Hepimizin belli başlı korkuları yok mu? Kimisinde bu korkular çok ileri safhalara gelmişken, kimisinde amaç yalnızca tedbirli olmaktır. Hani biz sürekli diyoruz ya korkularınızın üstüne gitmelisiniz diye, bunlar pek o tarz korkular değil. Daha çok fiziksel olan korkulardan oluşuyor.
Keşke bu listeye daha fazlasını ekleyebilseydim; fakat herkes farklı bir şeylerden korkuyor. Yani o zaman bu listenin başı sonu olmazdı sanırım. O yüzden olabildiğince en sık rastlanılanları seçmeye çalıştım. Hadi birlikte listemize bir göz atalım;
İşte, insanların en çok korktuğu 10 şey:
- Dişçi: Sürekli diyorlar ya hani, 3-6 ayda bir dişçiye gidin. Bunu yapan var mı cidden? Dişlerine bu kadar özen gösteren birileri var mı? Ben pek zannetmiyorum. Bazılarımız üşengeçlikten, bazılarımız maalesef korktuğu için gidemiyor. Bunun sebebi ufaklıktan gelen korkularından (aşı, anestezi) kaynaklı olabilir. Tamam, biz her ne kadar korkmasak da hoş değil.
- Köpek: Süs köpeğinden tutun da Sivas Kangalı’na kadar tüm köpekler insanın en yakın dostu olarak bilinir. Köpek türlerinden bahsetmişken, dünyanın en pahalı 10 köpek ırkı adlı yazımızı daha önce okumuş muydunuz? Birçoğumuz da köpeklerden korkar durumdayız. Ülkemizdeki başıboş köpek sayısını düşündükçe bu çok da anormal sayılmaz. Sokak köpeklerinin bir kısmı; sokaklarda terör estirirken, korkmak pek de yanlış değil. Aslında çoğu tamamen zararsız ve hatta yardıma muhtaçtırlar. Buna karşın korkan insanların birçoğu; köpek tarafından kovalanmak, ısırılmak gibi geçmişteki tecrübelerinden ötürü bir köpeğin yanından geçmekten dahi korkarlar.
- Uçak: Çoğunluğun uçaktan korkmasının sebebi, henüz binmemiş olmalarıdır. Hepimizin uçağa ilk binerken tedirgin olduğu konular olmuştur. O kadar izlediğimiz haberden sonra nasıl olmasın! Acaba uçak kaçırılacak mı, düşecek mi, derken binme gereği bile duymadık. Korkan bu insanlar, bir gün tecrübe ettiklerinde anlayacaklar ki senelerdir araba/otobüsle vakit kaybediyorlarmış.
- Gök Gürültüsü ve Şimşek: Iowa Üniversitesi’nden John Westefeld’e göre; sırf hava şartları daha iyi diye taşınan insanlar var. O kadarı biraz fazla gibi. Tamam, bazen çok korkunç olabiliyorlar. Hele ailesi tarafından benim gibi korkutulanlar varsa durum daha da vahim. “Yağmurlu havalarda açık yerlerde durma, beynine şimşek yersin” dendikten sonra zaten ister istemez korkuyor insan. Neyse, büyüdükçe öğrendim ki o kadar şanssız değilmişim.
- Karanlık: Genelde çocuk yaşlarda başlayan bu korku, bazı insanlarda yetişkinlik aşamasında da görülebilir. Çocuk yaşlarda o karanlıktan ne çıkacağını bilmediğimiz için başlayan bu korku, çocukken tecrübe edilen şeylerden de ortaya çıkabilir. Aynı zamanda ailelerimizin bizi öcü tarzı şeylerle korkutmasından da olabilir. İşte bu yüzden ufak yaşta korku türü filmler izlemek pek de sağlıklı değil.
- Yükseklik: Çatıda durup aşağı baktığınızda veya aşağıdan yüksek bir binaya baktığınızda midenizde hareketlenmeler oluyor ve soğuk soğuk terlemeye mi başlıyorsunuz? O zaman kesinlikle yalnız değilsiniz. Dünyada en çok rastlanılan fobilerden birine sahipsiniz. Hadi aşağıdan yukarı bakmayı geçelim ama yüksek bir binadan aşağı bakmak hepimizi korkutmuyor mu? Şahsen, bu durumda bir anormallik görmüyorum. Şu sıralar sosyal medyada görüyoruz, insanlar çatıdan çatıya atlıyor. Gökdelenlerin uçlarında amuda kalkıyorlar falan ama amaç; o yüksekliğe meydan okumak değil! “Acaba buradan düşsem ölür müyüm?” merakı. O gereksiz bence.
- Diğer İnsanlar: Az biraz da olsa hepimiz korkmuyor muyuz? Kalabalık önünde konuşmak, yapılan yorumları kaldırabilmek, ihanete uğramak gibi şeyler, insanlardan korkma sebebi olarak sayılabilir. Bunlardan biri veya benzeri başınıza geldikten sonra insanlara bir daha güvenme konusunda sorun yaşarsınız. Tıpkı köpekte olduğu gibi. Isırıp ısırmayacağını bilemezsiniz ama yine de tedbirli olmak istersiniz. İnsanlar çok daha acımasızdır. Bu da birçok insanı asosyalliğe iter.
- Korkutucu Alanlar: Üzülerek belirtmek zorundayım, maalesef son zamanlarda ülkemizde olanlardan dolayı bu biraz daha ön plana çıkmış durumda. İnsanlar kolayca kaçamayacakları, sıkışıp kalacakları; spor salonu, köprü, alışveriş merkezi, havalimani, otogar gibi yerlerden uzak durmaya çalışıyor. Yani kısaca, şu aralar ülkemiz için konuşmak gerekirse korkutucu alanlar, kalabalığın olduğu yerlerdir. Kapalı alan korkusuna sahip insanlar için korkutucu alanlar; genellikle asansör veya sinema salonları gibi yerlerdir. Tabi bunların dışında çok ekstrem yerler de var ama onlar ayrı bir olay.
- Örümcek: Kadınların, örümceklerden erkeklere oranla 4 kat fazla korktuğu tespit edilmiştir. Aslında örümcek figüründen esinlenerek yapılan masa saatini görseydiniz, bir örümceğin bu kadar da korkutucu olmadığını anlayabileceğinizi düşünüyorum. Yapılan bir araştırmaya göre; 11 aylık kız, örümcek gördüğünde anında yüz ifadesi ve çıkardığı seslerle tepki vermiştir. Ama erkek çocuğu bu tepkiyi gösterememiştir. Araştırmanın, bilim insanları tarafından yapıldığı ve geçmiş zamanlara dayandığı düşünülüyor. Örümceklerden korkmanın gayet normal olduğu fikrindeyim. Hayal etsenize, yatağınızın başında bir anda örümcek görüyorsunuz ve 2 saniye sonra ise ortadan kayboluyor. Haydi, o yatakta rahatça uyu!
- Yılan: Araştırmalara göre yükseklik ve örümcekten sonra en çok korkulan şeylerden birisi de yılandır. Korkmamak pek de elde değil, 82375912 çeşidi var. Bunlardan hangisi zehirli hangisi değil bilemiyorsunuz. Yanında sürekli konunun uzmanı bir arkadaş olamayacağına göre, en güzeli “öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan” sevmek olmalı.