Bazı sahnelerin çekimi gerçekten ustalık gerektirir. Özellikle dublör kullanılması gereken sahneler genellikle tehlikelidir ve belkide ölüme sebep olacak nitelikte kazalara neden olabilir. Buradaki sahneler de bütün bu özellikleri taşıyor. Onların her biri zorlu şartlarda çekilmesiyle ünlenmiştir. Çoğu sahnenin çekimi bazen aylar sürer. Çalışma setinin oluşturulması ise başlı başına bir hikayedir.
Aslında dublörlük gerçekten zor bir meslek olarak göze çarpıyor. Öncelikle görsel açıdan gerçek oyuncuya benzemelisiniz ve bu işte yetenekli olmalısınız. Tabi ki ölüm ya da yaralanma riskini de göz ardı etmeyiniz. Hollywood’un ünlü aktörlerinin çoğu tehlikeli ve aksiyonu bol sahnelerde dublör kullanmadıklarını öne sürerek bu özellikleriyle övünürler. Yani aktörün filmden çok, o sahne övünç kaynağı olur. Çünkü yapılan iş gerçekten tehlikelidir. Tabi ki burada sevenlerini hayal kırıklığına uğratmamak düşüncesi de vardır. Bazı aktörler ise çekilen sahneye yatkın olmadıkları için ya da canları onlara tatlı geldiği için dublör tercih ederler. Bu yazımızda da sizlerle dublör kullanılan maliyeti en yüksek sahnelere göz atacağız.
İşte karşınızda film tarihinin pahalıya patlayan dublör sahneleri:
10 Dağcı – Havada Halatla Asılı Kalmak
Dağcı, kesinlikle dublör yardımı gerekli sahneler ile dopdolu 1993 yılının filmidir. Bu film, sinema tarihinin en pahalı dublör sahnesi özelliğiyle Guinness Rekorlar Kitabı’nda yer aldı. Sahnelerin hepsini gerçekten ayrıntılı ve korkusuz içerikler doludur. İngiliz dublör Simon Crane güvenlik önlemi alınmadan 4 kilometre yukarıya, hareketli uçaklar arasından bir ip ile tırmandı.
Dublöre filmin sigorta şirketi tarafından sahne için sigorta teklifi geldi, ancak Crane reddetti. DC-9 uçakları tam 250 kilometre hızla gidiyordu. Aşırı soğuk ve oksijen eksikliği durumu daha da güçleştiriyordu. Büyük bütçeli filmin ortak yazarı ve oyuncusu Sylvester Stallone’nin söylediğine göre bu sahne, bir milyon dolardan çok daha fazlasıydı.
Dağcı en iyi ses, en iyi ses efektleri düzenleme ve en iyi görsel efekt dalında 3 kez Akademi Ödülü adaylığına layık görüldü. Dünya çapında 250 milyon dolar gişe hasılatıyla film, eleştirmenlerce oldukça beğenilen bir başarıydı.
9 James Bond: Beni Seven Casus – Kayak ve Paraşütle Kaçış Sahnesi
James Bond: Beni Seven Casus 1977 yılında vizyona girdi. Çarpıcı açılış sahnesinde Roger Moore, James Bond karakterine bürünerek paraşüt takımıyla kayak üzerindeyken aşağıya doğru kaçışı anlatıyor.
Gerçekten de bu sahne en pahalı dublör sahnelerinden biridir. Bu kayak çekimleri Kanada’nın Baffin Adası’nda Asgard zirvesi üstünde yer alır. Hava koşulları nedeniyle bazen aksaklıklar olsa da çekim gayet başarılı oldu. 914 metrelik uçurumlar arasın çekilen sahne, her açıya yerleştirilmiş kameralar sayesinde daha da net çekildi. Neyse ki, tek kamera paraşüt sahnesinin sonuna kadar onu takip etmeyi başardı.
8 Görevimiz Tehlike – Serbest Tırmanış
Tom Cruise’un yerine geçen çılgın dublör dünyanın en yüksek binasına ve binanın mini kopyasına dahi tırmanıyor. Söz konusu bina 829 metre uzunluğundaki, Dubai’de bulunan Burj Khalifa’dır. 2011 film sahnesi için Cruise’un binaya bir örümcek gibi tırmanması gerekliydi. Ethan Hunt elektronik eldiven kullanarak bunu başardı.
