemite (o zamanki adı Gökçeli veya Göğceli) köyünde dünyaya gelmiş doğum adı Kemal Sadık Gökçeli olan yazarımız. Kürt bir ailede doğup büyüyen yazar, evde Kürtçe dışarıda ise Türkçe konuşurmuş. Tek gözündeki körlüğün nedeni ise 3.5 yaşındayken başına gelen bir kazaymış.
Kurban kesen halasının kocasını izleyen küçük Yaşar Kemal, bıçağın bir anda eniştesinin elinden fırlayıp gözüne saplanması sonucunda kör olmuş.Ayrıca büyük yazarın, çocukluğunda yaşadığı tek talihsizlik bu değilmiş. 4.5 yaşındayken babasının bıçaklanarak öldürülmesine de şahit olmuş ve bu nedenle 12 yaşına kadar düzgün konuşamamış. Ama olayın asıl acı olan yanı şu ki babası, Van’dan göç ederken ölümden kurtarıp yanına aldığı Yusuf isimli evlatlığı tarafından camide namaz kılarken öldürülmüş.
Yaşar Kemal ile Büyük Destekçisi Olan Eşi;
Babasının ölümünden sonra Yaşar Kemal’in annesi Nigar Hanım, kocasının kardeşi olan Tahir Efendi ile evlenmiş. Ve bir zamanlar köyün en varlıklılarından olan ailenin maddi durumu yavaş yavaş kötüleşmiş. Sonunda da köyün en yoksul ailelerinden biri olmuş. Çünkü Tahir Efendi, para yönetimi konusunda pek başarılı değilmiş ve kardeşinin parasını kısa sürede tüketmiş. 9 yaşına geldiğinde Adana’da bir köy okuluna başlayan Yaşar Kemal, sadece 3 ayda okuma yazmayı öğrenmiş. Ortaokulda ise yatılı okuma hakkı kazanmış fakat devamsızlık sınırını epey aştığı için yatılılık şansını kaybetmiş. Son sınıfa geldiğinde tasdikname ile okuldan ayrılan yazar, çeşitli işlerde çalışmaya başlamış.
Irgatlık, memurluk, katiplik, vekil öğretmenlik gibi işler yapan Yaşar Kemal’in sanata olan merakı ise küçük yaşlarda başlamış. Çalışmalarına ilk olarak şiirle başlayan Yaşar Kemal, ilkokul çağında aşıklarla atışmış, henüz küçük bir çocukken ne kadar yetenekli olduğunu bütün köye göstermiş. Saz çalmaya da meraklı olmasına rağmen, annesinin engellemeleri yüzünden bunu başaramamış. Çünkü Nigar Hanım, tek oğlunun aşık olup diyar diyar gezmesinden, dolayısıyla da onu kaybetmekten korkuyormuş. Gerçi ilk başlarda şiir okumasına da karşı çıkıyormuş fakat Yaşar Kemal, babasının koruyucusu olan bir eşkıyanın ölümü üzerine sabaha kadar ağıt yakınca, annesini ikna etmeyi başarmış.
Tilda Kemal;
1940 – 1941 yıllarında Çukurova ve Torosların ağıtlarını derleyen Yaşar Kemal, böylelikle ilk kitabını çıkarmış. Ayrıca 1940’larda tanıştığı Arif Dino, onun gelişiminde büyük rol oynamış. Zaten tanıştıktan sonra Dino ile olan dostluğunu yıllarca sürdürmüş. Kaldı ki kendisi de sanat ve sosyalizm üzerine konuştuğu Dino’dan epey etkilendiğini belirtmiş. Buna ek olarak, kullandığı dil konusunda da Karacaoğlan’ı örnek aldığını, Balzac, Gogol, Dostoyevski, Köroğlu gibi isimlerden etkilendiğini ve Sait Faik Abasıyanık’ın Medarı Maişer Motoru’na da hayran kaldığını açıklamış.
1944 yılında ilk öyküsü olan Pis Hikaye’yi yayımlamış. Kemal Sadık Göğceli adıyla çeşitli yerlerde yazan ünlü, Yaşar Kemal ismini ise Cumhuriyet gazetesi döneminde kullanmaya başlamış. 1947’de İnce Memed’i yazmaya başlayan yazar, kitabına uzunca bir süre ara vererek ancak 1955’te yayımlamış ve Varlık Roman Armağanı’nı kazanmış. Ve daha sonra yaptığı bir söyleşi sırasında, kitabı yazma nedeninin dağda vurulan amcasının oğlu olduğunu söylemiş. 1950’de komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanan yazar, 1 seneyi Kozan Cezaevi’nde geçirdikten sonra serbest bırakılmış.
