Utangaçlık ve içe dönüklük farklı şeyler olsa da bu kavramlar yıllardır birbirine karıştırılmakta, aralarındaki fark bir türlü ayırt edilememektedir. Oysaki bunu anlamak için küçük bir araştırma yapmak yeterli. Araştırmayı bir kenara bırakın, kelimelerin anlamlarına baksanız bile konu hakkında az çok fikir yürütebilirsiniz. Mesela utangaçlık; kişilerin diğer insanlarla iletişime girerken zorlanması, güvensizlik duygusu yaşaması ve haddinden fazla endişe duyması olarak tanımlanabilir. İçe dönüklüğün ise utangaçlıkla alakası yoktur. Onlar güvensizlik duygusundan değil, istemedikleri için insanlarla iletişim kurmazlar. Yani utangaçlar aslında kalabalığa karışmak, sosyal olmak isterken; içe dönüklerin bu tarz dertleri yoktur. Çünkü içe dönüklük bir kişilik özelliğidir ve içe dönük kişiler bu özelliklerinden gayet memnundurlar. Zaten bu özellikler memnun olunmayacak gibi de değildir. Neden böyle dediğimi aşağıda anlayacaksınız, ama şimdi konuyu dağıtmayalım.
Utangaçlar ile içe dönükler arasındaki farklardan bahsetmeye devam edelim. Ama isterseniz öncelikle bu iki kavram arasındaki farkı basit bir örnekle açıklamaya çalışayım. Kalabalık bir grup düşünün. Bu bir okul sınıfı, iş yeri, gitar kursu ya da herhangi başka bir yer olsun. Grupta bir utangaç ile bir içe dönüğün yer aldığını farz edin. Her ikisi de sessiz sedasız takılmayı tercih ediyor. Ancak bir tanesi bunu bile isteye yaparken, diğeri bir türlü konuşmalara dahil olmayı beceremiyor. İçinden bir şey demek geliyor, ama kelimeler ağzından bir türlü çıkmıyor. Çünkü konuştuğunda insanların ona gülmesinden, yüzünün kızarmasından ya da sesinin titremesinden ölesiye korkuyor. İşte bu tarz endişeleri yaşayan kişi grubun utangacıdır. Diğeriyse istese konuşmalara rahatlıkla katılabilecekken bunu açık ve seçik olarak reddeden içe dönüktür. Tarzı budur çünkü. Kalabalıklar arasında yapılan konuşmalar ona göre değildir. Konuşmak yerine dinlemeyi ve gözlem yapmayı tercih etmektedir. Öte yandan, utangaçlık bazen yardım alınması gereken bir duruma dönüşebilirken; içe dönüklük için aynı şeyi söyleyemeyiz. Çünkü içe dönüklerin tedavi edilecek ya da yardım alınacak bir tarafları yoktur. Evet, sanırım bu ikisi arasındaki farkı az çok anladınız. Zaten aşağıdaki maddeleri okuduğunuzda bunu çok daha iyi anlayacaksınız.
Bugün sizler için “utangaç değil de içe dönük olduğunuzu gösteren 20 işaretten” oluşan bir liste hazırladım. Bu listeyi okuyan pek çok içe dönük kişinin “aa, ben utangaç değilmişim” diyerek kendisiyle gurur duyacağını söyleyebilirim. Çünkü aşağıdaki maddeler hayran olunmayacak gibi değil. Yani ben kendi adıma, bundan sonra yaklaşacağım kişileri seçerken sessiz sedasız olanlara yöneleceğimi söyleyebilirim. Tavsiyem, sizin de öyle yapmanız. Baksanıza, ne varsa içe dönüklerde varmış çünkü! Tamam tamam uzatmıyorum, haydi bu şaşırtıcı özellikleri incelemeye bir an önce başlayalım.
Yalnız Kalmaya İhtiyacınız Vardır!
Evet, biliyorum herkesin zaman zaman yalnız kalmaya ihtiyacı vardır. Ama bu içe dönükler için ihtiyaçtan çok daha fazla şeyi ifade etmektedir. Onlar yalnız kalmaktan hoşlanırlar. Ancak kendileriyle baş başa kaldıkları zaman gevşeyebilmekte ve hayata devam edebilmek için şarj olabilmektedirler.
