Anne olanlar, zaten siz bunun hayatınızda karşılaşabileceğiniz en zor şeylerden bir tanesi olduğunu biliyorsunuzdur. Aynı zamanda verdiğiniz emeğin tam karşılığını alabileceğiniz tek şey de olabilir. Tabii, meydan okuma sadece çocuk sahibi olmakla bitmiyor. Sorumluluklarınız o büyüdükçe de artıyor. Neyi yanlış yaptığını öğretmek, size ne fırlatırsa fırlatsın sakin kalabilmek, kalıcı boyalarla duvarları boyamamasına ikna etmek gibi devam ederek listeyi 98476 madde yapabilirim; ama ana fikri verdiğimi düşünüyorum. Çocuğunuz isterse en sevdiğiniz elbisenin üstüne vişne suyu döksün, onu olabildiğince sakin bir şekilde uyarın ve yaptığının yanlış olduğunu gösterin. Çocuklarınız sizlere zaten saygı duyuyor, onlara bağırıp çağırarak bunu kazanamaz aksine kaybetmeye başlarsınız.
Sonuçta sizler ebeveynsiniz, bir çocuğun dünyada sahip olabileceği en güzel şeysiniz. Siz ona karşı sabırlı davranmazsanız, başkasının da davranmasını beklemeyin. Kendinizi asla güçsüz hissetmeyin. Siz o çocuğun hayata tutunma sebebisiniz. Sizden gördüğü şeyleri örnek alan bir çocuğa asla güçsüz olduğunuzu hissettirmeyin. Siz, annelerimizin aslında ne kadar güçlü insanlar olduğunun farkındayız. Sizin de bunu fark etmeniz için kendinizi güçsüz hissettiğiniz her an yetiştirdiğiniz çocuğa bakabilirsiniz. Her şeyin düzeleceğini görecekseniz. Çünkü onu bu dünyaya siz kazandırdınız, iyi bir insan olmayı siz öğrettiniz. Düşünsenize vatana, millete hayırlı bir evlat yetiştirmişsiniz… Kendinizi kahraman gibi hissedip, gurur duyarsınız. Tabii, bu biraz ilerleyen yaşlarda olabilir; ama çocuğunuz henüz büyümediğinde de kendinizi kahraman gibi görebileceğiniz anlar vardır.
Haydi, onlara bir göz atalım. İşte, annelerimizin kendilerini kahraman gibi hissettikleri 7 an:
1 Her Ağladığında Çocuğunuzun Tam Olarak Neye İhtiyacı Olduğunu Bilmek
Özellikle ufak yaşta çocuk sahibi olan anneler, bunun ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Bu yüzden, çocuğunun ağlamasından karnı aç mı, altını mı doldurdu, gazı mı var anlayabilen annelerimiz, sizler; birer kahramansınız. Kendinizi asla güçsüz hissetmeyin. Unutmayın; çocuğunuz da bu durumdan bir şekilde elbette etkilenecektir.
2 Çocuğunuzun Başka Çocuklara Karşı Kibar ve Yardımsever Olduğunu Görmek
Çok güzel bir an olsa gerek. Düşünsenize, çocuğunuz; oyuncaklarını başka bir çocukla paylaşıyor. Herhangi bir baskı altında kalmadan “lütfen” ve “teşekkür ederim” kelimelerini kullanıyor. Çocuğunuza empati kurmayı öğretin. Bunun işe yaradığını gördüğünüzde, sanki altın bir madalya kazanmış gibi hissedersiniz.
3 Çocuğunuzdan Önce Uyanmak
Muhtemelen çoğu sabah, çocuğunuz sizi uyandırıyordur. O; oyun oynama isteğiyle ve akıl almaz enerjisiyle size doğru gelirken, tek istediğiniz 10 dakika daha uyumaktır. Uykunuzdan onun istediği anda uyanmak yerine kendi isteğinizle ondan önce uyanırsanız, her şey daha güzel olacaktır. Kendi düşüncelerinizle baş başa kalabileceğiniz nadir anlardan bir tanesidir.
4 Onunla Beraber Oynamak ve Bundan Keyif Almak
Bir dahaki sefer çocuğunuz size onunla oynamasını söylediğinde, mazeret uydurmayın. En azından birkaç dakika için bile olsa onunla oynayın. Çünkü çocuk sahibi olmak, bazen onlardan biri gibi davranmanızı gerektirir. Ayrıca çocuğunuza eşyalarını paylaşması ve bencil olmaması gerektiğini öğretebileceğiniz, en iyi anlardan bir tanesidir.
5 Çocuğunuz Gripken, Gribe Yakalanmadan Onu İyileştirmek
Sanırım en son isteyeceğiniz şeylerden bir tanesi, kızınız/oğlunuz hastayken sizin de o hastalığa yakalanmanızdır. Onlar hastalandığında endişeleniyorsunuz ve bazen ne yaptığınızın farkına varmıyor olabilirsiniz. Burada kilit nokta; olabildiğince sakin kalmanızdır.
6 Dünyadaki En İyi Sarılan Kişinin Siz Olduğunu Düşündürmesi
Aslında, evladınızın kaç yaşında olduğu pek önemli değildir. Kaç yaşında olursa olsun, bir şey yaşandığında gelip size sarılması, kollarınızda şefkati ve huzuru araması her zaman iyi hissettirir. Sanki dünyada o an ona sizden başka kimsenin yardımcı olamayacağını hissedersiniz ve sıkıca sarılırsınız. İşte, bu anlar için söylenmesi gereken tek şey: “Buradaki anneye bir ödül alabilir miyim, lütfen?” olur.
7 Çocuğunuzu Sağlıklı Besinler Yemeye İkna Etmek
Şahsen benim annem, ne olursa olsun yenilmesi gerektiğini bana iyi öğretti. (Karnabahar dışında.) Tamam, her zaman sağlıklı beslenemez; ama bazen de çocuğunuz ne bulduysa yemesini bilmelidir. Çünkü öğrenci olduğu zamanlarda neler yemek zorunda kalacak, duysanız inanamazsınız.
Ufak yaşlarda çocuklarına sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlığını aşılayabilirseniz, sizden mutlusu yoktur. Bırakın, haftada bir gün onun istediği yenilsin. Eğer ısrarla fast food ve abur cuburdan uzaklaştırmaya çalışırsanız, ileride bir kere bile olsa tadına baktığında “senelerdir ben böyle bir lezzetten nasıl mahrum kalabildim?” diyebilir. Çocuğunuzun sonunun Burger King olmasını istemiyorsunuz; az önce dediğim gibi en azından haftada bir kez istediğini yemesine izin verin.
Canımız, annelerimiz… Tabii, babalarımızı da unutmamak gerekiyor. Süper kahramanlarımız, örnek aldığımız ilk insanlardır. Onlar olmasa şu an ne durumda olurduk, tahmin edebiliyor musunuz? Şahsen, ben edemiyorum. O yüzden kıymetlerini iyi bilmek lazım. Onları mutlu edin; çünkü sizi şu an olduğunuz kişi haline getiren onlardır.