Aklınızdan sürekli hayatınızı farklılaştırmak gibi düşünceler mi geçiyor? İşiniz, eviniz, arkadaşlarınız ya da yaşadığınız şehirden uzaklaşmak mı istiyorsunuz? Yıllardır sürdürdüğünüz hayatın artık sizi zerre kadar bile mutlu etmediğine mi inanıyorsunuz? Her gece yeni bir hayata başlama umuduyla kafanızı yastığa koyuyor ama gerçekleşmesini beklediğiniz mucize bir türlü gerçeğe dönüşmüyor mu? Peki, o zaman neden bu durumu değiştirmek için bir şeyler yapmaya çalışmıyorsunuz? Beklemek yerine diyorum, neden harekete geçme seçeneğini değerlendirmiyorsunuz?
Sonuçta; istediğiniz kadar bekleyin. Bir ömür bekleseniz de siz bir şey yapmadığınız sürece hayatınızda gözle görülür bir fark yaşanmayacak, öyle değil mi? Evet, ne yazık ki siz durmaya devam ettikçe gökten düşen üç elmanın hiçbirinden istediğiniz nasibi alamayacaksınız. Ya da küllerin içinden ortaya çıkan peri sihirli değneğiyle istediğiniz hayatı önünüze falan sermeyecek. Kısacası, gerçek şu ki siz istemeye devam ettiğiniz sürece yaşamınız hayalini kurduğunuz şekle asla bürünmeyecek. Sadece nasıl bir farklılık olacak, biliyor musunuz? İçinizi istediğiniz hayatı yaşamak konusunda büyük mü büyük bir umutsuzluk hissi kaplayacak. Beklemekten usandığınızda, yaşantınızdaki gözle görülür tek fark işte bu büyük umut yoksunluğu olacak.
Eğer hemen şimdi hareket geçmezseniz, yeni bir hayata merhaba diyemeyeceğinizi de kabullenmiş olacaksınız. Şayet bir şeyler yapmak için elinizi taşın altına sokmazsanız, sizi mutsuz eden insanlar, eşyalar, evler ve işlerle yaşamayı göze alacaksınız. İşte bu nedenle; hayatınızı değiştirmeyi ne kadar isteyip ne kadar istemediğinizi gerçekten iyice düşünmelisiniz diyorum. Şu anda sahip olduklarınızın sizi gelecekte nereye götüreceğini hesaplamalı ve yaşlandığınızda geçip giden yıllarınız için ne düşünebileceğinizi kestirmelisiniz. Neticede; farklı bir hayat yaşama istediğiniz hakikiyse, o zaman kendinize haksızlık etmeyi bırakmalı ve hak ettiğiniz yaşama ulaşmak için hemen şimdi adım atmaya başlamalısınız.
Unutmayın; hedefiniz şu anda size haddinden fazla uzak görünse de atacağınız her bir adım sizi düşlediğiniz yaşantıya biraz daha yaklaştıracaktır. İsterseniz ömrünü yerinde sayarak geçirenlerden biri olursunuz isterseniz de hedefe ulaşmak için emek veren güçlülerden! Ama tabii ki benim umudum yerinde saymamanızdan yana! Bu gerçekleri görerek tercihinizi yapmanızı ve yeni bir hayata merhaba diyeceğiniz günü yaşayacağınıza inanmanızı öneriyorum!
Önce Hayatınızda Varlığından Hoşnut Olmadığınız Şeyleri Bulun!
Hayatınızı değiştirmek için atmanız gereken ilk adımlardan bir tanesi kesinlikle bu! Yani ben size diyorum ki, istediğiniz hayatı yaşamak için önce hangi hayatı yaşamak istemediğinizi bulmalısınız. Hani yeni bir hayata başlamak istiyorsunuz ya, tam da orada ilk olarak neden ya da nelerden uzaklaşmak istediğinizi düşünmelisiniz. Yaşamınızdan hoşnut olmamanızın altında yatan nedenleri bulmalı ve öncelikle bunları ortadan kaldırmalısınız.
