Kimine göre eli kanlı bir diktatör, kimilerine göre ise yakın tarihin en güçlü ve en kurnaz siyasetçilerinden biri… Adolf Hitler. 20. yüzyılın en bilindik isimlerinden biri olan Hitler, Almanya, Polonya’yı işgal etmeden 3 yıl önce, 1939 yılında dünyanın en büyük tesisinin kurulması için emir verdi.
5 kilometre uzunluğundaki bu tesis, Rügen Adası’nın sahil kıyılarına yerleştirilecek ve Naziler bu tesisi “Prora” olarak adlandıracaklardı. 20.000’den fazla insanı bünyesinde barındırabilecek kapasiteye sahip olan Prora, özellikle de fabrikalarda gece gündüz demeden çalışan Alman işçilerini rahat ettirmek adına kurulmuştu.
Bazılarına göre ise bu tesis Alman vatandaşlarının Hitler’e karşı olan öfkelerini dindirip, ona karşı sempati beslemeleri için yaratılmış bir tesisti. Fakat bu dev tesisin inşası 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte durduruldu. Şimdi ise Hitler’in Prora’sı lüks bir kaçamak noktasına dönüştürülüyor.
1936 yılında, Almanya I. Dünya Savaşı’ndan çıkıp, ‘ulusal topluluk’ ya da ‘halk birliği’ anlamına gelen ‘volksgemeinschaft’ kavramı ile tanıştı. Yani sınıf ayrımı kalkmış ve bütün Almanlar birleşmişti.
Nazi polis devleti gelişirken, Alman vizyonu da umut vermeye devam ediyordu. Hitler’in inşasını emrettiği Prora da bu umudun meyvelerinden bir tanesi oldu.
Üç yıl boyunca 9.000’den fazla işçi bu projede görev aldı. Tuğla ve betondan 4.3 km uzunluğunda dev bir yapı inşa edildi. Prora adı verilen bu tesis kullanışlı ve fazlasıyla heybetliydi.
Fakat Üçüncü Reich, Avrupa’da yok edici yürüyüşüne başladığı sırada, bu ihtişamlı tesiste konaklayan işçiler de fabrikalarının yolunu tuttular.
On yıllarca kullanılmayan ve yalnızlığa terk edilen bu Nazi rüyası da harabeye dönüşmeye başlamıştı ki…
2013 yılında Alman gayrimenkul şirketi Metropole Marketing, Prora’nın bütün haklarını satın aldı ve baştan aşağı yenileyerek onu lüks bir yazlık tesis haline getirmeye karar verdi.
Sekiz bloktan oluşan daireler, birbirinden ayrılmış Prora Solitaire Evleri ve Otelleri bu ihtişamlı yapının yeni yüzleri olacaklar.
Prora’nın tüm restorasyonunun sona ermesi 2022 yılını bulacak olsa da bünyesinde barındırmış olduğu daireler ve yazlık evler satılmaya başlandı.
Sekiz blokluk dairelerin bir kısmı 2016 yazında açıldı ve 400.000 dolar ila 725.000 dolar fiyat aralığıyla sahiplerine kavuştular.
Çatı katı süitlerinden, çok daha mütevazı dairelere kadar çeşitli boyutlarda evlerin de yer aldığı bu tesis, modernleştirilen yapısıyla da şaşkınlık yaratıyor.
Büyüklüğüne ve fiyatına bakmaksızın dairelerin hepsinde cam asansör, yerden ısıtma sistemi ve çamaşırhaneler bulunuyor.
Ayrıca tesiste bulunan yapıların her biri Baltık Denizi’nin enfes manzarasını gözler önüne seriyor.
Bu özelliklerin yanı sıra dev bir bahçeye, spa ve yüzme havuzlarına da sahip olan Prora, popüler bir tesise dönüşecek gibi görünüyor.
Geçmişte bir Nazi hayali olarak yeşeren, fakat savaşın başlamasıyla başarısızlığa uğrayan bu akıl almaz proje yeniden hayat buluyor. Dünyanın en büyük tesislerinden biri olan Prora’nın yeni yüzü, hem tarihin hem de modern zamanların harmanından oluşuyor.
Elbette ki Baltık Denizi’nin büyüleyici manzarası da bu yapıyı daha da etkileyici hale getiriyor. Peki, sizce ilk başta başarısızlıkla sonuçlanmış bir proje olan Prora, bu kez dünyanın popüler tesislerinden biri olabilecek mi?