Paranın Satın Alamayacağı 6 Önemli Değer

İnsanlar yıllardır paranın mutluluğu satın alamayacağını söyler dururlar. Evet, belki gerçekten böyledir. Fakat biz, yeterince paranın dünya üzerinde elle tutulabilir her şeyi satın alabileceğini biliyoruz. Hatta belki mutluluk bile parayla satın alınabilecek bir şeydir. Peki, bu nasıl mı olacak? Şöyle ki, son günlerde Princeton Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, mutluluk, herhangi bir kişinin bir yıllık maaşının en az 75.000 dolar olmasıyla satın alınabiliyor. Yani, mutluluğun da artık bir fiyatı var. Ama bu gerçeği kabullenmesi biraz zor değil mi? Düşünsenize, bir yılda yeterince para kazanamazsanız, bu artık mutlu olamayacağınız anlamına geliyor. Aslında evet, anlatmak istediğimiz tam olarak bu.

Konumuza basit bir örnekten yola devam edecek olursak; yeterince paranız yoksa kiranızı ödeyemez, doğal olarak da dışarıda kalırsınız. Sanırım bir evsizin de mutlu olduğu, sanırım çok görülen bir şey değildir. İsterseniz biraz ayrıntıya da inelim. Örneğin; kazandığınız parayla sadece faturalarınızı ödeyebiliyorsunuz, peki ya gıda masrafları ne olacak? Hadi ekstra harcamalara hiç girmeseniz bile, peki sigorta masraflarınız, çocuğunuzun eğitim ihtiyaçları, annenizin hastalığı, bozulan çamaşır makinesi ne olacak? Görüyorsunuz ki parayla mutluluğun kesinlikle doğru orantılı bir denklemi var.

Tabii, dünyalar kadar paranız olsa bile sahip olamayacağınız bir takım şeyler hala bulunuyor. Örneğin, sağlık, aşk, arkadaşlık, sadakat gibi olguların ve bazı ayrıcalıklı materyallerin değeri neyse ki parayla ölçülemiyor. Bu elle tutulup gözle görülen ama satılık olmayan ve hiçbir zaman da olmayacak olan şeyleri gelin, birlikte inceleyelim.

İşte karşınızda paranızın gücünün yetmeyeceği olağan üstü 6 ürün:

6 Rosetta Taşı

Rosetta Taşı, Mısır’da kale yapımındaki bir kazı çalışması sırasında Fransız bir asker tarafından tesadüfen bulunmuştur. Taş belli başlı üç dilde yazılmış ve bu diller oldukça eski olan Demotik, Hiyeroglif ve Antik Yunanca dilleridir. M.Ö. 196 yılında yazıldığı tahmin edilen bu taş sayesinde, yüzyıllarca bir sır olarak kalmış Hiyeroglif yazısı nihayet çözümlenmiştir.

1802 yılından beri İngiliz Müzesi’nde korunan eser, Mısırlılar ve İngilizler arasında çözülemeyen bir sorun olmuştur. Aslında haklı olarak, Mısırlıların üzerinde hak iddia ettiği Rosetta Taşı, görünüşe bakılırsa İngilizlerin himayesinde kalmaya devam edecek. Elbette iki ülkenin paylaşamadığı bu tarihi eserin, ona biçilebilecek bir fiyatı bulunmuyor.

5 Buckingham Sarayı

Şu ana kadar belki de ünlü Buckingham Sarayı’nın kime ait olduğunu hiç düşünmemişsinizdir, değil mi? Eğer Kraliçe’ye ait olabileceğini tahmin ettiyseniz, üzülerek söylemeliyim ki yanılıyorsunuz. Kraliçe’ye ait olan mülkler Balmoral Sarayı ve Sandringham Evi iken, Buckingham Sarayı İngiliz Devleti’ne aittir. Aslında kraliyet ailesinin sahip olduğu mülklerle, hükümetin sahip olduğu mülkleri arasında önemli bir ayrım var. Ayrıca belirtmeliyim ki Kraliçe Buckingham Sarayı’nı kendi mülklerinden biri olarak görüyor olabilir. Fakat Kraliçe bu ünlü yapıyı ne sahiplenebilir ne de satabilir.

4 Şövalyelik Unvanı

Bir zamanlar şövalyeler denildiğinde insanların aklına, beyaz atlarıyla dörtnala koşturup prensesleri kurtaran yakışıklı savaşçılar geliyordu. Ancak günümüzde, şövalyelik unvanının verildiği kişiler epey farklılaştı. Tabii ki bu saygın unvan hala çok onurlu insanlara veriliyor, ancak eski şartlara göre değil.

