Üniversite yılları! İş hayatına atılmadan önceki son adım! Kimilerinin akıllıca kullandığı, kimilerininse öneminin farkına varmadığı kritik dönem! Evet, üniversite yıllarının ya da daha genel konuşmak gerekirse gençliğin iş hayatında başarıyı yakalamak açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Çoğu kişinin farkında olmadığı bu gerçeğin kariyer açısından taşıdığı önemden, bir zamanlar yenilen hurmaların sonradan bir yerleri gerçekten tırmaladığı hakikatinden bahsediyorum. Zira iş hayatına atıldıktan sonra para kazanmanın ve kariyer yapmanın hiç de öyle düşünüldüğü gibi olmadığını gören çok sayıda genç olduğunu hepimiz açıkça görebiliyoruz.
Eğitim hayatı boyunca, gelecek üzerine pek plan yapmayan ve işin iş zamanı geldiğinde düşünüleceğini zanneden pek çok genç, yaptıklarının ceremesini kariyerinin başlangıcında çekmeye başlıyor. Bu durum, genellikle o kişinin kariyerinde geri dönüşü olmayan etkiler bırakıyor. Diğer bir deyişle, geçmiş iş hayatında geri alınamayacak ya da alınsa bile bu hiç de öyle kolaylıkla yapılamayacak nitelikte izler bırakıyor. İşte bu gerçeklerin farkında olanlar kariyerinde rahatlıkla yükselebilirken, farkındalıkları zayıf olanlarsa ne yazık ki kariyer hayatlarını keşke’lerle dolduruyorlar. Ama siz bol keşke’li bir kariyerinzi olsun istemezsiniz, öyle değil mi? Tabii ki istemezsiniz. Sonuçta başarılı bir kariyer hayali kuran her genç gibi siz de iş hayatına 1-0 önde başlamak istiyor olmalısınız.
Aynı fikirde miyiz? Eğer dediklerimde hemfikirsek, o zaman yapmanız gerekenler hususunda ortak bir noktaya da varabileceğiz demektir. Çünkü bugün kariyerinizde keşke dememek için henüz yolun başındayken yapmanız gerekenler neymiş hepsini bir bir inceleyeceğiz. Üniversite hayatınızı; sınav zamanı ders çalışmak, geri kalan vakitlerde ise bol bol geyik yapmak olarak görmekten vazgeçmeniz, eğlenirken bir yandan da geleceğiniz için yatırım yapmanız gerektiği üzerine konuşacağız. Kısacası başarılı bir kariyer hayaliniz varsa, bunun için uğraşmanız gerektiği, enerjinizi sadece laylayloma değil aynı zamanda kendiniz için de harcamanız gerektiği konusunda anlaşmaya çalışacağız. O zaman hazırsanız, hemen başlayalım diyorum.
İşte kariyerinizde keşke dememek için gençken yapmanız gerekenler:
Dil Öğrenmek!
Tamam tamam, eminim siz de diğer herkes gibi iyi derecede İngilizce biliyorsunuz. Yabancı dil konusunda çözmeniz gereken tek sorununuz “pratik” Yani size söylenileni anlıyor, ama kendinizi bir türlü ifade edemiyorsunuz. Eğer sizin de yabancı dil bilgisi konusundaki durumunuz böyleyse, o zaman hemen şimdi bir şeyler yapmaya başlamalısınız. Zira “biliyorum ama konuşamıyorum” devrinin modası çoktan geçti. Artık şirketler İngilizce bilmeyi bir artı olarak değil gereksinim olarak düşünüyorlar. Anlayacağınız sizin o intermediate ya da upper-intermediate seviyedeki İngilizcenizin kariyeriniz için yeterli olmaması kuvvetle muhtemel görünüyor.
Bu nedenle, hazır elinizde bol bol imkan ve zaman varken dil yeteneklerinizi geliştirmeye çalışmalısınız. Önce İngilizce probleminizi halletmeli, bunun yanında bir tane daha dil öğrenmek için uğraşmalısınız. Çünkü ancak bu şekilde rakiplerinizin bir adım önüne geçebilir ve dolu bir CV’ye sahip olarak başarılı şirketlerin dikkatini çekebilirsiniz.
Yurt Dışına Çıkmak!
Evet, başarılı bir kariyeriniz olsun istiyorsanız yapmanız gereken bir diğer şey de iş hayatına başlamadan önce en az bir kez yurt dışına çıkmış olmak! Şimdi hemen öyle neden fana demeyin. Çünkü “ülke dışına çıkmamın kariyerimle ne alakası var” diye düşünüyorsanız hata yapıyorsunuz demektir. Zira günümüzde işe alım yapılırken sadece diploma notunuza veya hangi okula okuduğunuza değil iş hayatına başlamadan önce neler yaptığınıza da bakılıyor. Hiç şüphesiz, öğrencilik yıllarında yurt dışına çıkmış olmanız CV’nize artı bir puan eklenmesini sağlıyor. Kaldı ki yurt dışına çıkmanın size katacağı daha bir dizi farklı katkısı var. Mesela, bu şekilde dil yeteneklerinizi de çok daha kolay ve eğlenceli bir biçimde geliştirebilirsiniz.