Yaşar Kemal’in Mezarı;
Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a giden Yaşar Kemal, Bebek isimli hikayesini Nadir Nadi’ye göndermiş. Ve Nadi tarafından işe alınmış. 1951 ile 1963 arasında fıkra ve röportaj yazarı olarak çalışan Kemal, 1952’de ilk öykü kitabı Sarı Sıcak’ı yayımlamış. Ve kitaptaki Bebek isimli öyküyle tefrika edilmiş. Zaten aynı öykü Yaşar Kemal’in dünyada ilk kez yayımlanan eseri niteliğini de almış. Aynı yıl ileride eşi olacak Thilda Serrero ile tanışmış.
İngilizce ve İspanyolca bilen kadın, Yaşar Kemal’in eserlerinin çevrilmesine de yurt dışında yayımlanmasına da yardım etmiş. 2001 yılındaki ölümüne kadar oğlu Raşit Gökçeli’nin annesi Thilda Serrero ile evli kalan Yaşar Kemal, ikinci evliliğini ise 2002’de Ayşe Semiha Baban ile yapmış. 1961’den sonra kurulan Türkiye İşçi Partisi’ne katılan Yaşar Kemal, 8 yıl boyunca partide kalmış. Daha sonra ise partinin amacından saptığını ve niteliğini kaybettiğini söyleyerek TİP’ten ayrılmış.
Gökçedam Köyü’ndeki Yaşar Kemal Parkı;
1974’de Türkiye Yazarlar Sendikası’nın Kuruluş Kurulu’na seçilen Yaşar Kemal, ayrıca 1989’da daha önce 80 darbesinde kapatılan Türk PEN Kulübü’nün yeniden açılmasına ön ayak olmuş. Aynı yıl Demirciler Çarşısı Cinayeti ile Madralı Roman Ödülü’nü kazanmış. 1977’de Fransa’da Yer Demir Gök Bakır romanıyla Yılın En İyi Yabancı Romanı Ödülü’ne layık görülen Kemal, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük başarı yakalamış. Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen ilk Türk olan Yaşar Kemal’in aldığı Fransa Légion d’Honneur nişanı ile Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, en önemlileri olmuş.
Edebiyatımızın en önemli isimlerinden olan Yaşar Kemal, 4 Ocak 2015’te solunum yetmezliği nedeniyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılmış. Ve 28 Şubat 2015’te 92 yaşındayken yoğun bakımda olduğu hastanede hayata veda etmiş. 2 Mart’ta düzenlenen cenaze töreniyle de Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiş.
Yaşar Kemal’in Edebi Kişiliği
Düzenli bir eğitim hayatı olmamasına rağmen kendini yetiştirmeyi bilen Yaşar Kemal’in onlarca eseri bulunmaktadır. Şiirden romana, derlemeden söyleşiye, oyundan öyküye varana kadar pek çok edebi türde eser vermiş olan başarılı kişilik, gözlem yeteneği ile hem doğayı hem de insanları kusursuz biçimde anlatmıştır. Hem Çukurova’nın hem de Anadolu’nun farklı bölgelerini tanıması eserlerine renk katmış; ezilen halkın sorunları, köylülerin yaşamları, işçilerle toprak ağaları arasındaki ilişkiler, kan davaları ve sömürülenler Yaşar Kemal’in temel konuları olmuştur.
Eserlerinde; ağıtlar, tekerlemeler, halk söyleyişleri, destanlar, efsaneler ve türkülerden faydalanan yazarın üslubu şiirsel olarak nitelendirilmiştir. Zengin kelime dağarcığı ve canlı tasvirlerdeki yeteneğiyle de bilinen Yaşar Kemal, bazı eserlerinde de röportaj tekniğini kullanmıştır. Sonuçta; 39 farklı dilde yayımlanmış kitaplarıyla dünya edebiyatı için de önemli bir yeri olan Yaşar Kemal, İnce Memed’i, Sarı Sıcak’ı, Yer Demir Gök Bakır’ı ve diğer eserleriyle Türk edebiyatına büyük katkı sağlamıştır.
