Hemen her ortamda dikkatleri üzerine çekmeyi başaran, ışıltısıyla göz kamaştıran birileri vardır, değil mi? Arkadaş ortamında, ailede, iş hayatında, eğitim dönemlerinde, kısacası her yerde birileri ön plana çıkmayı, kendisini dinletmeyi başarmaktadır. Peki, herkesi etkilemeyi başaran, insanlar üzerinde sempatik hisler uyandıran bu kişilerin diğerlerinden ne farkı olduğunu biliyor musunuz? Ya da daha önce hiç bu konu üzerine düşündünüz mü? Birilerinin nasıl olup da ortamın en çok dikkat çekeni, enerjisiyle herkesi etkilemeyi başaranı olduğunu merak ettiniz mi? Eğer etmediyseniz de büyük ihtimalle şu anda etmeye başladınız. Çünkü farkında olmasak bile biz de zaman zaman o ayırt edici özellikleriyle dikkat çeken kişiler gibi olmak istiyoruz.
Ortamdaki karşı konulamaz kişilerden biri olmak istiyor, sözlerimizin herkes tarafından ilgiyle dinlenmesini bekliyoruz. Grubun içinden konuşurmuş gibi mırıldanan kişisi olmak istemiyor, ama ne zaman lafa girsek hep bir başkası tarafından sözümüzün kesilmesi durumuyla karşı karşıya kalıyoruz. Evet, her ne kadar kendimize itiraf edemesek de pek çoğumuz o dikkat çekme konusunda başarılı kişilerden biri olmak istiyoruz. Nitekim bunu istemekte gayet haklıyız. Sonuçta kim girdiği her ortamda etrafına ışık saçan, grubun bir nevi liderliğini üstlenen başarılı insanlardan biri olmak yerine kendi kabuğuna çekilmiş gibi duran sönük kişilerden biri olmayı ister ki? Fark edilmemek, umursanmamak hiç kimse için cezbedici bir durum değildir. İşte bu nedenle de; sizlerle her ortamda öne çıkmayı başaran kişiler hakkında konuşmak istedim.
Evet, bugünkü konumuz bazılarının nasıl olup da diğerlerinden daha çok etkili oldukları, ağızlarını açtıkları andan itibaren dikkatleri nasıl üzerlerine çekmeyi başardıkları üzerine. Gruptaki hemen herkesin dikkatini çekmeyi başaran ve hem özel hem de iş hayatlarında hep yıldız oyuncu olan bu kişilerin en belirgin özellikleri ne olabilir? Nasıl olup da her zaman öne çıkmayı başarıyorlar? Konuşmalarıyla başkaları üzerinde nasıl öyle büyük büyük etkiler yaratabiliyorlar? Acaba güzellikleriyle mi öne plana çıkıyorlar? Ya da statüleriyle? Yoksa varlıkları mı onları dinlenmeye değer bulduran özellikleri? Aslına bakarsanız; bunların hiçbiri değil. Kimilerinin daha etkili olmasının altında yatan en büyük neden beden dili kullanımı konusunda akıllıca davranmaları. Zira bu özellikleri onlara kesinlikle büyük bir güç katıyor. Şayet siz de karşısındaki kişi ya da kişiler üzerinde istediği etkiyi yaratabilen başarılı kişilerden biri olmak istiyorsanız, onların beden dili konusunda dikkat ettiği şeyleri bilmeniz gerekiyor. İşte bunun için de aşağıdaki başlıkları dikkatlice incelemelisiniz.
Duruşunuzu ve İfadenizi Belirleyin!
Beden dilinizle karşınızdaki kişiyi etkilemek istiyorsanız, öncelikli olarak dikkat etmeniz gereken şey duruşunuz ve takındığınız yüz ifadeniz. Çünkü bu ikisi, karşı tarafın sizi dinleyip dinlemeyeceğini belirleyen en önemli faktörlerin başında geliyor. Duruşunuzu doğru bir biçimde belirlemek içinse belli başlı noktalara dikkat etmeniz gerek. Mesela; kambur ya da hafif eğik bir duruş karşınızdaki kişinin hakkınızda negatif düşünmesine yol açıyor. Bu nedenle de ilk olarak dik bir duruşa sahip olmak için çalışmalısınız. Her gün aynanın karşısına geçerek düzgün duruş için alıştırma yapabilir, şimdiye kadar sürdürdüğünüz yanlış duruş alışkanlıklarından bu şekilde vazgeçebilirsiniz.
Kaldı ki dik durmanız sadece etkileyici bir kişilik olarak algılanmanızı değil aynı zamanda daha uzun boylu görünmenizi de sağlayacaktır. Başınızı, omuzlarınızı, karnınızı ve dizlerinizi doğru açıyla ayarlamanız, bu nedenlerden dolayı çok mühim. Ayrıca yüz mimiklerinize de dikkat etmelisiniz. Mesela; kaşlarınızı çatık tutmamalı, karşı tarafı daha çok etkilemek için onları rahat bırakmalısınız. Aynı şekilde, karşınızdaki kişiyi dinleme aşamasında kaşlarınızı hafifçe yukarı doğru kaldırmanız onu dikkatle dinlediğinizi gösterecek hareketler arasında. Bu tarz mimiklerle konuşmanızı daha ilgi çekici hale getirebilir, karşı tarafa vereceğiniz güçlü etki sayesinde daha başarılı iletişim kurabilirsiniz.
