Paratic Haber: Ekonomi, Finans RSS Interactive

Sağlıklı Bir İlişki için Dikkate Almanız Gereken 10 Öneri

Günümüzde insanların en çok aradığı şeylerden birisi sağlıklı bir ilişki. Bunun püf noktalarını maddeler halinde sıraladık.
Sağlıklı Bir İlişki için Dikkate Almanız Gereken 10 Öneri
YAYINLANMA ZAMANI
SON GÜNCELLEME
Yorum

İlişkinizin nasıl gittiği hakkında bir soru sorulsa, nasıl cevap verirdiniz? Tabii, yanınızda partneriniz yokken ve de söyleyeceklerinizin onun kulağına gitmeyeceğinden kesinlikle eminken! “Mükemmel bir ilişkim var, sevgilim, nişanlım, eşim çok anlayışlı; onunlayken kendimi bulutların üzerindeymiş gibi hissediyorum. Her hareketiyle dört dörtlük bir insanla birlikte olduğum için gerçekten çok şanslıyım…” gibi gibi cümleler kurabilir miydiniz? Evet mi? Hadi canım, sizde! Zira küçücük bir azınlık dışında kimsenin bu şekilde yorum yapabileceğine ihtimal bile vermem. Ki o azınlık içinde de büyük ihtimalle ilişkiye yeni başlamış çiçeği burnunda çiftler ile mutlu ilişkinin sırrını çözmüş çiftler yer alacaktır. Tabii siz mutlu ilişkinin sırrını çözdüyseniz, ona diyecek bir lafım yok. Ancak çoğunluğa baktığımızda, ilişkilerin umut vaat eden tablolar çizdiğini söylemek gerçekten zor.

Baksanıza, insanlar artık bir ilişkiyi sürdürmek için uğraşmıyor bile! Biri gelir biri gider” mantığını benimsemiş sayısız kişi karşısındaki insana gereken özeni göstermiyor ve nihayetinde beklenen sonla karşılaştığında “hayırlısı böyleymiş” diyerek yeni ufuklara yelken açıyor. Sanki yeni ufuklarda değişik bir sonla karşılaşacakmış gibi! Sanki hayalini kurduğu masalsı aşkı hiç çaba harcamadan bulabilecekmiş gibi! Sanki bu tüketici tavrıyla bir yere varacakmış gibi! Kısacası demek istediğim şey, artık ilişkiler için zerre kadar uğraşılmıyor. Uzun soluklu ve mutlu bir ilişki yaşamak için her iki tarafın da emek vermesi gerektiği gerçeği, hep ama hep göz ardı ediliyor. Sonra da zamanın sahteliğinden, insanların samimiyetsizliğinden, evliliklerin neden eskisi gibi olamadığından, bir yastıkta kocamanın neden bu kadar zor olduğundan şikayet edilip duruluyor. Oysaki bu durumu biz yarattık. Birbirimize güvenmeyerek, mutluluğu elle tutulur şeylerde arayarak, ömürlük değil seyirlik heyecanlara kapılarak bir yastıkta kocamayı ulaşılması zor bir hayal haline getirdik. Ama değiştirmek de bizim elimizde!

Hemen şimdi, kötü gittiğini düşündüğünüz ilişkinizin kaderini değiştirebilirsiniz. Eğer hayatınızdaki insanın doğru kişi olduğunu düşünüyorsanız, ilişkinizde bir takım değişiklikler yaparak hayalini kurduğunuz gibi bir birliktelik yaşayabilirsiniz. Sonuçta her durumda güvenebileceğiniz bir yol arkadaşınız olsun istiyorsanız, evet, bunu kesinlikle yapabilirsiniz. Yalnızca aklınızdan hiç çıkarmamanız gereken bazı şeyler olduğunu bilmelisiniz. Sonuçta; sağlıklı bir ilişki sürdürmek için neler yapmanız gerektiğini bilir ve uzun ömürlü bir mutluluk için çaba harcamanız gerektiği gerçeğini yürekten kabul ederseniz, siz de o istisnai çiftler arasına katılabilirsiniz. İşte bu nedenle hemen şimdi, sizlere yardımcı olacağını düşündüğüm bazı önemli noktalardan bahsetmek istiyorum. Bu kritik noktaların önemini anladığınızda, siz de şu andaki partneriniz ya da gelecekte hayatınıza girecek kişiyle sağlıklı bir ilişki sürdürmenin keyfini yaşayabilirsiniz. Uzun lafın kısası, bu listeyi birlikteliğinizin her anında aklınızın bir köşesinde bulundurmalısınız.