Sahnenin çekileceği gün emniyet sistemleri, mürettebat ve kameralar hazırlandı. Mürettebat içeride olmasına rağmen pencereler baş döndürücüydü. Özellikle dublörün sahneye başlayacağı yer bulundu. Tom Cruise’un güvenliği için cam sıcaklığı, güneş konumu, hava riskleri dikkate alınması gerekiyordu. Bu müthiş filmin bütçesi, 150 milyon doları geçti.
7 Terminator 2: Kıyamet Günü – Helikopterle Kovalamaca Sahnesi
1991 yılı tarihli bu film, James Cameron tarafından yazılarak yönetilen, aksiyon-bilim kurgu karşımı bir filmidir. Seri şeklinde çekilen film birincisinin 10 sene sonrasını hikayelendirir. Film, Sarah Connor ve onun 10 yaşında olan çocuğu John’un maceraları temel alınarak çekilmiştir.
Sahneyi izleyenler hatırlar. Bir kamyonun direksiyonunda Arnold Schwarzenegger yanında Sarah ve John var. Bu kamyonu kovalayan bir de kötü roldeki T-1000. Kovalamada helikopter sahnenin sonuna kadar bir otoyolda, üst geçit altından uçar. Bu ünlü helikopter sahnesi de dahil olmak üzere özel efektler ile film, 51 milyon dolar gibi büyük bir bütçeyle tamamlandı.
6 Kara Şövalye Yükseliyor – Uçak Kaçırma
2012’de gösterime giren Kara Şövalye Yükseliyor’daki 2 uçak arasındaki mücadele unutulmaz. Dublörler bir bilim adamını kaçırmak için bir uçaktan, CIA jetinin içine giriyor. Tüm sahne sorunsuz çekildi. Dört dublör de gerçekten bağlı oldukları kablolar ile ikinci uçağa geçmeyi başardı. Yönetmen Chris Nolan kesin çekim yapmak için bir helikopterden anları izledi. Kara Şövalye Yükseliyor ünlü dublörler ve diğer harcamalar ile 257.2 milyon dolara mal oldu.
5 İnanılmaz Örümcek Adam – Havadan Sallanma
Andrew Garfield Örümcek Adam filmleri ile sahneye geri döndü. Filmin yönetmeni sallanma sahnesi ile diğer filmler arasından sıyrılmak istiyordu. Daha önceki Örümcek Adam filmlerinde, çarpıcı hava sahnelerinin çoğu dijital ortamda çekilmişti. Sonuçlar harikaydı, fakat yine de gerçekliği arttırmak için orjinal setler kuruldu. 2012 yılında çekilen İnanılmaz Örümcek Adam dublörler ile çekilmiş ürpertici sahneleri ile film serisinin en gerçekçi bölümü oldu.
Yönetmen Marc Webb ve dublör koordinatörü Andy Armstrong’un özverisi sayesinde çekilen sahneler herkeste beğeni toplamayı başardı. 90 metre yüksekliğe kadar çıkan kulelerde çekilen sahneler, gerçekçi efektler gerçekten etkileyiciydi. Dublör ekibi sahneleri çekebilmek için aylarca çalıştı. Son derece başarılı olan film 250 milyon dolara mal oldu. Tabi ki bu kadar pahalı olmasının bir nedeni de dublör sahneleridir.
4 Matrix Reloaded – Otobanda Kovalamaca Sahnesi
2003 yapımı film olan Matrix Reloaded görsel efektleriyle herkesi kendine hayran bırakmayı başarmıştı. Motosiklet, kamyon ve arabanın yakın şekilde hızla ilerlediği sahneyi hatırlamışsınızdır. Bu sahne tek başına yaklaşık 2.5 milyon dolara mal oldu. 6 metrelik duvarla çecrili 10 kilometrelik yol, Kaliforniya’da kullanılmayan deniz üssündeki pist üzerine yapılmıştır. Moss sahnede kendi oynamak istese de işin çoğunluğu hız dublörü Debbie Evans Leavitt tarafından yapıldı.
