2015 yılında kadın olmak birçok şeyi aynı anda ifade ediyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde büyüdüyseniz ve yaşıyorsanız, muhtemelen pek çok üçüncü dünya ülkesinde yaşayan kadınların hayal bile edemeyeceği temel insan haklarına sahipsinizdir.
Biz genellikle kadın erkek eşitliğine odaklanıyoruz, ancak kadının kendi kararlarının olması gibi konular üzerinde düşünmeyi göz ardı ediyoruz. Bu düşünce yapısı ülkelerin kültürel ve inanç dünyasına göre de şekil alabiliyor. Günümüzde hala bir karış derisini gösterdi diye işkence gören kızlarımız var. Kaçırılan, eve dönerken yolda tecavüze uğrayan, okula gidemeden büyüyen binlerce kardeşimiz var. Bazı ülkelerde hala oy hakkı olmayan, çalışmayan ya da kendi sağlığı ile ilgili tek bir kararı bile veremeyen solgun çiçekler var.
Eğitim, sağlık olanaklarının artması, kadınlara kendi kaderlerini değiştirmek için verilen güç, üçüncü dünya ülkelerini zamanla değiştirebilir. Cinsiyet eşitliğini getirebilir. Bunların neticesinde de dünya ekonomisinde, siyasetinde kısaca her bir kriterinde etkin bir ülke olmasını sağlayabilir. Bu varsayımların gerçeğe dönüşmesini temenni ederek sizler için hazırladığımız listeye geçmek istiyorum.
İşte kadın olmanın en zor olduğu 10 ülke:
1 Afganistan
Afgan kadını ortalama sadece 45 yaşına kadar yaşayabiliyor. Afganistan’da 30 yıl süren savaş ve din temelli baskıdan dolayı, kadınların yaklaşık % 88’i okuma yazma bilmemektedir. Tüm kızların yarısından fazlası 16 yaşın altında gelin oluyor. Birçok dul anne ortalama 3 çocuğa sahip. 1 milyondan fazla kadın, kendine ve çocuklarına bakabilmek için fuhuş yapmak zorunda kalıyor. Afganistan da her saat başı bir kadının doğum sırasında ölmesi, ülkeyi dünyada en yüksek anne ölüm oranına itiyor.
2 Demokratik Kongo Cumhuriyeti
Afrika’nın en büyük ülkelerinden biri olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti, yıllarca siyasi huzursuzluk yaşadı. Kongo İç Savaşları 1996 yılından bu yana, 5.4 milyon insanın ölümüne neden olmuştur.
2006 yılında Birleşmiş Milletler Komitesi, kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesi üzerine yaptığı çalışmada Kongo’yu “dünyanın tecavüz başkenti” olarak tespit etti. Ancak istismarlar günümüzde daha da kötüye gidiyor. Ülkede kadına karşı uygulanan cinsel şiddet “normal” olarak kabul ediliyor. Kadın güvenliğini politik olarak savunanlara ise ceza veriliyor. Ülkede yurtiçi istismar, zorla fuhuş ve kadın sünneti yaygın olarak uygulanıyor.
3 Irak
ABD, Irak’ı işgal etmeden önce Saddam Hüseyin kadınların dinine, giysisine, çalışıp çalışmayacağına, kısacası sosyal olan her şeyine karar verebiliyordu. Ülkedeki savaş nedeniyle kadınlar arasındaki okuryazarlık oranı önemli ölçüde düşmüştür. Cinsel istismar bir salgın haline gelmiştir. Son zamanlarda, Eski El Kaide üyelerinin kurduğu terör örgütü IŞİD nedeniyle Irak’ta kadın olmak, daha da korkunç hale geldi. IŞİD üyeleri, kasabadaki tüm erkekleri öldürmesi ve kadınları, genç kızları seks kölesi olarak almasıyla bilinmektedir. Irak’taki kadınların görünmez olmak dışında bir çaresi yok! Yoksa kadınlar IŞİD’e karşı konuşan insan hakları avukatı Samira el-Nuaimi gibi bir son yaşamaktan kurtulamaz.
4 Nepal
Nepal’de kadınların varlık amacı; evde durmak, doğurmak ve sonra çocuklarına bakmaktır. Her 24 kadından biri gebelik ya da doğum sırasında ölüyor. Evli olmayan genç kızlar ise genellikle cinsel tacircilere satılmaktadır. Katmandu gibi büyük şehirlerde, kadınlar çalışma hayatında erkeklere göre yaklaşık % 25 daha az.
Nepal’de son zamanlar iyi olaylar da gerçekleşiyor. Kadınlara karşı aşırı ayrımcılık ve şiddet ölüm nedenidir. Women Lead Nepal, toplumda eşitlik ve Nepal kadınlarının güçlenmesi için kurulan ilk organizasyondur.