Tekrar Edin!
Tekrar edin derken demek istediğim şey karşınızdaki kişinin beden diline göre hareket etmeniz. Yani bir nevi ayna rolü üstlenerek, hareketlerinizle karşı tarafın tavırlarını tekrarlamanız. Tabii, burada dikkat etmeniz gereken şey işin dozunu kaçırmamanız. Sonuçta karşınızdaki kişinin yaptığı her hareketi tekrar ederseniz; doğal olarak “bu benimle alay mı ediyor” hissi uyandırırsınız. İşte bu durumun yaşanmasından kaçınarak, belli belirsiz tekrarlarla karşınızdaki kişiyi dikkate dinlemelisiniz. Mesela; iletişim kurduğunu kişi size doru hafifçe eğiliyor mu, aynı şeyi siz de yapın. Ellerini masanın üzerine mi koydu siz de koyun. Bu ayna misali hareketlerle karşı tarafta hem güçlü bir etki yaratacak hem de onun güvenini kazanacaksınız.
Konuştuğunuz Kişiye Doğru Dönün!
Eğer karşınızda güçlü bir etki yaratmak istiyorsanız o zaman yönünüzü kesinlikle doğru yöne çevirmelisiniz. Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Öncelikle, şunu söylemeliyim. İkili konuşmalarınızda yönünüzü karşınızdaki kişiye çevirmek demek onun tam karşısına oturmak demek değildir. Yani ilk olarak bunu anlamalısınız. Çünkü pek çok kişi bu noktada hata yapmaktadır. Beden dilini doğru kullanmanın tam karşıya oturmak ya da tam karşıda durmak olduğunu zannetmekte ve bunun bir nevi meydan okuma olarak anlaşılabileceğini bilmemektedir. İşte bu nedenle, siz yönünüzü karşı tarafa doğru çevirirken benzer bir hata yapmamalısınız. Ayaklarınızı ve bacaklarınızı o kişiye doğru çevirmeli ama burada kendinize hafif eğik bir açı vermeyi unutmamalısınız. Bu şekilde hem onunla ilgilendiğinizi göstermiş olacak hem de karşı tarafa meydan okuyormuş gibi görünmeyeceksiniz.
El Kol Hareketlerini Unutmayın!
Beden diliyle karşı tarafta güçlü bir etki uyandırmak istiyorsanız, el kol hareketlerinize de dikkat etmelisiniz. Kalabalık önünde ya da karşılıklı konuşmalarda doğru el kol hareketleriyle konuşmanızı çok daha ilgi çekici hale getirebilirsiniz. Mesela; kollarınızı kavuşturarak kendinizi ifade etmeye çalışmanız, karşı taraf üzerinde negatif bir etki yaratır. Aynı şekilde ellerinizi vücudunuza doğru yaklaştırmanız da kendinize güvenmediğiniz, konu hakkında yeterince bilgili olmadığınız gibi hisler uyandıracaktır. Bunlar gibi hareketler yerine, konuşmayı daha vurgulayıcı daha etkileyici hale getirebilecek el kol hareketleri kullanmalısınız. Mesela; avuç içlerinizin genel olarak yukarıya bakacak şekilde durmasına dikkat etmeli, görüşmenin ciddiyetine göre parmaklarınızı piramit konumuna getirmeli, karşı tarafı dinlerken elinizi çenenize götürerek konuyu önemsediğinizi belli etmelisiniz. İşte bu küçük hareketlerle karşı tarafın üzerinde çok daha fazla etki yaratabilirsiniz.
Kıpır Kıpır Olmaktan Kaçının!
Başarılı bir beden dili kullanımı için tam anlamıyla bir rahatsızlık göstergesi olan kıpırdanmaktan da uzak durmalısınız. Çünkü bu hareketin karşı tarafta yaratacağı etki sadece ama sadece negatif olacaktır. Endişelenme, huzursuzluk, rahatsızlık, sabırsızlık gibi duyguların işareti sayılan bu tarz hareketler, kişinin karşı taraf üzerinde olumsuz etki yaratmasına neden olur. İşte bu nedenle, eğer ki kıpırdanma gibi bir alışkanlığınız varsa, bundan bir an önce vazgeçmelisiniz. Çünkü bu tarz hareketler hem iş hayatınızda hem de özel hayatınızda iletişimizi kötü yönde etkileyecek ve insanların size karşı bakış açılarının olumsuz bir biçimde şekillendirecektir.
Gereken Yerlerde Duraksayın!
