İş ya da mesai arkadaşları! Evet, günün büyük bölümünü onlarla birlikte geçiriyoruz. Sabah kalktığımızda tanıdık ilk yüz olarak onları görüyor, genellikle ilk günaydın faslını onlarla yapıyoruz. Sonra da akşama kadar aynı ortamda bulunuyor, molalarda birlikte kahve içiyor, başarıyı da başarısızlığı da birlikte yaşıyoruz. Nihayetinde günün sonunda mesaiyi birlikte bitiriyoruz. Evet, iş arkadaşlarından bahsediyorum. Başka bir ifadeyle; kimi zaman bizi işe gitmeye teşvik eden ve performansımızı yükseltmemizi sağlayan, kimi zamansa da bizi işten soğutan profesyonel hayatın önemli unsurlarından söz ediyorum!
İş hayatının en önemli unsurları dedim çünkü mesai arkadaşlarımızla olan ilişkimiz hem bireysel başarımızı hem de ekip başarısını büyük oranda etkiliyor. Çünkü onları ailemizden, çoluğumuzdan çocuğumuzdan çok daha fazla görüyoruz. Hatta günün neredeyse 3 öğününde bir arada oluyoruz. Bir süre sonra onları da ailemizden ayrı tutmamaya başlıyoruz. Yan yana geçirdiğimiz her anda birbirimize daha çok yaklaşıyoruz. Ya da durum tam tersi oluyor. Yan masamızdaki o çok sevdiğimiz arkadaşımız yüzünden işten güçten soğuyoruz.
İş yerinde kurulan arkadaşlıklar, hem iş hem de özel hayatımızda etkileyici bir faktör oluyor. Ve bu durumu lehimize ya da aleyhimize kullanmak tamamen bizim elimizde! Yani istersek iş arkadaşlarımız yüzünden hayatımızın pek çok farklı noktasında sorun yaşar, istersek de bir sürü farklı avantaja sahip olabiliriz.
Mesela; iş yerine daha çok bağlanır, mesai saatlerini eğlenceli ve üretken bir şekilde geçirebiliriz. Çünkü her gün saatlerimizi geçirdiğimiz iş yerinde bize iyi gelen, güvendiğimiz, fikir alabileceğimiz birileri olduğunu biliriz. Bu yüzden iş hayatındaki arkadaşlık ilişkileri fazlasıyla önem taşımaktadır. Ve tüm bunlarda hemfikir olduğumuzu düşünecek olursak, mesai arkadaşlıklarının nasıl olması gerektiği üzerine konuşmaya başlamak istiyorum.
İş Arkadaşınızı Tanıdığınızdan Emin Olun!
Tamam, iş hayatında güvenilir arkadaşlara sahip olmak gerçekten çok önemli. Ama bu noktada dikkatli davranmanız gerektiğini de bilmelisiniz. Mesela; 3 gündür tanıdığınız birine bütün hayatınızı, sırlarınızı anlatmamalısınız. Onu diğerlerinden daha yakın görüyorsunuz diye ekibinizin diğer üyelerinin dedikodusunu yapmamalısınız. Ya da yöneticiniz hakkında ileri geri konuşmamalısınız. Kısacası; karşınızdaki kişiyi iyice tanımadan ona içinizi tamamen açmamalısınız. Mesafenizi korumayı bilmelisiniz. Herkesi sizin kadar iyi niyetli olmayabileceği gerçeğini aklınızdan çıkarmamalısınız.
İlginizi Çekebilir: Sevilen Bir İş Arkadaşı Olmak için Kullanılması Gereken Tılsımlı Kelimeler
Hırslı, Bencil Kişiliklere Daha Mesafeli Yaklaşın!
İş hayatında kurduğunuz arkadaşlıklardan zarar görmek istemiyorsanız, hırslı ve bencil olduğunu düşündüğünüz kişiliklere karşı çok dikkatli yaklaşmalısınız. Zira böyle kişilikler yöneticinin gözüne girmek ya da kaba tabirle ayağınızı kaydırmak için türlü türlü entrikalar çevirebilirler. İşte bu nedenle onlarla sıkı fıkı olmamaya özen göstermelisiniz. Sizin hakkınızda kötü niyetleri olabileceğini hesaba katarak ilişkinizi buna göre gözden geçirmelisiniz. Aksi takdirde; saf saf paylaştığınız bir bilgi yüzünden yöneticinizle anlaşmazlık yaşayabilirsiniz. Hatta belki de işinizden bile olabilirsiniz.
İlgili Yazı: İş Hayatındaki Zor Kişilikler ve Onlarla Uğraşma Yöntemleri
Arkadaşlığınızın Alt-Üst İlişkinizi Etkilemesine İzin Vermeyin!
Üstünüzle ya da astınızla yakın iş arkadaşı olabilirsiniz. Ama iş yeri dedikodularının önüne geçmek ve iş yerinde adam kayırma yüzünden sorun yaşamak istemiyorsanız, bu duruma sınır getirmelisiniz. Örneğin; üstünüz yıllar öncesinden tanıdığınız ya da iş yerinde edindiğiniz bir arkadaşınız! Onunla gayet iyi vakit geçiriyor, dışarıda da görüşüyor ve ona baktığınızda bir iş arkadaşından çok daha fazlasını görüyorsunuz. Tamam, bu olağandışı bir durum değil! Ancak dostunuz olarak gördüğünüz üstünüze iş yerinizde de arkadaş gibi davranırsanız, bu mutlaka sorun olacaktır.