Mükemmel Olmadığınızın Farkına Varın!

Mükemmel Olmadığınızın Farkına Varın!Evet, günümüz ilişkilerinde en sık yapılan hataların başında bu saçma mükemmeliyetçi tavır geliyor. Çiftler birbirlerinin kusursuz olması gerektiğini düşünerek zaman içinde mutluluğu dışarıda aramaya başlıyor. Ya da şu meşhur “soğuma” süreci devreye girerek, ilişkilerin bitişine zemin hazırlıyor. İşte bu nedenle, dikkat etmeniz gereken ilk şey bu! Karşınızdaki insanın mükemmel olmasını beklememelisiniz. Filmlerde gördüğünüz kahramanların gerçek olamayacağını; ışık, makyaj gibi faktörlerle kusursuz görünen yıldızların aslında hiç de öyle olmadıklarını anlamalısınız.

Kısacası karşınızdaki insanın kusurlarına değil, iyi yönlerine odaklanmalısınız. Hem siz de kusursuz değilsiniz ki! Kimse değil! O neden olsun? Emin olun, dışarıdan bakarken özendiğiniz insanların da hayatlarında bir sürü pürüz var. Emin olun onlar da kendilerinde olmayanı istiyorlar. O yüzden hem kendi kusurlarınızı sevin hem de partnerinizinkileri sevmeyi öğrenin.

Mutlu Bir İlişki için Emek Vermek Gerektiğini Unutmayın!

Mutlu Bir İlişki için Emek Vermek Gerektiğini Unutmayın!Tamam, bir ilişkiye başladınız. İlk başlarda her şey çok güzel gidiyordu. Diğer bir deyişle, canım cicim aylarında hayat gözünüze daha bir güzel görünüyor, her hareketi sizi büyülüyor, her davranışı sizi ona biraz daha bağlıyordu. Peki, zaman geçtikçe ne oldu? Bu soruya çoğunuzun vereceği cevap “değişti” olacaktır. Ama aslında genellikle değişti diyen kişi değişmiştir. Belki karşısındaki insandan sıkıldığı için, belki ilişkiye alışıp her şeyin rutin olmaya başladığını düşündüğü için, belki de hevesi kaçtığı için! Bunun bir sürü farklı nedeni olabilir! İşte burada yapılması gereken şey, mutlu bir ilişki için emek verilmesi gerektiğini anlamaktır. Mesela; eğer sıkıldıysanız, bunun nedenini anlamaya çalışmalı, ilişkinizi canlandırmak için ne yapmanız gerektiğini düşünmelisiniz. Tam da bu noktada, ilişkinizi canlı tutmak için deneyebileceğiniz mucizevi öneriler başlıklı yazıyı inceleyebilirsiniz. Sonuçta, sağlıklı bir ilişkisi olanların bunun için emek verdiklerini hiçbir zaman aklınızdan çıkarmamalısınız.

Her Şeyde Eşit Olmayı Beklemeyin!

Her Şeyde Eşit Olmayı Beklemeyin!Tamam, ilişkilerde eşitliği savunanlardan biri olabilirsiniz ki bunda hiçbir sıkıntı yok. Yani olması gereken de bu! Ancak bu noktada sürekli yapılan bir hata olduğunu da bilmelisiniz. Bu da koşulsuz her şeyde eşitlik aramaktır. Mesela, siz onun için bir şey yaptınız diye onun da sizin için aynısını yapmasını beklememelisiniz. Daha önceki tartışmanızda alttan alan kişi siz oldunuz diye, diğer tartışmanızda susan tarafın o olması gerektiğini düşünmemelisiniz. Yani her zaman her şeyin eşit olmasını beklerseniz, mutsuz sonla karşılaşmanız yüksek ihtimallidir. Bu yüzden, kendinizi belirli kalıplar içine sokmayın. Onun sizin yardımınıza ihtiyacı olduğu anlarda, sabırlı davranmayı ve verici taraf olmayı deneyin. Nitekim zamanı geldiğinde o da aynı şeyi sizin için yapacaktır.

