Sadece Zenginlerin Karşılaşabileceği 7 Farklı Sorun

Kime sorsanız zengin olmak istiyor, kime sorsanız zenginliği pahalı arabalar, özel jetler, her istediğini alabilme özgürlüğü gibi mükemmel görünen kelimelerle tanımlıyor. Peki, ama neden kimse zenginlerin karşılaştığı belli başlı sorunlardan bahsetmiyor? Şimdi diyeceksiniz ki “efendim, ben bir zengin olayım da geriye uğraşılması gereken sorunlar kalsın”. Evet, şu anda böyle düşünüyor olmanız gayet normal. Ama bence bu cümleyi bir de yazının tamamını okuduktan sonra kurun. Tabii hala sözün doğruluğuna inanıyor olursanız! Neden böyle söylüyorum, değil mi? Acele etmeyin lütfen, hepsini bir bir inceleyeceğiz.

Acele etmeyin demişken, yeterince vaktiniz vardır sanırım! Eğer özel zevklerinize ayıracak fazladan biraz zamanınız varsa şanslısınız çünkü! Zaman demişken, mesela zenginlerin şu anda sizin elinizdeki gibi bir şansları yok. Onlar için dakikalar hatta saniyeler bile hayati önem taşıyor. Zenginler ya da para babaları sürekli bir yerlere yetişmek için uğraşıyor, sizin gibi canları her istediğinde tembellik yapamıyorlar.

Milyonerlerin hayatları partiler, ışıltılı akşam yemekleri, pahalı kıyafetler, mutlu aileler, başarılı çocuklar, lüks yatlar gibi hayali kurulan şeylerden ibaret değil sadece. Onların belki şimdiye kadar hiç düşünmediğiniz ve hatta hayal bile edemediğiniz büyük büyük problemleri var. Şirketlerinin vergi ödemeleri, eşlerinin kıskançlıkları, çocuklarının şımarıklıkları haricinde diyorum! Daha büyük problemler…

Sizin de anlayacağınız gibi bugün zenginlerin olumlu değil de bir bakıma olumsuz olan yönlerinden bahsedeceğim. Aslında yönleri de değil. Zenginlikleri neticesinde karşılaştıkları durumlar ve sorunlardan! Ortalama bir gelire sahip olan insanların asla anlayamayacağı türden sorunlardan. Kim bilir, aşağıdaki maddeleri okuduktan sonra belki de “azıcık aşım, kaygısız başım” atasözünün doğruluğuna yürekten inanacak ve zengin olmadığınız için halinize şükretmeye başlayacaksınız. Yoksa hala şaka yaptığımı mı düşünüyorsunuz? O zaman buyurun, söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu kendi gözlerinizle görün.

Hiçbir Zaman Yeterli Vakitleri Yoktur!

Fakirler de zenginler de bir günü 24 saat olarak yaşıyorlar. Ancak zenginlere 24 saat yetmiyor. Onlar sürekli toplantıdan toplantıya, davetten davete koşturuyorlar. Çünkü sahip olduğunuz para miktarına bağlı olarak sorumluluklarınız ve yapmanız gereken işleriniz gittikçe çoğalıyor. Doğal olarak da zenginler paranın değil zamanın yetersizliğinden şikayet etmeye başlıyor. İşte sadece zenginlerin anlayabileceği problemlerden bir tanesi bu! Yani zamanın yetersizliği. Düşünsenize, tonlarca paranız var ama harcayacak vaktiniz yok! Sizce de çok sinir bozucu değil mi?

Bay X Olarak Değil, Bilmem Kaç Milyonu Olan Bay X Olarak Görülürler!

Hani derler ya para insanı değiştirir diye işte zenginlerin karşılaşabileceği sorunlardan bir tanesi de bu! Değişmek! Belirli bir zenginliğe eriştikten sonra gerçekte oldukları kişi olamamak! Ama bu durumun onlar istediği için oluştuğunu düşünmeyin. Çünkü zenginler istemeseler dahi bir süre sonra değişmek zorunda kalıyorlar. Eskiden en yakınında olan kişiler bile onlara ayaklı bir banka olarak bakmaya başlayınca, onlar da çareyi değişmekte buluyor. Çok az insan dışında hiç kimse onların gerçek yüzünü göremiyor belki de. İnsanlar sizi siz olduğunuz için değil, koca koca şirketleri olan bay bilmem ne olduğunuz için seviyor. Sadece zenginlerin karşılaşabileceği sorunlardan bir tanesi de hem kişinin kendisinde hem de etrafındaki insanlarda yaşanılan işte bu üzücü, ama gerçek değişikliktir!

Mutlu Aile Tabloları mı?

Bütün zenginlerin aile hayatları mükemmel mi sanıyordunuz? Ekranlarda gördüğünüz o mutlu aile tabloları sizce ne kadar inandırıcı? Tabii burada her zenginin kötü aile ilişkileri vardır demiyorum. Ama emin olun sizin hayal ettiğiniz türde aile tablolarının içinde çok az sayıda zengin yer alabiliyor. Zira zenginler o kadar yoğunlar ki çoğu zaman ailelerine vakit ayıramıyorlar. Çocuklarını en iyi okullara gönderiyorlar belki, ama yüzlerini ayda bir görebiliyorlar. Pazar piknikleri, kahvaltılar, eğlenceli akşam yemekleri sizin elinizde olan; ama zenginlerin hayalini kurduğu şeylerden bazıları belki de! Kısacası, milyonerler tahmin ettiğiniz kadar kusursuz hayatlara sahip olmayabiliyorlar.