Diğer mesai arkadaşlarınız sizin kayırıldığınızı düşünecek ve bunun için hem size hem de üstünüze karşı tavır alacaklardır. Aynı durum, astınızla arkadaşlık ilişkinizde de geçerli! Altınızdaki diğer çalışanlara farklı davranırken, kendinize yakın bulduğunuz iş arkadaşınıza karşı farklı yaklaşmanız, iş ahlakına uygun bir davranış olmayacaktır. İşte bu nedenlerden dolayı, iş arkadaşlıklarında ne kadar yakın olursanız olun, bu durumun alt-üst ilişkinizi etkilemesine izin vermemelisiniz.
İnceleyin: Kariyeri Kötü Etkileyecek Yanlış Davranışlar
İlişkinizin İş Ortamına Aykırı Düşmesine İzin Vermeyin!
Fazla samimi ya da aşırı düşmanca! Ekip arkadaşlarınızla olan ilişkinizin iş ortamına uygun olduğundan emin olmalısınız. Örneğin; iş arkadaşlarınıza yersiz şakalar yapmaktan kaçınmalısınız. Ya da birini diğerine çekiştirerek iş ortamında huzursuzluk yaşanmasına yol açmamalısınız. Yan masanızdaki mesai arkadaşınızı itici buluyorsunuz diye ona karşı saygısızca davranmamalısınız.
İş arkadaşlarınızı sevin ya da sevmeyin, onlara karşı saygılı olmanız gerektiğini unutmamalısınız. Çünkü hepimizin bildiği gerçek şu ki; iş yerinde uyulması gereken belli başlı kurallar var. Uzun lafın kısası; mesai arkadaşlarınızla profesyonel hayata yakışmayacak şekilde iletişim kurmamalısınız. Güçlü bir iletişim yeteneği için geliştirilmesi gereken önemli noktalara buradan ulaşabilirsiniz.
Özel Hayatınızdan Çok Fazla Bahsetmeyin!
İş hayatındaki arkadaşlık ilişkileri konusunda dikkatli davranmanız gereken bir diğer konu da bu! Yani mesai arkadaşlarınıza (güvenilir olduğunu düşünseniz bile) özel hayatınızdaki sorunlardan bahsetmemelisiniz. Eşinizle ne yüzünden kavga ettiğinizden, sevgilinizin sizi aldattığı yönündeki şüphenizden, sabah evden çıkarken annenizle aranızdaki tartışmadan, kısacası özel hayattaki sorunlarınızdan iş arkadaşlarınıza bahsetmemelisiniz diyorum.
Ama yok “ben ille de anlatacağım, o yalnızca iş arkadaşım değil ki” diye düşünüyorsanız o zaman da bu konuşmayı mesai saatleri dışında yapmaya özen göstermelisiniz. Sonuçta; kendinizle birlikte karşınızdaki kişinin de moralini bozmaya hakkınız yok, değil mi? Ya da mesai saatleri içinde özel hayatınızdaki sorunlardan konuşmanız pek etik değil. İyisi mi siz iş-yaşam dengesini sağlamak için tavsiyeler adlı yazımı okuyun. Sonrasında konu üzerine bir düşünün. Ardından iş arkadaşınıza özel hayatınızdaki sorunlardan bahsedip bahsetmeyeceğinize karar verin.
Dışarıda da Vakit Geçirin Ancak Limitleriniz Olsun!
İş arkadaşlarınızla yalnızca iş yerinde değil dışarıda da vakit geçirmelisiniz. Böylelikle hem çalışanlar arasındaki ilişki güçlenmiş olur hem de ekibin başarısı artar. Çünkü iş yerinin stresli ortamından uzaklaşılmıştır. Bu da çalışanlar arasında keyifli ve eğlenceli sohbetler dönmesini sağlayacaktır. Hatta genellikle en iyi fikirler böyle ortamlarda ortaya atılmaktadır diyebilirim.
Mesela; ekibin bütün gün üzerine düşünüp çözümü için etkili bir yol bulamadığı sorun, iş arkadaşlarının dışarıdaki akşam yemeğinde aniden çözülüverir. Muhabbet sırasında fikir alışverişleri yapılır ve rahatlayan iş arkadaşları bir yandan eğlenirken bir diğer yandan da ekip başarısını arttırır. Tabii, mesai saatleri dışında vakit geçirmenin de bir sınırı olduğunu bilmelisiniz. Zira sürekli yan yana olmak bir süre sonra hem can sıkıcı olacak hem de arkadaşlık ilişkinizi kötü etkileyecektir.
Bunu da Okuyun: Başarı için Mesai Bittikten Sonra Yapılması Gerekenler
Bir Kişiye Takılı Kalıp Ekibin Diğer Üyelerinden Uzaklaşmayın!
Sakın ola bunu yapmayın! Yani iş yerinizdeki bir kişiye takılı kalıp, kendinizi ekibin diğer üyelerine karşı kapatmayın. Çünkü bu şekilde davranan, ekürisinden hiçbir zaman ayrılmayan, ortalıkta yapışık ikizler gibi gezen kişiler kesinlikle hata yapmaktadır. Tamam, onu veya onları iş yerinizdeki diğer çalışanlardan daha ayrı bir yerde tutuyor olabilirsiniz. Ama bunun diğerlerine karşı kendinizi kapatmanız gerektiği anlamına gelmediğini bilmelisiniz.
Ekibinizdeki insanlarla iş arkadaşlığı konusunda sıkıntı yaşamak istemiyorsanız, öyle ilkokul çocukları gibi gruplaşma yapmamalısınız. Hem yarın bir gün yakın gördüğünüz mesai arkadaşınızın işten çıkabileceğini ya da size sırtını dönebileceği gerçeğini de aklınızda bulundurmalısınız. Zira böyle bir durumla karşılaştığınızda, iş yerinizde yapayalnız kalır, bir zamanlar selam bile vermediğiniz insanların sizinle arkadaşlık kurmasını beklersiniz.