Aklını Okumaya Çalışmak Yerine Konuşmayı Deneyin!

Aklını Okumaya Çalışmak Yerine Konuşmayı Deneyin!“Acaba şu anda ne düşünüyor, bana kızgın olabilir mi, yoksa artık beni sevmiyor mu, kesin bir sıkıntısı var…” diye fikir yürütmek yerine, onunla konuşmayı deneyin. Aranızdaki en önemli bağı, yani iletişiminizi neden akıllıca kullanmayasınız ki? Neden karşısına geçip, aklınızdaki düşünceleri onunla paylaşmıyorsunuz? Evet, bunları söylüyorum çünkü çoğu çift bu noktada hata yaparak ilişkisini kötü sona sürükler. Soru sormaktan çekinen, inat yapıp onun anlatmasını bekleyen ve daha birçok nedenden ötürü kendini deli sorularla cebelleşmeye mahkum eden o kadar çok insan var ki! İşte siz onlardan biri olmayın diyorum. Eğer sağlıklı bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, size verilen konuşma yeteneğinizi kullanın ve konuşun diyorum. Özelikle de erkekler! Kadınları neden anlayamadığınızı düşünüp durmak yerine, onun kendini anlatması için bir şans vermelisiniz. Merak ettiklerinizi partnerinize sormalı ve sorunlarınızı akıl okuma yöntemini kullanarak değil de konuşarak çözmeyi tercih etmelisiniz.

Asla Kıyaslama Yapmayın!

Asla Kıyaslama Yapmayın!Evet, sağlıklı bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, dikkate almanız gereken bir diğer önerinin de bu olduğunu bilmelisiniz. Yani partnerinizi asla ama asla başkalarıyla kıyaslamamalısınız. “Onun sevgilisi şöyle yapıyormuş, bunun kız arkadaşı çok anlayışlıymış, yok efendim doğum gününde ona nasıl sürpriz yapmış, bir dediğini iki etmiyormuş, dışarı çıksa bile onu sürekli arıyormuş, tam bir centilmen veya hanımefendiymiş…” diye düşünerek kendinizi boş yere strese sokmamalısınız. Kaldı ki bu sadece ilişkinizde değil, genel anlamdaki başarınızda da etkili olacak bir öneridir.

Diğer bir deyişle, hayatınızın istisnasız her alanında kıyaslama yapmaktan kaçınmalısınız. Bir tek partneriniz için değil, kendiniz için de yapmanız gereken şey bu! Başkalarının hayatlarını araştırmaktan, başkalarının başarılarına odaklanmaktan vazgeçmelisiniz. Bırakın, onlar dilediği gibi yaşasın. Bırakın, isteyen istediğinin bir dediğini iki ettirmesin. Siz elinizdekilerle mutlu olmayı öğrenin. Yoksa farklı hayatları yaşamaktan, kendinizinkini yaşayamaz ve kısa zaman içinde sahip olduklarınızı da bir bir kaybedersiniz.

Empati Yapmayı Öğrenin!

Empati Yapmayı Öğrenin!Kendinizi partnerinizin yerine koyuyor musunuz? Zaman zaman onun nasıl hissettiğini anlamaya çalışıyor musunuz? Çünkü ilişkinizi sağlıklı bir şekilde yürütmek için empati yapmayı öğrenmeniz gerekiyor. Tamam, kadınlarla erkeklerin düşünce tarzları arasında büyük bir farklılık olduğunu kabul ediyorum. Bu iki cinsin bazı konularda ne yapsalar da yine de ortak bir noktaya varamadıklarının da farkındayım. Ancak empati yapmayı öğrendiğinizde, bu sorunların üstesinden büyük oranda gelebileceğinizi de rahatlıkla söyleyebilirim. Atıyorum, karşınızdaki kadının neden saatlerce hazırlanmak zorunda olduğunu anlamak için kendinizi onun yerine koymalısınız.

