Yuvayı dişi kuş yapar! Bu sözün doğruluğuna ne kadar inanıyorsunuz? Evet, kaçınızın bu söze inandığını bilemeyeceğim ama feminist yönümle çelişkiye düşerek bu sözün bir bakıma doğru olduğunu düşündüğümü itiraf etmeliyim. Kadınların pek çok yönden bir evi ev yapmak için gerekli yeteneklere sahip olduğu apaçık ortada çünkü! Taa eski zamanlardan beri değişmeyen bu durum bazı örneklerle sekteye uğrasa da yuvayı yuva yapanın hala kadınlar olduğu görülen bir gerçek!
Tabii, kadınların iş hayatında yer alması, zamanın eskiye nazaran çağ atlaması gibi nedenler bazılarına “yuvayı dişi kuş yapar” atasözünü unutturdu. Ama bu sözün ne kadar geçerli olduğunu birazdan hatırlayacağız. Çünkü bugün ev hanımlarının iş hayatında yer almasalar bile aile bütçesine nasıl katkıda bulunabileceklerini inceleyeceğiz. Evet, siz de tıpkı eski zamanlardaki gibi yastık altında yüksek miktarlarda “kötü gün parası” biriktirebilirsiniz. Evinizdeki harcamalarınızdan kısarak, pazar paralarınızdan arttırarak rahatlıkla tasarruf yapabilirsiniz.
Zira her konuda yetenekli ve doğuştan anaç olan kadınlar birikim konusunda da gayet başarılı sonuçlar elde edeceklerdir. Anlayacağınız sevgili ev hanımları, eğer isterseniz yüzlerce belki de binlerce liranızı çöpe atmaktan kurtarabilir, çocuklarınız ve aileniz için çok daha iyi bir hayatın kapılarını aralayabilirsiniz. Sonuçta tonlarca parası olan zengin insanlar bile hala tasarruf yapmak için çaba sarf ederken, siz neden bunun için bir şeyler yapmayasınız ki, öyle değil mi?
Şayet benimle aynı fikirdeyseniz ve aile bütçenize katkıda bulunmak istiyorsanız, aşağıdaki tavsiyeleri dikkate alarak tasarruf yapmaya başlayabilirsiniz. Sonuçta; bu önerileri dikkate alırsanız, küçücük görünen ayrıntıların bile aile bütçesine ne kadar katkı sağlayabileceğini kısa zamanda içinde göreceğinizden emin olabilirsiniz.
İşte ev hanımları için basit ama şaşırtıcı 6 tasarruf taktiği:
İlk İş Faturalarınızdan Tasarruf Edin!
Fatura ödemelerinin aile bütçelerini ne kadar zorladığının farkındayız. Bu yüzden ilk işiniz faturalarınızdan tasarruf etmek olmalı! Peki, ne yapacaksınız da faturalarınızın tutarını düşüreceksiniz? Öncelikle kullanmadığınız hiçbir elektrikli ev aletini prizde bırakmayın. Gereksiz yere su ısıtıcınızı çalıştırmayın. Beyaz eşyalarınızın enerji tasarruflu olmasına dikkat edin. Çünkü eski tip elektrikli ev aletleri, yenilerine göre çok daha fazla enerji harcamaktadır. Bunlara ek olarak, perdelerinizi kapalı tutarak ısınma masraflarınızı azaltın. Bu dediğimi sadece kışları değil yazları da uygulayabilirsiniz. Çünkü perdelerinizin kapalı olması, evinizin aşırı ısınmasını ya da aşırı soğumasını önleyecektir.
İnceleyebilirsiniz:
Hem Cebinize Hem de Dünyaya İyilik Edeceğiniz 8 Yöntem
Yapabilecekleriniz bunlarla da sınırlı kalmıyor. Mesela; çoğu en hanımı bulaşık makinesini çalıştırmamak için bulaşıklarını elinde yıkayarak tasarruf yaptığını düşünüyor. Siz bunu yapmayın. Birkaç bardak yıkamak için litrelerce suyu boşuna akıtmayın. Kullanmadığınız odaların ışıklarını kapatın. Televizyon ya da film izlerken odanızın ışığını kapatın ya da azaltın. Küvetiniz varsa, doldurmayın. Sonuçta ne dünyanın enerjisi sonsuz ne de sizin para kaynağınız! Yani dakikalarca banyoda kalmayın. Yarım bardak suyu bile boş yere israf etmeyin. Bu dediklerimin aileniz tarafından da uygulanmasını sağlayın. Hem bu şekilde çocuklarınıza küçük yaştayken tasarruf etme alışkanlığı kazandırmış olursunuz.