Farklı kültürlerden insanları tanıyarak bakış açınızı geliştirebilir ve dünyanın yalnızca okuyup, gördüklerinizden ibaret olmadığını tecrübe ederek anlayabilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra, kariyeriniz için oldukça faydalı olacak bu adım, geriye dönüp baktığınızda da asla pişman olmayacağınız nitelikte bir deneyim yaşamış olmanızı sağlayacaktır. Düşünsenize; bir sürü farklı milletten arkadaş edinecek, belki de ömürlük dostluklar kuracak, herkesin isteyip de yapamadığı şeylerden birini yapmış olacak, kısacası yepyeni bir ülke tanımış olacaksınız. Neticede; hazır elinizde olanak ve vakit varken (üniversite yurt dışına çıkmak için sunulan farklı programlar olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım) bunları kullanmalısınız derim. Tabii, en başta da değim gibi gerçekten parlak bir kariyeriniz olsun istiyorsanız!
Araştırmak!
İş hayatına atıldığınızda bir sürü farklı problemle karşılaşmak istemiyorsanız, araştırmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Hem kariyer yolculuğunuzda hem de genel anlamdaki hayatınızda size başarı getirecek bu alışkanlığın ne kadar önemli olduğunu gerçekten anlamalısınız. Yani demek istiyorum ki hayatınızın en güzel, en aktif yıllarını gezip tozmayla, miskinlik yapmayla geçirmeyin. Gözünüzü sürekli açık tutun. Okulunuzda yapılan seminerlere, konferanslara ve daha başka farklı etkinliklere katılmayı adet haline getirin. Siz sadece iş dünyası ve kariyerle ilgili araştırmalar yapın demiyorum. İstediğiniz her alanda yeni şeyler öğrenebilir, kendinize yeni bir şeyler katabilirsiniz. Hobilerinizle ilgili araştırmalar yapın, vaktinizi sürekli kafeteryalarda geçireceğinize birazcık kütüphane tozu yutun, sizin gibi araştırma meraklısı insanlarla tanışın, sizden daha zeki insanlarla vakit geçirmeye çalışın, kısacası ne yaparsanız yapın; ama yeter ki bu sırada kendinizi geliştirdiğinizi bilin.
Farklı Şeyler Denemek!
Evet, sonradan pişman olmamak için gençken farklı şeyler denemeniz gerekiyor. Yani sıradan bir iş hayatınız olsun istemiyorsanız, sınırlarınızın dışına çıkmak için gereken cesareti gösterebilmelisiniz. Bunun için de farklı şeyler denemeyi öğrenmeniz gerekiyor. Peki, ne mi yapacaksınız? Size rahatsızlık ve endişe veren şeyleri yapmaya çalışmakla işe başlayabilirsiniz. Ne bileyim, kalabalık önünde konuşmayı öğrenebilir, sınıfınızda sunum yapmak için gönüllü olabilir, ekstrem sporları deneyebilir, “asla girmem” dediğiniz ortamlara girebilir, derneklere üye olabilir ve bunlar gibi daha bir dizi farklı şey yapabilirsiniz. Sonuçta ne yapmanız gerektiğini en iyi bilecek kişi sizsiniz. Emin olun, sınırlarınızın dışına çıkmayı öğrenmek için gençlik yıllarından daha uygun bir dönem daha yoktur.
Birikim Yapmayı Öğrenmek!
Başarılı bir iş hayatınız olsun istiyorsanız, aynı zamanda iyi miktarda para kazanmak istiyorsunuz demektir. Eee haliyle bunun için de para yönetiminin nasıl yapılması gerektiğini biliyor olmalısınız. Yani “nasıl olsa şimdi para kazanmıyorum, burslarım, ailemin yolladığı zaten benim harcamam için, paramı istediğim gibi kullanırım” diye düşünüyorsanız, bu konuda hataya düşersiniz. Yapmanız gereken şey, az da olsa şimdiden kenara para atmayı öğrenmek olmalıdır. Kısacası “henüz çok gencim, nasıl olsa para biriktirmek için önümde çok vakit var” diye düşünmekten vazgeçmeli ve ufak ufak birikim yapmaya başlamalısınız. Sonuçta eğitim hayatınız bittiğinde hemen iş bulamayabilirsiniz. Hatta çoğu yeni mezun gibi uzun süre evde oturmanın acısını yaşayabilirsiniz. İşte eğitim hayatınızda yaptığınız birikimleri bu sırada kullanabilir, para kazanmaya başlamadan önce kendinizi depresyona girmekten bu şekilde kurtarabilirsiniz.