Çünkü hoşnut olmadıklarınızı da yanınızda götürürseniz, asla istediğiniz yeni hayata başlayamazsınız. Kafanızın içindekiler aynı olduğu sürece dünyanın öbür ucuna da gitseniz, aynı memnuniyetsizlikle karşı karşıya gelirsiniz. İşte bu nedenle, önce neyin size rahatsızlık verdiğini düşünmeli, sorunun işinizden mi eşinizden mi çevrenizden mi kendinizden mi yoksa herhangi başka bir şeyden mi kaynaklanıyor olduğunu bulmalısınız. Çünkü hayatınızda varlığından hoşnut olmadığınız şeyleri keşfetmeniz, yeni bir hayat yolunda atacağınız kocaman bir adım niteliği taşıyacaktır.
Sınırlarınızı Zorlamaktan Çekinmeyin!
Hayatınızı değiştirmekten ölesiye korkuyor olabilirsiniz. İşleri daha da kötü bir hale getirmekten, mutlu olacağım derken eski hayatınızı mumla arama durumuna düşmekten deli gibi çekiniyor olabilirsiniz. Ne bileyim, şu anda geçiminizi sağlayan işinizi bırakıp kendi işinizi kurma düşüncesi gözünüze kabus gibi görünebilir. Veya yıllardır sürdürmeye çalıştığınız ama sizi içten içe tüketen ilişkinize son vermenin sizi pişmanlığa sürükleyip sürüklemeyeceği konusunda çekinceler yaşayabilirsiniz.
Sonuçta; hayatınızı ne yönde değiştirmek istediğinizi bilemem ama bildiğim tek şey bunu başarmış insanların da tıpkı sizin gibi korkular yaşadığı. Sonuçta; yeni bir hayata başlamaya karar vermek istisnasız herkesi korkutur. Burada yapmanız gereken şey, korkularınızın gayet normal olduğunu anlayıp, onların üzerine gitmek için kendinizi cesaretlendirmek. Zira emin olun ki istediğiniz şey her ne olursa olsun, bunun koşulsuz tek yolu sınırlarınızın dışına çıkabilmekten geçmektedir.
Hayalini Kurmaktan Vazgeçip Gerçekleşmesi için Uğraşın!
Tamam, yeni bir hayata başlangıç yapmak istiyorsunuz. Tamam, sürdürdüğünüz hayatı farklılaştırmanın tek çıkış yolunuz olduğunu düşünüyorsunuz. İyi hoş da bu düşüncelerinizi neden sadece düşünce olarak öylesine bir köşede bırakıyorsunuz? Aklınızdan geçenleri neden yalnızca ihtiyacınız olduğunda sarılacağınız hayaller olarak kullanıyorsunuz? Evet evet, neden sadece istemekle yetinmeyi tercih edindiğinizi soruyorum. Gerçekleştirmek için şansınız varken, neden fırsatları değerlendirmiyorsunuz? Kısacası, demek istiyorum ki yeni bir hayata ulaşmak için hayalini kurmaktan vazgeçmeli ve onu gerçeğe dönüştürmek için uğraşmaya başlamalısınız. Çünkü emin olun ki etrafta yığınla gerçekleştirilmeyi bekleyen hayal var. Dünya asırlardır beklemeye alınmış isteklerle dolu!
Baksanıza; pek çok insan ömrü cesaretsizlik yüzünden hayata geçirilememiş hayallerin yansıması niteliği taşıyor! Sizinki neden onlardan biri olsun ki? İstediğiniz hayata ulaşabilmek için uygun zamanı mı bekliyorsunuz? Beklemeyin! Şartların elverişli hale gelmesi için mi uğraşıyorsunuz? Uğraşmayın! Hayatınızdaki insanları üzmemek için mi üzgün olduğunuz bir hayatı yaşamaya devam ediyorsunuz? Etmeyin! Bunların hiçbirini yapmayın! Harekete geçmeyi bilmediği için hayali hep içinde ukde olarak kalmış bedbahtlardan biri olmayın. Yeni bir hayata başlamak mı istiyorsunuz? O zaman başlayın! Hem de yarın değil, bunu hemen şimdi, şu dakikada yapın!