Eğer İçe dönük Biriyseniz Nadiren Sıkılırsınız!
Dışa dönük kişiler “sıkıldım” cümlesini çok daha fazla kullanırken, içe dönük kişiler nadiren sıkılırlar. Çünkü onlar gerçekten iyi düşünürlerdir ve iç monologları sayesinde sıkılmaya fırsat bulamazlar.
İnsanlara Zor Güvenirsiniz!
İçe dönük kişinin birine gerçekten içini açması için uzun süre geçmesi gerekmektedir. Karşısındaki kişiye güvenmeden önce onu uzun süre gözlemler ve o kişinin güvenilirliğinden emin olur. Ancak bu noktadan sonra ona içini açabilir ve içini açtığı kişiye koşulsuz biçimde güvenir.
Az Sayıda Yakın Arkadaşınız Vardır!
İçe dönük kişilerin onlarca arkadaşı yoktur. Bu kendi tercihlerinin bir sonucudur. Onlarca güvenilmez arkadaş yerine, bir ya da birkaç tane yakın arkadaş edinmeyi tercih ederler. Bilirler ki arkadaşları hayatları boyunca onların yanında olacaktır.
Kişisel Alanınıza Dokunulmasından Hiç Ama Hiç Hoşlanmazsınız!
Değer verdikleri kişiler, eşyalar, mekanlar… Bunlar içe dönükler için fazlasıyla önem taşımaktadır. Kişisel alanlarına onun istemediği biçimde dahil olmak isterseniz, hiç ummadığınız kadar sert tepkilerle karşılaşacağınızdan emin olabilirsiniz.
Yazarak İfade Etme Yeteneğiniz Gerçekten Takdire Şayandır!
En başarılı yazarların, şairlerin içe dönük kişiler arasından çıktığını biliyor muydunuz? Evet, içe dönük kişiler yazılı ifade alanında gerçekten yetenekli olan kimselerdir. Onlar kağıda döktükleri kelimelerle usta bir yazar edasıyla oynayabilirler.
Tam Bir Görev Adamısınız!
Bir içe dönüğün günü nasıl geçiyor sanıyorsunuz? Onlar sürekli olarak düşündükleri için, muntazam planlar yaparlar. Yerine getirilmesi gereken işleri sıraya koyar, her birinin nasıl yapılması gerektiğini düşünür ve hazır oldukları zaman harekete geçerler. Evet, onlar tam anlamıyla birer görev adamıdır!
İyi Bir İnsan Sarrafısınız!
Eğer içe dönük bir arkadaşınız varsa, yeni sevgilinizi onunla kesinlikle tanıştırmalısınız. Çünkü içe dönük kişi size onun hakkındaki en doğru bilgileri verecek kişilerin başında gelmektedir. Onlar sözel iletişimin ne kadar önemsiz olduğunu çoktan anlamışlardır. Gözlem yapma yetenekleri sayesinde kişilerin söyledikleri ile aslında söylemek istedikleri arasındaki farkı bulmayı öğrenmişlerdir.
Genel Olarak Doğru Kararlar Alırsınız!
İçe dönüklerin bir diğer özelliği de nadiren yanlış karar alıyor olmalarıdır. Onlar iyi birer düşünür oldukları için, bir şeyi en ince ayrıntısına varana kadar hesaplar ve ancak emin olduklarında karara varırlar. Bu karar genellikle onlar için en doğrusu olur.
Esrarengiz Görünürsünüz!
Evet, içe dönük kişiler hakkında yapılan yorumların genellikle “esrarengiz ve gizemli” gibi sözcüklerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Aslında onların yaptıkları tek şey; diğerleri gibi çene çalmamak, kendi başlarına bir köşeye çekilmek, düşünmek ve gözlem yapmaktır. Bu tutumları, onların gizemli görünmesine neden olmaktadır. Kimilerine göre de çekici ve baştan çıkartıcı!
Kesinlikle Sadık Bir Dostsunuz!
İçe dönük kişilerin önüne gelen herkese güvenmediğini söylemiştim. Birine güvenmeleri için uzun süre gözlem yapmaları ve beklemeleri gerektiğini de biliyoruz. Ancak bir kez içini açtıkları zaman da o kişinin içe dönük kişi için çok şey ifade ettiğini söyleyeyim. Eğer içe dönük bir dostunuz varsa, onun hayatınız boyunca yanınızda olacağından ve sizi en kötü anlarınızda bile yalnız bırakmayacağından emin olabilirsiniz.