Kovalamaca sahnesi aslında birçok uzun metrajlı filmden daha uzun olarak tam 3 ay sürdü. Dublörün yanı sıra muazzam özel efektler ile üretim maliyetleri 127 milyon dolar üzerine çıktı. Ancak film küresel olarak gişe başarısını yakaladı. Matrix Reloaded, dünya çapında 735 milyon doları aşan gişe hasılatı elde etti. General Motors, çekim sonunda çöpe atılan 300’den fazla arabayı bu sahne için bağışladığını bildirildi.
3 Başlangıç – Eğik Koridor
Başlangıç, 2010 yılı filmi doğaüstü bilim kurgu ve fantezisini sinema estetiği ile birleştirilmiş garip bir senaryoya sahiptir. Başrolünü Leonardo DiCaprio’nun oynadığı filmde aktör, çok yetenekli bir hırsız olarak “Dom Cobb” karakteriyle karşımıza çıkıyor. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme sırasında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çalmaktır. Cobb’un bu yeteneği onu bu alanda aranan bir isim yapmıştır.
Başlangıç filmi koridor sahnesi için dublör olarak Joseph Gordon Levitt yer aldı. İplik koridorda aktör sıfır yerçekimiyle ve “Zihin odası” tarzı sahnelerle mücadele ediyor. Bu sahne için set olarak dev 30 metrelik döner koridor inşa edildi. Bu seti tamamlamak için 500 mürettebat çalıştı ve tam 3 hafta sürdü. Bu film 160 milyon doların üzerinde bir bütçeyle çekilmiştir. Film dünya çapında 800 milyon dolar gişe hasılatı elde etti.
2 Iron Man 3 – Kurtarma
Robert Downey düşen uçaktaki insanları kurtarmak için harekete geçer. 2013 yapımı Iron Man 3 dünyanın en iyi paraşütçülerden oluşan dublörlerin oyunculuğu ile çekilmiştir. Film ve sözünü ettiğimiz bu kurtarma sahnesi planlama ve oldukça zaman aldı. Yapımcı Red Bull Paraşütçülerinden bir ekip kiraladı.
Sahnedekiler takım halinde gizli paraşüt ile iş elbisesi giydi ve yönetmenin istediği sahne gerçekleşmesi için bir hafta boyunca günde 8 kez serbest düşüş denemesi yaptı. Serbest düşüş sahneleri deneyimli kameramanlar ile çekildi. Sonunda Iron Man 3, 300 milyon dolara mal oldu.
1 Ben-Hur – At Arabası Yarışı
Ben-Hur, milattan önce 26 yılında Kudüs’te yaşayan varlıklı bir prens ve tüccardır. Bir zamanlar çocukluk arkadaşı olan yüksek kademeli bir Roma hakimi olan Messala ile karşı karşıya gelir. Bunun nedeni ise Ben-Hur Yahudilerin özgürlüğü için uğraşırken, çocukluk arkadaşı Messala Romalıları eleştiren Yahudilerin cezalandırmasından yanadır. İki çocukluk arkadaşı artık farklı kutuplardadır. Sinema tarihinin unutulmazları arasındaki film, William Wyler imzalıdır ve Akademi Ödülleri’nde 11 dalda Oscar ödülü almıştır.
Ben-Hur atlı araba yarışının da dahil olduğu, dublör sahneleriyle dolu bir film. Gişe rekorları kıran bu film gerçekten harikadır. 1959 yılında yayınlanan filmin sadece araba yarışı sahnesine ve dublörlerine 4 milyon dolar ayrılmıştır. Aslında bu para, filmin tüm bütçesinin dörtte biriydi. Gerçek araba, planlama, eğitim ve set inşaatı gibi çalışmalar; 1.000’den fazla erkek tarafından birkaç ayda oluşturuldu. Ünlü dublör Yakima Canutt liderliğindeki dublör topluluğu bu sahne için çok çaba sarf etti. Yugoslavya’dan Roma’ya getirilen 82 at, mükemmel eğitim için başrol oyuncusu Charlton Heston ve diğerleri aylarca çalıştı.
Maliyeti en yüksek dublör sahnelerine birlikte göz attık. Bu sahnelerin hepsi filmlerin unutulmaz kareleridir. Ne kadar garip değil mi? Orta da büyük bir başarı var ve o başarıdan en büyük pay belki de size ait ama, isminiz anılmıyor bile. Onlar sanırım bu filmlerde gizli kahraman olarak yer almayı seviyor, siz ne dersiniz?