“Hadi biraz brainstorm yapalım, toplantı set ettim öncesinde olaya focuslanmış oluruz. Takım ruhunu canlandıralım ve high level bir sinerji yaratalım. İnanmalısın canıms bu success storyi biz yazacağız.”
Bu tarz konuşmalar tanıdık geldi mi sizlere de? Tanıdık gelmediyse bir plazaya girmemiş veya bir plaza çalışanı olmamışsınız demektir. Merak etmeyin, eğer bir gün bir plaza çalışanı olursanız, bu dil sizi kendine hemen çekecektir. Bir plaza insanı olduğunuz zaman Türkçe ve İngilizcenin birbirine girdiği yepyeni bir dil öğrenmiş olacaksınız. Hemen tepki göstermeyin, isteseniz de istemeseniz de bu dilin sizi ele geçirdiğini göreceksiniz. Sakin olun, derin bir nefes alın, uygun bir action plan set edin ve işinize focuslanın!
Bir zamanların ünlü mankeni Ebru Destan, Okan Bayülgen’in eski programı Zaga’da; “bana göre 20 yaşına kadar herkes teenage’dir” der. Bunun üzerine bir seyirci, “do you speak Turkish” diye karşılık verir ve Ebru Destan gafını patlatır; “Ayıp ayıp önce Türkiye’de Türkçe konuşmayı öğren!” Farkında bile değiliz değil mi, Türkçeyi mahvettiğimizin…
Plaza insanlarının birçoğu da böyle değil midir? Türkçeyi önce katlederler sonra da dilimizi koruyalım sloganları atarlar. Evet, Türkçemize sahip çıkalım; ama nasıl? Dilimize yerleşmiş yabancı kelimeler yok değil, özellikle Fransızca ve İngilizceden dilimize geçen birçok kelime var; bunlarda bir sorun görülmüyor. Ama toplantı set etmek, brainstorm yapmak dilimize geçen kelimeler değildir ve dilimize katletmekten başka işe yaramazlar. Peki, neden plaza dili diye bir şey yarattık? İşte orası muamma, bazıları için oldukça havalıyken bazıları için tamamen istemsiz yapılan bir eylem.
Öyle ya da böyle plaza dili diye yepyeni Türkçe – İngilizce karışımı bir dile sahip olduk. Şimdi plaza diline yeni başlayanlar için en moda sözleri sizlerle paylaşmak istiyoruz:
“Hadi biraz Brainstorm!”
Brainstorm plazaların olmazsa olmazıdır. Hiçbir iş beyin fırtınası yapmadan başarılı olamaz. Beyin fırtınası yaratmak pek ilgi çekici değildir; ama brainstorm kelimesini duyan kişilerin beyninde hemen şimşekler çakar ve hissedilen rüzgar herkesi alır götürür. Brainstorm olmasaydı ne yapardık!
“Takım ruhu ve sinerji yaratalım!”
İşini sevmemen, patronunla aranın kötü olması, takım arkadaşlarınla aranın iyi olup olmaması hiç önemli değil. Yapılması gereken tek şey, bir sinerji yaratmak. Haydi şimdi başlıyoruz, brainstorm zaten yapmıştık sıra takım ruhunu yakalamak ve sinerji oluşturmakta. Böylece işimiz tam bir success story olacak.
“Toplantı set edelim”
Toplantı ayarlamak çok sıradan bir eylem. Ama toplantı set etmemiz lazım dediğiniz zaman, işiniz için hayati kararların alınacağı bir eylem olduğunu anlayabilirsiniz. Haydi hep birlikte toplantı set edelim ve dünyayı kurtaralım.
“Focuslanmak imkansız!”
Ne yaparsanız yapın bazen focuslanamazsınız. Hepimizin en büyük sorunu, hele plazanın trend girl Ayşe’si yine tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmışken sizin işinize focuslanmanız imkansız. Odaklanmayı deneseniz belki işe yarayabilir.
“Dönüşünüzü bekliyorum”
“Gözlerim yolda, evraklar masada dönüşünüzü bekliyorum,” sözleri biraz özlem duygu ifade ediyor sansanız bile, aslında patlamaya hazır bir bomba ile konuştuğunuzu unutmayın. Bir isyan eylemi başlamadan önce söylenen ‘dönüşünüzü bekliyorum’ sözleri, ‘yeter artık dön de işimize bakalım’ anlamına geliyor.
“Bu iş tam bir win win olacak”
Konuştuğunuz kişinin bencil olmadığını, adaletli olduğunu ve sizi de düşündüğünü anlayabilirsiniz. Çünkü ‘win win’ sen de kazan ben de kazanayım anlamına geliyor.
“Ali Bey’i push et”
Ah Ali Bey, bugünleri de görecek miydiniz? Plazanın size yaptıkları işte bu. Ali Bey’i push etmek; uyarmak, hatırlatmak, rahatsız etmek, yani Ali Bey’i dürt işimize bakalım demek.
“Salı günü teyitleşelim”
‘Salı günü için sözleşelim, karşılıklı görüşlerimizi doğrulayalım’ demek yerine teyitleşmek işimizin önemini daha da artıyor. Aynı görüşte olup olmadıklarını belirlemek için kullanılan teyitleşmek sözünü ‘konfirme’ olarak görürseniz de şaşırmayın sakin. Unutmadan, bir de Salı günü önce check ederiz, sonrasında da hard bir çalışmaya start veririz.
“Korkulu Rüya: Deadline”
Son teslim tarihi anlamına gelen deadline, plaza insanlarının korkulu rüyasıdır. Stresin hat safhaya ulaştığı, uykusuz gecelere, mide ağrılarına, huzursuzluğa neden olan bir kelimedir. İşinizi veya projenizi teslim etmeniz gereken en son dakikadır, deadline.
“O zaman Happy Hour”
İşte hepimizin en çok sevdiği aktivite. Bir plazanın olmazsa olmazı, dedikodu kazanının kaynadığı, yemeklerin yiyilip içeceklerin yudumlandığı saatler. Happy Friday’leri de atlamamak lazım; acaba Happy Friday’de Koray Bey yine ne bombalar patlatacak merak etmiyor musunuz?
-
JP Morgan
-
TCMB
-
Borsa
-
KAP
-
XRP
-
SOL
-
Bitcoin
-
M. Şimşek
-
IMF
-
RekabetKurumu
-
TBMM
-
Ethereum
-
TÜİK
-
Nvidia
-
Trump
-
Paratic TV
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!