Günümüzde borçlarını ödeyememekten şikayet eden ne kadar çok kişi olduğunu hepimiz biliyoruz sanırım. Elbette bu durumda hayat şartlarının zorlaşması, dünyada yaşanan gelişmeler, insanları lüks yaşama özendiren faktörler epey etkili. Ayrıca herkesin cebinde birkaç tane kredi kartı olması ve bankaların neredeyse her önüne gelene kredi vermesi de insanları borç batağına sürükleyen nedenlerden bazıları! Ancak alınan borçlar geri ödenemediği zaman kişiyi, çıkışını bir türlü bulamadığı finansal çöküntüler içine sürüklüyor. Peki, sizin borçlara bakış açınız nasıl? Yoksa yukarıda söylediklerim şu anda içinde bulunduğunuz durumu mu anlatıyor?
Şimdiye kadar kendinizi “borç yiğidin kamçısıdır” atasözünün doğruluğuna inanarak avutmuş olabilirsiniz. Ama görünen o ki siz de bu durumdan pek hoşnut değilsiniz. Sonuçta kim hayatı boyunca “borçlu” olarak yaşamak ister ki? Kazandığı paranın neredeyse hepsinin borçlara gideceğini bile bile çalışmak, sanırım hiç kimse için motive edici olmaz. Yıllarca borç ödeyeceğini bilerek işe gitmek, oturduğu evin, bindiği arabanın ipotekli olması gibi durumlar kişinin hem cebine hem de mutluluğuna büyük oranda zarar verir. Ama ben bunları neden anlatıyorum ki değil mi? Siz zaten dediğim durumların içinden çıkmak için uğraşanlardan biri olmalısınız. İşte bu nedenle, aşağıdaki maddelere hemen geçmek istiyorum. Çünkü birazdan belki şimdiye kadar farkına varmadığınız, ama borçlardan yakanızı kurtaramamanıza neden olan faktörleri inceleyeceğiz. İşte başlıyoruz:
İhtiyacınız Olduğundan Değil, İstediğiniz için Alışveriş Yapıyorsunuz!
Evet, borçlu olarak anılmaktan bir türlü kurtulamıyorsanız; yaptığınız harcamaları gözden geçirmelisiniz. Yani bir şeyi sadece ihtiyacınız olduğu için mi, yoksa istediğiniz için mi satın alıyorsunuz? Alışveriş merkezlerinde dolaşırken kendinizi tutamayıp “ucuzmuş, bu kadar parayla batmam” diye düşünerek kasanın yolunu mu tutuyorsunuz? Aslında hiçbir şeye gereksiniminiz olmadığı halde nefsinize yenilerek harcama mı yapıyorsunuz? Eğer bu soruların cevabına samimiyetle “evet” diyorsanız, o zaman bu alışkanlığınızdan bir an önce kurtulmalısınız.
Sağlam Bir Bütçe Planınız Yok!
Borçlarınızdan kurtulamamanızın nedenlerinden bir tanesi de bütçe planı yapmadan hareket etmeniz olabilir. Çünkü sağlam bir bütçe planı olmayan hiç kimse finansal konularda başarılı olmaz. Siz yapacağınız harcamaların, ödeyeceğiniz faturaların, elde ettiğiniz kazancın ne kadar olduğunu bildiğinizi düşünseniz bile; bunları oturup tek tek yazmadan paranızı akıllıca yönetemezsiniz. Zaten bütçe planı yapmaya başladığınız zaman gelir-gider oranınızdaki dengeyi çok daha net bir biçimde görebilecek; nereden, ne kadar tasarruf yapmanız gerektiğini çok daha iyi bir biçimde anlayabileceksiniz. Bu nedenle hemen şimdi oturun ve kendinize bir bütçe planı oluşturun derim.
Cüzdanınızda Para Yerine Kredi Kartı Var!
İşte bu da borçlu olarak anılmanızın nedenlerinden biri olabilir. Çünkü günümüzde çoğu insan kredi kartlarının cazibesine kapılarak, kendini ödeyemeyeceği borçlar altına sokuyor. Siz de maaşınızı aldığınızda paranızın çoğunu kredi kartına yatırıyorsanız, çoğunluğun arasında olmanız kuvvetle muhtemeldir. Oysaki cüzdanınızda kredi kartı yerine para taşıyabilseniz hem çok daha az harcama yapabilecek hem limitlerinizin daha çok farkında olacak hem de kredi kartı faturalarının kişiye yaşattığı endişelerden arınmış olacaksınız. Bu nedenle yerinizde olsam, “nasıl olsa kredi kartı var” diye düşünmekten vazgeçer ve sadece cebimdeki paraya güvenirdim.