Duş almanın, saç yapmanın, ne giyeceğini düşünmenin, o elbisenin altına hangi ayakkabısının daha iyi olacağının, aksesuar seçiminde ne kullanması gerektiğinin ve daha birçok ayrıntıyı düşünmenin ne kadar süreceğini anlamaya çalışmalısınız. Ya da erkek arkadaşınızın maç izlemekten ne anladığını sorgulamak ve onun zevklerini yargılamak yerine, çoğu erkeğin aynı şeyi yaptığını kabullenmeyi denemelisiniz. Ona karşı kırıcı davrandığınızda ya da arkadaşlarınızın içinde fark etmeden onu kırdığınızda nasıl hissettiğini, işten eve gelip saatlerce televizyonun karşısında yattığınızda onun size neden ters davrandığını anlamaya çalışmalısınız. Kısacası empati yapmayı öğrendiğinizde, doğal olarak ilişkinizdeki en büyük sorunların üstesinden de gelebilirsiniz.

Onu Değiştirmeye Çalışmayın!

Onu Değiştirmeye Çalışmayın!İlişkilerin bitmesine neden olan problemlerden bir tanesi de çiftlerin birbirini değiştirme sürecinde ortaya çıkmaktadır. İlk başta onu sevmenize neden olan özellikler, zaman içinde nedense sizi sıkmaya başlar. Başkalarının sevgililerine, eşlerine bakarak “neden sen de onun gibi olamıyorsun?” şeklinde saçma sorular yüzünden en az sebebi kadar saçma olan tartışmalar ortaya çıkar. Ve zaman içinde bu durum ilişkinin nihayete erdirilmesine neden olur. İşte bu sebeplerden dolayı, karşınızdaki kişiyi değiştirmeye çalışmamalısınız.

Onu nasıl sevdiğinizi aklınızdan hiçbir zaman çıkarmamalı, aynı yolda birlikte yürümek istediğiniz kişiyi istediğiniz gibi şekil verebileceğiniz bir oyun hamuru olarak görmekten vazgeçmelisiniz. Ayrıca bu noktada, karşınızda sizi sürekli değiştirmeye çalışan biri olduğunu düşünüyorsanız, onun gerçekten sizi siz olduğunuz için sevip sevmediğini anlamaya çalışmalısınız. İsterseniz bunun için de karşınızdaki kişinin sizi siz olduğunuz için sevdiğini gösteren işaretler neymiş öğrenerek, bir karara varabilirsiniz.

Her Anınızı Birlikte Geçirmek Zorunda Hissetmeyin, Hissettirmeyin!

Her Anınızı Birlikte Geçirmek Zorunda Hissetmeyin, Hissettirmeyin!Evet, yapışık ikiz değilsiniz ya neden her anınızı beraber geçirmeniz gerektiğini düşünüyorsunuz? Neden sürekli dip dibe olarak birbirinizi gereksiz yere bunaltıyorsunuz? Sonuçta; uzun soluklu ve sağlıklı bir ilişki istiyorsanız, kendinize de vakit ayırmanız gerektiğini bilmelisiniz. Tamam, ortak arkadaşlarınız elbette olacak. Elbette birlikte planlar yapıp, birlikte eğleneceksiniz. Ama bunu yalnız başınıza yapmayı da öğrenmelisiniz. Karşınızdaki kişi arkadaşlarıyla dışarı çıkmak istediğinde, ona trip atmak yerine size kalan zamanı değerlendirmeye bakmalısınız. Birbirinizin isteklerine karşı saygılı davranmalı, birlikte olsanız bile herkesin zaman zaman yalnız kalmaya ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul etmelisiniz. Emin olun, her anınızı birlikte geçirdiğinizde bir süre sonra paylaşacak şeylerinizi tüketecek ve hayatınızı bir başkası tarafından ele geçirilmiş gibi hissetmeye başlayacaksınız. Bu da doğal olarak sonunuzu hazırlayacak problemlerden biri olacak. İşte bu yüzden de ayrı kalmaktan ve birbirinizi özlemekten keyif almayı öğrenmelisiniz.