Yalnızca Diplomaya Güvenmemek!
İş hayatında başarılı insanlara bakıp “keşke zamanında ben de yapsaydım, keşke kendime daha çok şey katsaydım” demek istemiyorsanız, o zaman yalnızca diplomanıza güvenmemeniz gerektiğini de bilmelisiniz. Nitekim çok iyi bir okulda okuyor olsanız bile, diploma notunuz ortalamanın çok üzerinde olsa bile, bunlar parlak bir kariyer için yeterli olmayacaktır. Sonuçta bugün ne kadar çok diplomalı işsiz olduğunu hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? Diploma sahibi olmanın iyi bir işe girmek için yeterli olduğunu düşünen sayısız yeni mezun, iş bulamamaktan şikayetçi. Tamam, bu konuda belki iş hayatının sunduğu koşullar da etkili, ama hazırlığını iyi yapanların açıkta kalmadığını da kabul etmek gerek.
Bunlara ek olarak; diplomanızın işe girmenizde hiç etkili olmayacağını söylemek istemediğimi de ayrıca belirtmeliyim. Evet, mezuniyet belgeniz belki ilk etapta istediğiniz işi almanızda diğerlerinin önüne geçmenizi sağlayacaktır ancak çalışmaya başladıktan sonra bunların size yardım etmeyeceğinin farkına varmalısınız. Zira şirketler ne kadar iyi bir okulda okuduğunuza ya da diploma notunuzun ne kadar iyi olduğuna bağlı kalarak performans değerlendirmesi yapmazlar. İçeriye girdikten sonra kariyeriniz için önemli olan tek şey çalışma tarzınız ve işinizi ne kadar iyi yaptığınızdır. İşte bu yüzden eğitim hayatınıza “diploma alma” mantığıyla bakmamalı, iş dünyasına hazır ve güçlü girebilmek için emek harcamanız gerektiğini görebilmelisiniz.
Alanınızı Belirlemek!
Sonradan pişman olmamak için alanınızı şimdiden belirlemelisiniz. Evet, bunun ne kadar önemli olduğunun kesinlikle farkına varmalısınız. Aksi takdirde, iş hayatına atılmak üzereyken nereye nereden başlayacağınızı uzun uzun düşünmek zorunda kalırsınız. Çünkü daha ne iş yapacağınızı bile bilmiyor olursunuz. Siz bu sorunun cevabını ararken, alanını belirlemiş olan genç rakipleriniz yolu çoktan yarılamış olur. Diğer bir deyişle; siz öyle nasıl olsa işi işte öğrenirim diye düşünmeye devam ederken, onlar eğitim hayatlarında uzmanlaşmak istedikleri alanı belirlemiş, stajlarını yapmış ve iş aramaya doğru yerden başlamışlardır. İşte bu nedenlerden dolayı da uzmanlaşmak istediğiniz alanı önceden belirlemeli, daha da iyisi alanınızla ilgili ekstra eğitim programlarına katılarak kendinizi daha da fazla geliştirmelisiniz.
Para Kazanmayı Öğrenmek!
Üniversite yıllarında yapmanız gereken bir diğer şey de, para kazanmayı öğrenmek olmalıdır. Hem iş bulmanızda hem iş hayatını tanımanızda hem de gelişiminiz üzerinde olumlu etki yaratacak bu öneriyi gerçekten dikkate almalısınız. Tabii, kariyerinizde parlamak ve arkanıza dönüp de “keşke” demek istemiyorsanız! Gerçi bu yazıyı okumaya devam ettiğinize göre istemediğinizi düşünüyor ve konuşmama devam ediyorum. Evet, iş hayatında sudan çıkmış balık misali kalakalmak istemiyorsanız, üniversite yıllarında para kazanmanın ne demek olduğunu anlamalısınız.
Bunun için alanınızla ilgili ufak tefek işler yapmaya başlayabilirsiniz. Mesela; büyük bir şirkette stajyer gibi çalışmak için başvurabilir, öğrendiklerinizi artı puan olarak özgeçmişinize ekleyebilirsiniz. Ya da tam tersini yaparak beden gücü gereken zor işlerde çalışmayı düşünebilirsiniz. Peki, neden mi? Çünkü bu şekilde başarılı bir kariyeriniz olmaması durumunda karşılaşabileceğiniz zorlukları daha iyi anlayabilirsiniz. Para kazanmanın ne kadar zor olduğunu ve iyi bir hayat yaşamak istiyorsanız başarmaya mecbur olduğunuzu tecrübe ederek öğrenebilirsiniz. Evet, diyorum ki kısa bir süreliğine de olsa bir daha hiç yapmak istemediğiniz işlerde çalışın ve başarılı kariyer hayalinize daha sıkı sarılmaya başlayın.