Yatırım Yapmayı Bilmiyorsunuz!
Borçlarınızdan bir an önce kurtulmak için yatırım yapmayı öğrenebilirsiniz. Bu şekilde yeterli olmayan gelirinizi arttırabilir, kısa zaman içinde para kazanarak borçlarınızı temizleyebilirsiniz. Yatırım yapmak konusunda hiç deneyiminizin olmaması, bu alandan para kazanmanıza engel de değildir. Çünkü günümüzde istediğiniz her alanda olduğu gibi bu alanda da bilgi sahibi olup tecrübe kazanmak çok kolay. Sonuçta biraz zamanınızı ayırır ve adımlarınızı düzgün bir biçimde atarsanız, kısa zaman içinde paranızı katbekat arttırarak borç batağından kurtulabilirsiniz.
Tasarruf Etmeyi Bilmiyorsunuz!
Belki tasarruf ettiğinizi düşünüyorsunuz, ama bir yerden kısarken daha büyük yerlerden açık veriyorsunuz. Bu da sizin borçlardan yakanızı kurtaramamanıza neden olan unsurlardan biri olabilir. Mesela, evinizdeki elektrik giderlerinden tasarruf yapıyor; ama iş gıda için yapılan harcamalara gelince kesenin ağzını açıyorsunuz. Anlayacağınız; bir ya da birkaç şeyden değil, genel olarak tasarruf yapmayı öğrenmeniz gerekiyor. Dünyanın en zengin adamları bile tasarruf yapmanın önemini vurgularken, sizin bu kadar borçla tasarruf yapmamanız gerçekten saçma olur çünkü. Nasıl tasarruf yapabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız, aşağıdaki yazıyı okumanızı öneririm.
“Para Biriktirebilmek için Nelerden Tasarruf Edebiliriz?” diyorsanız buraya tıklayın!
Farklı İş Olanaklarına Bakmıyorsunuz!
Evet, borçtan kurtulamamanızın nedenlerinden bir tanesi de şu andaki işinizden elde ettiğiniz gelirin yetersiz kalması olabilir. Belki de artık işinizi değiştirmenin vakti gelmiştir. Değişikliğin her zaman iyi olduğunu düşünerek siz de başarılı olabileceğiniz yeni alanlara yönelmeyi deneyebilirsiniz. Elbette; öyle birden farklı bir sektöre dalın demiyorum. Ama en azından ufak ufak araştırma yapmaya başlayabilir, sizi tatmin edecek kazançlar elde edebileceğiniz iş fikirlerini inceleyebilirsiniz. Bu noktada, size bir ön ayak olmak adına aşağıdaki yazılara göz atmanızı önerebilirim.
İşte kazançlı iş fikirleri hakkında bilgi alabileceğiniz yazılar:
1. Kendi İşimin Patronu Olmak İstiyorum Diyenler için 15 Karlı İş Fikri
2. “Aklımın Ucundan Bile Geçmezdi” Diyeceğiniz Sıra Dışı 15 İş Önerisi
3. Doğa ile Yaşamayı Sevenler için 9 Muhteşem İş Fikri
4. Daha Önce Aklınıza Hiç Gelmeyen 11 Kazançlı İş Fikri
Kötü Para Alışkanlıklarına Sahipsiniz!
Borçlarınızı ödeyememekten şikayetçiyseniz, o zaman kötü para alışkanlıklarına sahip olup olmadığınızı da düşünmeniz gerekiyor. Bunu yapmak için cebinizdeki fişleri kontrol etmekle işe başlayabilirsiniz. Çünkü fişleriniz, faturalarınız, sizin ne kadar doğru ya da ne kadar yanlış harcama yaptığınızı gösteren en güvenilir kanıtlardır. Mesela; market fişlerinizdeki ürünler, eviniz için ne kadar gerekli? Çikolatalar, cipsler, çeşit çeşit kremler, renkli kupalar, kutu içecekler, dondurulmuş gıdalar, büyük ihtimalle çöpe gidecek envai çeşit meyveler… Tüm bunları ihtiyacınız olduğu için mi, yoksa öylesine mi satın aldınız? Demek istediğimi anlamış olmasınız, diye düşünüyorum. Ama yeterince açıklayıcı olamadıysam, aşağıdaki linki ziyaret ederek kötü para alışkanlıkları hakkında daha çok bilgi sahibi olabilirsiniz.