Şüphe Hastalığından Şiddetle Uzak Durun!

Şüphe Hastalığından Şiddetle Uzak Durun!Mutlu bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, yapmanız gereken bir diğer şey de güvenmeyi öğrenmeniz. Karşınızdaki insanın söylediklerini sorgulamaktan ve onu sıkmaktan vazgeçmeniz. Kısacası içinizi kemirecek şüphe hastalığına yakalanmamak için elinizden geleni yapmanız! Evet, zamanımızın ilişkilerinde görülen bu büyük sorun, ne yazık ki sayısız ilişkinin sonunu hazırlıyor. Bu nedenle, ilişkinizde asla ama asla şüpheye yer vermemelisiniz. Hatalı davranan çoğu insan gibi, karşınızdaki kişiye bir sorgu polisi gibi davranmamalısınız. Ne yaptığını öğrenmek için telefonunu kurcalamaya çalışmamalı, mail adresinin şifresini öğrenmek için kendinizi türlü türlü eziyetlere sokmamalı, kısacası ona güvenmeyi öğrenmelisiniz. Kaldı ki size yalan söylediğini düşündüğünüz biriyle beraber olmak ne kadar mantıklı, işte en başta bu soruya dürüstçe cevap vermelisiniz.

Gelecek için Endişelenmek Yerine Yaşadığınız Andan Keyif Alın!

Gelecek için Endişelenmek Yerine Yaşadığınız Andan Keyif Alın!Mutlu bir ilişkinin hayalini kuruyorsanız, dikkate almanız gereken bir diğer öneri de bu! Yani gelecek için endişelenmek yerine yaşadığınız andan keyif almaya başlamalısınız. Diyelim ki yeni bir ilişkiye başladınız ve her şey çok güzel gidiyor. Diğer bir deyişle, çiçeği burnunda bir çiftsiniz! Ama nedense zaman içinde ilişkinizin gidişatı hakkında endişelenmeye başlıyorsunuz. “Acaba nereye kadar gidecek, benimle ciddi düşünüyor mu (artık ciddi düşünmek her neyse), beni seviyor mu, onun için ne kadar önemliyim…” gibi sorulara cevap bulmaya çalışıyor ve işte tam da bu yüzden eskisi kadar mutlu olamıyorsunuz. İşte bunu yapmamalısınız. Tamam, ilişkinizin nereye gittiği hakkında tabii ki düşünecek, tabii ki onun hayatının neresinde olduğunuzu anlamaya çalışacaksınız. Ancak bu tarz düşüncelerinizin, ilişkinizi olumsuz yönde etkilemesine izin vermemelisiniz. Ya da bir şeyleri aceleye getirmemeli, ilişkinizi bir an önce diğer aşamaya taşıması için partnerinizi zorlamamalısınız.

Evet, umarım bu cümlelerimle ne söylemek istediğimi anlamışsınızdır. Yani yanınızda sevdiğiniz biri varsa, sizi mutlu eden birinin elini tutuyorsanız, bunun kıymetini hakikaten bilmelisiniz. Kendinizi gereksiz endişelerle bunaltmak yerine, yaşadığınız güzel duyguların tadına varmalı ve ilişkinizi akışına bırakmayı öğrenmelisiniz. Sonuçta; şu an onun yanındasınız ve gayet iyisiniz, değil mi? O halde ne kadar şanslı olduğunuzun farkına varın ve içinde olduğunuz ana odaklanın.

Size daha iyi hizmet verebilmek için Yasal Mevzuat çerçevesinde, veri politikalarımızda belirtilen amaçlarla sınırlı olmak üzere çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgi ve izin iptali ile ilgili olarak Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.

Ayrıntılar
Sponsorlu | 2024/1Ç Kar/Zarar 34.76%/65.24%
Hesabınızı şimdi oluşturun!
Kolay kayıt, hızlı işlem ve uzman analizlerle başarıya giden yolda lider adımı atın.