Gıda Harcamalarınızı Bilinçli Yapın!
Yoksa siz de “can boğazdan gelir” diyerek önüne gelen her şeyi satan alanlar arasında mısınız? Eğer öyleyse acilen değiştirmeniz gereken alışkanlıklarınız var demektir. Tabii ki, size aç kalın ya da her gün makarna yiyin demeyeceğim ama verebileceğim bazı etkili öneriler var. Bunlardan ilki evinizin eksiklerini tam olarak bilmeniz. Mesela; buzdolabınızın üzerine bir kağıt yapıştırın ve her gördüğünüz eksiği not alın. Bu şekilde markete ya da pazara gittiğinizde ne alacağınızı bilemez bir halde oradan oraya atlamamış olursunuz. Ayrıca yapacağınız alışverişlerdeki indirimli ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat edin. Çünkü firmalar genellikle miadı dolmak üzere olan ürünlerinde indirim uygularlar. Bu nedenle son kullanma tarihi gelmeden tüketemeyeceğinizi düşündüğünüz ürünleri sırf ucuz oldukları için satın almayın.
Öte yandan, verebileceğim bir diğer öneri de marketlerin abur cubur reyonlarına hiç uğramamanızdır. Zira iradenize ne kadar güvenirseniz güvenin, renk renk çikolatalar, cipsler içecekler ya da şekerlerden en az birkaç tanesini sepetinize atarsınız. İyisi mi siz bu para tuzaklarını hiç görmeyin. Sebze meyve alışverişinizde de sadece bir hafta kullanabileceğiniz kadarını alın. Fazla fazla alıp, paralarınızı boş yere çöpe atmayın. Zaten, her adımda bir market var ve yakın zamanda savaş falan çıkmayacak değil mi? O zaman azar azar alın. Sonuçta listenizdeki ürünlerin dışına çıkmaz ve alışverişinizi hızlıca tamamlayabilirsiniz, evet, bu konudaki yeteneğinizle kesinlikle gurur duyabilirsiniz.
Belki de En Zoru Ama Kişisel Harcamalarınıza Dikkat Edin!
Düzenli olarak kuaföre gidiyor musunuz? Kremler, yüz maskeleri, ojeler, şampuanlar, duş jelleri ve bunlar gibi kişisel bakım ürünleri için ne kadar para harcıyorsunuz? Sonuçta iş hayatında yer alan pek çok kadından daha bakımlı olan ev hanımları olduğunu biliyorum. Evet, tabii ki bakımlı olacaksınız. Aksini söylemiyorum. Ama bakımlı olmak demek pahalı ürünler için tonlarca para harcamak demek değildir. Dünyaca ünlü bilmem ne markasının yaşlılık karşıtı kremini almak yerine evinizde bulunan malzemelerle kendiniz için organik kişisel bakım ürünleri hazırlayabilirsiniz. İnternette küçük bir araştırma yaparak herkesin yapabileceği doğal kremlerden, toniklerden, maskelerden faydalanmayı deneyebilirsiniz. Sonuçta evinizde yapacağınız doğal ürünler sayesinde ne bütçenize ne de sağlığınıza zarar vermemiş olursunuz.
Eğlence Harcamalarınızı Azaltın!
Eğlence harcamalarına ne kadar para gidiyor, bir fikriniz var mı? Yani ailecek gittiğiniz yemekler, sinemalar, davetler, tatiller size ne kadara mal oluyor? Şöyle ortalama bir hesap yaparsanız aylık eğlence masraflarınızın size kaç paraya mal olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Peki, ne yapacaksınız? Hiç mi bir yere gitmeyeceksiniz? Elbette, hayır! Ailenizle birlikte dışarı çıkacak, yemek yiyecek, sinemaya gideceksiniz. Ama bunları bilinçli bir biçimde ve dozunda yapacaksınız. Atıyorum haftada bir kere sinemaya gitmek yerine ayda bir kez ya da daha az gidin.