“Kötü Para Alışkanlarından Kurtulmanın 5 Yolu” neymiş öğrenmek için tıklayın!
Sadece Etiketi için Marka Ürünlere Çuvalla Para Harcıyorsunuz!
Hala borçlu olmanızın nedenlerinden bir tanesi de markalı ürünler için hiç düşünmeden çuvalla para harcamanız olabilir mi? Mesela; bir ceketin üzerinde A yazıyor diye ona 900 lira ödemek ne kadar mantıklı? Hatta bazıları bu konuda abartıp maaşından daha fazla parayı markalı bir ürüne vermekten çekinmiyor. Beni affedin, ama bu açık ve seçik “aptallık” demekten de kendimi alıkoyamayacağım. Yani bir insan sırf daha havalı diye, bir eşyaya gelirinden daha fazla para verir mi? Ya da aynı ürünün çok daha uygun fiyatlı olanları varken neden gidip kendini borca sokar ki? Eğer siz de etiket için para ödüyorsanız, üzgünüm; ama büyük ihtimalle hiçbir zaman başınızı borçtan kurtaramayacaksınız.
Yarından Çok Bugünü Düşünüyorsunuz!
Borç batağından çıkamamanızın nedenlerinden bir tanesi de yarından çok bugününüzü düşünüyor olmanız. Anlık mutluklar için harcama yapıp, cebinizde olan paraya yarın da ihtiyacınızın olacağını düşünmeyişiniz. Evet, çoğu insanın düştüğü hatalardan bir tanesi de budur. “Bugünü yaşa” felsefesiyle hareket eden pek çok kişi, bu sözü işlerine gelen tarafa çeker; ama sonunda pişman olur. “Aman, sanki dünyaya bir daha mı geleceğiz,” düşüncesiyle yapılan harcamalar kişinin geleceğini tehdit altına sokarak, boylarından büyük borçlara girmelerine neden olur. İşte bu yüzden siz siz olun, bugünü yaşarken yarını da düşünmeyi ihmal etmeyin.
Başkalarıyla Yarışa Giriyorsunuz!
Farkında olmadan yaptığınız hatalardan biri de kendinizi başkalarıyla kıyaslamanız olabilir. Yani şunun arabası şöyle, şunun evi böyle diyerek ödeyemeyeceğiniz borçlar altına giriyorsunuz. Ama şunu unutuyorsunuz. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamanın asla bir sonu yoktur. Her zaman sizinkinden daha güzel evler, daha güzel arabalar, daha pahalı telefonlar çıkacaktır. Bu edenle elinizde olanlarla yetinmeyi bilmeli, daha iyilerine sahip olabilmek için sabırla beklemeniz gerektiğini öğrenmelisiniz.
Borcu Borçla Kapatmaya Çalışıyorsunuz!
Borçluların düştüğü hatalardan bir tanesi de borcu borçla kapatmaya çalışmalarıdır. Atıyorum; adamın ayda 1000 lira ödemeli bir kredisi var, ama ödeyemiyor. Peki, ne yapıyor? Bu borcu ödeyebilmek için ya gidip kredi kartına yükleniyor ya da başka bir kredi çekerek ödeme miktarını azaltmaya çalışıyor. Ancak çoğu zaman işler hiç öyle umulduğu gibi gitmiyor. Anlayacağınız borcu borçla kapatmak hiç de mantıklı bir yaklaşım değil. Bunun yerine ya harcamalarınızdan kısmayı öğrenmeli ya da gelirinizi arttırmanın yollarını aramalısınız.
SONUÇ:
Sizin de gördüğünüz gibi borçlardan yakanızı kurtaramıyor oluşunuzun pek çok farklı nedeni olabilir. Kaldı ki yukarıdaki maddelerden en az bir tanesi sizin durumunu birebir açıklıyordur. Dikkat etmeniz gereken şeyleri de artık öğrendiğinize göre geriye sadece öğrendiklerinizi hayatınıza uyarlamak kalıyor. Sonuçta borçlu olmak ya da olmamak tamamen sizin elinizde!