“Yabancı diliniz var mı? Ne derece biliyorsunuz?” Evet, iş başvuru formlarında sorulan bu sorulara nasıl cevaplar veriyorsunuz? CV’nizdeki en önemli alanlardan biri olan yabancı dil bilgisi kısmını nasıl dolduruyorsunuz? Kendinizi anlama çok iyi, yazma çok iyi; ama konuşma orta seviye gibi sözcüklerle mi ifade ediyorsunuz? Yani diyorum ki siz de “anlıyorum ama pratiğim olmadığı için doğal olarak konuşamıyorum” diyenlerden biri olabilir misiniz? Yoksa birkaç kelime dışında farklı bir dile ait hiçbir şey bilmeyenlerden misiniz? “Yabancı dil öğrenmem lazım, ama vaktim yok veya bu yaştan sonra nasıl öğrenirim” gibi gibi bahaneler mi üretiyorsunuz? Eğer bu söylediklerimin kenarında köşesinde kendi düşüncelerinizi bulduysanız, o zaman değiştirmeniz gereken bazı yaklaşımlarınız olduğunu bilmelisiniz.
Evet, yabancı dil öğrenmek hakkındaki kalıplaşmış düşüncelerinden kurtulmanız ve bu konuya daha farklı bir gözle bakmayı öğrenmeniz gerekiyor. Sonuçta; kariyerinizde yükselmek, daha iyi işler bulmak, kendinizi geliştirmek, farklı kültürleri tanımak, farklı bir dil bilmenin ayrıcalığını yaşayabilmek istiyorsanız eğer; yabancı dil öğrenmeyi nasıl daha eğlenceli hale getirebileceğinizi bilmelisiniz. Sıradan eğitimlerin dışına çıkarak kendinize özel yöntemler uygulamalı ve belki de hep ertelediğiniz bu isteğinizi artık hayata geçirmelisiniz. Peki, bunu nasıl başaracaksınız? İşte onu da aşağıdaki listede bulacaksınız. Çünkü bugün inceleyeceğimiz konu yabancı dil öğrenmek için bilmeniz gereken altın kurallar!
İşte yabancı dil öğrenmek için benimsemeniz gereken altın kurallar:
Nedenini Bilin!
İlk olarak yapmanız gereken şey bu! Yani yabancı dil öğrenmeye başlamadan önce kendinize “neden yabancı dil öğrenmek istiyorum, amacıma ulaştığımda elime ne geçecek” gibi sorular sormalısınız. Çünkü bu soruların cevaplarını verdiğiniz takdirde süreci kendiniz için kolaylaştıracak ve elle tutulur sebepleriniz olduğu için çok daha iyi motive olabileceksiniz. Kısacası hızlı ve kolay bir şekilde yabancı dil öğrenmek istiyorsanız, kendinize kesinlikle güçlü bir neden bulmalı ve gerekli motivasyonu bu nedeni düşünerek sağlamalısınız. Kaldı ki bu nedeni bulmak için iş ilanlarına şöyle bir göz gezdirmeniz ya da ikinci ya da üçüncü bir dile sahip olduğunuzda karşılaşabileceğiniz terfi fırsatlarını düşünmeniz gayet yeterli olacaktır. Bunların yanı sıra sadece kendinizi geliştirme düşüncesiyle de yola çıkabilirsiniz.
Kendinize Uygun Bir Plan Hazırlayın!