Evet, beden dilinizle karşınızdaki kişiyi etkilemek için kullanabileceğiniz yöntemlerden biri de bu! Gerekli yerlerde duraksayarak, zamanlamayı doğru bir şekilde ayarlayarak karşınızdaki kişi üzerinde daha etkili olabilirsiniz. Peki, zamanlamayı doğru ayarlamak ne demek? Konuşmanın hangi bölümlerinde araya bir virgül koymanız gerekiyor? Hemen söyleyeyim. Mesela; zor ya da ciddi bir soruyla karşılaştığınızda duraksayabilirsiniz. Sorunun cevabını hemen verebilecek halde olsanız bile, birkaç saniye duraksamalı, bu şekilde karşı tarafa yanıtınızı düşünerek verdiğinizi göstermelisiniz. Ya da söyleyeceklerinize daha çok dikkat çekmek için de duraksama taktiğini kullanabilirsiniz. Böylelikle insanların söyleyeceklerinize odaklanmalarını sağlayabilir ve karşı tarafta bir merak hissi uyandırabilirsiniz. Gizemi arttırmak, insanların dikkatini çekmek ya da konuya verdiğiniz önemi anlatmak için vereceğiniz bu araları akıllıca kullandığınızda, karşı taraf üzerinizde istediğiniz etkiyi yaratmak çok daha kolay bir hal alacaktır.
Koluna ya da Omzuna Dokunun!
Evet, küçük temaslarla da karşınızdaki kişiyi daha çok etkileyebilirsiniz. Özellikle de karşılıklı konuşmalarda işinize yarayacak bu yöntemin gerçekten etkili olacağını bilmelisiniz. Nitekim yapılan pek çok araştırma da küçük dokunuşların iletişimin daha güçlü hale gelmesinde etkin rolü olduğunu kanıtlıyor. Zira birine dokunduğunuz zaman karşı tarafta oksitosin ve kortizol hormonlarının salgılanmasını sağlıyorsunuz. Bu hormonlar da stresi azaltarak, güven duygusun oluşmasına katkı sağlıyor. İşte bu nedenle; uygun kişilere uygun şekilde temasa geçmekten çekinmemelisiniz. Mesela; konuştuğunuz kişinin koluna ya da omzuna hafifçe dokunabilir, bu küçük hareketle onun üzerinde yarattığınız etkiyi arttırabilirsiniz.
Göz Teması Kurmayı Unutmayın!
Göz temasının sözsüz iletişim konusunda ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, öyle değil mi? Sonuçta; doğru iletişim kurmayı bilen herkes göz teması kurmanın önemini de bilir. Siz de beden dili kullanımınızla karşı taraf üzerinde daha güçlü bir etki yaratmak istiyorsanız, iletişimin bu önemli faktörünü kesinlikle göz ardı etmemelisiniz. Hatta göz temasının daha etkili olması için aynı anda gülümsemenizi de kullanabilir, sözcüklerinizle birlikte karşı taraf üzerinde mükemmel bir etki yaratabilirsiniz. Tabii, bu noktada karşı tarafın gözlerine sürekli bakmaktan kaçınmanız gerektiğini de bilmelisiniz. Çünkü bu şekilde istediğiniz etkiyi yaratamaz, aksine karşı tarafa meydan okuma, onun hakkında negatif şeyler düşünme gibi etkiler yaratmış olursunuz. Kısacası, göz temasınızın karşı tarafta rahatsızlık hissi uyandırmasına izin vermemelisiniz. Bunun için de işin dozunu kaçırmamalısınız.
Bir Tek Dudaklarınızla Değil Gözlerinizle de Gülün!
Daha çok sevilen, dikkat çeken ve dinlenen biri olmak için kullanabileceğiniz en güçlü beden dili silahlarından bir tanesi de gülüşünüz. Çünkü samimi bir gülüş ile karşınızdaki kişi üzerinde düşündüğünüzden çok daha fazla etki bırakabilirsiniz. Özellikle de ilk izlenim konusunda karşı tarafa gülümseyerek yaklaşmanız kritik önem taşıyor. Bu nedenle yeni tanıştığınız insanlara elinizi uzatırken gülümsemeyi unutmamalı ve aynı zamanda bunun içten olması için uğraşmalısınız. Başarı oranını arttıran, stresi azaltan ve kişinin sadece kendisine değil aynı anda başkalarına da pozitif enerji veren gülümsemeler, işte bunlar gibi daha pek çok nedenden ötürü etkililer. Peki, siz karşınızdaki kişiyi etkilemede gülüşünüzü ne kadar kullanıyorsunuz? Öylesine mi gülümsüyor yoksa güldüğünüzde gözlerinizin de güldüğünü biliyor musunuz?
Çünkü bir tek dudaklarınızla değil gözlerinizle de gülümsemek insanları etkileme aşamasında kritik rol taşıyor. Şayet gülüşlerinizin yeterince içten olup olmadığını merak ediyorsanız, hemen bir aynaya bakın ve kendinize gülümseyin. Nasıl görünüyorsunuz? Yeterince samimi mi? Yoksa rahatsızlık verecek kadar yapmacık mı? Şayet gülümsemelerinizin karşı taraf üzerinde etki yaratmasını istiyorsanız, o zaman sık sık aynanın karşısına geçerek alıştırma yapmalısınız. Göreceksiniz rahatladıkça daha içten gülmeye başlayacak ve o pırıl pırıl bakışlı insanların başarı sırlarını da anlamış olacaksınız.