Yaşar Kemal’in Eserleri
40’dan fazla eseri bulunan Yaşar Kemal, roman, hikaye, röportaj, destansı roman gibi türlerde farklı türlerde yazmıştır. Ancak 23 eserle, romancılığı biraz daha baskın çıkmaktadır. Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca isimli bir de çocuk romanı olan Yaşar Kemal’in romanları; İnce Memed, Teneke, Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Akçasazın Ağaları, Yılanı Öldürseler, Al Gözüm Seyreyle Salih, Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü, Yağmurcuk Kuşu, Hüyükteki Nar Ağacı, Kale Kapısı, Kanın Sesi, Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Tanyeri Horozları, Çıplak Deniz Çıplak Ada ve Tek Kanatlı Bir Kuş’tur.
Üç Anadolu Efsanesi, Ağrıdağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi, Çakırcalı Efe ise destansı roman türündeki Yaşar Kemal eserleridir. 2010 yılında yayımlanan tek şiir kitabı Bugünlere Bahar İndi’nin yanı sıra Ağıtlar, Taş Çatlasa, Baldaki Tuz, Binbir Çiçekli Bahçe gibi derlemeleri de vardır. Röportajları ise Yanan Ormanlarda 50 Gün, Peribacaları, Bu Diyar Baştan Başa, Çukurova Yana Yana, Bir Bulut Kaynıyor, Çocuklar İnsandır, Röportaj Yazarlığında 60 Yıl, Allahın Askerleri isimlerindedir. Evet, ünlü ismin eserlerinden bu şekilde bahsettikten sonra şimdi de Yaşar Kemal’in birkaç kitabına kısaca değinelim.
Sarı Sıcak – 1952
Yaşar Kemal’in Türkiye’de ve dünyada tanınan bir yazar olmasını sağlamış öykü kitabıdır. Genellikle Çukurova’da geçen hikayelerin bulunduğu bu eserde Yaşar Kemal; açlık, yoksulluk gibi konular üzerinde durmuş, halkın yaşam mücadelesini ele almıştır. İsmini Sarı Sıcak isimli öyküden alan kitapta toplam 22 tane hikaye bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; Sarı Sıcak, Bebek, Yatak, Dükkancı, Süpürge, Keçi, Sinek, Hançer, Beyaz Pantolon, Halis Serkisof, Yeşil Kertenkele, Bana Bak Kardaş, Yolda, Kalemler, Turnalar, Avcı, Ekin, Şahan Ahmed, Kavun Karpuz, Pis Hikaye, Hırsız ve Ağır Akan Su’dur.
İnce Memed – 1955
Yaşar Kemal’in başyapıtı olarak değerlendirilen eseridir. Yayımlandığında Varlık Roman Armağanı ödülünü alan kitap ilk olarak Bulgarca’ya daha sonra da 1959 yılında Nazım Hikmet tarafından Rusça’ya çevrilmiştir. Günümüze kadar 40’dan fazla dilde yayımlanan roman, seriye dönüştürülmüş. Yaşar Kemal İnce Memed-1’den sonra hikayeyi 3 kitapla (1969, 1984, 1987) devam ettirmiştir. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında geçen olaylar, Anadolu halkının, cahilliğin, köy hayatının ve ağaların insanlar üzerindeki egemenliğini vurgulamaktadır. Başkaldırı niteliğindeki bu romanda köyün ağasının zulümlerine dayanamayan Memed, başkaldırarak kaçmakta, ardından eşkıyalar arasına katılmaktadır.
Çakırcalı Efe – 1972
Çakırcalı Memed Efe, kendisi gibi efe olan babasının öldürülmesinden sonra dağlara çıkmıştır. Ayrıca devletin işsiz bıraktığı eski akıncıları toplamış ve onlarla birlikte devlete savaş açmıştır. Eşkıya olan Memed Efe, zalimleri de cezalandırmış, ezilenlerin yanında durarak onlara kol kanat germiştir. Bir nevi Robin Hood olan eşkıya, halkın gözünde de kahraman olmuştur. Adına pek çok türkü yakılan Çakırcalı Memed Efe’yi Yaşar Kemal onu öldüren müfrezenin kumandanından ve tanıkların yorumlarından faydalanarak anlatmıştır.
Ağrı Dağı Efsanesi – 1970
Yaşar Kemal’in 1970 yılında yayımlanmış destansı romanıdır. Ağrı Dağı’nda bulunan dağ köylerinden birinde yaşayan Ahmet ile Mahmut Han’ın kızı Gülbahar arasındaki aşkı konu almaktadır. O dönemlerdeki halkın kültürü ve gelenekleriyle zenginleştirilmiş olan roman, ayrıca bir filme ve operaya da ilham vermiştir.