Hangi dili öğrenmek istediğinize ve bunun nedenine karar verdikten sonra ise program hazırlığınıza başlamalısınız. Örneğin; düşük seviyede İngilizce biliyorsunuz, ama bu dil bilginizi gerçekten yeterli olacak düzeye çıkarmak istiyorsunuz. O zaman buna göre bir program hazırlamalısınız. Bildiklerinizi kontrol ederek, tekrar etmeniz gereken noktaları gözden geçirerek ve sonrasında dil geliştirmeye odaklanarak öğrenme sürecine başlamalısınız. Sıfırdan bir dil öğrenmek istiyorsanız, o zaman en temelden başlamalı ve pes etmeden öğrenmeye devam etmelisiniz. Bu arada programınızda gerçekçi olmanız gerektiğini unutmamalısınız. Yani, “3 ayda sular seller gibi yabancı dil konuşacağım” demek yerine daha mantıklı planlar yapmalısınız. Uygun ve gerçekçi bir program hazırlamazsanız, kısa süre içinde dil öğrenmenin ne kadar zor olduğunu düşünmeye başlar ve çok geçmeden de bu uğraşınızdan vazgeçersiniz. Şayet böyle olumsuz bir sonuçla karşılaşmak istemiyorsanız, ilk etapta atmanız gereken adımların doğru olduğundan emin olmalısınız.
Her Gün Çalışın!
Haftada bir gün saatlerce çalışmak yerine, her gün öğrenmek istediğiniz dille ilgili bir şeyler yapın. Yarım saatte olsa günün bir kısmını yabancı dille alakalı işlerinizle geçirin. Mesela; o gün yeni bir şey öğrenmeyin, ama öğrendiklerinizi tekrar edin. Ya da her gün 5 tane yabancı kelime öğrenmeyi kural haline getirin. O gün canınız gramer çalışmak istemiyorsa, başka konulara yönelin. Basit diyaloglar kurun, o ana kadar öğrendiğiniz kelimelerle cümle kurmaya çalışın, düşündüklerinizi sözlükten yardım almadan ifade etmeyi deneyin, artık canınız nasıl yapmak istiyorsa öyle yapın. Demek istediğim o ki öğrenme biçiminizde esnek olabilirsiniz; ama her gününüzün içinde öğrenmek istediğiniz yabancı dile dair bir şeyler olmasına dikkat edin. Bu şekilde hem öğrenmeye öyle uzun aralar vermemiş olacak hem de saatlerce çalışmak yerine daha az çalışıp kendinizi bunaltmamış olacaksınız.
Sesli Tekrarlar Yapın!
Bir şey öğrendiğinizde onu sesli olarak tekrar edin. Bu şekilde seslendirdiğiniz kelimeyi çok daha kolay bir şekilde hafızanıza kaydedecek ve süreçten daha çok keyif alacaksınız. Çıkardığınız seslerin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğuna takılıp kalmadan düzenli yapacağınız sesli tekrarlarla bilinçaltınıza belli mesajlar vermiş olacaksınız. Örneğin, öğrenmek istediğiniz dilde yazılmış bir şeyler açın ve onu duyabileceğiniz şekilde okuyun. Yeni bir kelime öğrendiğinizde, onu hemen seslendirip cümle içinde kullanmaya çalışın. Sesli tekrar yapmanın yabancı dil öğrenmede ne kadar etkili olduğunu kısa süre içinde göreceğinizden emin olabilirsiniz.
Film Seyredip, Şarkı Dinleyin!
Yukarıda da dediğim gibi yabancı dil öğrenmeyi katılmak zorunda olduğunuz dersler haline getirmeyin. Bu süreci eğleneli hale getirebilmek için elinizden gelen her şeyi yapın. Örneğin, film (tabii altyazısız olacak) seyredin. Klişe görünse de bu yöntemin ne kadar etkili olduğunu bilemezsiniz. İlk etapta söylenenleri anlamakta belki biraz zorlanırsınız, ama kısa süre içinde söylenenleri çok daha kolay bir şekilde anlamaya başlarsınız. Bu önerileri farklılaştırarak kendinize uygun hale getirebilirsiniz. Örneğin; aynı yabancı dili öğrenmek isteyen bir arkadaşınızla film izleyip, anlamadığınız noktalarda birbirinize yardımcı olabilirsiniz. Kesinlikle daha keyifli olacaktır. Öğrenmek istediğiniz dildeki şarkılar da aynı etkiyi yapacaktır. Mesela, işe gelip giderken yabancı şarkılar dinleyerek sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Neticede, öğrenme sürecinizi eğlenceli hale getirmek tamamen sizin elinizde! Ne kadar eğlenirseniz, motivasynunuz o kadar yükseltir ve o kadar kolay öğrenirsiniz.