Boş Konuşmaktan Hoşlanmazsınız!
Onlar boş laf etmekten de edenlerden de hoşlanmazlar. Havadan sudan konuşmak, gereksiz konular üzerine çene yapmak içe dönüklere göre değildir. Ancak bu durum kaçınılmaz olduğu zamanlarda da konuşmak yerine dinlemeyi tercih ederler. Çünkü onlar kesinlikle iyi dinleyicilerdir.
Telefonla Konuşmayı Sevdiğiniz Söylenemez!
İçe dönük kişilerin telefonla olan ilişkileri pek de iyi değildir. Hatta bazen en yakın arkadaşlarından ya da aile içinden gelen telefonlara bile cevap vermek istemezler. Telefon onlara göre işlerini aksatan ya da konsantrelerini bozan rahatsız edici bir unsurdur.
Geri Dönüş Yapmak İçin Beklersiniz!
İçe dönükler telefonun çaldığını duysalar, gelen mesajı okusalar da cevap vermek için bir süre bekleyebilirler. Bu süre zarfında geri dönüş yapacakları kişiye ne söyleyeceklerini düşünür ve dikkatlerini toplarlar. İçe dönüklerin bu davranışı karşısındaki kişiyi umursamadığından değil, aksine fazla umursadığından kaynaklanmaktadır.
Kalabalık Ortamları Sevmezsiniz!
Kalabalık ortamlar yerine, karşınızdaki kişiyle baş başa vakit geçirebileceğiniz yerlere gitmekten hoşlanırsınız. İnsanlar, gürültü, müzik sesi, karmaşa… Tüm bunlar içe dönükler için bir stres kaynağıdır.
Asosyal Değil de Seçici Sosyalsiniz!
İçe dönüklerin asosyal kişiler olduğu söylense de bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Çünkü onlar insanlarla iletişime girmekten korkmaz ya da çekinmezler. Sadece onların konuşabilecekleri kişi sayısı azdır. Yani herhangi biri ortamda bulunan herkesle muhabbet ederken onlar sadece 1 kişiyi belirler ve o kişiyle konuşmayı tercih eder.
Gözlem Yeteneğiniz Gerçekten Mükemmel!
İçe dönük kişi, etrafında ne olup bittiğini adeta hafızasına kaydeder. Kim, kiminle, nerede, ne zaman sorularının cevabını en iyi verebilecek kişi aslında içe dönüklerdir. Ayrıntıları fark etme yetenekleri sayesinde çoğu kişinin fark etmediği şeyleri görür ve içten içe bunlarla eğlenirler.
Kesinlikle Yaratıcısınız!
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki içe dönükler diğerlerine göre çok daha yaratıcı düşünüyorlar. Çünkü etraflarında olup biten her şeyi bir sünger gibi çekiyor ve bunları kullanarak yeni fikirler üretebiliyorlar.
Duymakla Kalmıyor Dinliyorsunuz!
İçe dönükler için harika dinleyicilerdir diyebiliriz. Çünkü onlar sizi sadece cevap vermek için dinlemezler. Ne demek istediğinizi anlamak için tüm dikkatlerini size verirler. Sözünüz bittiğinde ise en doğru kelimeleri kullanmaya çalışarak size cevap veririler. Laf olsun torba dolsun diye, gereksiz onay cümleleri ya da kelimeleri (aa, öyle mi, tüh ya…) kullanmazlar.
Her Zaman Ayrıntıcısınız!
Evet, içe dönüklerin gözlem yeteneği gerçekten çok güçlü, bunu anladık. Ama konu ayrıntıcılığa geldiğinde içe dönüklerin bazen işin dozunu kaçırdığını görüyoruz. Yani o kadar derine iniyorlar ki hiç olmayacak bir şey için saatlerce kafa yorabiliyorlar.
İşte içe dönük olduğunuzu anlamanızı sağlayacak 20 işaretten oluşan listenin de sonuna geldik. Eminim bu listeyi okuyan çoğu kişi öyle olmadığı halde “ben de içe dönüğüm” pozlarına girerek koltuklarını kabartacaktır. Tıpkı şu an benim yaptığım gibi!