5 Sudan
Sudan kadınlar reform yasaları kapsamında iyileştirmeler yapılmış olmasına rağmen, Darfur yakınlarındaki batı bölgesi hala berbat durumdadır. 2003 yılından beri yaşanan iç savaş nedeniyle hükümet, Cancevidler denilen kısır milis grupların tecavüz ve işkencelerinde vatandaşlarını korumak için kontrolünü kaybetti.
2013 UNICEF raporuna göre, Sudan kadınlarının % 88’i, istemeden sünnet olmuştur. Günlük yaşantılarında sıklıkla şiddete maruz kalan kadınlar için çok az umut var.
6 Somali
Somalili kadınların eşitliği yolunda büyük adımlar atılmaktadır. Somali’nin Federal Parlamentosu’nda sandalyelerin % 30’u kadınlar için garantilenmiştir. Ülkede cinsel saldırı ve aile içi şiddet hala bir sorundur. Ancak son yıllarda adalet, suçları işleyen insanları cezalandırmak için büyük çaba gösteriliyor.
Kadın sünneti, hala ülkenin sorunlarından biridir. Bazı alanlarda kadınların % 97’si diğer kadınlar tarafından savunulan bu kötü uygulamaya maruz kalmıştır. Ülkede hamileler için sağlık hizmeti hala zayıf. Tecavüz ise önüne geçilemeyen bir suç.
7 Guatemala
1960-1996 Guatemala İç Savaşı sırasında, kadına yönelik şiddet her geçen gün arttı. Kadınların, sadece kadın oldukları için erkekler tarafından öldürülmesi normal bir olay haline geldi. Her 100.000 kadından 9’u genellikle işkence ve tecavüze maruz kaldıktan sonra öldürülüyor. Ortalama olarak kadın öldürme vakalarının sadece % 2’si incelenmiş. Bu olayda sanık olan erkeklerin % 90’ını ceza almamıştır. Ayrıca Guatemala kadınları arasında, dünyanın 2. en yüksek AIDS salgını mevcuttur.
8 Mali
Afrika’da bulunan Mali, eğitime erişim ve son derece sınırlı sağlık problemlerinden dolayı, dünyanın en fakir ülkelerinden biridir. Tahmini okuma yazma oranı her iki cinsiyette de düşük. Ama bu oran kadınlar için daha az bir seviyede. Yetişkin kadınların tahmini % 95’i sünnete maruz kalmıştır. Birçok genç kız evliliğe zorlanıyor ya da fuhuş için satılıyor.
Kadınların kendilerini fuhuştan koruması için hiçbir yol yok. Çünkü bu iğrenç olay “norm” olarak kabul edilir. Tecavüz ve aile içi şiddet sözde yasadışı olarak kabul edilir. Saldırganlar yakalansa bile nadiren yargılanıyor. Mali’de 10 kadından biri, sağlık eksikliğinden dolayı hamilelik ve doğum sırasında ölüyor.
9 Pakistan
Pakistan’da kadınlar hukuk önünde eşit kabul ediliyor. Ama bu durum insanların böyle davranacağı anlamına gelmiyor ne yazık ki. Evlilik yasal yaşı kadınlar için 16 ama, bu yaştan küçük genç kızlar hala evlendiriliyor. Kadınlar muhtemelen evlenir evlenmez şiddet görüyor ve kendileri çocukken çocuk doğurmaya zorlanıyor.
Töre cinayetleri ise çoğu insan için kabul edilebilir. Daha kırsal bölgelerde saldırıları, sakatlama ve çete tecavüzü tehlikesi kol geziyor. Genç kızların eğitimi için çaba harcayan ve kadın hakları için mücadele eden Malala Yousafazai gibi insanlar, Taliban tarafından öldürülüyor.
10 Suudi Arabistan
Suudi Arabistan’da birçok kadın üniversite mezunu olmasına rağmen, tek başlarına araba kullanmak gibi diğer temel hak ve özgürlüklere sahip değildir. Suudi yasalarına göre, kadınların araba sürerken yanında genellikle baba, kardeş ya da kocasının olması gerekmektedir. Kadınların ayrıca vasi izni olmadan seyahat, iş yapma ya da bazı tıbbi prosedürleri gerçekleştirmesi yasaktır. Kadın onuruna aşırı vurgu yapılarak kanunlar işlevselleştirilir. Kadınlara, ailesinden olmayan yabancı bir adam ile sosyalleşme izini verilmez. Bu durum zina veya fuhuş suçlanmasına yol açabilir.
Dünyadaki açlığın nedeni fakirleri doyuramamamız değil, zenginleri doyuramamamızdır! Aslında bu söz durumun özetini oluşturuyor. Ne yazıktır ki bu listede var olan toplumların çoğu bir zamanlar dünya siyasetine yön veren köklü uluslardır. Buna inanmak oldukça zor değil mi?