Yabancılarla İletişim Kurun ya da Yurt Dışına Çıkın!
Yabancı dil öğrenmenin ne eğlenceli ve en kolay yöntemlerinden bir tanesi de yurt dışına çıkmaktır. Yıllarca İngilizce dersi alan, ama iki kelimeyi bir araya getiremeyen insanların birkaç aylık yurt dışı seyahatleri sayesinde sular seller gibi İngilizce konuşmaya başladığını hepimiz biliyoruz, değil mi? Eminim, sizin çevrenizde de böyle insanlar vardır. Sonuçta yurt dışına gitmenin dil öğrenmede ne kadar etkili olduğu apaçık ortada! İşte bu nedenle; eğer fırsatınız varsa, öğrenmek istediğiniz dilin anavatanına gitmenizi öneririm. Ama şu anda böyle bir şansınız yoksa da eğer isterseniz yurt dışına gitmekle hemen hemen aynı etkiyi ülkemizde de görebilirsiniz. Örneğin; yabancılarla konuşmak için fırsat yaratabilir, hatta onlarla arkadaşlık kurarak dilinizi geliştirebilirsiniz. Etrafınızda hiç mi yabancı yok? O zaman da internetin nimetlerinden faydalanarak farklı ülkelerden insanlarla konuşmaya başlayabilirsiniz. Yani yapabileceğiniz pek çok farklı şey var ve yurt dışına çıkamadınız diye yabancı dil öğrenemeyeceğniz konusunda bir kural falan da yok.
Konuşun ve Yazın!
Kendi kendinize konuşur musunuz bilemem, ama yabancı dil öğrenmek için bunu kesinlikle deneyebilirsiniz. Aklınızdan geçen herhangi bir düşünceyi öğrenmek istediğiniz dilde sesli olarak tekrar etmeye çalışabilir ve bu şekilde kendinizi geliştirebilirsiniz. Örneğin aklınızdan “canım çok sıkılıyor, acaba akşama ne yapsam, anneme mi gitsem arkadaşımla mı buluşsam” gibi düşünceler geçiyor. Sözlükten yardım almadan bunları yabancı dile çevirmeye çalışabilir, cümlelerinizi kurduktan sonra hata yapıp yapmadığınızı kontrol edebilirsiniz. Bunu sürekli olarak yaptıkça bir sürü yeni kelime öğrenecek ve ayrıca cümle kurma yeteneğinizi de güçlendirmiş olacaksınız. Hem burada tek başınıza olacağınız için yanlış ya da bozuk cümle kurmaktan çekinmeyeceğiniz için kendinizi çok daha rahat hissedeceksiniz. Doğal olarak da doğru kelimeleri bulmak için kendinizi gereksiz yere strese sokmayacaksınız. Konuşmanın yanı sıra yapabileceğiniz bir diğer şey de yazmak! Hem bu şekilde görsel hafızanızı da devreye sokacağınız için yazdıklarınızı zihninize daha kolay kaydedeceksiniz. Uzun lafın kısası; basit bir dille olsa da boş zamanlarınızda yazıp konuşmak, dil öğrenme sürecinizi oldukça kolaylaştıracaktır diyebilirim.
Partner Bulun!
Öğrenme sürecinizi kolaylaştırmak için yapabileceğiniz bir diğer şey de partner bulmak! Bir eş, kardeş, kuzen ya da arkadaşla yapacağınız bu yolculuk sizin için çok daha kolay olacaktır. Bu şekilde; birbirinize sorular sorup motivasyonunuzu güçlendirecek ve karşınızdaki kişinin yeteneklerinden faydalanmış olacaksınız. Tek başınıza değil de bir partnerle dil öğrenirken hem birlikte öğrenmenin hem de birine öğretmenin avantajını yaşayacaksınız. Bu nedenle, eğer fırsatınız varsa bir partner bularak yabancı dil öğrenmeye başlamanızı ve süreci fark edilir derecede kolaylaştırmanızı öneririm.