Neticede film izlemek için illaki sinemaya gitmeniz gerekmiyor. Kendi evinizde de pekala sinema geceleri yapabilirsiniz. Mısırınızı patlatıp, çayınızı demleyerek internetten bir film açabilir, rahat koltuklarınızda keyifli dakikalar yaşayabilirsiniz. 4 kişilik bir ailenin sinema keyfinin ortalama 100 lira olduğunu düşünürsek, otomatik olarak 100 liradan tasarruf etmiş olacağınızı anlayabilirsiniz. Anlayacağınız sevgili hemcinslerim, burada ailenizi ikna edecek olan sizsiniz. Çocuklarınız dışarıda pizza mı yemek istiyor Onlara daha güzelini ve lezzetlisini yapın. Eşinizin canı tatlı mı istemiş? Tüm maharetinizi sergileyin. Ve onlara ara ara tasarruf yapmanız gerektiğini hatırlatın.
Giyim Alışverişlerinizi Düşünmeden Yapmayın!
Ev hanımlarının diğer birçok harcamanın yanı sıra giyim harcamalarından da sorumlu olduklarını biliyoruz. Yani pek çok ev hanımı hem eşi hem de çocuğu için giyim alışverişi yapmaktadır. İşte bu yüzden, giyim harcamalarında sorumluluğu üstlenecek olan kişi yine sizsiniz. Peki, alışverişlerinizde nelere dikkat edeceksiniz? Öncelikle hem kendiniz hem de aileniz için sadece ihtiyacınız olan ürünlere yönelmelisiniz. Mesela; ayakkabıya ihtiyacınız var. Hem kaliteli hem de uygun fiyatlı seçenekleri değerlendirmeli, adi ürünler alarak tasarruf yapayım derken bütçenize zarar vermemelisiniz.
Ayrıca satın alacağınız ürünün yıkama seçeneklerine de dikkat etmenizi öneririm. Çünkü sadece kuru temizleme olanları tercih ederseniz, alacağınız ürünün temizlik masrafı fiyatını geçebilir. Markaların kampanyalarını, indirimlerini takip etmeli, isteklerinize değil gereksinimlerinize göre hareket etmelisiniz. Ne kendinizde ne de ailenizde marka takıntısı oluşmasına izin vermemeli, bütçenizle orantılı harcamalar yapmalısınız. Buna ek olarak, artık kullanmadığınız eşyaları atmak yerine onları değerlendirmeye çalışmalısınız. Hatta bu noktada kullanmadığınız eşyaları satarak para kazanmak hakkında detaylı bilgi almanızı öneririm. Sonuçta giyim harcamalarınızdan kısmak için pek çok farklı şeye dikkat edebilirsiniz. Yani 300 liraya da mont var 100 liraya da! Aynı kalitede olan iki üründen birine neden daha fazla para ödeyesiniz ki, değil mi?
Kredi Kartı Kullanmaktan Vazgeçin!
Merak ediyorum, acaba siz de kredi kartı kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız da bu konuda ne kadar bilinçlisiniz? Çünkü eşinin verdiği kredi kartlarıyla hiç düşünmeden alışveriş yapan çok sayıda ev hanımı olduğunu biliyoruz. Ama umarım siz onlardan biri değilsinizdir. Çünkü yukarıdaki önerilerin hepsine dikkat etseniz bile, eğer kredi kartı tuzağına düşerseniz asla tasarruf yapamazsınız. Yani siz siz olun, kredi kartı kullanmayın derim. Kullanıyorsanız bile bir an önce borçlarınızdan kurtulun ve artık nakit parayla harcama yapın. Neden böyle dediğimi biliyor olmalısınız. Zira artık küçücük çocukların bile elinde olan kredi kartları yüzünden kaç ailenin darmadağın olduğunu duymuşsunuzdur. Bence bu konuda biraz geri kafalı davranmalı ve eski usul olan paranız varsa almayı tercih etmelisiniz. Ayrıca kredi kartı kullanımı nasıl olmalı öğrenmek isteyenler de buradan öğrenebilirler.
SONUÇ:
Evet, geldik sonuca. Şu anda ne düşündüğünüzü bilemem ama sadece yukarıda söylediklerime dikkat etseniz bile bütçenizde kayda değer oranda bir ferahlama olacağını göreceğinizi içtenlikle belirtebilirim. Neticede belki eve ekmek parası getirmiyorsunuz ama tasarruf konusunda bilinçlenerek siz de aileniz için bir şeyler yapabilirsiniz. Kaldı ki bu kadarını yapmayı kendinize görev bilmelisiniz. En başta da dediğim gibi, yuvanızı adam etmek, geleceğinizi garantilemek ve çocuklarınıza daha iyi bir hayat sunmak sizin elinizde.