Üzerlerinde Büyük Bir Baskı Vardır!

Sadece zenginlerin karşılaşabileceği sorunlardan bir tanesi de üzerlerinde olan büyük baskıdır. Çünkü insanlar onlardan sürekli olarak bir şeyler ister. Çalışanlarından tutun da çocuklarına, eşlerinden sevgililerine, iş ortaklarından müşterilerine varana kadar istisnasız herkesin onlara karşı büyük beklentileri vardır. Servetleri ve başarıları arttıkça daha çoğunu başarması beklenen zenginler işte bu gibi nedenlerden dolayı kendilerini hep baskı altında hissederler. Bir kez yukarıya çıkmışlardır çünkü! Bundan sonra aşağıya inmek onlar için diğerlerine göre çok daha zor olacaktır. Hem sahip olduklarını elinde tutabilmek hem de üstüne bir şeyler katmak adına sürekli limitleri zorlayan zenginler, bunu itiraf etmeseler bile üzerlerindeki baskı yüzünden büyük zorluk yaşarlar.

Bazen Geriye Hayattan İsteyecekleri Pek Bir Şey Kalmaz!

Uzaktan bakıldığında zenginlerin hayatı ne kadar da güzel görünüyor değil mi? Işıl ışıl dünyalar, lüks eşyalar, pahalı mücevherler ve sorunsuz bir hayat! Peki, aslında olan ne? Gerçekte olan ile bizim gördüklerimiz arasında büyük fark var bence. Mesela; tutkular, hayaller ve mutluluk faktörlerini düşünün. Bizler mutlu olabilmek adına kendimize belirli hedefler koyarız. Örneğin, yıllarca çalışır ve sonunda hayalini kurduğumuz o evi aldığımızda ayaklarımız yerden kesilecek kadar mutlu oluruz. Sonra kendimize başka bir hedef bulur ve aynı döngünün içerisinde kendimizi tekrar ederek ömrümüzü bu şekilde geçiririz.

[quote_box_right]İlginizi Çekebilir:
Milyarderler Hakkında Bilmediğiniz 10 Şaşırtıcı Gerçek[/quote_box_right]

Zenginlerin ise böyle bir şansları yoktur. Onlar zaten dünyanın en güzel evlerinde yaşayıp, en pahalı arabalarına binerler. İstedikleri zaman Uzak Doğu’ya, istedikleri zamansa Avrupa’nın bilmem kaç yıldızlı otellerinden birine giderler. Ama bu bir süre sonra sıkıcı hal almaktadır. Her şeye yetecek kadar parası olan insanlar bir süre sonra yapacak bir şey bulamadıkları için kendilerini kötü hissetmeye başlarlar. Bu nedenle zenginler tutkularının peşinden gitmekte oldukça zorlanırlar. Bu isteksizlikten değil, peşinden koşulacak bir şey olmadığından kaynaklanmaktadır.

Samimi Dostları ile Yağcı Arkadaşlarını Birbirinden Ayırmakta Zorlanırlar!

Biliyorsunuz ki ne kadar çok paranız olursa etrafınızda da bir o kadar çok insan yer alır. Çünkü çoğu insan ışığa doğru uçuşan kelebekler gibi, zenginlerin saçtığı aydınlığın cazibesine kapılır ve onlara doğru çekilirler. Zenginler ise gittikçe artan bu kalabalığın içerisinde kimin gerçek, kimin sahte dost olduğunu anlayamazlar. Çoğu zaman olayları birbirine karıştırır ve bir güvensizlik sorunu yaşarlar. Onların yaşadığı bu zorluk hiç ama hiç kolay değildir. Nitekim onlar kendilerini tıpkı bir maskeli balo içerisindeymiş gibi hissederler.Bu kaybolmuşluk duygusunun hiç de hoş olmayacağını tahmin edebilirsiniz sanırım!

Eleştiri Yağmuruna Tutulmaktan Kurtulamazlar!

Atalarımız ne demiş, meyve veren ağaç taşlanır! Zenginlerin karşı karşıya kaldığı sorunlardan bir tanesi de tam da bu durumdur diyebilirim. Çünkü onlar başkalarının kıskançlıkları yüzünden yoğun bir eleştiri yağmuruna tutulmaktan kurtulamazlar. Ne kadar doğru davransalar da her zaman onları eleştirecek birileri olduğunu bilirler. Bu durumun ne kadar kötü olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Yani siz, sizin için çok önemli olan bir zafer kutluyorsunuz; ama insanlar sizin bu başarınıza çamur atmak için uğraşıp duruyor. Belki de zengin olmak sanıldığı kadar mükemmel değildir, ne dersiniz?

Eee atalarımız boşuna “Büyük başın büyük derdi olur” dememiş, değil mi? Görmüş olduğunuz gibi yukarıda bu sözün doğruluğunu kanıtlayacak nitelikte pek çok madde var. Kaldı ki bunlara daha pek çok farklı sorun eklenebilir. İnsan, zenginlerin karşılaşabileceği bu sorunları düşündükçe, aza kanaat getirmek için motive olabilir belki! Ya da “ben zengin olayım da bu sorunların da üstesinden gelirim” diye düşünenler de olabilir. Siz kendinizi hangi gruba yakın hissediyorsunuz bilemem, ama sanırım ben bugün “azıcık aşım, kaygısız başım” diyeceğim!