Okuyun ve Öğrenin!
İlginizi çeken konular üzerine yazılmış makaleleri, sade bir dille yazılmış hikayeleri, yabancı gazeteleri, dergileri, kısacası okunabilecek her şeyi okumalısınız. Çünkü okurken hem yeni kelimeler öğrenmiş olur hem bilmediğiniz kelimelere anlam vermeyi öğrenir hem de daha önce öğrendiklerinizi uygulamış olursunuz. Bunlara ek olarak, yabancı dilde yazılmış bir şeyler okumaya devam ettikçe; her geçen gün daha çok şey anladığınızı görür ve motivasyonunuzu yükseltirsiniz. Sonuçta okuyarak, hem yabancı dilinizi geliştirecek hem de farklı bir dilde yeni şeyler öğreniyor olmanın keyfini yaşayacaksınız. Sizce de gayet mantıklı değil mi?
Hata Yapmaktan Korkmayın!
Yabancı dil öğrenmek için aklınızdan çıkarmamanız gereken kurallardan bir tanesi de bu! Yani asla ama asla hata yapmaktan korkmamalısınız. Emin olmadığınız bir kelimeyi yanlış telaffuz etme korkusuyla bir kenara pısıp kalmamalı, yanlış yapma korkusuna yenik düşmemelisiniz. Yapacağınız yanlışların sizi doğrusunu öğrenmeye yönlendireceğini bilmeli ve bu yöntemin en etkili öğrenme taktiklerinden biri olduğunu unutmamalısınız. Sonuçta hata yaptıkça doğrusuna ulaşacak ve zamanla hata yapma oranınızı en aza indirgeyeceksiniz. İşte bu nedenlerden dolayı yabancı dil öğrenirken cesur olmalısınız. Sonuçta, öğrenme sürecinizde hata yapmanızdan daha doğal bir şey olmadığını bilmeli ve hiçbir zaman unutmamalısınız.
Sabırlı Olun!
Son olarak, benimsemeniz gereken kural bu! Evet, dil öğrenirken kesinlikle sabırlı olmalısınız. Öğrendiklerinizi unuttuğunuzda, çok basit bir kelimeyi bile hatırlayamadığınızda hemen inancınızı kaybetmemeli, dil öğrenme sürecinden geçen çoğu kişinin aynı durumlarla karşılaştığını ve bunun gayet olağan olduğunu bilmelisiniz. Dil öğrenmenin zaman alacağını ve sabır gerektirdiğini aklınızdan hiç çıkarmamalısınız. Bu nedenle acele etmekten kaçınmalı, işleri ağırdan alarak öğrenmekten keyif almaya çalışmalısınız. Hem sonuçta dil öğrenerek kendinize yapabileceğiniz en büyük yatırımlardan birini gerçekleştiriyorsunuz, öyle değil mi? Bunun için zaman harcamayacaksınız da başka ne için harcayacaksınız ki?
Eğer yabancı dil öğrenmek uzun zamandır ertelediğiniz bir şeyse, o zaman bu planınızı hemen hayata geçirmelisiniz. Zira sizin de gördüğünüz gibi belli başlı noktalara dikkat ettiğinizde yabancı dil öğrenmeyi gayet eğlenceli hale getirebiliyorsunuz. Sonuçta, hem öğrenme aşamasında hem de öğrendikten sonra kazançlı çıkan kişi siz olacaksınız. Uzun lafın kısası; yabancı bir dilmenin ayrıcalıklarından faydalanmak istiyorsanız, hemen şimdi planınızı çizmeye başlayın derim.