Bugünlerde Bahar İndi – 2010
Hikaye ve roman yazmadan önce şiir yazmaya başlayan Yaşar Kemal’in ilk kez 2010 yılında yayımlanan kitabıdır. Çoğu 1940’lı yıllarda ve sonuncusu 1973’te yazılmış olan şiirlerden oluşan kitapta hem okurla ilk kez buluşan hem de daha önce çeşitli yerlerde yayımlanmış Yaşar Kemal şiirleri bulunmaktadır. Kitapta aynı zamanda daha önce Zülfü Livaneli tarafından bestelenmiş Ulaş ve Merhaba şiirleri de yer almaktadır.
Yaşar Kemal Şiirleri
Çoğu kişi tarafından romancı olarak tanınmasına rağmen, yazın hayatına şiirle başlamış Yaşar Kemal! Ve 1940’lı yıllardan itibaren şiirleri çeşitli gazete ve dergilerde yayımlansa da tek şiir kitabı Bugünlerde Bahar İndi olmuş. İşte kitabında da bulunan birkaç Yaşar Kemal şiiri:
MERHABA
Bugünlere Bahar İndi’de yer alan bir diğer Yaşar Kemal şiiri de Merhaba. Ulaş gibi bu da Zülfü Livaneli tarafından bestelenmiştir. Yazarın düşüncelerini açıkça belli ettiği bu şiirinde, yakın arkadaşı Nazım Hikmet’e de selam gönderiyor.
ULAŞ
Yaşar Kemal’in 19 Şubat 1972’de öldürülen Ulaş Bardakçı anısına yazdığı şiirdir. Bugünlere Bahar İndi isimli kitapta da yer alan Ulaş şiiri, yazarın yakın arkadaşı Zülfü Livaneli tarafından bestelenmiştir. Ayrıca Grup Yorum’un bu şiirden uyarlanmış aynı isimli bir şarkısı bulunmaktadır. Sosyalist Ulaş Bardakçı, cezaevinden kaçtıktan sonra girdiği silahlı çatışmada öldürülmüş ve bu olay Yaşar Kemal dahil pek çok kişiyi derinden yaralanmıştır.
Yaşar Kemal Sözleri
Yaşar Kemal’den bu kadar bahsettikten sonra başarılı kişiliğin birkaç ünlü sözüyle yazımızı noktalıyoruz. İşte “ne de güzel söylemiş” dediğimiz Yaşar Kemal sözleri:
Demirciler Çarşısı Cinayeti isimli romanına bu cümleyle başlayıp, yine aynı cümleyle bitirmiştir Yaşar Kemal! Ve büyük ustanın en sevilen sözlerinden biri olmuştur.
Gerçekten de öyle! Ne zaman ki düşlemekten vazgeçer insan, işte o zaman nefes alıp vermenin bir anlamı kalmaz. Zira yaşamak, hiçbir zaman sadece nefes alıp vermek olmamıştır.
Yaşar Kemal de kocaman yüreğiyle yalnızca ülkemize değil tüm dünyaya yayılmıştır.
Umut üzerine söylenmiş o kadar çok söz var ki! Zaten olmalı da! Zira umutsuz yaşamak, hiçbir şey ifade etmiyor. İnsan umudu bittiği an, ne kendisine ne de dünyaya iyilik yapabiliyor.
Yazdıkları yüzünden tutuklanıp, düşünceleri yüzünden hapis yatmış yazar, yine de hiçbir zaman çizgisini bozmamış. Ve düşünceleriyle var olmanın da ötesine geçerek, kendisini verdiği eserlerle ölümsüz kılmış.
Yaşar Kemal’in herhangi bir kitabını okudunuz mu, bilemiyorum. Ancak naçizane önerim, ilk fırsatta Yaşar Kemal kitapları edinip, başarılı yazarın dili ve anlatımıyla tanışmanız. Zira edebiyatımızın çınarının; Yılanı Öldürseler’den Sarı Sıcak’a İnce Memed’den Demirciler Çarşısı Cinayeti’ne varana kadar daha bir dizi okunması gereken eseri var. Ve inanın bana hepsinden ayrı keyif alacak, halkımızı, destanlarımızı, ananelerimizi ustanın dilinden bir başka öğreneceksiniz.