Şu an Kraliçe tarafından bir kimseye bağışlanan şövalyelik unvanı, elbette satın alınamayacak bir değer. Herkesin almak isteyeceği bu önemli unvanın verildiği kişiler ise çeşitli alanlardan olup, kendi alanlarında başarıyı yakalamış isimler oluyor. Dünyanın en zengin insanının bile satın alamayacağı şövalyelik unvanını kazanan kişilerin alanlarından bazıları ise şunlardır; müzik, sinema, eğitim, sağlık…

3 Azizlik Mertebesi

Tıpkı şövalyelik gibi azizlik de ne kadar paranız olursa olsun, hiçbir şekilde satın alınamaz. Hatta bütün servetinizi Katolik Kilisesi’ne hibe bile etseniz, bu bağış sizin azizlik rütbesinin yakınından dahi geçmenize yardım etmez. Aslında, sizi aziz ilan edecek bir kilise ya da bir din adamı da yok, nitekim eğer bu rütbeye layık görülürseniz, bunun size Tanrı tarafından verilmiş olması gerekiyor.

Peki, şimdiye kadar öğrendiğimiz azizler nasıl bu mertebeye yükselmiş? O da şöyle ki; bir insan tüm hayatını Tanrı’ya adayarak geçirir, ibadet ve iyilikten başka bir şey düşünmez ve insanlara yaşamında en az iki tane mucize yaşatırsa, belki öldükten sonra aziz sıfatıyla anılabilirsiniz.

2 Umut Elması

Eğer bir kızın kalbini kazanmak ona bir elmas almaktan geçiyorsa, The Hope diğer adıyla Mavi Elması kız arkadaşınıza hediye ederek, bir ömür boyunca sevilen bir adam olabilirsiniz. Tam 45.52 karat ağırlığındaki koyu mavi renkli elmas, dünyanın en ünlü elması unvanını da taşıyor. Tabii, bu elmasın hakkında yapılan dedikoduları duyduysanız, belki de The Hope’un yakınından bile geçmek istemezsiniz.

Yoksa, sizin elmasın lanetli olduğu hususundaki fısıltılardan haberiniz yok mu? Söylendiğine göre, geçmişten günümüze kadar bu büyük harika elmasa kim sahip olduysa hemen ardından üzücü bir olay yaşamış. Eğer, ayrıntılı olarak incelerseniz söylenenlerin doğru olduğunu göreceksiniz. Kim bilir, belki de sadece tesadüf olan bu olaylar, elmasın sahiplerinin başına gelen büyük birer şanssızlıktır.

Zaten, çok da bu konu üzerinde düşünmeye gerek yok. Zira isterseniz milyar dolarlar verin, mavi elması artık satın alamazsınız. Çünkü bu harika değerli taş, Washington’da bulunan Ulusal Doğal Tarih Müzesi’nde korunuyor. Zaten artık sadece bu müzede görebileceğiniz Mavi Elmas’ı görür görmez, paha biçilemeyecek kadar güzel olduğunu anlayacaksınız.

Elmaslar en değerli taşlardan biridir ve umut elması da en nadirlerinden biri. Diğerlerini merak ediyorsanız Dünyanın En Efsanevi 10 Elması isimli yazımızdan öğrenebilirsiniz.

1 Mona Lisa Tablosu

Leonardo da Vinci’nin çalışması olan Mona Lisa tablosu, dünyanın en ünlü ve en çok ziyaret edilen eserlerinden biridir. Tablonun birçok kopyası ve parodisi olmasına rağmen, orijinal eser 1797 yılından beri Louvre Müzesi’nde sergileniyor. Ve Mona Lisa Portresi daha uzun bir süre başka bir yere gidecek gibi gözükmüyor.

Bununla beraber 2012 yılında yapılan ABD Tüketici Fiyat Endeksİ’ne göre, portrenin değeri 760 milyon dolar olarak belirlenmiş. Bu değer de eseri, dünyanın en pahalı tablosu olarak anılmasını sağlamıştır. Fakat yine de 760 milyon dolarınız olsa bile, Mona Lisa tablosunu satın alamazsınız. Zira bu başyapıt hiç kimse için satılık değil.

Bazı değerler vardır ki asla parayla mukayese dahi edilmez. Anne ya da babanızın size verdiği güven ve huzuru, kırmızı son model bir Lamborghini yaşatabilir mi? Aslında şöyle bir düşününce maddiyata dökülemeyecek o kadar çok özelliğe sahibiz ki. Servetinizin kıymetini bilin, bizden söylemesi…